Previous Page  38-39 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 38-39 / 120 Next Page
Page Background

avantajı değerlendirecek fırsatları

yaratamıyor ve maç 3-2 sona

erince de çeyrek finale yükselen

taraf biz oluyorduk.

Uzatmanın uzatmasında

gelen zafer

Millî Takımımızın çeyrek finaldeki

rakibiyse, B Grubu’nu, üç maçını da

kazanarak lider tamamlayan Hır-

vatistan olmuştu. 20 Haziran’da Vi-

yana’da oynananmaçın neredeyse

tamamı başa baş bir orta saha mü-

cadelesi şeklinde geçiyor ve 18. da-

kikada Ivica Olic’in şutunda üst

direkten geri gelen top haricinde

ciddi bir gol pozisyonu da yaşanmı-

yordu. Normal sürede 0-0’lık eşit-

lik bozulmayınca da uzatmalara

geçilecekti. Uzatmalarda da son

anlara kadar maçtaki kısır görüntü

sürüyor ve penaltılara gidilmesi

kaçınılmaz gibi duruyordu. Ancak

119. dakikada Rüştü’nün ceza sa-

hasına girip kale çizgisine inen

Modric’in üzerine gitmesi ve Mod-

ric’in de bu fırsattan hemen isti-

fade ederek topu içerdeki Klasnic’e

ortalaması, Klasnic’in topu boş ka-

leye kafayla atmasına ve Hırvatis-

tan’ın da maç bitmek üzereyken

1-0 öne geçmesine yol açacaktı.

Gol öylesine geç gelmişti ki, artık

Hırvatistan’ın yarı finale kaldığı

neredeyse kesin gibiydi. Ancak

uzatmalara eklenen duraklama

dakikaları bitmek üzereyken Millî

Takımımız kendi yarı sahasının or-

talarından bir faul atışı kazanıyor,

Rüştü’nün vakit kaybetmeden

rakip ceza alanına gönderdiği top

Emre Aşık’ınmüdahalesi sonrası

Semih Şentürk’ün önüne düşüyor

ve Semih de hiç bekletmeden sol

ayağıyla vurduğu topu yakın dok-

sana göndererek Türkiye’nin bir

mucizevî geri dönüşe daha imza

atmasını sağlıyordu. 120+2’de gelen

golün santrası bile yapılmazken

doğrudan seri penaltı vuruşlarına

geçilecekti. Millîlerimiz penaltı-

larda Arda, Semih ve Hamit’le he-

defi bulurken Hırvatlar Modric,

Rakitic ve Petric’le kullandığı atış-

lardan yararlanamayınca yarı fi-

nale yükselen taraf da biz olmuş

ve Türk futbol tarihinin en büyük

başarılarından birini daha yaşa-

mıştık.

Bu kez son dakika şansı

Almanların yanında

Yarı finalde, Avrupa Şampiyonaları

tarihinin en başarılı takımı olan

Almanya’yla karşı karşıya geliyor-

duk. Rakibin ismi de cismi de

büyük olmasına karşın 25 Hazi-

ran’da Basel’de oynananmaçın

başlarında Millî Takımımız, son de-

rece atak bir görüntü içindeydi. İlk

ciddi tehlikesini de KazımKazım’la

yakalayan ay-yıldızlılar, bu oyun-

cunun on sekiz üzerinde sağ çap-

razdan çektiği sert şutun üst

direkte patlaması üzerine mutlak

bir golden olmuştu. Almanlar bu

beklemedikleri baskın karşısında

yaşadıkları şaşkınlığı üzerlerinden

atamamışken 22. dakikaya gelindi-

ğinde millîlerimiz aradıkları golü

nihayet buluyordu. Sağ kanattan

Sabri Sarıoğlu’nun kestiği ortaya

Kazım’ın vurduğu vole bir kez daha

üst direkten dönüyor fakat bu kez

topu iyi takip eden Uğur Boral’ın

yaptığı vuruşta Lehmann’ınmüda-

halesine rağmen top çizgiyi geçiyor

ve böylece Türkiye 1-0’lık üstün-

lüğü yakalıyordu. Ancak golden

sadece dört dakika sonra, sol ka-

nattan Podolski ceza sahasına

yaklaşıp yerden ortasını yapıyor ve

ön direğe hareketlenen Schweins-

teiger de sağ ayağının dışıyla güzel

bir dokunuşta bulunarak topun

uzak köşeden ağlarla buluşmasını

sağlıyordu. Karşılaşmanın ilk yarısı

da bu şekilde sona erecekti.

İkinci yarıda tempo biraz olsun

azalırkenmücadele alanı da kale

önlerinden ziyade orta sahaya ka-

yıyordu. Dakikalar 79’u gösterirken

sol kanatta topla buluşan Philipp

Lahm’ın sağ ayağıyla ceza saha-

sına gönderdiği uzun topta Rüş-

tü’nün boşa çıkmasının da

etkisiyle Miroslav Klose kafa vuru-

şunu yaptığındaysa Almanya skor-

daki dengeyi kendi lehine

bozuyordu. Yine de bu noktaya ge-

lene kadar üç maç üst üste yaşa-

dığı skor dezavantajından

kurtulmayı bilmiş Millî Takımımı-

zın da pes etmeye niyeti yoktu.

Nitekim86. dakikada sağ kanatta

Sabri, Lahm’dan çok güzel sıyrılı-

yor ve ceza sahasına girerken yer-

den ön direğe çıkardığı topa Semih

Şentürk sol ayağının dışıyla doku-

narak Lehmann’ı avlayınca ay-yıl-

dızlılar 2-2’lik eşitliği yakalıyordu.

