TR
EN
TFF » Haberler » Basın Bültenleri » TFF Haberleri
Başkan Demirören, Futbol Aktüel programına katıldı 21.06.2015
Başkan Demirören, Futbol Aktüel programına katıldı
Geri
İleri

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, NTVSpor'da yayınlanan Futbol Aktüel programına konuk oldu. Riva'da bulunan Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde Ercan Taner'in sunumunda gerçekleşen programda Başkan Demirören, şöyle konuştu:

"Yatırımlarımız devam ediyor. Dünyadaki en iyi tesislerden birisini yaptık. Sadece A Milli Takım değil, diğer milli takımlarımız haricinde engelli sporcularımız da, amatör sporcularımız da burada kamp yapıyor. Antrenör lisans seminerleri, hakem seminerleri de burada yapılıyor. Riva, bir seneyi geçti açılalı. 10 bin gecelemeyi geçtik. Eskiden Milli Takımlar ve eğitim seminerleri için başka otellerde kalıyorduk. Şu an büyük tasarruf sağlıyoruz. 10 bin gecelemeyi oda başına 100 eurodan hesaplayın. Tasarrufun büyüklüğünü görüyorsunuz. İstinye'de sadece federasyon binasına 1.5 milyon dolar ödüyorduk. Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel ile görüştük. Antalya Belek'te 250 dönüm arazi tahsis ediliyor. İkinci, Üçüncü lig kulüpleri de orada kamp yapacaklar. Bu projenin aynısını Riva'da da gerçekleştiriyoruz.  Anadolu takımları karşı tarafımızdaki araziye yapılacak tesiste kalacaklar, kamp yapacaklar. Oraya futbol sahaları, otel ve konferans salonları yapacağız.

Türk futbolu artık 2008 öncesine dönmek istemiyor. O dönem biliyorsunuz mahkemelerle geçti. "Mahkemeye gidiyorum" lafını hiç tasvip etmiyorum. 2008'den bu zamana kadar 3-4 başkan şimdiki yönetmelikle seçilmiş. Ben dahil herkes aday adayıyız. Ancak aday adayları, Genel Kurul sabahı 61 imza toplayabiliyorsa aday olabiliyor. "Baskı" çok kötü bir kelime.  Kulüpler Birliği bir açıklama yaptıysa bunun adına baskı diyemezsiniz. Adaylar 3 Haziran'da "Aday adayıyız" dediler. Kulüpler Birliği ayın 10'unda toplandı. 3.5 saat görüştüler. Süper Lig kulüplerinin 15'i "Demirören" dedi. 3'ü "Çekimseriz" dedi. Kulüpler Birliği daha önce de benzer kararlar aldı. Bugüne kadar hiçbir kulüp başkanı da çıkıp "Baskı var" demedi. Kimse bunu teyit etmedi. Nasıl bir baskı bunu anlamıyorum.  Türk futbolu bunları geçti; unuttu. Unutmak da istiyor. Herkes demokratik kararını verdi. PTT de açıkladı. 15 kulüp bizi destekledi. 2. ve 3. ligde bir sürü imza verildi. 235 ıslak imzam var. Bu güveni sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Bir senedir Kulüpler Birliği ile çok güzel çalışıyoruz. Kulüpler Birliği dönen çarka çomak sokmak istemedi. Ben Kulüpler Birliği Başkanlığı yaptım. Yapmayanlar bilemez. TFF ile koordineli çalışmazsanız problem yaşarsınız. Kulüpler Birliği, mevcut başkanı destekleme kararı aldı. Bunu herkes böyle kabul etmeli. Baskı var diyorsanız siyaseti siz sokuyorsunuz. Bu yanlışlardan dönelim. Çünkü kimse 2008 öncesine dönmek istemiyor. Mahkeme süreçlerini kimse yaşamak istemiyor. 7 senede çok şey değişti Türkiye'de.

