

menigge, Breitner, Dieter Hoe-
ness, Augenthaler… Aston Villa’da
ise İngiltere ve İskoçya Millî Ta-
kımlarında kendisine düzenli ola-
rak yer edinebilmiş tek bir
oyuncu dahi bulunmamaktaydı.
Tamam, buraya Dinamo Kiev ve
Anderlecht gibi iki çok önemli ta-
kımı eleyerek gelmiş olabilirlerdi
belki ama mucizenin daha fazla
devam etmesi, hele ki Bayern
karşısında, neredeyse imkânsızdı.
En büyük finalde
çaylak kaleci
Final mücadelesine Aston Villa bir
de talihsizlikle başlayacaktı.
Henüz sekizinci dakikada takımın
as kalecisi Jimmy Rimmer sakat-
lanmış ve yerini 23 yaşındaki de-
neyimsiz eldiven Nigel Spink’e
bırakmıştı. Spink o güne dek Villa
forması altında sadece bir resmi
maça çıkmıştı ve böylesine bir
maçta kaleyi devralacak olması da
elbette çok ciddi bir riskti.
Aston Villa buna rağmen topu ra-
kibine, işini de şansa bırakma ta-
raftarı değildi. Takımhalinde
savunmaya çekilmektense kora
kor mücadeleyi tercih eden Bir-
minghamekibi, BayernMünih ka-
lesine özellikle kanatlardan
geliştirdiği ataklarla gitmeye çalı-
şıyordu. Ancak Bayern’in gücü de
malûmdu ve Bavyeralılar özellikle
ilk yarının ortalarından itibaren
Aston Villa kalesini sıkça yokla-
maya başlayacaktı. Gelgelelimbu
dakikalarda beklenmedik bir
oyuncu performansı ortaya çıkı-
yor ve tecrübesiz Spink, kalesinde
art arda yaptığı kurtarışlarla dev-
leşiyordu. Spink ilk yarıda sadece
bir pozisyonda, Breitner’in orta-
sına Rummenigge’nin vurduğu rö-
veşatada topa bakakalmış ancak
onda da şans yardımcısı olmuş ve
top az farkla auta gitmişti.
İlk 45 dakikanın golsüz sona er-
mesinin ardından ikinci yarıda da
Bayern Münih’in tempolu futbolu
kaldığı yerden devam ediyordu.
Fakat Spink de aynı şekilde
kalesinde duvar örmeyi sürdür-
mekteydi. İkinci yarının ilk daki-
kalarında peş peşe gelen Bayern
atakları sırasında özellikle Dürn-
berger’in yakınmesafeden çek-
tiği şutu yere çok iyi yatarak
kontrol eden Spink o esnada fut-
bol tarihinin en ilginç kaleci hikâ-
yelerinden birini yazmakta
olduğunun farkında mıydı bilin-
mez ama performansı Aston
Villa’yı adım adımbir mucizeye
taşımaktaydı.
Dakikalar ilerledikçe Villa bırakın
yarı sahasını, ceza sahasından
bile çıkmakta zorlanır hale gel-
mişti. Sürekli golle burun buruna
olan Bayern, ilk bir saatlik süre
dolmak üzereyken Dieter Hoe-
ness’i altı pas içerisinde topla bu-
luşturduğundaysa tribünlerdeki
bütün Alman seyirciler “gol” diye
ayağa kalkmış ancak Spink bir
kez daha rakibinin önüne yatarak
tehlikeyi önlemeyi başarmıştı.
Aston Villa’nınsa bu yarıdaki ilk
ciddi atağı 65. dakikada geliyor
fakat Tony Morley’nin ceza sahası
üzerinden çektiği sert şut, üstten
auta gidiyordu.
Peter Withe’ten tarihi gol
İki dakika sonraysa futbol tari-
hindeki en büyükmucizelerden
birindeki kader anı gelip çatmıştı.
GaryWilliams’ın pasında sol
kanttan ceza sahasına giren Tony
Morley, karşısındaki HansWei-
ner’den sıyrıldıktan sonra topu
yerden içeri çeviriyor ve Bayern
savunmasının altı pas üzerinde
bomboş vaziyette unuttuğu Peter
Withe de topa ayağının içiyle do-
kunarak Aston Villa’yı 1-0’lık üs-
tünlüğe taşıyordu.
Maçın son bölümünde Bayern,
Rummenigge ile Spink’i sonunda
geçmeyi başaracaktı. Ancak
Rummenigge pozisyonda ofsayttı
ve ağlara giden top gol olarak
değer kazanmıyordu (Ofsayt ku-
ralı günümüzdeki şekliyle uygula-
nıyor olsaydı bu pozisyonun
nizami olacağını da ekstra bir bilgi
olarak verelim). Kısa süre sonra
da Fransız hakemGeorges Kon-
rath son düdüğünü çalıyor ve
Aston Villa bu unutulmaz maçın
ardından Avrupa şampiyonu un-
vanının yeni sahibi oluyordu.