Ne var ki önceki üç maçta Tür-

kiye’nin yanında olan son dakika

şansı bu kez Almanların yanına

geçecek ve sağdan ceza alanımıza

giren Lahm, Rüştü’nün kapattığı

köşeden topu ağlara göndererek

Almanya’nın karşılaşmadan 3-2

galip ayrılmasını sağlayacaktı.

Böylece final vizesini Almanlara

kaptırıyorduk ama gelinen nokta

düşünüldüğünde üzülmekten çok

sevinip gururlanmamız gerektiği

de açıktı.

manın ilk golünde zeminin de

önemli bir etkisi göze çarpıyordu.

Dakikalar 32’yi gösterirken sağdan

ceza sahasına giren Eren Derdiyok,

üzerine gelen kalecimiz Volkan

Demirel’den sıyrıldıktan sonra kale

çizgisi üzerinde topu geriye çevir-

miş, top da tamkalenin önünde

suya takılıp durunca arkadan gelen

Hakan Yakın belki de hayatının en

rahat golünü atmıştı.

Mucizevi geri dönüşler

başlıyor

İlk yarının 1-0 İsviçre lehine sonuç-

lanmasının ardından ikinci dev-

rede yağış şiddetini yitiriyor, zemin

az da olsa normale dönüyor ve mil-

lîlerimiz de oyuna ağırlıklarını koy-

maya başlıyordu. Teknik direktör

Fatih Terim, ilk yarıda uyguladığı

4-1-3-2 dizilişi yerine 4-2-3-1’e

dönmüş, ilk devre ileri ikilide oyna-

yan Nihat Kahveci ve Tuncay

Şanlı’yı da kanatlara çekerek

Semih Şentürk’ü en ileriye yerleş-

tirmişti. Bu değişikliğinmeyve-

siyse 57. dakikada alınacaktı. Sağ

kanattan Nihat’ın yaptığı ortaya

penaltı noktası yakınında Semih

kafayı vurmuş ve top üst köşeden

ağlara takılmıştı. 1-1’den sonra iki

kalede de pozisyonlar yaşanırken

duraklama dakikalarında gelişen

Türkiye kontratağında topu orta

saha civarında alan Arda Turan

rakip ceza sahası önüne kadar iler-

liyor ve yarımyuvarlak üzerinden

çektiği şut, rakip savunmaya da

çarparak ağlarla buluşuyordu. Millî

Takımımız, son anlarda gelen bu

golle sahadan 2-1 galip ayrılırken,

İsviçre’nin ikinci tur umutlarını da

bitiriyordu.

15 Haziran’da Çek Cumhuriyeti ile

oynayacağımız son grupmaçı,

adeta bir Play-Off karşılaşması

haline gelmişti zira iki takımın her

şeyi eşitti ve beraberlik halinde

grup ikincisi olacak tarafı penaltı-

lar belirleyecekti. Çekler, daha et-

kili başladıkları maçta 34. dakikaya

gelindiğinde Grygera’nın sağ ka-

nattan yaptığı ortaya Koller’in altı

pas üzerinde kafayı vurmasıyla 1-0

öne geçiyordu. Çek Cumhuriyeti ilk

yarıyı bu üstünlükle kaparken

ikinci yarının başlarında da etkisini

sürdürüyor ve 62. dakikada

Sionko’nun sağ kanattan kestiği

topa Plasil arka direkte ayağını

koyarak farkı ikiye çıkartıyordu.

Golden birkaç dakika sonraysa Po-

lak’ın bir şutu direkten dönecekti.

Millî Takımımızın etkisizliği, Çekle-

rin yakaladığı skor ve kalan süre-

nin azlığı göz önüne alındığında,

çoğu kişiye göre artık Çek Cumhu-

riyeti turu geçmişti. Ancak daki-

kalar 75’i gösterirken Hamit

Altıntop sağ kanattan topu getirip

ceza sahası üzerindeki Arda

Turan’a yerden bir pas çıkartıyor

ve Arda’nın yerden yakın köşeye

yaptığı plasede de top ağlarla bulu-

şunca fark bire iniyordu. Bu gol,

millîlerimizi adeta uykudan uyan-

dırırken, 87. dakika içerisinde

Hamit bir kez daha sağ kanattan

geliyor ve bu kez yüksek bir orta

kesiyordu. Normalde Çeklerin ka-

lecisi Petr Cech’in bu topu rahat-

lıkla çıkıp alması beklenirdi ama

ne olduysa oldu ve Cech tuttuğu

topu elinden kaçırdı, arkada pu-

suda olan fırsatçı Nihat Kahveci

de topu boş ağlara yollamakta

zorlanmadı: 2-2.

İki dakika sonrasındaysa Hamit’in

ara pasında Çek savunmasının ar-

kasına sarkan Nihat, ceza sahası

üzerinde kaleci Cech’in yanından

plasesini yapıyor ve top önce üst

direğe vurup ardından içeri dü-

şünce Türkiye, turnuva tarihinin

en görkemli geri dönüşlerinden

birini gerçekleştirmiş oluyordu.

Duraklama dakikalarında Volkan

Demirel’in oyun durduğu bir anda

tartıştığı Koller’i itip yere devirmesi

üzerine kırmızı kartla cezalandırıl-

masının ardındansa üç oyuncu

değişikliği hakkını kullanmış olan

Millî Takımımız, mecburen kaleye

Tuncay’ı geçirip son anları bu şe-

kilde oynamıştı. Ancak Çekler bu

39

38

EURO 2008 finallerindeki muhteşem geri

dönüşlerin başlangıcı olan İsviçre maçı...

Çek zaferinin

baş kahramanı

Nihat Kahveci