Previous Page  52-53 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52-53 / 168 Next Page
Page Background

yayın ihalesiydi. Türk futbolunun

gelecekteki değeri ihalenin başarı-

sıyla doğrudan orantılıydı. Başarılı

bir süreç getirdik. İhale sürecindeki

TFF ile Kulüpler Birliği arasındaki

şeffaflık ve güç birliği inşallah örnek

olur. Sayın Cumhurbaşkanımızın

futbola yönelik desteği bu kadar

büyük olmasaydı, TFF Başkanı

Demirören bu kadar uyumlu olma-

saydı, bunu başaramazdık. Yayın

ihalesinde rekor bir bedel olan 5 yıl

için 3milyar dolara satın alan,

bu zirvenin yayın sponsoru beIN

Medya Grup’unmüdürü dostum

Yusuf Beye teşekkür ediyorum.

Futbolun güzelliğine ket vuran, bize

göre düzeltilmesi gereken bir uygu-

lamaydı. İhalenin değerine zarar ve-

recek bir unsurdu. Her hafta hakem

hatalarını konuşuyoruz. Video ha-

kemliği maksimum fayda getirecek.

Bir an önce hayata geçmelidir.

Bundesliga 2017-2018 sezonuna

video hakemliği ile başlamaktadır.

Hakemlerimizin saygınlıklarını ve

futbolun seyir zevkini artıracak

uygulamadır. Kulüplerimizinmali

planlarımıza önemgöstermek

zorundayız. Bugün birçok önemli

konuşmacıyı ağırlayacağız. Kulüpler

Birliği toplantılarına 5-6 başkan ka-

tılırdı. Şimdi 18 kulübün başkanı ve

temsilcileri katılıyor. Tümkulüp

başkanlarına teşekkür ediyorum.

Üretken bir takımolduk. Sayın

Cumhurbaşkanımsize çok teşek-

kür ediyorum. Bu çok önemli bir

günde bizi yalnız bırakmadınız. Sizin

için çok önemli günlerde biz de sizi

yalnız bırakmayacağız. Hep yanı-

nızda olacağız” ifadelerini kullandı.

Bakan Kılıç: “2024’ün

en güçlü adayıyız”

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağa-

tay Kılıç da açılışta yaptığı konuş-

mada şunları söyledi: “Sayın

Kulüpler Birliği Vakfımıza teşekkür

ediyorum. Futbol Federasyonu-

muza bu organizasyona verdiği

destekten dolayı teşekkür ediyo-

rum. Ama asıl en önemlisi Sayın

Cumhurbaşkanım, gençlik kolların-

dan siyasete başladığınız günden

itibaren sporcuya, spora ve futbola

verdiğiniz destekten dolayı, Başba-

kanlık döneminiz içerisinde bizzat

sahip olduğumve bizzat gördüğüm

sporcuya, insanlara ve sporun geli-

şimine olan desteğinizden dolayı

teşekkür ediyor ve şükranlarımızı

sunuyoruz.

Bu zirvede futbolun ve aynı za-

manda sporun değerlenmesiyle

ilgili önemli çalışmalar yapılacak.

Ama hepsinden önemlisi yerli an-

lamda Türkiye’nin kendi kaynakla-

rıyla, kendi gücüyle ortaya koymuş

olduğu, hayata geçirmiş olduğu özel

özel yatırımlarıdır. Şu anda Türkiye

EURO 2024 Avrupa Futbol Şampi-

yonası’na adaydır. Bu adaylığı

ortaya koyarken, Sayın Cumhur-

başkanım altyapı çalışmalarımızda

büyük bir hamle başlattınız. Başba-

kanlığınız döneminizde başlatmış

olduğunuz tesisleşme hamlesiyle

30 stadın inşası bitmiş olacak inşal-

lah. 9 tanesi bitti, 14 tanesi devam

ediyor. Ve sizin burada da vereceği-

niz bir müjde var. Ülkemizin ulaşım

altyapısı, konaklama altyapısı aynı

zamanda da misafirperverliği ve en

önemlisi de sizlerin çizmiş olduğu

vizyonla biz EURO 2024’ün en kuv-

vetli adayız. Rakibimiz Almanya,

ancak daha önceki yıllarda hem

Dünya Kupası’na hemAvrupa Şam-

piyonası’na ev sahipliği yapmış ol-

masından dolayı zannediyorumki

Türkiye’nin şansı daha fazla. Sadece

bu sebepten dolayı değil. Daha önce

52

53

zat-ı devletlerinin dile getirmiş ol-

duğu gibi Türkmisafirperverliğini

de tümdünyaya gösterme ve

haykırma gücümüz olacak. Biz

buna inanıyoruz.”

