Page 86-87 - TamSaha-gri-sablaon1

Basic HTML Version

Sadece ‹talyan kan› tafl›yanlar oynayabilir!
Mussolini liderli¤indeki Faflist Parti’nin, 1922’de iktidara gelmesiyle birlik-
te, ‹talya’da yabanc› olmak zorlaflacak ve bu durum elbette futbolu da et-
kileyecekti. Nitekim 1926 y›l›nda, ‹talya flampiyonalar›nda sadece ‹talyan
futbolcular›n oynayaca¤›na dair bir karar al›nacak ve bunun üzerine, ‹tal-
yan kulüplerinin kadrolar›nda bulunan 80’e yak›n yabanc› futbolcu da ta-
k›mlar›ndan ayr›lmak zorunda kalacakt›.
Ne var ki o dönemde Faflist Parti’nin “yabanc› oyuncudan” kast›, bugünkü
gibi “‹talyan vatandafl› olmayan oyuncu” demek de¤ildi. Esas olan, ‹talyan
kan› tafl›makt› ve bu sayede 19. yüzy›lda Güney Amerika’ya göç etmifl ‹tal-
yanlar›n burada do¤up büyümüfl torunlar› da ‹talyan olarak kabul ediliyor-
du. Eh, hâliyle bünyelerindeki yabanc› oyuncular›n tamam›n› kaybetmifl
‹talyan kulüpleri de çareyi söz konusu ‹talyan kökenli Güney Amerikal› fut-
bolcular› keflfedip kadrolar›na yeniden katmakta bulacakt›. “Oriundo” (ço-
¤ulu oriundi) olarak adland›r›lan bu oyuncular, 1926’dan 1940’lar›n sonu-
na kadar ‹talyan futbolunun en önemli ö¤elerinden biri haline gelecekti.
Oriundi’nin ‹talyan futbolundaki önemini gösteren en önemli örnek,
1934’te dünya flampiyonu olan ‹talya Millî Tak›m›’n›n kadrosunda yer alan
oyunculardan üçünün (Raimundo Orsi, Luis Monti ve Enrique Guaita) Ar-
jantin do¤umlu olmalar›, hatta ‹talya’ya gelmeden evvel Arjantin Millî Ta-
k›m›’nda da oynamalar›d›r (o devirde tek bir millî tak›m›n formas›n› giyme-
ye müsaade eden kural henüz konmam›flt›). Hatta hatta, Luis Monti, 1930
Dünya Kupas› finalinde Arjantin ad›na sahaya ç›km›fl, o gün Uruguay’a kar-
fl› kaybetti¤i kupay› da dört sene sonra ‹talya formas›yla kucaklam›flt›.
Yasa¤›n kalmas›yla ilk gelen y›ld›zlar
II. Dünya Savafl› sonras›nda faflist rejimin y›k›lmas› neticesinde ‹talyan ka-
n› tafl›mayan oyunculara da yeniden kucak açan Çizme’de dünyaca ünlü
y›ld›zlara imza att›rmak hemen hemen her kulüp için bir al›flkanl›k haline
gelecekti. Bunun için maddi flartlar
da sonuna kadar zorlanmaktayd›.
Örne¤in Atalanta’n›n 1951 yaz›nda
Charlton Athletic’ten transfer etti¤i
‹sveçli golcü Hans Jepsson, Serie
A’daki ilk sezonunda 22 gol at›nca
birçok kulüp oyuncuyu renklerine
ba¤layabilmek için harekete geçmifl
ve sonunda gülen taraf, kasas›ndan
105 milyon liret ç›karan Napoli ol-
mufltu ki, bu mebla¤ 1932’den beri
k›r›lamayan dünya transfer rekorunu
da paramparça ediyordu. Zaten
1952’deki bu transfer ve sonras›nda, 1973’te Johan Cruyff’un Barcelona’ya
transferine kadar, dünya transfer rekorlar›n› hep ‹talyan kulüpleri k›racakt›.
Söz konusu alt› transfer rekorundan dördü de yabanc› oyuncular›n att›kla-
r› imzalarla k›r›lm›flt›.
1950’lerde üst düzey birkaç ‹spanyol kulübünün haricinde dünya y›ld›zla-
r› genellikle ‹talyan tak›mlar›na transfer olmaktayd›. 1950’de Uruguay’a,
Maracana’da 200 bin Brezilyal›n›n önünde dünya flampiyonlu¤unu getiren
isimler Juan Schiaffino ve Alcides Ghiggia, bu tarihi baflar›dan k›sa bir sü-
re sonra ‹talya’ya yelken açm›fllar ve Roma ile Milan tak›mlar›n›n formala-
86
TamSaha
vrupa futbolunda kulüpler düzeyinde 1980’lerin ortalar›ndan
1990’lar›n sonuna kadar Serie A’n›n çok büyük bir etkisi var-
d›. Öyle bir dönemdi ki bu, dünyan›n en ünlü y›ld›zlar›, di¤er
üst düzey liglerde flampiyonlu¤a oynayabilecek tak›mlara git-
mektense, Serie A’da küme düflmeme mücadelesi veren ta-
k›mlarda oynamay› bile tercih edecek raddeye gelmifllerdi.
Ancak gün oldu, devran döndü, 20 sene öncesinde futbolun
adeta NBA’i görünümünde olan Serie A’da günümüzde dün-
yan›n en önemli y›ld›zlar› aras›nda kabul edilen futbolcu say›-
s› neredeyse bir elin parmaklar›yla gösterilebilecek bir seviye-
ye geriledi.
Asl›nda ‹talya, futbol dünyas›n›n ilk yabanc› futbolcu cennet-
lerinden biri olarak gösterilebilir. Amatör futbolun filizlendi¤i
19. yüzy›l sonlar›nda Genoa ve Milan gibi ülke futbolunun
öncü kulüplerinden baz›lar›n›n Britanyal›lar taraf›ndan kurul-
mas› ve özellikle Genoa’n›n ilk y›llar›nda kadrosunda sadece
Britanyal›lara yer vermesi, ‹talyan futbolunun yabanc› kavra-
m›na hiç de yabanc› kalmadan do¤du¤u anlam›na da gelmek-
teydi. 1908 y›l›nda Milan kulübünün tamamen ‹talyan a¤›rl›k-
l› bir hâle gelmesinden rahats›z olan 44 üyenin kulüpten ayr›-
larak her milletten oyuncuya kucak açmas›n› amaçlad›klar› ve
bu yüzden Internazionale ad›n› verdikleri (evet, bizim bugün
Inter olarak bildi¤imiz tak›m›n ta kendisi) kulübü kurmalar› da
yabanc› oyuncular›n, ‹talyan futbolu için “olmazsa olmaz” k›-
vam›na gelmeye bafllad›¤›n›n bir göstergesiydi.
Serie A
Bir zamanlar futbolun
NBA
’i say›l›rd›
A
TamSaha
87
Onur Erdem
Serie A bundan yaklafl›k 20 y›l önce dünyan›n en iyi
futbolcular› için adeta tek adres konumuna gelmiflti.
Ancak bu durum son y›llarda de¤ifliyor ve lig, günden
güne kan kaybediyor. Art›k Serie A kulüplerinin do¤ru
dürüst yabanc› y›ld›zlar› olmad›¤› gibi buna paralel
olarak uluslararas› düzeyde baflar›lar›n›n oldu¤u da pek
söylenemez.
Juan Schiaffino