Previous Page  20-21 / 36 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20-21 / 36 Next Page
Page Background

Beşiktaş Tarihi

Ülkemizin en eski kulübü Beşiktaş,

Türk sporunun en değerli aktörlerinden

biri olmayı sürdürüyor. Kara Kartallar

olarak anılan Beşiktaş’ın tarihi,

kırılması çok güç rekorlarla dolu.

902 sonbaharında Beşiktaş Serence-

bey Mahallesi’nde, o zamanın Medine

Muhafızı olan Osman Paşa’nın konağı-

nın bahçesinde, 22 kişilik genç grup,

haftanın bazı günlerinde toplanıp

jimnastik hareketleri yapmaktaydı.

Başta Osman Paşa’nın oğulları

Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile

mahallenin gençlerinden Ahmet

Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazım

Nazif, Cemil Feti ve Şevket Beylerin

aralarında bulunduğu gençlerin ilk

ilgilendikleri spor branşları, özellikle

barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve

aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasî

hareketler dolayısıyla her türlü

toplanmadan şüphelenerek hafiyeler

dolaştıran 2. Abdülhamit’in adamları

Serencebey’deki bu toplanmaları

haber alınca, spor yapan gençler

bir baskınla karakola götürüldü.

Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray

erkânına yakın olması, ayrıca

o dönemlerde kötü gözle bakılan

futbol oynamadıkları ve sadece

beden hareketleri yaptıklarını

belirtmeleriyle gergin durum

yumuşadı. Hatta saray çevresinden

Şehzade Abdülhalim bu sporcuları

destekledi ve sık sık antrenmanları

seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve

güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara

gelerek güreş ve boks hareketleri gös-

teriyordu.

1903 Mart’ında ise özel bir izinle

Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu.

1908’de Meşrutiyet’in ilânıyla sportif

hareketler biraz daha serbestlik

kazandı. 31 Mart 1909’daki siyasi

olaylardan sonra Edirne’de bulunan

Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı,

Hareket Ordusu ile İstanbul’a geldi.

Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir

eskrim hocası olan Fuat Balkan ile

başta güreş ve halter sporlarını yapan

Mazhar Kazancı, Serencebey’de jim-

nastik yapan gençleri bularak birlikte

spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat

Balkan, Ihlamur’daki evinin altındaki

yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket

Jimnastik Kulübü’nün adı Beşiktaş

Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak

değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş,

boks, eskrim ve atletizmin ön planda

tutulduğu güçlü bir spor kulübü

meydana geldi. Fuat Bey’in arkadaşları

Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer

eskrimciydi.

Bu arada BeyoğluMutasarrıfı Muhittin

Bey’in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı

Jimnastik Kulübü, 26 Ocak 1911 tarihin-

de tescil edilen ilk Türk spor kulübü

oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulü-

büne ilgisi büyüdü ve spor yapan üye-

lerin sayısı bir anda 150’ye yükseldi.

Kulübünmerkezi de Ihlamur’dan

Akaretler’de 49 numaralı binaya taşın-

dı. Bir süre sonra bu bina da küçük

gelince, yine Akaretler’de 84 numaralı

binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki

bahçe de bir spor sahası haline getirildi.

Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta

ferdi sporlar yapıldığından herhangi

bir forma rengine ihtiyaç duyulmadı.

Ancak sporcuların sayısı her geçen

gün yeni katılımlarla artmaya devam

edince, eğitimini Fransız mektebinde

tamamlamış Mehmet Şamil Bey,

kurucular heyetini topladı. Okul gün-

lerinde kullandığı, okulunun renklerini

taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve

gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi

bir rozet yaptırmalı ve kulübümüzde

spora devam eden her azayı bu rozeti

taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi.

Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil

Bey’in teklifini heyecanla kabul etti.

Toplantının sonunda rozette yer alacak

kulüp renkleri de kararlaştırıldı.

Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki

rengi kulüp renkleri olarak seçildi:

Siyah ve beyaz...

Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk

dönemde futbol gölgede kalmışsa da

1910’ların sonundan itibaren kulüpteki

atlet ve jimnastikçiler futbola daha

fazla ilgi duyup, kendi aralarında maç-

lar yapmaya başladı. O yıllarda gençli-

ğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve

Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde

Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü

futbol takımı kurulmuştu. 1911

Ağustos’unda Valideçeşme futbol

takımının başkanı ve kurucusu olan

Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) fut-

bolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı.

Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol

takımlarını tek bir çatı altında toplamayı

amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri

sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a

katıldı. Bu şekilde futbol şubesi, resmi

olarak faaliyete başladı. Resul, Rıdvan,

Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi

(Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım,

Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk

futbol takımının malzemelerinin mas-

raflarını da İpekçi İhsan isimli bir spor-

sever karşıladı. O tarihlerde Cuma

günleri oynanan İstanbul Ligi’nde

Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu,

Süleymaniye, İdman Yurdu gibi takımlar

bulunuyordu. Beşiktaş 1920’lerin önce-

sinde iki ezeli rakibiyle karşılaşmamışsa

da Süleymaniye ve İdman Yurdu’nu

mağlup etmiş bir takımdı. 1919’da

Beşiktaş ve diğer kulüplerin lige katılma

isteği Lig Tertip Komitesi tarafından

uzun bir süre bekletildikten sonra kabul

edilmedi. Pazar günleri de azınlık

takımları Pera, Araks, Maccabi, Stella,

Strugglers’in yer aldığı Pazar Ligi maç-

ları oynanıyordu. Şeref Bey, Beşiktaş

gibi Cuma Ligi’ne alınmak istemeyen

takımların idarecileriyle Türk İdman

Birliği Ligi adı altında bir

lig kurdu. Çekilen kurada 10 takım

A Grubu’nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı,

Altınörs ve Türkgücü, B Grubu’nda da

Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi

ve Haliç şeklinde yer aldı. Beşiktaş,

grubunda bütün maçlarını kazandı

ve finalde diğer grubun birincisi

Darüşşafaka ile karşı karşıya geldi.

23 Temmuz 1920’de oynanan bu maçı

siyah-beyazlı takım 2-1 kazanarak tari-

hindeki ilk şampiyonluğunu elde etti.

Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleşti-

rilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girdi.

Haftalar ilerledikçe puan farkını açan

Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektey-

di. Bitime 5 hafta kala rakip

Süleymaniye’ydi. 19 Ocak 1941 Pazar

günü Semih Duransoy’un hakemliğini

yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş

şu kadro ile çıkmıştı: Faruk, Yavuz,

İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir,

Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. Maçın ikinci

yarısının ortalarında Beşiktaş farklı

önde olmasına rağmen rakip kaleye

bitmek tükenmek bilmeyen hücumları-

nı sürdürmekteydi. İşte o sıralarda

tribünden bir ses yükseldi: “Haydi Kara

Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar…”

Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar

ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan

sesle donup kalmıştı. Son derece isabetli

bir benzetmeydi o anda yapılan.

Ve Beşiktaş o tarihten bu yana Kara

Kartal olarak anılmayı sürdürdü.

Takımın sembolü de Kara Kartal oldu.

Beşiktaş, 1939-43 arasında üst üste elde

ettiği beş İstanbul Ligi şampiyon-luğuy-

la bir rekorun sahibidir.

Bir sezonda 90, sekiz sezonda 599 golle

İstanbul Liglerinde en fazla gol atan

takım unvanını da Kara Kartallar elinde

bulundurur. Resmi liglerde 18 maçta

18 galibiyet alan tek takım unvanına

sahip Beşiktaş, yine resmi liglerde

7 defa namağlup şampiyon olmayı

başarmıştır.

Üst üste 56 maç yenilmeyerek bir başka

rekorun da sahibi olan

siyah-beyazlılar, Süper Lig’i de

namağlup şampiyon olarak tamamla-

yan tek takım olma unvanını da

kartvizitinde taşır. Süper Lig’in en farklı

skorunu da 1989-90 sezonunda Adana

Demirspor’u 1-0 yenen Beşiktaş elde

etmiştir. Evinde 10 yıl boyunca hiçbir

Anadolu takımına mağlup olmayan

siyah-beyazlılar, lig tarihinde en uzun

süre yenilmeyen ekip (48 maç) unvanı-

na da sahiptir.

20

21

Rekorların

takımı

1

Şampiyonlukları

İstanbul Ligi (1904-1951) 10

Türk İdman Birliği Ligi

(1919-1921) 2

Pazar Ligi (1920-1922) 1

Türkiye Futbol Birinciliği

(1924-1951) 2

Millî Küme (1937-1950) 3

İstanbul Profesyonel Ligi

(1952-1959) 3

Türkiye Ligi (1959-…) 13

Not:

1959 öncesi İstanbul

Profesyonel Ligi’ndeki iki

şampiyonluk Türkiye Ligi şampi-

yonlukları’na eklenmiş ve şampi-

yonluk sayısı 15’e yükselmiştir.

Kupaları

Başvekil Kupası (1943-1960) 2

Spor Toto Kupası (1964-1970) 4

Federasyon Kupası (1956-1958) 2

Türkiye Kupası (1963-…) 9

Başbakanlık Kupası (1965-1998) 4

Cumhurbaşkanlığı Kupası

(1965-1998) 7

Süper Kupa (2001-…) 1