Previous Page  36-37 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 36-37 / 120 Next Page
Page Background

daysa Norveç yer alıyordu.

Tablo böyleyken 17 Ekim’de İstan-

bul’da oynanacak Türkiye-Yuna-

nistanmaçının önemiyse bir kat

daha artmıştı. Ancakmaç boyunca

katı savunma ve kontratak anlayı-

şını uygulayan Yunanistan, bunun

meyvesini 79. dakikada Amanati-

dis’in golüyle alacak, son dakika-

larda Millî Takımımız adına Arda

Turan’ın bir şutu da direkten dö-

nünce rakibimiz karşılaşmayı 1-0

kazanarak finallere katılmayı ga-

rantileyecekti.

Norveç’te hayata dönüş

Norveç’le Türkiye arasında 17 Ka-

sım’da Oslo’da oynanacakmaç, iki

ülkeden hangisinin Yunanistan’ın

ardından ikinci sırayı alacağını

büyük ölçüde belli edecekti. Nor-

veç, maçı kazanması halinde son

maç öncesinde EURO 2008’e katıl-

mayı garantileyecekti. Beraberlik

durumunda da Norveç işi hemen

hemen bitirmiş olacaktı zira son

maçları deplasmanda grup sonun-

cusu Malta’ya karşıydı. Millî Takı-

mımız içinse kazanmaktan başka

çare yoktu. Bunu başarmamız du-

rumunda da sonmaçta iç sahada

Bosna’yı da yenmemiz gereke-

cekti. Karşılaşma, Norveç’in iste-

diği gibi başlarken, 12. dakikada

Riise’nin sol kanattan kullandığı

uzun taç atışında Iversen topu ka-

fayla arkasına aşırtıyor ve Hagen

de bu topu göğsüyle düzelttikten

sonra röveşatayla ağlara gönderi-

yordu. Türkiye bu golün şokunu,

31. dakikada Emre Belözoğlu’nun

yaklaşık 30metreden çektiği sert

şutta fileleri bulmasıyla atlatacaktı.

Ancak hâlâ avantajlı olan taraf

Norveç’ti ve ilk yarı da 1-1 sona eri-

yordu. İkinci yarıya gelindiğindeyse

dakikalar 59’u gösterirken sağ ka-

nattan Gökhan Gönül’ün getirdiği

topu yarımyuvarlağın kenarında

Nihat Kahveci kontrol ediyor ve

hemen ardından yaptığı vuruşla da

uzak köşeden ağları buluyordu.

Millî Takımımız, iki uzunmenzilli

füzesinin hedefi bulmasıyla skoru

lehine çevirmeyi başarmıştı. Kalan

yarım saatlik sürede de bu skoru

korumayı başaran ay-yıldızlılar,

elemelerdeki en kritik galibiyetle-

rine imza atarak yurda üç puanla

dönüyorlardı. Millî Takımımız,

önündeki en son engelde de hata

yapmayacak ve 21 Kasım’da

Bosna-Hersek ile İstanbul’da oy-

nadığı maçtan Nihat Kahveci’nin

golüyle 1-0 galip ayrılarak grubu

Yunanistan’ın ardından ikinci sı-

rada tamamlayıp finallere katıl-

mayı başaracaktı.

Turnuvaya tatsız başlangıç

Türkiye, EURO 2008’de ev sahibi

İsviçre’nin seri başı olarak katıldığı

A Grubu’na düşmüştü. Diğer iki

rakip ise Portekiz ve Çek Cumhuri-

yeti’ydi. Grubun ilkmaçında millî-

lerimiz Cenevre’de Portekiz

karşısına çıkıyordu. 17. dakikada

Pepe’nin sol kanattan yapılan or-

taya vurduğu kafada top ağlarla

buluşmuş ancak Pepe ofsaytta ol-

duğu için gol geçersiz sayılmıştı.

İlk yarı içerisinde Portekiz’in Cris-

tiano Ronaldo ile kullandığı bir

frikikte de top kalecimiz Volkan

Demirel’inmüdahalesinin ardından

direğe vurup dışarı çıkmıştı.

Golsüz sona eren ilk yarının ardın-

dan Portekiz ikinci devrede de

baskıya devam ederken bunun

karşılığını 61. dakikada alıyor ve

Pepe, Nuno Gomes’le girdiği verka-

çın ardından Volkan’la karşı kar-

şıya kalıp plasesini yaparak

takımını 1-0 öne geçiriyordu.

Gol sonrasında da Nuno Gomes’in

bir kafa vuruşunda top üst direğe

çarpıp auta gidiyordu. Karşılaşma-

nın sonlarındaysa hızlı bir kontra-

takta Joao Moutinho, Volkan’la

karşı karşıya kalıyor ve topu sağda

boş olan Raul Meireles’in önüne

açmasının ardından Meireles de

boş ağları havalandırarakmaçın

skorunu ilân ediyordu: 2-0.

