

ter’ın sadece şampiyon olması değil,
şampiyon olma şekli de fazlasıyla
alışılmadıktı.
Leicester’ı Premier Lig şampiyonu
yapan istatistiklerin bir daha bir ta-
kımı bu başarıya taşımaya yetmesi
hiç kolay değil. Zaten Tilkilerin
şampiyonluğunu “mucizevî” yapan
da bu. Tabiî yukarıdaki cümlenin alt
metninde bir başka tespit daha var:
“Leicester’ın bu yüzdeleri yeniden
tutturabilmesi halinde bile bir kez
daha üst sıralarda yer alması zor.”
Haydi, biraz daha kötümser olup
soralım: “Ya bu istatistikleri tuttu-
ramadıkları sezonlarda?” İşte bu
durumda ne olacağını, daha şampi-
yonluğun tadı damaklarından
gitmeden tecrübe ettiler zaten.
Leicester, 23 Şubat’ta Claudio Ra-
nieri’yi kovana kadar çıktığı 25 lig
maçında 14 yenilgi almış, sadece
beş kez kazanabilmişti. Oysa bir
sezon önce ligin aynı haftasına sa-
dece iki yenilgiyle ve tam 15 galibi-
yet alarak girmişlerdi. Attıkları gol
sayısı bir senede 47’den 24’e iner-
ken, yedikleri gol sayısı 27’den 43’e
çıkmıştı. Aslında çektikleri şutlarda
gol bulma yüzdeleri sadece bir puan
oynamıştı, fakat çektikleri şut sayı-
sında büyük bir düşüş vardı. Oyun-
cuların ikili mücadeleden galip
ayrılma oranlarında ise beş puanlık
bir düşüş yaşanmıştı. Ranieri’nin
öğrencileri, girdikleri her 10 ikili
mücadelenin artık sadece 4’ünü
kazanabiliyordu.
Futbolcular mı gönderdi?
Bir teknik direktör ne kadar usta
olursa olsun, futbolu futbolcular
oynuyor. Bu, derin olmayan bir kad-
royla ve minimum rotasyonla mü-
cadele eden takımlar için daha da
geçerli. Leicester’ın istatistiklerine
baktığımızda, özellikle bireysel per-
formanslarda büyük düşüş görüyo-
ruz. Bu sezon Claudio Ranieri
gidene kadar, Jamie Vardy gol at-
mayı, Riyad Mahrez asist yapmayı,
Kasper Schmeichel da top çıkar-
mayı unutmuş gibiydi. Oyuncularla
Ranieri’nin arasının açıldığına dair
dedikodular, Şubat başında artık en
prestijli gazetelerin spor sayfala-
rında bile kendine yer buluyordu.
Haberlere göre, bir maçtan önce
içeriden birileri rakip takıma Lei-
ilk üçte bitirmişti. Leicester ise
2014-15’te şampiyon Chelsea’den
46 puan fark yiyerek 14’üncülükte
kalmış zayıf bir takımdı. Zaten o
sezonki hedefleri de küme düşme-
mekti.
Önceki Premier Lig şampiyonları,
zaferlerine ortalama yüzde 58’lik
topla oynama oranıyla ulaşırken,
Leicester bunu yüzde 42’lik topla
oynama ortalamasıyla başardı.
Şampiyonların yüzde 83’lük isabetli
pas ortalaması, söz konusu Leices-
ter olunca yüzde 70’e iniyordu.
Belki de en dikkat çekici istatistikse
şuydu: Daha önce şampiyon olan
takımların ilk 11’lerinde sezon bo-
yunca yaptıkları değişikliklerin or-
talaması 95’ti. Yani dünyanın en zor
ligindeki rakiplerle baş edebilmek
için yeterli kadro derinliğine sahip-
lerdi ve bunu da kullanıyorlardı.
Oysa Leicester şampiyon olurken
çıktığı ligmaçlarında sadece 27 ilk
11 değişikliği yaptı. Kısacası Leices-
67
66
Jose Mourinho
(Chelsea)
Roberto Mancini
(Inter, Manchester City)
Laurent Blanc
(Paris Saint-Germain)
Şampiyonlar Ligi
beklentilerini karşıla-
yamadığı için ligdeki
hâkimiyetine rağmen
kovulan teknik direk-
törlerden biri de Laurent
Blanc. Haziran 2013’te,
Real Madrid’e geçen
Carlo Ancelotti’nin ye-
rine göreve gelen Fran-
sız teknik adam, PSG’yi
art arda üç kez Ligue 1
şampiyonu yaptı ve
Fransa Kupası’nı iki, Lig
Kupası’nı da üç kez ka-
zandı. Ancak, Şampi-
yonlar Ligi’ne her
seferinde çeyrek finalde
havlu atılması, kulüp
yönetiminin Laurent
Blanc ile yolları ayırıp,
Sevilla’ya üç senedir
Avrupa Ligi’ni kazandı-
ran Unai Emery ile an-
laşmasına neden oldu.
Roberto Mancini, şampiyon yaptığı takımdan kısa sü-
rede kovulma talihsizliğini kariyerinde iki kez yaşadı.
İtalyan teknik adam, 2004’te çalıştırmaya başladığı In-
ter’e üç Serie A, iki de İtalya Kupası zaferi getirdi. Ancak
başkan Massimo Moratti’nin asıl hedefi olan Şampi-
yonlar Ligi şampiyonluğu bir türlü gelmiyordu. 2007-08
sezonu bittikten hemen sonra, taraftarlar art arda
gelen üçüncü şampiyonluğu kutlarken, kulüpten Man-
cini’nin görevine son verildiği açıklaması geldi. Altı ay
dinlenip Manchester City’ye geçen İtalyan hoca, “Kaç
paraysa verelim, şampiyon olalım” mantalitesindeki
yöneticilerine bolca para harcatarak önce FA Cup, sonra
da o beklenen Premier Lig şampiyonluklarını getirdi.
Yöneticilerin yeni isteği, Şampiyonlar Ligi şampiyonlu-
ğuydu. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde gelen grup sonun-
culuğu ve ligde de unvanın Manchester United’a
kaptırılması üzerine, Mancini’nin görevine sezon
bitmeden son verildi.
Chelsea’yi çalıştırmaya ilk defa 2004’te baş-
layan Jose Mourinho, üç yıllık ilk döne-
minde, önce takımı 50 yıl aradan sonra ilk
kez Premier Lig şampiyonu yapmış, ardın-
dan unvan korumuş, toplamda da altı kupa
kazandırdığı Londra temsilcisine, Abramo-
vich’le yaşadığı anlaşmazlıklar yüzünden
20 Eylül 2007’de ‘karşılıklı anlaşarak’ veda
etmişti. Portekizli teknik adamla Chel-
sea’nin yolları 2013’te yeniden kesişti. İkinci
dönemin ilk sezonunda üçüncülükte kalan
Mourinho’lu Chelsea, ertesi sezonun biti-
mine üç hafta kala şampiyonluğunu ilân
etti. Bu da 2015-16 sezonu başlarken Mou-
rinho’nun sözleşmesinin dört yıl uzatılma-
sını sağladı. Ancak 17 Aralık’ta, Chelsea’nin
16 Premier Ligmaçında sadece dokuz galibi-
yet alabilmesi üzerine, Mourinho’nun gö-
revine son verildi.