Erdoğan: “Futbol bir direniş,

birmeydan okumadır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Er-

doğan yaptığı konuşmada, “Siyase-

tin kalitesi yükseldikçe iktidarı

sandık yoluyla değil de şikeyle, hi-

leyle, darbeyle, tehditle, yıkıcı siya-

setle elde edebileceğini sananlar,

bizimmilletimiz tarafından tasfiye

edilmiştir. Buna rağmen son Ana-

yasa değişikliğinde olduğu gibi hâlâ

nasıl futbolun - inşallah onlardan

kurtuluyoruz - holiganları varsa,

hâlâ holigan siyasetiyle netice al-

maya çalışanların bulunduğunu da

görüyoruz. Fikirlerinin gücüne gü-

venemeyenler, yalana, iftiraya,

hatta şiddete başvurmaktan çekin-

mediler” dedi.

Erdoğan, sporun, özellikle futbolun

kaynaştıran, farklı kimlikleri,

karakterleri, hikâyeleri bir araya

getiren yönünün iyi bilindiğini,

günümüzde futbolun, herhangi bir

spor dalı olmanın çok ötesinde an-

lamlara sahip olduğunu dile getirdi.

Futbolun özünde rekabetle birlikte

fedakârlık, centilmenlik, dostluk ve

dayanışma bulunduğuna işaret

eden Erdoğan, “Bu oyunda kazan-

mak için sahaya çıkan oyuncuların

bireysel yetenekleri yanında arka-

larında güçlü bir yönetimdesteğine,

teknik desteğe, hep birlikte sergile-

yecekleri uyuma ihtiyaç vardır.

Bu, yöneticisinden sahadaki futbol-

cusuna, hakeme, teknik kadrolara

varıncaya kadar birlikte oluşan

dayanışma, tribünlere de aynı zevki,

heyecanı şüphesiz ki verecektir.

Hakembitiş düdüğünü çalana

kadar pes etmemeyi gerektiren bir

oyunda ümitsizliğe asla yer yoktur.

Hele hele son zamanlarda açık ara

mağlup olan dünya futbolunun

marka takımlarının rövanşında

nasıl elediğini görerek, bir şeyi

açıkça ispat ettiklerine şahit olduk.

Futbol tarihi, hezimetin kıyısından

koparılmış muhteşem zaferlerle

doludur” diye konuştu.

Erdoğan, futbolun bir direniş, bir

meydan okuma olduğunu belirte-

rek, “Burada Afrika çöllerinden

Brezilya gecekondularına kadar

dünyanın her yerinde itilip kakılan

kenar mahalle çocuklarının kurtu-

luş umudu olan bir oyundan söz

ediyorum. Bu aynı zamanda bizim

çocukluğumuzun da hikâyesidir.

Mahalle arasında yazın toz toprak,

kışın çamur zibil içinde top peşinde

koşturan tüm çocuklar için futbol,

parlak bir geleceğe çıkan yolun

adıdır. Bugün bir Beşiktaş’ın

Vodafonu’nu düşünüyorum, bir de

Beşiktaş’ın Şeref Stadı’nı düşünü-

yorum, nereden nereye... Bir Fener-

bahçe’nin şu andaki stadyumunu

düşünüyorum, bir de Dereağ-

zı’ndaki hazırlıkların yapıldığı yeri

düşünüyorum, nereden nereye... Bu

imkânların hiçbirine sahip olmayan

kulüplerimizin olduğunu da biliyo-

rum. Ama Türkiye nereden nereye

geldi, bu gerçekleri görmemiz

lâzım” ifadelerini kullandı.

Futbolu, “görsel bir ziyafet” şek-

linde tanımlayan Erdoğan, şöyle

devam etti:

“Kimi zaman asistlerle, şutlarla,

birbirindenmuhteşem çalımlarla,

olursa gollerle, 90 artı uzatmaya

sığdırılmış bu şölen, kendi kahra-

manlarını da üretir. Öyle futbolcular

vardır ki biz onları sadece yetenek-

leriyle, golleriyle değil, aynı za-