ırvatistan Millî Takımı,
futbol sahnesine bağımsız
olarak 90’lı yıllarda çıksa
da geçmişte Yugoslavya
futbolunun nüvesini
oluşturan en önemli
aktördü aslında. 1923’teki
ilk Yugoslavya Ligi’nin
Zagreb’de kurulması, Hır-
vatların rolünü belirlemek
açısından önemlidir.
1923’ten 1927’ye kadar
dört yıl kupa turnuvası
niteliğinde oynanan
Yugoslavya Ligi’nin ilk ve
son şampiyonu, bir Hırvat
takımı olan Gradanski
Zagreb’di. 1927’de ilk lig
uygulamasına gidildi ve
bu kez de sezonun
şampiyonu yine bir Hırvat
takımı olan Hajduk Split
oldu. Farklı isimlerle 1940
yılına kadar 17 sezon
oynanan ligde Hırvat
takımları, Gradanski ile 5,
Hajduk ve Concordia Zagreb’le
2’şer, HASK Zagreb’le de 1 olmak
üzere toplam 10 şampiyonluk
elde etti.
II. Dünya Savaşı’nın ardından
1945’te Yugoslavya Ligi yeniden
dizayn edildi ve birliğin dağılma
tarihi olan 1992’ye kadar devam
etti. Bu ligde Sırp takımları
Kızılyıldız’la 19, Partizan’la da
11 şampiyonluk elde ederek
Yugoslav futbolunu domine etse
de Hajduk Split 7, Dinamo Zagreb
de 4 şampiyonluğu Hırvatlara
kazandırdı. O yıllarda özellikle
Kızılyıldız takımında birçok
Hırvat oyuncunun da forma
giydiğini unutmamak gerekir.
Hırvatlar, Yugoslavya Millî Takı-
mı’nda da önemli oyuncularla
temsil edildi. Branko Zebec ve
Stjepan Bobek, Yugoslavya Millî
Takımı’nın formasını en fazla
giyen dört oyuncudan ikisidir.
Ivan Buljan, Tomislav Ivkovic,
Drazan Jerkovic, Jurica Jerkovic,
Drazen Muzinic, Luka Peruzovic,
Robert Prosinecki, Ivica Şurjak,
Aleksandar Zivkovic de Yugos-
lavya Millî Takımı formasıyla
başarılı olmuş Hırvatlar arasında
yer alıyor.
Yugoslavya’nın 1990’da
dağılmasının ardından aynı
yıl Hırvatlar kendi futbol
organizasyonlarını kurdu,
1993’te de FIFA ve UEFA’ya üye
oldu. Hırvatistan’ın dünya futbol
sahnesine çıkışı ise 1996 Avrupa
Şampiyonası ile gerçekleşti.
Hırvatistan, tarihinde ilk kez ka-
tıldığı 1996 Avrupa Şampiyonası
elemelerinde müthiş bir
başarı gösterdi. İtalya,
Litvanya, Ukrayna,
Slovenya ve Estonya ile
4. Grup’ta eşleşmişlerdi.
Takımın başında, Hırvat
futboluna tarihinin en
büyük başarılarını yaşa-
tacak Miroslav Blazevic
yer alıyordu. Açıkçası
İtalya’nın yer aldığı bir
gruptan hiç kimse Hır-
vatların ilk sırada çıka-
cağını beklemiyordu.
Ama 10maçlık periyodu
tıpkı İtalya gibi 7 galibi-
yet, 2 beraberlik, 1 yenil-
giyle tamamladılar ve 23
puana ulaştılar. Üstelik
averajla İtalya’yı da ge-
ride bırakmışlardı. O tur-
nuvada evlerinde sadece
İtalya ile berabere kaldı-
lar ama bu açıklarını da
Azzurileri deplasmanda
yenerek fazlasıyla ka-
pattılar. Deplasmanmaçlarında
sadece Ukrayna’ya 1-0 kaybet-
tiler ve ikinci beraberliklerini de
Litvanya’dan aldılar. Barcelona’lı
Prosinecki, Sevilla’lı Suker,
Milan’lı Boban, Lazio’lu Boksic,
Real Betis’li Jarni, Derby
County’li Stimac, Padova’lı
Vlaovic ve Karlsruhe’li Bilic’in
yer aldığı kadro, bir takımhaline
gelmeyi başarmıştı. EURO 96
finallerinde Portekiz ve
Danimarka’nın yanı sıra Millî
Takımımızın da bulunduğu
gruptaydı Hırvatlar. İlkmaçta
Millî Takımımızı Vlaovic’in
dramatik golüyle 1-0 yendikten
sonra Danimarka’yı Suker’in iki,
Boban’ın bir golüyle 3-0mağlup
ederek gruptan çıkmayı garan-
tilediler. Sonmaçlarında ise
24
25
Hırvatistan, futbol sahnesine Yugoslavya’dan ayrıldığı 1990’lardan sonra çıkmış bir takım.
İlk kez 1996 Avrupa Şampiyonası’nın elemelerinde yer aldılar ve o günden bu yana oynanan
11 büyük turnuvanın 9’unda finallere kalmayı başardılar. Fransa 1998’de dünya
üçüncülüğünü elde eden Hırvatistan artık daha büyük hedeflerin peşinde koşuyor.
H
Hırvatistan
Gözü daha
yüksekte