Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan Fortis Türkiye Kupası rövanş maçı sonrasında yapılan ve Federasyonumuz ile hakem camiasını suçlamalarla hedef göstermeyi amaçlayan açıklamalar, her şeyden önce spor adamı duruşu, ciddiyeti ve sorumluluğuyla bağdaşmamaktadır.
Türkiye Futbol Federasyonu görevi, sorumluluğu, yasa ve talimatların kendisine verdiği yetki çerçevesinde, bazı çevrelerin, özellikle son dönemlerde alışkanlık haline getirdiği mesnetsiz iddiaların aksine, asli ödevi olan tarafsızlık ilkesine büyük bir hassasiyetle uymaktadır.
Futbol sezonunun sonlarına yaklaşıldığı bu süreçte, dünyanın her ülkesinde olduğu gibi, gergin maçlarda hakemlerin hata yapma olasılığı artmaktadır. Nitekim zorluk derecesi yüksek ve aşırı stres altında oynanan bu maçta da hakem hataları yapılmış olabilir. Bu hatalarla ilgili değerlendirmeyi Merkez Hakem Kurulu yapacak ve zaten gerekli önlemleri alacaktır.
Şunun bilinmesinde de yarar bulunmaktadır: Hiçbir hakem, hiçbir maça, oyunun kaderiyle oynamak üzere çıkmaz, çıkamaz. Hiçbir hakem art niyetli yönetim göstermez, gösteremez. Buna hem kendi mesleki sorumluluğu müsaade etmez. Hem de Türkiye Futbol Federasyonu böylesi bir davranışa asla göz yummaz.
Hal böyleyken, her hakem hatasından sonra Türkiye Futbol Federasyonu'nu açık ya da üstü kapalı beyanlarla manipülasyon yapmakla suçlamak, en hafifinden insafsızlıktır.
Türkiye Futbol Federasyonu, bindiği dalı kesmeyecek, büyük bir titizlikle marka değerini korumaya çalıştığı futbol değerinin tükenmesini istemeyecek kadar akıl, mantık ve sağduyuya sahiptir.
Bazen istenilen sonucun alınamamasının getirdiği duygusallık, bazen kasıtlı olarak yıpratma, hedef saptırma ve son zamanlardaki karalama kampanyasına bir yeni halkayı daha eklemek amacıyla yapılan bu suçlamalarla futbolda dostluk, barış, huzur kavramlarının da zedelenmeye çalışıldığı aşikârdır.
Türkiye Futbol Federasyonu, bu davranışlar karşısında bir yandan yasalar ve talimatlar çerçevesinde gerekenleri yaparken, diğer yandan haksız, mesnetsiz ve haddini aşan beyanlarla hiçbir yere varılamayacağını hatırlatmakta yarar görmektedir.
Bu vesileyle başta değerli kulüp yöneticilerimiz olmak üzere, futbol ailemizin en saygın bireyleri olarak gördüğümüz teknik adamlar ve oyuncuları da futbol sezonunun kalan bölümlerinde öfkeli değil itidalli, yıpratıcı değil yapıcı, suçlayıcı değil sağduyulu davranmaya çağırıyor ve futbolun var olan sorunlarının paylaşma, yardımlaşma ve karşılıklı anlayışın gösterileceği bir birliktelikle çözüleceğini belirtmekte fayda görüyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türkiye Futbol Federasyonu
