Page 90-91 - gri-sablaon1

Basic HTML Version

Ümitsizlik an›nda yine cebindeki jo-
kere sar›lm›flt›; evet, futbola.
Yafll› K›ta’ya ayak basar basmaz yine
Hakoah’a dönmüfltü Bela. Birkaç maç
oynam›fl, sezon sonunda kulübeye
geçmiflti. Art›k bir destan yaz›labilir-
di...
Ç›rakl›¤›n› Viyana’da tamamlayan fut-
bol adam›, Hollanda, Avusturya, Ma-
caristan aras›nda dolafl›yordu. Avru-
pa’da iklim sertleflmifl, Nazi f›rt›nas›
savafl ekmeye bafllam›flt›. Ujpest’i zir-
veye tafl›yan Guttmann, tam do¤du¤u
topraklarda marka olacakt› ki, kopan
‹kinci Dünya Savafl› hayat› durdur-
mufltu.
Abisini bir toplama kamp›nda kaybe-
den Guttmann ise bir flekilde ölüme
çal›m att›. Savafl s›ras›nda nerede ol-
du¤u, ne yapt›¤› bugün hâlâ bilinmi-
yor. ‹sviçre’de oldu¤unu söyledi¤i id-
dia edilir durur. 2006 y›l›nda hakk›n-
da yaz›lan bir kitapta ise Macaris-
tan’da oldu¤u ifade edilmifltir.
Savafltan sonra tekrar cebindeki joke-
re sar›l›r. Macaristan üzerinden Ro-
manya’ya geçip tekrar ülkesine döner.
Vasas-Chinezul-Ujpest üçgenini, ha-
yat›n› belirleyecek Kispest dura¤› ta-
kip eder.
1947’de Kispest’in bafl›na geçen tek-
nik adam›n bafl› beladayd›. Tak›m›n
en büyük y›ld›z› Ferenc Puflkafl, baba-
s›n›n yerine gelen adama hayat› zin-
dan ediyordu. Macarlar›n futbol ilâh›
asla y›ld›z›n›n bar›flmad›¤› hocan›n
aya¤›n› kayd›rmak için uygun zaman›
kolluyordu. ‹lk f›rsatta Guttmann yol-
lan›rken, baba-o¤ul yine buluflmufltu.
‹flte bu Bizans entrikas›, dünya futbo-
lunun önünü açm›flt›.
Puflkafl, Macaristan’› aya¤a kald›r›r-
ken, o yavafl yavafl dünyay› aya¤a kal-
d›r›yordu. Çizme’nin küçücük ekiple-
rinden Milan’a transfer olan teknik di-
rektör flampiyonlu¤a yürürken, ç›kan
bir kriz koltu¤undan olmas›na yol
açm›flt›. Bas›n toplant›s›nda adeta öf-
ke saçan Macar futbol efsanesi, “Ne
eflcinsel ne de suçlu oldu¤um halde
kovuldum” diye hayk›r›yordu.
Bir musibet, bin nasihatten iyiydi, te-
vatüre göre bundan sonra gitti¤i her
kulüpte sözleflmesine “liderken kovu-
lamaz” hükmünü koydurmufltu. Mo-
dan›n baflkentinden ikametini Vicen-
za’ya ald›ran hoca, art›k Çizme’ye ve-
daya haz›rlan›yordu. 1956’da da ‹tal-
ya defterine nokta koymufltu.
1956 Sonbahar›’nda Budapeflte’de ci-
rit atan Sovyet tanklar›n›n etkisiyle ka-
çacak delik arayan Macaristan Ordu-
su’nun tak›m› Honved’in yapaca¤›
kolas›na maçlarda tak›m› çal›flt›rd›.
Asl›nda yönetti¤i tak›m tan›d›kt›. Hon-
ved asl›nda sekiz sene öncesinde bir
günde ad› de¤ifltirilip orduya ba¤la-
nan Kispest’ten baflkas› de¤ildi. Y›llar
önce kendisini koltu¤undan eden
Puflkafl’a kol kanat germiflti.
Cebindeki joker bu sefer Sambac›lar›n
ülkesinde devreye girdi. Honved, Bre-
zilya turnesinden döndü, o kald›.
Sadece kalmakla da kalmad›, Sao
Paulo’y› flampiyonlu¤a tafl›d›. Ta-
k›ma oynatt›¤› sistem Macar teknik
adamlar Marton Bukovi ve Gusz-
tav Sebes’in gelifltirdi¤i 4-2-4’tü.
Onun takti¤i Brezilya’da o kadar
çok benimsenmiflti ki, 1958’de ‹s-
veç’te Dünya Kupas› kazan›l›rken,
Sambac›lar 4-2-4’le günefl açt›!
Sao Paulo’dan sonraki dura¤›nda
ülke ve k›ta de¤iflmiflse de, dil ayn›
kalm›flt›. Portekiz’e ayak basan
Guttmann, Porto ile zafere kofltu.
“Porto’da ne yapacak?” diye bekle-
nirken, Benfica’ya imza att›. Onun
bu ad›m› baflta çok tepki çekse de
ad›n›n alt›n harflerle Avrupa futbol
tarihine yaz›lmas›na neden olmufltu.
Lizbon’daki ortam asl›nda tam istedi¤i
gibiydi. Macar efsaneden yeni bir ta-
k›m yaratmas› beklenmekteydi. Yirmi
tecrübeli futbolcuyla yollar›n› ay›ran
camiada bir “acaba” hâkimdi.