Futbol A.Ş. kavramı; Avrupa'da bir çok ülkede mevcut. Özellikle Premier Lig'de bu çok önemli bir unsur.  Türkiye de bunu yapıyor. Biz büyük fedakarlık yaptık. Aldığımız paydan yaptığımız yüzde 8 fedakarlık; bütçemizin 3'te 1'i… Biz 2012 senesinde TFF'ye geldiğimizde bütçe 245 milyondu. Bugün 411 milyon. Yayın hakkı artışıyla gelirlerim ters orantılı aslında. Benim gelirlerim daha çok arttı. Tabii ki oluşan açığı kendi içimde kapatacağım. Yeni sponsorlar bulacağım. Kulüpler yayın gelirlerini 2017'de kendileri pazarlayacaklar. Sponsorluk pazarlaması A.Ş. üzerinden yapılacak. Riva nasıl Türk Futbolu için milatsa, Süper Lig A.Ş. de milattır. PTT 1. ve 2. Lig kulüpleri de A.Ş. olmalı. Onlara da söyledim. "Siz de birlik olun" dedim. İnşallah buna; seçilirsek devam edeceğiz.

Kulüplerimiz birlik beraberliği gösterirse, futbolun marka değerinin artması için birlik gösterirse; yayın geliri daha büyük rakamlara ulaşacaktır. Federasyonun burada tek yapacağı kulüplerin mali hareketlerini kontrol etmektir. Finansal Fair-Play çok önemli.  Mali kriterleri koyduk. Neden? Kulüpler yanlış adım atmasın. Taraftarların yaptığı transfer baskısından da biraz olsun rahatlamaları için TFF kurallar koydu. Mali komite oluşturacağız. Bu komitenin başında Hüsnü Güreli olacak. Bütün kulüplerin borç yapısı bir araya toplanacak. Gelirler de bir araya konulacak. Bu borç yapılanmasını çok uzun vadelere bölebilirsiniz. Kulüplerin mali yapısını herkes biliyor. UEFA mali kriterleri tam uygulamaya başladı. Eskiden yoktu. Şimdi çok katı uygulanıyor. Biz de TFF olarak Türkiye içinde lisans vermeyeceğiz. Avrupa'ya gidenler için UEFA lisansı gerekiyor… Gitmeyen kulüpler de isterlerse UEFA lisansı için başvurabiliyor.  Çünkü bu bir yerde prestij… Kriterlere mecburuz. Neden? Kulüpler için. Türkiye bunun çok örneklerini yaşadı. Büyük camialar gereksiz harcamalarla paldır küldür aşağıya inmeye başladılar.

Futbolcu piyasası şu an çok yüksek. İnşallah yabancı kuralıyla yerlilerin de önemini arttırıyoruz. Yabancı serbestisi ile bütçeler de dengelenecek. Benim yerli oyuncum artık fiyatını arttıramayacak. Lisans ücretlerini de düşürüyoruz ki kulüplerimiz daha da rahatlasın.

Diğer kanallarda özetlerin gösterilmesi konusunda yayın hakları ihale şartnamesinde bir madde var. Yani maç sonu yayınları, yayın hakkını alan kurumun elinde. Biz yayıncı kuruluştan görüntülerin diğer kanallara da verilmesi için ricacı olduk ama daha fazlasını yapamıyoruz. Çünkü sonuçta yayıncı kuruluş para vermiş ve bir şekilde para kazanmak zorunda. Diğer kanallara görüntü verilmemesinden biz de rahatsızız. Elinde görüntü olmadan 4 saat yayın yapan kanallar var. Maddi bir konu olduğu için fazla müdahale edemiyoruz.

