TR
EN
Hiddink: "Bu karşılaşmayı kazanırsak dümeni biz elimize almış olacağız" 23.03.2011
Hiddink: "Bu karşılaşmayı kazanırsak dümeni biz elimize almış olacağız"
Geri
İleri

A Milli Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink, 29 Mart Salı günü Avusturya ile oynanacak 2012 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçı öncesi Swissotel'de milli futbolcu Selçuk İnan ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında, "Bu karşılaşmayı kazanırsak dümeni biz elimize almış olacağız" diyen Guus Hiddink, şunları kaydetti:

"Eleme maçlarındaki tüm karşılaşmalar çok önemlidir. Çünkü eğer takımınız, bizim şu anda bulunduğumuz gruptaki gibi bir gruptaysa finallere gitmek yolunda her maç büyük önem taşıyacaktır. Bu yolda Kazakistan ile Azerbaycan ile oynamış olduğumuz maçlar da bu önemi taşıyor. Tabi yine büyük bir maç oynayacağız. Bizim yapmak istediğimiz şu; inisiyatifin bizim elimizde olmasını istiyoruz. Bu karşılaşmayı kazanırsak dümeni biz elimize almış olacağız. Pozisyonumuzu kaybetmek istemiyoruz. Ben de bunu istiyorum zaten ve tabii ki direkt olarak rakip gördüğümüz takımların oynadıkları maçlarda beklenen ya da beklenmeyen şekilde puan kaybetmesini beklemek durumuna düşmek istemiyoruz. Belirsizliklerden hoşlanmıyoruz. Kendi kaderimizi kendimiz çizmek istiyoruz."

Spor Toto Süper Lig'deki zorlu maçların ardından milli takımın toplanmasının futbolcular için çok iyi olduğunu kaydeden Hiddink, "Biraraya gelmemiz gerçekten önemli milli takım olarak. Futbolcular geçen hafta zorlu maçlar oynadılar. Bir kısmı zorlu saha şartları altında maçlar oynadı. Bu tür ortamlardan çıkıp milli takım ortamına, atmosferine gelmeleri gerçekten iyi bir şey. Onların da buraya gelmekten hoşlandıklarına inanıyorum. İyi bir futbol sergileme yolunda sorumluluk taşıdıklarını biliyorum" şeklinde konuştu.

Avusturya maçına iyi hazırlanacaklarını belirten A Milli Takım Teknik Direktörü, "Umuyorum ki iyi bir sonuç alacağız ve bunun ardından iyi bir kutlama yapacağız. Çünkü buna gerçekten çok ihtiyacımız var. Oyuncular da karşılaşmanın önemini kavramışlardır diye düşünüyorum" dedi.
 
Rakip Avusturya'yı da değerlendiren Guus Hiddink, "Sağlam bir kadrosu olan, deneyimli oyunculardan oluşan bir ekip. Avrupa'nın çeşitli liglerinde forma giyen oyuncuları var. Kolay bir rakip değil, kolay bir maç değil. Ama istediğimiz oyunu sahaya yansıtırsak, hedeflediklerimizi yapabilirsek, hem içeride hem de dışarıda bu takımı yenebiliriz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Guus Hiddink, basın toplantısında daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Emre Belözoğlu, sakat olduğu için yok"

Bir gazetecinin "Medyada Emre'yi bir daha kadroya almayacağınızı söylediğiniz yazıldı. Emre Belözoğlu sakat olmasaydı milli takımda olacak mıydı" şeklindeki sorusu üzerine Hiddink, "Medyayı gerçekten ciddiye alıyorum. Ama, kim benim ağzımdan 'Emre'yi kadroya almayacağım' diye yazdıysa onu almamalıyız. Emre sakat, o yüzden kadroda yok" dedi.

Emre'nin son maçta öfke kontrolünde bazı hataları olduğunu kaydeden Hiddink, şunları söyledi:

"Kendisini çok seviyor ve ona saygı duyuyorum. Oyuncularımı hem seviyor hem de eleştiriyorum. Güney Kore maçında yaptığının aptalca olduğunu kendisi de kabul etmişti. Maçtan önce hakeme saygılı olmamız gerektiğini, duygu kontrolünden konuşmuştuk. Kırmızı kart gördüğünüzde takımı bir kişi eksik bırakıyorsanız, bu uluslararası futbolda bir dezavantaj. Futbolcu öfkesini kontrol edemediğinde oyundan kopuyor, takımdaki görevini unutuyor. Emre sakat olduğu için aramızda yok. Onu rahat bıraktık. Oğlu oldu, kendisini tebrik ediyorum."

