Previous Page  48-49 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 48-49 / 120 Next Page
Page Background

Almanya 3-0Slovakya

EURO 2016’nın son 16 turunda fa-

vorilerin rakiplerini elemesi gele-

neği Almanya-Slovakya maçında

da sürdü. Üstelik bu defa favori

olan takım sadece kazanmakla

kalmadı, rakibini adeta sürklase

etti. Avrupa Şampiyonası’nı en

fazla kazanan takımunvanına

sahip Almanların Slovakya karşı-

sında favori olduğunu herkes bili-

yordu ama ortaya bu kadar baskılı

bir oyunun çıkacağı ve ilk yarının

neredeyse tek kale oynanacağı

kolay tahmin edilir bir durumde-

ğildi. Lille şehrindeki 50 bin kişilik

Pierre Mauroy Stadı’nı dolduran

futbolseverler, ilk yarı boyunca

boyunlarını tek bir noktaya sabit-

leyerekmaç izledi desek yeridir; o

nokta da Slovakya ceza sahasıydı.

Beşiktaşlı Mario Gomez’in bir maç

önce olduğu gibi yine ilk on birde

yer aldığı Almanya, hakemin baş-

lama düdüğüyle birlikte bir hentbol

takımının set hücumu gibi, Slo-

vakya ceza sahasının önünde

abluka oluşturdu. Böyle bir abluka-

dan sağlam çıkmak kolay görün-

müyordu nitekimbeklenen de

çabuk oldu ve Almanya sekizinci

dakikada öne geçti. Beklenen gol

beklenmeyen bir adamdan gelmiş,

Alman takımının stoperlerinden

Boateng, Slovak savunmasının

uzaklaştırmak istediği bir topu

ceza sahası dışında yakalayıp bek-

letmeden şutlayarak ağlarla buluş-

turmuştu. Lâkin Almanların iştahı

dinecek gibi değildi. 14’üncü daki-

kada bu kez Martin Skertel’in eli

ceza sahasında Mario Gomez’in

sırtına temas ediyor ve Polonyalı

hakembunun bir penaltı olduğuna

hükmediyordu. Penaltı noktasında

Mesut Özil vardı ve biraz sonra Al-

manya’nın Avrupa Şampiyonala-

rında penaltı kaçıran ilk oyuncusu

olarak tarihe geçeceğinden haber-

sizdi. Ama kalecinin soluna gön-

derdiği topa kaleci Matúš Kozáčik

iyi uzanacak ve Mesut’un adını ta-

rihe yazacaktı. Lâkin bu kurtarış

bile Slovakları harekete geçirmeye

yetmemişti. Sanki 1-0’lık skor

kendilerine turu getirecekmiş gibi

savunma yapmayı sürdürüyorlar,

Almanlar da maçın başından beri

uyguladıkları baskıya devam edi-

yorlardı. Her hareketiyle tribünleri

ayağa kaldıran Julian Draxler,

43’üncü dakikada sol kanattan bir

resitalle geliyor, içeriye çevirdiği

topa ön direkte Mairo Gomez vuru-

yor ve ilk yarı skorunu 2-0 olarak

belirliyordu.

İkinci yarıda Almanlar vitesi biraz

düşerse de golü bir kez daha buldu.

63’üncü dakikada Kroos’un kul-

landığı kornerde rakip savunma-

dan seken top kale direğinin

yakınında bomboş bekleyen Drex-

ler’in önüne düştü, o da son dere-

cede enteresan bir voleyle maçın

skorunu 3-0 olarak belirleyen golü

attı ve turnuvaya ilk kez katılan

Slovakya’ya “Buraya kadar” dedik-

ten sonra 72’nci dakikada da yerini

bu turnuvada ilk kez forma giyen

Galatasaraylı Lukas Podolski’ye

bıraktı.

Fransa 2-1 İrlanda Cumhuriyeti

Bir yanda ev sahibi ve doğal

favori Fransa, diğer yanda ise

güçlü İtalya’yı son anlarda at-

tığı golle yenerek nefes nefese

ikinci turu bulabilmiş İrlanda

Cumhuriyeti. Bu eşleşmenin

favorisi elbette Fransa’ydı.

