

31
30
bir şanssızlık yaşadım. Ceza
aldım federasyondan.
O konuya gelelim. 2013 yı-
lında kötü bir tecrübe yaşa-
dın. Mlada Boleslav ile
oynanan Çek Kupası ma-
çında Radek Dosoudil ile
mücadele ederken rakibinin
bacağı kırıldı. Nasıl bir po-
zisyondu ve gerçekten neler
hissettin? Dosoudil ile daha
sonra hiç görüştünmü?
Aslında çok üzücü bir olay
bu benim için. Hastanede
onu görmeye giderdim.
Çoğu kez konuştumonunla.
Özür dilemeye giderdimher
seferinde. Bana, “Fazla
üzülmene gerek yok. Fut-
bolda olan şeyler bunlar.
Bana denk geldi” derdi ve
beni teselli etmeye çalışırdı.
Ama biliyorumüzgündü.
Ben bilerek yapmadım
bunu. Maalesef böyle bir şey
oldu. O sakatlığı yaşadı. O
sakatlığı yaşamasaydı ona
farklı teklifler vardı diğer ül-
kelerden. Bunu engellemiş
olmambile beni çok üzüyor.
Çok güçlü ve agresif bir
oyuncu olmana ve bu ce-
zayı almana rağmen kari-
yerinde yalnızca 2 kırmızı,
25 de sarı kart var. Maç içe-
risinde nasıl bir yapın var?
Sinirli misin, yoksa “Pozis-
yon gereği sertlikler olur”
mu diyorsun? İstatistikler
de ortada…
Bunu şöyle yorumlayabili-
riz. Futbol oynarken be-
nimle aynı işi paylaşan arkadaş-
lara karşı can yakıcı olmak iste-
mem. Kimsenin canını yakmak
istemem. Sadece her zaman kar-
şılarında güçlü birisinin olduğunu
hissettirmek isterim. Kimsenin
canını yakmadan o hissiyatı ver-
mek isterim. Bu yüzden belki
böyle bir istatistik var. Bazen topu
korumak isterken rakip gelir ve
benden topu almak ister. Bu du-
rumda ister istemez dizim, dirse-
ğimgidebiliyor rakibe. Futbol
kuralları dâhilinde olmadığı için
sarı kart yiyebiliyorum. Bunlar
futbolun içinde olan şeyler. Kesin-
likle kimsenin canını yakmak is-
temiyorum.
2013-2014 sezonunda yolun Çay-
kur Rizespor ile kesişti. Transfer
öykünü anlatır mısın?
Farklı farklı teklifler almıştım ama
o dönemdeki Çaykur Rizespor’un
hocası beni tanıyordu ve birkaç
kez benimle konuşmuştu. Rıza
Çalımbay vardı o zaman takımın
başında. Buraya gelirsembeni oy-
natacağını biliyordum. Bana hep,
“Çok iyi çalışırsan en iyi forvetler-
den biri olursun” demişti. Ben
kabul ettimve başkanımız da
bunu finanse etti. Bunun için ken-
disine teşekkür ediyorum.
Çaykur Rizespor ile gerçekten
kimyan tuttu. İlk sezonunda 25
maçta 11 gol attın. İkinci sezo-
nunda da 31 maçta 13 golle istik-
rarını sürdürdün. Bu sezon da 16
maçta 9 golün var. Performansını
nasıl değerlendiriyorsun?
Şunu söyleyebilirim. Bana güve-
nen insanların güveni boşa çık-
masın diye çok çalıştım. İlk
sezonumda bir sakatlığımoldu.
İkinci sezonumda da oldu. Ona
rağmen hep çalışmayı denedim.
Daha çok çalışıp, bir şeyler yap-
mak istedim. Çünkü başkanımıza
ve kulübümüze çokminnettarım.
Bana güvendiler ve transfer etti-
ler. Eski hocamıza da çokminnet-
tarım. Onların bana gösterdiği bu
sahiplenme duygusunu geri çevi-
remezdim. Bir şekilde daha çok
çalışıp, bu kulübe bir şeyler kat-
mamgerekiyordu.
Bu sezon attığın gollerden çoğu
son dakikalarda. Bunun nedeni
fizik gücünün üst seviyede ol-
ması mı?
İnanıyorumki dediğiniz gibi ama
bu faktörü de oluşturan Roland
Koch ve Hikmet Karaman hocala-
rım. Çünkü benimle sürekli top-
lantı yapıp, sürekli ekstra idman
veriyorlar. Maçın her dakikasında,
son saniyeye kadar her şeyi ya-
pabileceğimizi anlatıyorlar. Açık-
çası biraz da böyle oluyor. Biz hep
son dakikaya kadar kovalıyoruz.
Hiç vazgeçmiyoruz.
Sezon başında Teknik Direktör
Hikmet Karaman’la bir sorun ya-