"Futbolda sonucu garanti edemezsiniz"

Almanya ve Azerbaycan yenilgilerinden sonra takımda yenilenme sürecini hızlandırdıklarını, Hollanda ve Güney Kore ile yapılan hazırlık maçlarında genç oyuncuların performansından genel anlamda memnun kaldığını anlatan Hiddink, Avusturya maçının genç oyuncuların kendilerini kanıtlamaları için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.

Hazırlık maçlarında oyuncularıyla fazla idman yapamadıklarını kaydeden Hollandalı teknik adam, şimdi Avusturya maçına kadar daha fazla zamanları olduğunu vurgulayarak, "Oyunculara biçtiğimiz roller konusunda daha fazla yoğunlaşabiliriz ama bunların hiçbiri garanti değil. Çünkü futbolda sonucu garanti edemezsiniz" dedi.

"Kimse 'Bu ülkenin gençlerinde gelecek yok' diyemez"

Türk takımlarının Avrupa kupalarından erken elenmesinin, Türk futbolunun içinde bulunduğu durumun göstergesi olduğunu dile getiren Hiddink, "Biz her zaman dünyanın zirvesinde olduğumuzu düşünmeyi seviyoruz ama sıralamadaki yerimize baktığımız zaman öyle olmadığımızı görüyoruz. Gerçeklerle yüzleşmemiz lazım" dedi.

Süper Lig'de büyük kulüplerin eskiden olduğu gibi rahat maç kazanamadıklarını gördüğünü anlatan Hollandalı çalıştırıcı, şöyle devam etti: "Bu da Anadolu takımların seviyeyi eşitlemeye başladığının işaretidir. Yolumuza devam etmeliyiz. Oyuncularımla konuştuğumda olaya pozitif yaklaşmalarını söylüyorum. Özverili performans sergilerlerse milli takımın iyi şeyler yapabileceği söylüyorum.

2013 yılında FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası Türkiye'de yapılacak. Herkesin bir daha bir daha düşünmesi lazım, 'Biz bu genç oyuncuların eğitimine nasıl yaklaşmalıyız' diye. Kimse 'Bu ülkenin gençlerinde gelecek yok' diyemez. Milyonlarca genç var. Sadece iyi eğitilmeleri gerekiyor. Kulüplerin 'Neden Avrupa'da iyi değiliz' diye kendilerine sormaları lazım. Federasyonun da kulüp takımlarına gençlerin eğitimi konusunda bağımlı olduğunu ifade etmeliyiz."

Kadro Seçimi

Guus Hiddink, kadro seçimiyle ilgili yapılan eleştirilerin sorulması üzerine, oyuncu seçiminden memnun olduğunu, Avusturya maçı öncesi hepsini desteklediğini söyledi.

Futbolcuların bireysel performansına bakarak seçim yaptığını anlatan Hollandalı teknik adam, "Derbi maçta Galatasaray 87. dakikada yediği golle kaybetti. Benim bu durumda Servet'i almamam mı gerekiyor. Servet'in milli takımda bir yeri var. Gaziantepspor'dan Cenk'i aldık. Demek ki onları da takip ediyoruz" diye konuştu.

A2 Milli Takımı'nın A Milli Takım için bir adım olduğunu vurgulayan Hiddink, "Bir çok kişi bu adımı küçümser ama gelecek vaat eden oyuncuları oraya çağırıyoruz ve kendilerini gösterme şansı veriyoruz. En iyi oyuncuları seçtiğimiz için orada bütün kulüplerden oyuncu var. A2 takımını gelecek yıldan itibaren rekabetçi bir yapıya kavuşturuyoruz. Doğrudan A milliye gelemeyenler A2 takımdan gelecektir" ifadelerini kullandı.
Hollandalı çalıştırıcı, hafta başında konuk olduğu Lig TV'de yaptığı açıklamada söylediklerinin yanlış anlaşıldığını ifade ederek, "Orada 'Yeni oluşturduğunuz kadronuzdan umutlu musunuz' diye soruldu. 'Benim güvenim ve ümidim var. Eğer ümidim ve güvenim olmasaydı, zaten başkanımızdan beni göndermesini isterdim' dedim. Kesinlikle yaşanabilir bir puan kaybına işaret değildi söylediklerim" dedi.