Milli Takım maalesef 4. torbada. Hata yaptık diyemeyiz. Tabii ki başarısız sonuçlar aldık ve 4. torbaya düştük. Milli takım uzun vadeli bir yatırımdır. Bu başarıya giderken de aslında önemli olan her turnuvaya katılan bir milli takım yaratmaktır. Burada başarı yönetimin değildir. Başarı o sahada emek veren futbolcunun ve hocanındır. Bu uzun vadeli bir yatırım olduğu için Türkiye Futbol Direktörlüğü'nü kurduk. Buraya Fatih Terim'i getirdik. Fatih hoca 10-12 maç için gelmedi. Futbol liselerine başladık. Bu da ayrı bir milattır. Almanya'yı örnek verdik hep. Ama şimdi bizde de futbol liseleri başladı. 90 öğrenci ile başladı. Bu sene için 1200 müracaat var. Şimdi Kastamonu'da Futbol Lisesi projesine başlıyoruz. Hedefimiz MEB'le birlikte tüm Türkiye'ye bunu yaymak. Futbolu geliştirmek için sabır lazım. En az 4-5 sene gerekiyor. Fatih hoca ile milli takımda yeni bir jenerasyon yaratmaya başladık. İnşallah 2016 için 4 maç kaldı. Letonya, Hollanda maçları Konya'da. Sonra Çek Cumhuriyeti'ne gidiyoruz. İzlanda maçını da inşallah Bursa'nın yeni stadında oynayacağız.

Önemli finaller için uğraşıyoruz. Görüşmelerimiz sürüyor. UEFA ve FIFA ile ilgili çok önemli bir müjdemiz var ama bunun zamanı gelmedi. Türkiye statlaşma konusunda çok iyi gidiyor. Avrupa'da en büyük 5. futbol ekonomisiyiz. UEFA da bunu takip ediyor. Bizi muhakkak her şartta içlerinde istiyorlar. Bunu da başarıyoruz yavaş yavaş.

Bundan 1 ay evvel FIFA'nın seçimi vardı. Blatter'in rakibi olan Prens Ali'yi destekledik. Biz İsviçre'ye gittiğimizde UEFA, Prens Ali için lobi yapmamızı istedi. UEFA bizim gücümüzü çok iyi biliyor. Blatter'in artık buradan çekilmesi lazım. Ben hep, "Blatter'in gitmesi gerek. Seçilse bile 6 ay içinde seçime gidilmesi gerek" demiştim. Şimdi tablo ortada.

Fenerbahçe'ye yapılan saldırı kesin bir terör işi olduğu için hedefe ulaşılamadı. Yapanlar yakalanamadı. Herkes bunu takip ediyor. Biz de takip ediyoruz. Ama tam neticeye gidilemedi. O da zaten bir organize terör saldırısı olduğunu gösteriyor. Türk futbolunda çok üzücü bir olay olarak tarihe geçti. İnşallah bir daha yaşanmaz. Amaç kaos yaratmaktı.

E-Bilet kanunu cezaları engellemek için çıktı. Federasyon, UEFA ve FIFA taraftarlarla muhatap değil; kulüpler ile muhatap. Seyircinin yaptığı kötü hareket; otomatikman ceza olarak kulüplere gidiyor. E-Bilet'in asıl hedefi bireysel seyircilere gitmek. 6222 sayılı yasanın tam çalışması gerekiyor. Kasımpaşa-Beşiktaş maçında Fernandes'e bir taraftar saldırdı. Mahkemeye gitti. Sanık "Düğün davetiyesi vermek için gittim" dedi ve serbest kaldı. Deplasmanda bir kötü tezahürat oluyor, Galatasaray Stadı'ndaki seyirci maça gelemiyor. Ceza deplasmanda çekilecek. Saha kapatma değil, tribün kapatma cezasını getirdik. Burada bir eksik vardı. Talimatname değişti. Tribün kapatma yapılacak. Ancak o gün o tribünde olanlar maça giremeyecek. Kulüpler mevcut tribünü yine satabilecek. Tabii ki saha olayları hariç. Çünkü saha olaylarında kademe kademe kurallar belli. Seyircisiz cezaya kadar gidebilir. Kulüplerimize verilen para cezalarını düşüreceğiz. Yine özellikle rica ediyoruz. 6222 sayılı yasa yargı tarafından çok iyi uygulanmalı. Devlet tarafından da bu çok sıcak karşılanıyor. Muhakkak da bir yere gelecek. Yine çok yasaklamalar oldu. Ama tam istenen yere gelmedi. Her statta mutlaka futbol savcısı da var. Sayın savcılarımız bu olayları anında yaşıyor aslında. Hepsini görüyorlar. Orada anında müdahale edebilirler. Bunu artık yapmamız lazım. Türk Futbolu'nun yüzde 90'ı futbola aşık. Bunun güzelliğini istiyoruz. Futbol sahada bir oyun. Bu kabul edilmeli. Burada bu görev başkanlara, futbolculara, hakim ve savcılarımıza düşüyor. E-Bilet iyileşiyor. İlk başladığımızda ilk hafta 50 bindi. Şu an 1 milyon 300 bine geldi. Hep beraber bunu uygulanır hale getireceğiz. İstemediğimiz taraftar o tribüne zaten gelmesin. Kulüplerle pazarlık yapıp bilet almaya çalışanlar stada gelmesin. Bütün olayları onlar çıkartıyor zaten…