Üç aylık teknik adamTony Barton
ile Villa kariyerinin ikinci resmi
maçında maçın adamı olan Nigel
Spink’in başarısını anlatmak
içinse kelimeler kifayetsiz kal-
maktaydı.
Aston Villa’nın peri masalı, bu ka-
darla da sınırlı kalmayacaktı.
Bordo-mavililer, Ocak ayına ge-
lindiğinde bu kez Süper Kupa’da,
bir başka devin, Barcelona’nın
karşısına çıkıyordu. Nou
Camp’taki ilkmaç, Marcos
Alonso’nun 52. dakikada attığı
golle 1-0 Barcelona lehine sonuç-
lanıyordu. Villa Park’taki rövanş-
taysa ilk yarı golsüz sona ererken
ikinci yarıda tansiyon artıyor ve
Barcelona’dan Julio Alberto elle
oynadığı için -ki kendisinin önce-
den sarı kartı vardı- kırmızı kart
görerek oyun dışı kalıyordu.
Barcelona buna rağmen Bernd
Schuster’in kullandığı bir frikikte
gole yaklaşacak ancak Alman yıl-
dızın çektiği şutta top yan direğe
çarparak dışarı çıkacaktı.
Süper Kupa’nın da sahibi
Karşılaşmanın bitimine 10 dakika
kala Aston Villa’nın kazandığı bir
serbest vuruş sonrası ceza sahası
içinde topa son dokunan isim
Gary Shaw oluyor ve Birmingham
ekibi bu golle 1-0 öne geçerek to-
talde eşitliği yakalıyordu. Kalan
sürede başka gol olmayınca da
karşılaşma uzatmalara gidecekti.
Uzatmaların 10. dakikasına gelin-
diğindeyse MarkWalters’ın Bar-
celona ceza sahası içerisinde
düşürülmesi neticesinde Aston
Villa bir penaltı kazanıyordu.
Gordon Cowans’ın kullandığı atışı
Barça kalecisi Urruti çeldiyse de
Cowans önüne düşen topu ta-
mamlıyor ve Aston Villa’yı 2-0
öne geçiriyordu.
Villa, skor avantajını ele geçirdik-
ten sonra da geri adım atmazken
104. dakikada Cowans’ın sol ka-
nattan kullandığı duran topta altı
pas üzerinde Ken McNaught uça-
rak kafayı vuruyor ve farkı üçe
çıkarıyordu. Bu golün santrası ya-
pılmak üzereyken Marcos Alonso,
çıkardığı tartışma sonucunda kır-
mızı kart gördüğündeyse sahada
dokuz kişi kalan Barcelona teslim
bayrağını iyiden iyiye çekmişti.
Kalan dakikalarda bir kırmızı kart
da Aston Villa’dan Allan Evans
gördüyse de maçta başka gol ol-
muyor ve Villa, sekiz ay aradan
sonra ikinci Avrupa kupasını da
müzesine götürüyordu.
Aston Villa, bu başarıdan birkaç
hafta önceyse Kıtalararası Ku-
pa’da Uruguay’ın Penarol ekibine
2-0mağlup olmuş ve uluslararası
düzeydeki üç kupayı birden alma
şansını tepmişti. 1982-83 sezo-
nunda son şampiyon sıfatıyla ka-
tıldıkları Şampiyon Kulüpler
Kupası’ndaysa çeyrek finalde
Michel Platini önderliğindeki Ju-
ventus’a elenecekler ve rüyadan
uyanacaklardı.
Premier Lig’inmüdavimi
Aradan yaklaşık 33-34 yıl geçtik-
ten sonra Aston Villa’nın bugünkü
durumuna baktığımızdaysa sene-
lerdir Premier Lig’de orta sıralar-
dan bir türlü yukarıya
ilerleyemeyen ve en nihayetinde
bu sezon da haftalar öncesinden
kümede kalma umudunu yitiren
bir takımvar ortada. Aslında
Aston Villa, tarihinin en büyük
başarısını yakaladığı sezondan
sadece beş sene sonra o zamanki
adıyla İngiltere Birinci Ligi’nden
küme düşmüştü. Ancak daha
sonra İngiliz Millî Takımı’nı da ça-
lıştıracak olan GrahamTaylor yö-
netiminde hemen ertesi sezon en
üst kümeye geri dönmüş ve
1990’da ligi ikinci sırada tamamla-
mış, Taylor millî takımın başına
geçtikten iki yıl sonra da Ron At-
kinson yönetiminde Premier
Lig’in kurulduğu sezon olan 1992-
1993 sezonunda bir ikincilik daha
elde etmişti.
O günden bugüne kadar geçen
süredeyse Aston Villa, Premier
Lig’de Manchester United, Arse-
nal, Liverpool, Chelsea, Everton ve
Tottenham ile birlikte hiç küme
85
84
Sakatlanan Jimmy
Rimmer’in
yerine oyuna
giren çaylak
Nigel Spink,
Bayern’e gol
izni vermedi.
Aston Villa, Süper Kupa’yı da
Barcelona’yı alt ederek kazanmıştı.
Kupayı
getiren
golün sahibi
Peter Withe