Previous Page  14-15 / 140 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14-15 / 140 Next Page
Page Background

mazeretlerle kampa katılama-

mıştı. Son dönemde Roma’da

büyük bir patlama yapan Cengiz

Ünder ise kampta yer alsa da

İrlanda Cumhuriyeti maçında

oynayamayacak durumdaydı.

Teknik direktör Lucescu, maç

öncesi düzenlediği basın toplantı-

sında Avrupa’da forma giyen

oyuncularından Cenk Tosun, Cen-

giz Ünder ve Enes Ünal’ın takım-

larındaki yükselen performansı

ile ilgili soru üzerine, “Hepsi de

becerikli, iyi oyuncular. Büyük

yetenekli oyuncuların yanında

oynuyorlar. Bu durum, Millî Ta-

kım’a da katkı sağlıyor. Gençlerle

iyi bir çekirdek kadro oluştur-

maya çalışıyoruz. Bu becerikli

oyuncularla kazanan bir ekip

oluşturmayı hedefliyoruz.

Ne yazık ki bu sefer Emre Mor

bizimle olamıyor. 38 derece ateşi

var. Cengiz Ünder de antren-

manda bir sakatlık yaşadı. Türk

Millî Takımı’nın geleceğini sağla-

yacak genç oyuncular var. Hepsi

beraber oynayacak. Bu da iyi ola-

cak. Takımdaki herkes iyi oyuncu.

Umut ediyorumki inanarak bir

şeyi başaracağız ve daha iyiye gi-

deceğiz” ifadelerini kullanıyordu.

Kasım ayından beri 50’den fazla

maç izlediğini, bütün oyuncuları

seyretmeye çalıştığını anlatan

Lucescu, yabancı futbolcuların

fazlalığından dolayı yerli oyuncu-

ları izlemenin kolay olmadığını da

tekrarladığı konuşmasında, “Genç

oyunculara Millî Takım’ın çekir-

deği olma imkânını tanıyoruz.

Gençleri, gelecekmaçlarda da

görmeye çalışacağım. Değişik,

daha önce görmediğimiz oyuncu-

ları da göreceğiz. Diğer gelmeyen

ve gelemeyen oyuncular da ta-

kıma yeniden katılabilir. İyi bir

yolda olduğumuzu düşünüyorum.

İyi bir oyuncu ekibimvar. Onlara

inanıyorum. 26 oyuncu çağırıyo-

ruz ama 17 ayrı kulüpte oynayan

oyuncu grubu sonuçta” diyordu.

Herkes 10

numarayı istiyor

Türkiye’de becerikli oyuncuların

hepsinin “10 numara” oynamak

istediğini dile getiren Lucescu;

Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı,

Emre Mor, Oğuzhan Özyakup gibi

oyuncuları kenarda bırakamaya-

cağını ama onların da başka mev-

kilerde de forma giyebileceğini

belirterek, “Onlar da yavaş yavaş

eminimne yapmamız ve ne yapıl-

ması gerektiğini anlayacaktır.

Çünkü bu ekip 4-1-4-1’den 4-3-

2-1’e geçip oynayabilir ya da tam

tersini yapabilir. Enes Ünal’la bir-

likte 4-4-2 de oynayabiliriz. Oyu-

nun disiplinini iyi kurmanız lâzım.

Genç Türk oyuncuların problemi

bu. Herkes ‘10 numara’ oynamak

istiyor. 18 yıl önce de öyleydi ve

hâlâ aynı” diye konuşuyordu.

41 yıl sonra içerde yendik

Rakibimiz İrlanda Cumhuriyeti ile

oynadığımız 13 maçtaki bilanço-

muz pek parlak görünmüyordu.

Bu 13 maçta iki defa yendiğimiz

İrlanda’ya beş defa yenilmiş,

6 maçtan ise beraberlikle ayrıl-

mıştık. Kazandığımız iki maçtan

birini 22 Şubat 1967’de Ankara’da,

diğerini ise 25 Mayıs 2014’de Dub-

lin’de oynamıştık. 41 yıl önce An-

kara’da mağlup ettiğimiz İrlanda

Cumhuriyeti’ne karşı ikinci iç

saha galibiyetimizi Antalya’da

almak istiyorduk.

Ay-yıldızlılar Antalya Stadyu-

mu’nda coşkulu bir taraftar

topluluğunun önüne yeni kırmızı

formalarıyla çıktı. Dışişleri Bakanı

Mevlüt Çavuşoğlu ile TFF Başkan-

14

15

vekilleri Servet Yardımcı, Nihat

Özdemir, Ali Dürüst, Yönetimve

İcra Kurulu Üyeleri Cengiz Zülfi-

karoğlu, Ali Düşmez, Yönetim

Kurulu Üyeleri Mustafa Çağlar,

Alaattin Aykaç, Genel Sekreter

Kadir Kardaş ve MHK Başkanı

Yusuf Namoğlu’nun da tribünden

izlediği maçta teknik direktör

Lucescu takımını sahaya 4-2-3-1

düzeniyle sürmüştü. Kalemizi

Volkan Babacan koruyor,

savunma dörtlümüzde Gökhan

Gönül, Serdar Aziz, Çağlar

Söyüncü, Hasan Ali Kaldırımyer

alıyor, bu dörtlünün önünü Okay

Yokuşlu ve Mehmet Topal kontrol

ederken, tek santrfor olarak

görev yapan Cenk Tosun’u Yusuf

Yazıcı, Emre Akbaba ve Hakan

Çalhanoğlu destekliyordu.

Lucescu, 10 numaraların farklı

mevkilerde oynaması gerektiği

konusunda söylediğini yapmış,

Cenk Tosun’un arkasındaki

üçlüyü 10 numaralardan oluştur-

muştu.

İrlanda Millî Takımı ise 3-5-2 dü-

zeniyle sahadaydı ve topun kont-

rolü daha fazla Millî Takımımızda

bulunduğu için bu düzen daha çok

beşli savunmaya dönüşüyordu.

Lucescu’nun seçtiği on bir, oyun-

cuların topla oynama becerileri

gereği kontrolü sürekli elinde tu-

tuyordu ancak pozisyon zenginliği

açısından ilk yarı boyunca prob-

lemyaşanıyordu. Takımda klasik

kanat oyuncusu bulunmadığın-

dan bu eksikliğin iki bekimiz Gök-

han Gönül ve Hasan Ali Kaldırım

tarafından giderilmesi öngörül-

müştü ancak ilk yarı boyunca

kanatlarımızın çok fazla çalıştığı

söylenemezdi. Buna karşılık oyun

kontrolünü sürekli elinde tutan

millîlerimiz ilk yarı boyunca ceza

sahası dışından alışılmışın dışında

çok sayıda şut fırsatı üretiyordu.

Yine de ilk yarının en tehlikeli

pozisyonunu İrlanda Cumhuri-

yeti’nin yakaladığını itiraf etmek

gerek. Dakikalar 19’u gösterdi-

ğinde iki stoperimizin arasına atı-