"Yabancı ekstra kalite katmalı"

Hiddink, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT-1'de katıldığı programda yabancı hocalara mesafeli yaklaştığı ve yabancı kontenjanını eleştirdiğinin aktarılması üzerine, şunları söyledi:

"Yabancı kontenjanıyla ilgili birçok kez konuştum. Geçmiş dönemde ümit milli takımda forma giymiş oyuncular, bir şekilde ihmal edilmiş ve yok olmuşlar. Ben de yabancıyım. Yabancıya karşı değilim ama yabancı geldiğinde ekstra kalite katmalı. Şampiyon yapabiliyorsa önemli katkısı oluyorsa Avrupa'ya götürebiliyorsa ya da Avrupa'da ilkbaharı gösterecek katkıyı yapıyorsa ekstra kalitelidir. Ben de kulüp takımı çalıştırdım. Bana bu tip başarıyı getirecek oyuncuya kapım açıktı. Yabancı oyuncu yüklü bir ücretle geliyor, bonservisleri yüksek. Bunları büyük liglere sattığınızda, bunların gelirini genç oyuncularınızın eğitimine aktarabilirsiniz."

"Türkiye, teknik adam için zor bir ülke"

Hiddink; Hagi ve Schuster'in gönderildiğinin, Türkiye'de şu anda kendisiyle birlikte 3 yabancı teknik adamın kaldığının belirtilmesi üzerine ise "Şota Türk artık. Gençlerbirliği'nin teknik direktörü Alman ve Almanya ile Türkiye'nin yakın iletişimini biliyorsunuz. Üçüncü de benim. Türkiye Almanya'ya, Almanya da Hollanda'ya yakın" diye esprili bir cevap verdi.

Milliyetine bakılmaksızın, bir kişinin bir ülkede çalışmaktan keyif alması durumunda o kişinin pasaportuna bakmaya gerek olmadığını vurgulayan Hiddink, "Türkiye, teknik adam için zor bir ülke. Duygular stratejilere yön veriyor. Sizin yazdıklarınız da kulüplerdeki karar alıcıların davranışlarını etkiliyor. Şu anda yaptığım işten çok mutluyum. Bazen bir enerji yoğunluğu yaşıyorum ve 'Keşke her hafta oyuncularımla birlikte olsam' diyorum. Artık bundan sonra sözü futbolculara bırakmak lazım. Onlar salı günü konuşacaklar" şeklinde konuştu.

Bu arada, 1 saati aşkın süren basın toplantısına medya mensupları yoğun ilgi gösterdi.

Selçuk İnan: "Kendi işimizi kendimiz bitirmek adına önemli bir maç"

Basın toplantısında Avusturya maçını değerlendiren A Milli Takımı oyuncusu Selçuk, bundan önceki maçlardan gereken dersleri çıkardıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Bizim için çok önemli bir maç. Belki de grubumuzda belirleyici bir maç olacak. Çok zor bir maç olacağının farkındayız. Aslında bundan sonra çok maçımız var ama kendi işimizi kendimiz bitirmek adına gerçekten önemli bir maç. Avusturya'nın gücünü biliyoruz ama biz kendi gücümüzün de farkındayız. Bundan önceki maçlardan çıkarmamız gereken dersleri çıkardığımıza inanıyorum. Bir haftalık süreçte iyi hazırlanıp, Avusturya maçını kazanıp ülkemizi mutlu etmek istiyoruz. Bunun için de elimizden gelen her şeyi yapacağız."

Futbolcuların gözünde yabancı ve yerli teknik direktör ayrımı olup olmadığı sorusuna ise Selçuk İnan, "Kendi adıma söylemem gerekiyorsa, öyle bir şey yok. Yerli-yabancı ayırt etmek gerçekten mümkün değil. Önemli olan iletişimi sağlayabilmek. Hocanın da sizden neler istediğini anlayabilmek, sizin ona neler verebileceğinizi onun anlaması... Bu bir kişilik meselesidir bence. Yerli hoca olup da uzak duran da var, yabancı olup da yakın olan da var. Ben yerli-yabancı diye kesinlikle ayırt etmiyorum, kişisel fikrim" yanıtını verdi.

Geri
İleri