Previous Page  36-37 / 150 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 36-37 / 150 Next Page
Page Background

Futbol hakkında her zaman konu-

şuyoruz. Hollanda’da yaşarken de

sürekli maçlarıma gelirlerdi. Aramız

iyi. Her konuda yardımcı olmaya

çalışıyorumkendilerine.

Onlarınmevkii nedir?

Sezer aynı ben… Birbirimize çok

benziyoruz. O da forvet arkasında

oynuyor. Diğer kardeşim İlkan da

çok süratli ve tambir kanat

oyuncusu. İş bitirici bir oyuncu…

Türk futbolunda Hamit-Halil Altın-

top, Bülent-Mert Korkmaz gibi kar-

deş oyuncuları gördük. Sence üç

kardeşi bir arada görür müyüz?

Olabilir. Ama bunun için daha çok

zaman gerekli. Kardeşlerimden

birisi 11, diğeri 18 yaşında. Tabiî

jenerasyon illa ki yakalanır. Babam

olsun, kardeşlerimolsun, dayım

olsun futbolu çok seven insanlarız.

Hepimiz futbol oynadık. Babamda

dayımda profesyonel oynamadı

ama futboldan çok anlıyorlar.

Ben doğduğumdan beri futbolun

içindeler. Bizim elimizden tuttular.

Futbola olan ilgin nasıl başladı ve

futbolcu olman için ilk kim elinden

tuttu?

4 yaşımda başladımdediğimgibi…

Musa dayımvar benim; kendisi de

futbolcu. O benim elimden tuttu.

“Bu kadar yeteneklerin var, bu

kadar iyisin. Seni bir futbol kulü-

büne yerleştirelim” dedi. 9 yaşına

kadar amatör takımlarda oynadım.

9 yaşından sonra FC Twente takımı-

nın altyapısına girdim. Orada 8

senemgeçti. Go Ahead Eagles ile

Twente’nin altyapısı birleşik. Zaten

birbirlerine 45 dakika uzaklıktalar.

Twente’den sonra Go Ahead Eagles

takımına gittim.

Seninle birlikte futbola başlayan

birçok arkadaşın bugün futbolcu

olamadı ama sen başardın. Neleri

farklı yaptın da bugün futbolcu

olabildin?

Kendi açımdan baktığım zaman

onlar neleri yanlış yaptı bilmiyorum

ve bunu takip etmiyorum. Ben o

farkı aramadım. Kendi işime odak-

landım. Herkes iyi ya da kötü bir

maç oynayabilir. Bu insanın doğa-

sında var sonuçta… Ama en önem-

lisi kötü oynasan bile işini iyi

yapmak zorundasın. Ben kötü oy-

nadığım zaman karşımdaki adamı

da kötü oynatmalıyım. Kötü oyna-

dığım zaman karşımdaki rakibin

işini bozmalıyım, onun önünde yü-

rümeliyim. Bu iş karşılıklı… Nasıl bir

kornerde vuramıyorsan, vurdurt-

mayacaksın! Her maçı iyi oynaya-

mazsın ama işini iyi yapabilirsin.

Takım içinmücadele edebilirsin.

Çok koşabilirsin. Gerçekten benim

yapımbu. Ben de zor zamanlar ge-

çirdim. Altyapıda oynayamadığım

dönemler oldu. Twente beni yete-

İki erkek kardeşim, bir ablam

var. Diğer iki kardeşimde

futbolcu. İkisi de Twente

altyapısında oynadı. Futbol

ailesiyiz. 18 yaşındaki erkek

kardeşimin adı Sezer Sefer

Türüç, 11 yaşında olan erkek

kardeşimin adı da İlkan

Türüç… Ablamda Hollanda’da

turizmüzerine okuyor. Dayı-

mın otelleri var. Ablamda

dayımı örnek alarak turizm

okuyor.

İkisi de futbolcu olan

kardeşlerinle aranda nasıl

bir diyalog var? Onlara nasıl

öğütler veriyorsun, nasıl

önerilerde bulunuyorsun?

Doğduğumuz günden bu

yana birbirimize çok yakınız.

36

37

9 yaşından sonra FC Twente

takımının altyapısına girdim.

Orada 8 senemgeçti. Go Ahead

Eagles ile Twente’nin altyapısı

birleşik. Zaten birbirlerine

45 dakika uzaklıktalar.

Twente’den sonra Go Ahead

Eagles takımına gittim.

Ben kötü oynadığım zaman

karşımdaki adamı da kötü

oynatmalıyım. Bu iş karşılıklı…

Nasıl bir kornerde vuramıyorsan,

vurdurtmayacaksın! Her maçı iyi

oynayamazsın ama işini iyi

yapabilirsin. Takım içinmücadele

edebilirsin. Çok koşabilirsin.

Benimyapımbu.

Ben de zor zamanlar geçirdim.

Altyapıda oynayamadığım

dönemler oldu. Twente beni

yetenekli bulmadı ve yolladı.

Ondan sonra geri almak istediler,

bu sefer de paraları yetmedi!

Futbol böyle bir şey!

18 yaşına kadar spor üzerine

okudum. Spor ve jimnastik

üzerine okulumu bitirdim.

Ondan sonra okulu bıraktımve

kendimi futbola adadım. Okulu

çok sevdiğimi söyleyemem.

Jimnastik derslerini çok

seviyordumve tercih ediyordum.

Bu tarz bir insanım.

Hollanda’nın her takımında 4-5,

Ajax gibi bazı takımlarda 6-7 tane

altyapıdan çıkan ve ilk 11’de

oynayan oyuncular var. Altyapıya

çok önemveriyorlar. Çok sabırlı

insanlar. Her kulübün bir

standardı var. Her kulüp yüzde

40, yüzde 50 oranında A takıma

oyuncu çıkartmak istiyor.