Gerçi Fransa da grupmaçla-

rında Romanya ve Arnavut-

luk’u ancak son dakika

golleriyle yenebilmiş, sonma-

çında da İsviçre ile berabere

kalabilmişti ancak 59 bin kişi

kapasiteli Stade de Lyon’da 50

bin taraftarının önünde İr-

landa Cumhuriyeti’nin bir

sürprizine de izin verecek gibi

görünmüyordu. Teknik Direk-

tör Didier Deschamps ideal on

birini sahaya sürmüş, Pogba,

Cante, Matuidi’li orta sahası ve

Griezmann, Giroud, Payet’li

forvetiyle İrlanda’ya üstünlük

sağlayacak gibi duruyordu.

İrlanda’nın kozu ise oyuncu

kalitesi değil, takımhalinde

hareket edebilmesi, hırsı,

arzusu ve fizik gücüydü.

Stade de Lyon’daki 59 bin se-

yircidenmavilerle bezenmiş

50 bini daha ikinci dakikada

büyük bir şokla karşılaştı.

Henüz ilk dakikada Fransa’nın

orta alandaki en önemli gücü

olarak gösterilen Paul Pogba,

İrlandalı Shane Long’u ceza

sahasında düşürerek Avrupa

Şampiyonası finalleri tarihinin

en erken penaltısına yol açı-

yor, İtalya maçında attığı golle

İrlanda’yı son 16’ya taşıyan

Shane Brady de bu penaltı

ikramını geri çevirmeyerek

şampiyona tarihine geçen bir

golle takımına 1-0’lık üstün-

lüğü getiriyordu. Lyon’u ses-

sizliğe boğan bu şok golün

etkisi tribünlerde fazla sür-

meyecek ve beş dakika içinde

toparlanan Fransızlar takım-

larına büyük bir destek vere-

cekti ama sahadaki mavi for-

malıların aynı tepkiyi verdi-

ğini söyleyebilmek çok güçtü.

Fransa koca ilk yarı boyunca

sadece Pogba’nın frikiğiyle

gole yaklaşmış, ona da kaleci

Darren Randolp izin verme-

mişti. İlk yarı Fransa’nın

1-0’lık yenilgisiyle sona erdi-

ğinde “Acaba ev sahibi elene-

cekmi?” sorusu sadece

Fransızların değil, bütün fut-

bolseverlerin beynini kemiri-

yordu. Çünkü böyle bir sonuç

turnuvanın keyif atmosferine

de olumsuz etkiler yapabilirdi.

Didier Deschamps ise böyle

bir şeye izin verecek gibi dur-

muyordu. İkinci yarının

hemen başında Cante’nin

oyundan alınıp yerine

Coman’ın sahaya sürülmesi

Fransa’nın oyun karakterini

bir anda değiştirivermişti.

Rakip kalede giderek artan bir

baskı kuran Fransa, 58’inci

dakikada sağ kanattan Ba-

kary Sagna’nın yaptığı ortaya

uzun İrlanda savunması ara-

sında kafayı vuran Griez-

mann’ın golüyle eşitliği

yakalıyor, üç dakika sonra ise

Giroud’nun kafayla indirdiği

topu önünde bulan yine Griez-

mann’ın plasesiyle de 2-1’lik

üstünlüğe geçiyordu. Artık

her şey Fransa’nın istediği gibi

gelişiyordu. Hele 66’da bom-

boş pozisyonda ceza sahasına

girmek üzere olan Griez-

mann’ı düşüren Duffy’nin de

kırmızı kart görmesi üzerine

10 kişi kalması, İrlanda’nın fi-

şini çekmişti. Sonrası Fransa

adına kaçan net fırsatlar

manzumesiydi. Bu fırsatların

en önemlisi de André-Pierre

Gignac’ın direkten dönen vu-

ruşu olacak ve nihayetinde

2-1 kazanan Fransa çeyrek

finale çıkacaktı.

Slovakyamaçının yıldızı Draxler,

bu harika golle skoru belirledi

Mario Gomez,

Slovakyamaçını

da boş geçmedi

48

49