Grupta dört gün sonraysa Millî Ta-

kımımız Basel’de İsviçre ile kozla-

rını paylaşıyordu. Karşılaşmanın ilk

yarısına bardaktan boşanırcasına

yağan yağmur damgasını vurur-

ken zaman zaman görüş mesafe-

sini bile etkileyen yağış yüzünden

sahanın zemini de göle dönmüş ve

maçın oynanması da hayli güçleş-

mişti. Bu şartlar altında, karşılaş-

Türkiye, EURO 2008 elemelerinde

“son şampiyon” sıfatını taşıyan

Yunanistan’la aynı grupta yer alı-

yordu. Statü gereği, ilk iki sırada

yer alan takımların doğrudan fi-

nallere katılacağı yedi takımlı

grupta, Fatih Terimyönetimindeki

Millî Takımımızın diğer rakipleriyse

Norveç, Bosna-Hersek, Macaris-

tan, Moldova ve Malta’ydı.

Türkiye, 2006 Dünya Kupası ele-

meleri Play-Off’unda İstanbul’da

İsviçre ile oynadığı maçta çıkan

saha olayları nedeniyle UEFA’dan

üç maç tarafsız sahada seyircisiz

oynama cezası almıştı. Buna göre

millîlerimiz, 6 Eylül’deki ilk grup

maçında Malta’yı Frankfurt’ta, boş

tribünler önünde ağırlıyor ve 2-0

kazanıyordu. 7 Ekim’de ise Maca-

ristan’ı Budapeşte’de tek golle ge-

çerken, dört gün sonrasında da

Moldova’yı 5-0mağlup etmeyi ba-

şarıyorduk.

Grupta ilk iki için başlıca favoriler

olan ve ilk üç maçlarını da dokuz

puanla geride bırakan Yunanistan

ile Millî Takımımız, 24 Mart 2007’de

Pire’de karşı karşıya geliyordu.

Karşılaşmaya Yunanistan hızlı

başlayıp altıncı dakikada 1-0 öne

geçtiyse de yaklaşık 20 dakika

sonra millîlerimiz skora eşitliği ge-

tirmişti. İlk yarının 1-1 tamamlan-

ması sonrasında ikinci yarıda peş

peşe goller bulan Millî Takımımız,

gruptaki en önemli rakibini dep-

lasmanda 4-1 yenerek gövde gös-

terisi yapıyor ve finallere erkenden

göz kırpmaya başlıyordu.

İyi başladık

çabuk tıkandık

Türkiye, 28 Mart 2007’de, dört gün

evvel Yunanistan karşısında aldığı

galibiyeti pekiştirebilmek adına

Frankfurt’ta yine seyircisiz oyna-

nanmaçta Norveç karşısına çıkı-

yordu. Ancak Norveç önünde maça

hayli tutuk başlayan ay-yıldızlılar,

ilk yarı sona erdiğinde 2-0 geri-

deydi ve bir puanı, Hamit Altın-

top’un son 20 dakikadaki golleriyle

kurtaracaktı. 2-2 bitenmaç sonra-

sında Türkiye liderliğini sürdürü-

yordu fakat arayı açma şansını

değerlendirememişti.

Millî Takımımız, 2 Haziran’daki

Bosna-Hersek deplasmanındaysa

gruptaki ilk yenilgisini alacak ve

sahadan 3-2’likmağlubiyetle ayrı-

lacaktı. Millîlerimizin yaptığı bu peş

peşe puan kayıplarını iyi değerlen-

diren Yunanistan ise grupta lider-

liği ele geçirmişti. Takımımızdaki

gerileyiş, 8 Eylül’de Malta’da oyna-

dığımız maçta da devam ediyor ve

en kolaymaçlarımızdan birinde

2-2 berabere kalarak iki puandan

daha oluyorduk.

Millîlerimiz, üç maçlık kazana-

mama serisine, 12 Eylül’de kendi

sahamızda Macaristan ile yaptığı-

mız maçta 3-0’lık galibiyetle son

veriyordu. Ancak 13 Ekim’e gelindi-

ğinde, Moldova deplasmanında da

1-1’lik sonuçla iki puan daha yitiri-

yorduk. Son üç maça girilirken

puan tablosunda 22 puanla lider

olan Yunanistan’ın dört puan geri-

sinde ikinciydik. Bir puan ardımız-

36

37

şok bir kat daha artıyor ve Verpa-

kovskis takımını 2-2’lik beraber-

liğe taşıyordu. Artık Türkiye’nin

turu geçebilmesi için kalan 11 da-

kikada yemeden iki gol atması ge-

rekiyordu ama millîlerimiz, rahatça

geçmeyi umdukları rakipleri kar-

şısında işin bu denli kritik bir nok-

taya gelmesinin yarattığı

şaşkınlığı üzerlerinden atama-

yınca söz konusu süre içinde

skorda herhangi bir değişiklik ol-

muyor ve böylelikle Letonya, Av-

rupa Şampiyonası’na gitme

hakkını elde ediyordu.

EURO 2008: Geri dönüşlerin kralları

Yunanistan’ı

Atina’da 4-1

yenmenin sevinci.

Mutlaka kazanılması gereken

maçta Norveç’i devirenmillîlerimiz,

finallerin kapısını aralamıştı...