Futbolda profesyonel yönetici olarak 19. yılım … Ama belli bir yaşa geliyoruz. İşlerimize de sahip çıkmamız lazım. Zaman ne gösterir bilemem. Ama dört senemiz garanti. Beşiktaş Başkanlığı benim çocukluğumun hayaliydi. Kulüpler Birliği Başkanlığı yaptım. TFF Başkanıyım. Türkiye'de tek… Şu an Beşiktaş'ın çok değerli bir başkanı var. İnşallah yoluna devam eder. Bir daha kesinlikle Beşiktaş Başkanı olmayacağım.

A Milli Takım'ın Play-Off'a katılma şansı çok fazla. Ama direk katılma şansımız çok zorlaştı. 4 maçı kazanmak değerli oyuncularımızın elinde. Bu kadroya inanıyorum. En azından Play-Off'a kalırız diye düşünüyorum. Diyelim 2016'da katıldık. 2026'ya kadar beklersek ne önemi var? Eskiye dönmek istemiyoruz. Mühim olan hepsine katılabilmek. Katıldığımız turnuvalarda basamakları teker teker çıkacağız. Biz her şeyi hemen istiyoruz. Ama her şey zamana yayılmalı. Altyapı çok önemli. Futbolcularında fazla değişiklik yapmayan takımlar zaten belli başarılara ulaşabiliyor.

Milli takım forması her kulüp formasının üstündedir. Ay-Yıldızlı bayrağımız taşınıyor. Maça gelen taraftarın, futbolcunun hangi formayı giydiğine bakmaması gerekiyor. Maalesef İstanbul'da kötü olaylar yaşadık. O çocuk orada Milli Takım için ter döküyor. Son dakikaya kadar destek görmeli. İstanbul'da kötü olaylar yaşadığımız için son iki maçı Konya'ya aldık. Daha sonra da İzlanda maçımız Bursa'da olacak.

Milli Takım Stadı projemiz var. Olimpiyat Stadı düşünülüyor. Yeni bir proje çalışması var. Stadın şekli bile değişebilir. Uzun vadeli bir projedir bu… 

Forma sponsorumuz Nike… Milli Takım formaları sadece Nike'ta satılabiliyor. Nike'a geldiğimizde yeni bir öneri getirdik. Bir şirket kurduk. Sağ olsun Nike firması da anlayış gösterdi. Bir senedir 15 bine yakın ürün sattık. Halen de satılıyor. Kulüplerimiz keşke bir mağaza da toplansa da tek mağazada satılabilse ürünler…

