TFF SÜPER KUPA 2015 - page 24-25

0 Şubat 1985’te İskenderun’da
doğar Selçuk İnan. Her çocuk gibi
mahalle aralarında tanışır futbol
topuyla. Yeteneği çabuk keşfedilir
ve ilçenin amatör takımlarından
Karaağaç Belediyespor’da lisanslı
olarak topun peşinden koşturma-
ya başlar. 14 yaşına geldiğinde,
antrenörü Mehmet Kurt’un tavsi-
yesine uyarak Çanakkale
Dardanelspor’un yolunu tutar.
Seçmelere katılır ve beğenilir. 2.5
yıl PAF takımında oynadıktan
sonra takımın başına yeni geçen
Metin Tekin tarafından A takıma
çıkarılır.
Başlangıçtan bugüne bütün antre-
nörlerinin Selçuk İnan üzerinde
birleştikleri bir nokta, onun başarılı
bir futbolcu olmasının da ipucunu
veriyor aslında. Selçuk, antrenörle-
rine karşı asla saygısızlık yapma-
yan ve bütün isteklerini yerine
getirmeye çalışan bir oyuncudur.
İlk zamanlar, topla başarılı teşriki
mesaisiyle öne çıkar. Zaten o
dönemlerde 10 numara oyuncusu-
dur. Forvet arkasında oynar.
Rakipten top kazanmak gibi bir
görevi pek yoktur. Tâbiri caizse
arkadaşları yakalar, o pişirir. Ama
futbolun değişen koşulları içinde
kendisinden değişmesini isteyen
antrenörlerini de can kulağıyla
dinler bu dönemde. Daha çok
mücadele etmesi, daha çok
koşması gerekmektedir.
Dardanelspor’un A takımında
geçirdiği sezonların ardından yolu
Vestel Manisaspor’la kesişir. Onu
isteyen, Ersun Yanal’dır. Bu süreç-
te dayanıklılık ve güç eksikliklerini
de giderme fırsatı bulur Selçuk.
Manisaspor’la Süper Lig’de güzel
günler yaşasa da takımın küme
düştüğü sezonun ardından
Trabzonspor’un yolunu tutar.
Ersun Yanal’ın yeni kulübünde
istediği ilk futbolcu Selçuk olmuş-
tur çünkü.
Manisaspor’daki gelişim sürecinde
ortaya çıkan Selçuk, uzaktan iki
ayağıyla da mükemmel şutlar ata-
bilen, iyi frikik kullanan, güçlü, diri
ve mücadeleci bir futbolcudur
artık. Bu özelliklerini
Trabzonspor’da da göstermekte
gecikmez. Oyunu iki yönüyle de
oynayabilen ideal bir orta saha
oyuncusu olarak forvet arkasında
da görev üstlenir, savunmanın
önünde de. Hüseyin Çimşir’in
ayrılmasından sonra tipik bir ön
liberoya dönüşür. Giderek yeni
yerinde oynamanın gereklerini
yerine getirmeye başlar. Her geçen
gün kazandığı ikili mücadele sayısı
yükselir, dayanıklılığı ve gücü
tavan yapar. Hemen hemen her
maçın sonunda yayınlanan istatis-
tiklerde takımın en çok koşan üç
oyuncusundan biridir Selçuk İnan.
Tüm bu özelliklerine, baştan beri
var olan top kullanma becerisi de
eklendiğinde, ortaya ideal bir orta
saha oyuncusu çıkar.
Trabzonspor’un 2009-10 sezonun-
da elde ettiği Türkiye Kupası başa-
rısında Selçuk’un katkısı yadsına-
maz. Takımı çekip çeviren, ilk top-
ları kullanan ve arkadaşlarını
yöneten bir maestrodur artık.
Trabzonspor da Selçuk’un kıyme-
tini bilir ve sezon sonunda gelen
iştah kabartıcı transfer tekliflerine
rağmen maestrosundan vazgeç-
mez. Çünkü hem camianın hem de
Teknik Direktör Şenol Güneş’in
ondan beklentileri büyüktür. Lâkin
genç oyuncunun kulübüyle söz-
leşmesi de 2011’in Mayıs’ında sona
erer ve o da başka ufuklara yelken
açar. Yeni adresi Galatasaray’dır
Selçuk’un. Bu adreste, o güne
kadar hasretini çektiği şampiyon-
luklarla buluşmak için fazla vakit
kaybetmeyecektir. Bu defa da
Fatih Terim gibi bir ustanın eline
geçen Selçuk, Trabzonspor’da
Colman’la yakaladığı uyumu sarı-
kırmızılı forma altında Melo ile
devam ettirir ve ilk sezonunda lig
şampiyonluğunu kazanan takımın
en önemli parçalarından birisi olur.
O çok uzun sezonda 39 maça çıkıp
13 gol atarken, 15 de asist yaparak
kariyer rekorlarını alt üst eder.
Yeni sezonun başında Süper Kupa
zaferini de kariyer defterine not
eden Selçuk İnan, 2012-13 sezo-
nunda da Galatasaray’la birlikte
aynı başarıyı tekrarlayacaktır. O
sezon 31 maça çıkıp 6 gol, 6 asistle
takımının şampiyonluğuna katkı
sağlar. Bu arada 100 küsur yıllık
koskoca bir camianın da takım
kaptanıdır artık.
2013-14 sezonu Galatasaray ve
Selçuk için çok da parlak geçmez.
Yine de ligde 31 maça çıkıp, 5 gol
atan ve 6 da asist yapan Selçuk,
sezon sonunda takım arkadaşla-
rıyla birlikte Türkiye Kupası ile
teselli bulur. Son sezon ise bir
öncekinin acısını çıkarırcasına
Galatasaray hem ligi hem de
Türkiye Kupası’nı kazanırken,
kaptan Selçuk gemisini ustalıkla
rotasında tutar ve zafer limanına
yanaştırır. Hele Türkiye Kupası’nın
final maçında Burak Yılmaz’ın attı-
ğı gollerin ikisinde yaptığı asistler
unutulmazlar arasına girer.
Selçuk’un 10 Nisan 2001’de İsviçre
ile oynanan özel maçta U16
Takımının formasını giyerek
ay-yıldızla tanıştığını ve 13 Ekim
2007’den bu yana da A Millî
Takımımızın formasını başarıyla
taşıdığını unutmayalım.
Evet, Selçuk İnan kişiliği, karakte-
ri, futbol yetenekleri ve lider özel-
likleriyle Galatasaray’a gerçekten
de yakışan bir kaptan kimliği çizi-
yor. Ve kaptan Galatasaray’ın tari-
hinde bir kez yapabildiği üçlemeyi
ikinci kez tekrarlamak için bugün
yine dümende olacak, Süper
Kupa’nın Florya’ya taşınabilmesi
için elinden geleni yapacak.
1
24
1...,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23 26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36
Powered by FlippingBook