Ya gençlik afl›s› ifle yaramasayd›...
Devir eskiydi. Ünü kulaktan kula¤a
yay›lsa da her fley lâfta kalmaktayd›.
Herkes k⤛t üzerinde ilâh olan teknik
direktörün Benfica’da ne yapaca¤›n›
merak ediyordu. O, Brezilya’da mü-
kemmellefltirdi¤i hücum felsefesini sa-
han›n her santimine yerlefltiriyordu.
Maya tutmufl, gencecik isimlerle tarih
yazm›flt›.
Ligi tahakküm alt›na alan Benfica,
1960’ta mutlu sona ulafl›yordu. Ertesi
sene Kartallar rüya görüyor, Gutt-
mann, tüm dünyada marka oluyordu.
K›rm›z›-beyazl›lar, hem unvan›n› ko-
rumufl, hem de en büyük kupay› mü-
zesine götürmüfltü.
fiampiyon Kulüpler’i üst üste befl defa
kazanan Real Madrid’den bayra¤›
devralan Portekiz temsilcisi, finalde
Barcelona’y› devirmiflti. Jose Aguas,
Mario Coluna ve Antoni Ramallets’in
kendi kalesine att›¤› goller Kartal’›
uçururken, Barcelona ad›na fileleri
havaland›ran Zoltan Czibor ve Sandor
Kocsis, kurt hocan›n eski talebeleriy-
di. Honvedliler ‹spanya’y› çoktan
mesken tutmufltu.
Kaptan Aguas’›n önderli¤i, Costa Pe-
reira’n›n eldivenleri derken tak›m›n
efl ülkede flampiyonluk yaflatan, dünya futbolunda
devrim olarak kabul edilen 4-2-4 takti¤ine hayat
veren ve futbolun biricik Siyah ‹ncisi Eusebio’yu
keflfeden teknik direktör olarak bilinir Bela Gutt-
mann. Macarlar›n Bartok’tan sonra dünyaya arma-
¤an etti¤i en önemli “Bela”d›r adeta.
Kulübedeki 41 senelik hikâyesi, sadece futbol de¤il
dünya tarihinin de sayfalar›n› bir bir çevirtiyor,
Benfica’n›n fiampiyonlar Ligi’nde elenmesinden
sonra yine hat›rlan›yor, o olmasa da lâneti bugün
bile yafl›yor.
1899’da Budapeflte’de Yahudi bir ailenin o¤lu ola-
rak dünyaya merhaba diyen Guttmann, kariyerine
Törekves’te bafllam›flt›. Yirmisinde MTK Budapefl-
te’nin yolunu tutan genç futbolcu, iki flampiyonluk-
ta rol oynam›flt›. Fakat küçük bir sorun vard›, dini
bafl›na belayd›. ‹ktidarda olan Amiral Miklos
Horthy’nin antisemitist politikalar› Bela’y› yirmili
yafllar›n›n bafl›nda Macaristan’dan ayr›lmaya zorla-
m›flt›. Cebindeki futbol jokerini kullanan Gutt-
mann, Avusturya’ya tafl›nm›flt›.
Hem defans hem de orta sahada görev yapabilen
futbolcu, Viyana’da tamam› Yahudilerden oluflan
Hakoah Wien tak›m›nda oynamaya bafllam›flt›.
Belki de ülkesinde yaflad›¤› dram onu böyle bir ka-
rar almaya zorlam›flt›. 1924 Olimpiyatlar›’nda Ma-
caristan kadrosunda yer alan oyuncu, yetkililerle
papaz oldu¤u için millî tak›ma erken veda etmiflti.
Asl›nda her fley kamp için Montmarte’›n seçilme-
siyle bafllam›flt›. Kafilede neredeyse oyuncudan
çok yönetici vard›. Tak›mlar›n›n baflar›s›ndan çok,
Paris gece hayat›n›n güzelliklerinin peflinden ko-
flanlar› cezaland›rmaya karar vermiflti. Zira yetkili-
ler onlar› uyutmuyordu. Arkadafllar›yla birlikte bir
cad› av› bafllatan Guttmann, yakalad›klar› fareleri
yöneticilerin kald›¤› odalar›n kap›lar›na asm›flt›.
Yapt›¤› asla kabul edilememifl, bir daha da kadro-
ya al›nmam›flt›.
Ertesi sene Hakoah ile flampiyonluk heyecan› yafla-
yan futbolcu, mucizenin parças› olmufltu. Hakika-
ten de ummad›k tafl bafl yarm›fl, küçücük tak›m o
zamanlar yeryüzünün en önemli futbol ülkesi olan
Avusturya’da ipi gö¤üslemeyi baflarm›flt›.
1926’da tak›m›n›n Amerika turu s›ras›nda Yeni
Dünya’n›n cazibesine kap›lan futbolcu, de¤iflik ta-
k›mlarda forma giymiflti. Alt› sene Amerika’da ka-
lan Guttmann dünyay› vuran Büyük Buhran s›ra-
s›nda her fleyini kaybetmiflti.
TamSaha
91
Futbolun biricik
‘Bela’s›
Ali Murat Hamarat
90
TamSaha
Hocal›k kariyerinde 13
ülkede görev yapan, dört
ayr› ligde zafere ulaflan bir
teknik adam Bela
Guttmann. Benfica’y›
Benfica yapan, futbol
tarihinin en büyük
efsanelerinden birini
bulan da oydu.
B