Yeter Yıldırım Demirören Yeter tezahüratı var evet ama ben kendimi biliyorum. Beşiktaş'tayken de çalıştım. Şimdi de çalışıyorum. Futbolu daha iyi yapabilmek için uğraşıyoruz. Çalışan insan hata yapar. Çalışmayan dedikodu yapar, eleştirir. Şu Riva'yı görüyorsunuz. Dünyada sayılı. Bunu bizler yaptık. Türk futboluna çok güzel bir katma değer sağladık. Profesyonel hakemlik senelerce konuşuldu yapılamadı. Ben ve yönetim kurulum, bunu yaptık. 6 olan hakem sayısı 15-20'lere çıkacak. Hakemlik talimatnamesini değiştiriyoruz. Çünkü başarılı bir hakem bizde 35 yaşında oluyor. Kazakistan maçımızdaki hakem 26 yaşında FIFA hakemi olmuş. Az daha bizi yakıyordu ama bir şey diyemezdik. Futbol bu hata oluyor. Talimat değişikliğiyle genç hakemler hızlı yükselecek. Yani artık 25-26 yaşındaki hakem Avrupa'da maç yönetebilecek. Bir Doğan Babacan hocamızı 40 sene konuştuk. Şimdi bir 40 yıl daha Cüneyt hocamızı konuşmayalım. Hakemlik talimatnamesini değiştirmemiz gerekiyor.

2. ve 3. Lig kulüpleri için ben, "Türk Futbolu'nun KOBİ'leri" diyorum. Futbolcu yetiştirme merkezleri bana göre… Tabi futbol yetiştirmek için maddi sorun olmaması gerekir. Geldiğimizden beri biz hiç olmayan bir katkı sağladık. Her kulübe 500 bin lira ek gelir getirdik. İsim sponsorluğu yaptık, yol paralarını vermeye başladık. 4-5 ay önce yönetim kurulunda şunu söyledim. Özellikle söylüyorum ki seçim için değil bu söylediğim. Senelerdir Kaynak Kullandırma Fonu diye bir bütçe vardır. Bunun yüzde 80'i Süper Lig kulüplerine verilir. Yüzde 20'si diğer kulüplere… "Bunu değiştirelim" dedim. Çünkü Süper Lig ve PTT kulüplerinin tesise ihtiyacı yok. Şimdi biz tesise ihtiyacı olan kulüplere tesis yapacağız. Bu parayı kulüplere de vermiyoruz. İhaleyi biz yapacağız, tesisi biz yaptıracağız. 2. ve 3. Lig'in sponsoru yok. İlk geldiğimiz sene Digiturk'le anlaşmıştık. Sonra ayrıldılar. Biz devam ettik. Şimdi ya THY, ya Turkcell gibi bir sponsorla anlaşıp, isim hakkını vereceğiz 2. ve 3. Liglere…

Federasyon olarak biz 35-40 milyon liraya yakın bir kaynakla amatör kulüplere de destek oluyoruz. Amatör futbolun yaygınlaşması lazım. Üniversite Ligi'ni başlatmak istiyoruz. Böyle bir projemiz var. Amerika modelini Türkiye'ye uyarlamak için çalışıyoruz. Genç oyuncuları oradan yakalamamız gerekiyor.

Şenes Erzik'in yerine Servet Yardımcı'yı getirmek istedik. Biz orada kaybederken kazandık. Giderken herkes bize, "5 oy alırsınız" dedi. Biz 23 oy aldık. Bunun sayesinde de herkesin Türkiye'ye bakışı değişti.  Servet Yardımcı'yı yakın zamanda UEFA'da görebilirsiniz… Bu Türkiye için çok önemli. UEFA ile TFF ilişkileri çok iyi. Kendileri bizi zorlayacaklar ki kulüplere yaptırım yapalım. Bunun çözümünü bulmamız lazım. Bunun için Mali Komite ve Süper Lig A.Ş. çok önemli bir adımdır.

Yerli kuralı kararını Kulüpler Birliği ile beraber aldık. Herkes hemfikir oldu. Kulüpler Birliği şimdi TFF ile çok rahat çalışabiliyor. Kararları ortak alıyoruz. Şikayetlere çözüm arıyoruz. 14 yabancı kuralı aslında yerli kuralı… Yerli oyuncu oynatanlara ayrıca para veriyoruz. Her seferinde 11 yabancı görmeyeceğiz yani…

Kulüplerin vergi sorunu var. Yeni transfer talimatnamesinde borcu olan hiçbir kulübümüz lisans alamayacak. Borçların yapılandırılması lazım. Kulüplerimizin artık kendilerini sıkarak, denk bütçe yaparak hareket etmeleri lazım. 

Süper Lig'in 21 takıma çıkması için kulüplerden talep var. Süper Lig Vakfı'nın oluşturduğu yapı, İngiltere örneğini aldığı için böyle bir teklif ortaya çıktı. Ancak bu bizim vereceğimiz karar değil. Futbol ailesinin vereceği karardır. Kulüpler Birliği seçimlerden sonra toplanıp, görüşme yapacak. Neden? Süper Lig A.Ş. 2017'de devreye giriyor. Bu uygulama, bu sene başlansın istendi. Kulüplerin yayın gelirlerinden fedakarlık etmesi gerekiyor. Buna ben karar veremem. Süper Lig ve PTT kulüpleri buna karar vermeli. Ama olmaz mı? Olur. Zorlukları var mı? Evet var.

3 bine yakın dosya var mahkemelerde. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu 2011 yılında kaldırıldı. Şimdi mağdur çok. Genel kurulda UÇK'nın geri gelmesi görüşülecek. Herkes bunu istiyor. Bir dava 3-5 yıl sürmeyecek. 3 bin dosya var bildiğimiz… Bilmediğimiz dosyalar da var. Çünkü mahkemedeki dosyaları takip edemiyoruz.

Büyük başarılar için en az 5 yıl sabretmemiz gerekiyor. Ama şu unutulmasın. Ben dahil hiç kimsenin antrenörlük lisansı yok… Camiaları idare etmek kolay değil. Çok zor. Başkanlığın güzel yanları da var ama zor. Zorluklar aşılmak için var. Ben de hata yapacağım. Herkes hata yapacak. Kulüplerde başkanın yüzde 30 müdahalesi var. Antrenör geliyor 4 oyuncu veriyor. Kulüp oyuncunun karakterine bakıyor. Bonservisine bakıyor. 4 taneden birini alıyor. Burada yönetim müdahale etmiş oluyor. Ama TFF'de bu yok. TFF'nin teknik direktörü oyuncuları seçiyor. Yani bizim federasyon yönetimlerinin yapacağı tek şey var. En iyi hocalardan birisini getirmek. En iyi tesis imkanlarını vermek. Ve altyapıyı geliştirip, futbolcu yetiştirilmesini sağlamak. Biz de bunu yaptık. Zamanla bunun meyvesini alacağız.

Bir turnuvaya katılıyorsanız başarı istersiniz. Genç milli takımlar, A Milli Takım için çalışıyor. Beşiktaş'taki ilk maçım Malatya maçıydı. PAF takımın maçına gittim. O gün sordum, "Takım küme düşüyor mu?"… "Hayır" dediler. "O zaman şampiyonluk peşinde koşmayın. A takıma oyuncu yetiştirin" dedim… Bugün buna bakılması lazım. Esas gaye, esas hedef A milli oyuncuları yakalayabilmek.

Türk teknik adamlarla yabancılar arasında fark var. Bence çok daha değerliler. Sayın Fatih Terim, Sayın Mustafa Denizli, Sayın Şenol Güneş, Sayın Ertuğrul Sağlam gibi hocalar çok değerli yerlerde. Ama sabırlı olmamız lazım. Sergen Yalçın yetişiyor. İbrahim Üzülmez, Tayfur Havutçu muhakkak iyi yerlerde olacaktır. Böyle iyi hocalar geliyor.

Türk futbolu mahkeme olaylarını 2008'den beri unuttu. Rahmetli Hasan Doğan'la başlayan bir ekolün devamını getiriyoruz… İnşallah 25 Haziran'da herkes sağduyulu olacaktır. Kişileri kırmaya gerek yok. Hepimiz 1000 tane adamız. Birbirimizin suratına bakıyoruz. Çocuklarımız arkadaş. Hepimiz Türkiye'nin iyi yerlere gelmesini istiyoruz. Mahkemeye gidileceğine hiç inanmıyorum. Olağan Seçimli Genel Kurul Türk futboluna hayırlı olmasını diliyorum."

Geri
İleri