Previous Page  28-29 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28-29 / 120 Next Page
Page Background

çeviriyordu. Çekler şaşkın,

ay-yıldız göklerdeydi şimdi…

Ama 1-0’lık skor da bize yetmezdi.

Gerisi mutlaka gelmeliydi. Çekler

ise kolay kolay pes edeceğe ben-

zemiyordu. Nitekim 17’nci daki-

kada kullandıkları kornerde

Sivok’un yaptığı kafa vuruşu di-

rekten dönerken, yürekler ağız-

lara geliyordu. Galiba bumaç

nefesleri sık sık kesecekti. Daki-

kalar 24’ü gösterirken Plasil’in sa-

vunmamızın arkasına kaçırdığı

Kaderabek, dar açıya rağmen ka-

leciyle karşı karşıya kaldığı pozis-

yonda vuruyor, ama köşeyi iyi

kapatan Volkan Babacan direk di-

binde topu kornere çeli-

yordu. Aynı Kaderabek,

31’inci dakikada da Ne-

cid’in kafayla çevirdiği

topa arka direkte boş

durumda iyi bir vuruş

yapamayacak ve kale-

miz önemli bir gol tehli-

kesinden daha

kurtulacaktı. 38’de ise Pla-

sil’in ceza alanı dışından çı-

kardığı sert şutu Volkan

Babacan kornere tokatlıyor ve

ilk yarının 1-0 galibiyetimizle bite-

ceğini tescil ediyordu. Bu arada

39’da sarı kart gören Kasımpaşalı

Pavelka’nın kalp atışları, birkaç

dakika sonra EmreMor’u çekerek

durdurduktan sonra ikinci sarı

korkusuyla iki katına çıkıyor,

ancak İskoç hakemoralı olma-

yınca Çekler 10 kişi kalmaktan

kurtuluyordu.

İkinci yarının başında da Çekler

daha diri bir biçimde üzerimize

gelmeye devamediyordu. Zaten

90 dakika boyunca bizden 7.5 ki-

lometre fazla koşmaları da fiziksel

olarak üst düzeyde olduklarının

göstergesiydi. Ancak bizimbece-

rikli ayaklarımız bu kadar koşu

farkına rağmen neredeyse Çekler

kadar topa sahip olacaktı. Rakibin

ikinci yarı başındaki bu diriliği 59

ve 61’inci dakikalarda Darida ve

Necid’in ayağından çıkan şutlarla

kalemizi yoklayacak, ancak Vol-

kan Babacan en doğru seçimol-

duğunu ispatlarcasına kalesini

gole kapatacaktı.

65’inci dakika ise önce çok kızdı-

ğımız sonra da büyük bir sevinçle

Benim tecrübemdeki birisi bir

şeyleri bekler ama boyutunu tah-

min edemedim. Kampın hedefle-

diğimiz ve olması gerektiği gibi

olmadığını açık yüreklilikle söyle-

yebilirim. Henüz büyümemiş, bü-

yümekte olan ve büyüdüğünü

sanan oyuncularımın hepsinde bir

dokunuşum, katkımvardır. Ha-

yatlarına da etkimvardır. Bu kad-

royu da ben kurdum. Kadroyu

oluşturan süreci de yönetmeye

çalışıyorum. Açıkçası olabilecek

her hadisenin de bedelini öde-

meye hazırım. Ciddi anlamda per-

formans düşüklüğümüz var.

Elemelerdeki Türkiye ile şu anki

Türkiye arasında bayâ bir fark var.

Açıkçası beklentimiz olan birçok

oyuncumuzun fiziki, psikolojik

veya özel hayat sorununu bir

arada yaşadık. Bunları hesapladık

ama bazen sıkıntı oluşturabiliyor.”

Kendisine ve ailesine yöneltilen

hakaretler de Terim’in gündemin-

deydi. “Türkiye’de herkes rahat

olabilir ama hiçbir yere kaçamaz-

lar. Herkes hakkını alacak” diyen

Fatih Hoca, kendisiyle ilgili yapılan

eleştirilere de “Bazılarına göre pek

matah birisi olmayabilirimama

Türkiye’deki bütünmatah

işleri ben yaptım” karşılığını verdi

ve “Utanması gereken birileri

varsa ben değilim. Onlar, bu takı-

mın, hocasının ve kafilenin bu

duruma gelmesini sağlayanlar

olmalı” ifadelerini kullandı.

21 Haziran akşamında Lens so-

kakları kırmızı-beyazlı, ay-yıldızlı

futbolseverlerle doluydu. Birkaç

gün öncesinde Nice gecesinin hem

Millî Takımımıza hemde Arda Tu-

ran’a zehir edilmesine inat bu defa

büyük bir sevgi, destek ve coşku

vardı. Stade Bollaert-Delelis tri-

bünlerinin büyük bölümünü

dolduracak bu coşku, maç

boyunca sürecek, verdiği deste-

ğin karşılığını da güzel bir gali-

biyetle alacaktı.

Çek Cumhuriyeti karşısına

çıkanMillî Takımon birinde

üç değişiklik göze çarpı-

yordu. Caner Erkin, Hakan

Çalhanoğlu ve Oğuzhan

Özyakup kulübeye çekil-

miş, İsmail Köybaşı, Emre

Mor ve Volkan Şen’e

şans verilmişti. İsmail,

Caner’in yerine sol

bekte, Emre, Hakan’ın

yerine sağ açıkta yer

alıyor, Arda Turan,

Oğuzhan’ın yerine orta sahaya

çekilirken, sol kanada da Volkan

yerleştiriliyordu.

Bu arada C Grubumaçları oynan-

mış, Kuzey İrlanda üçüncü sırada

yer almıştı. Çekleri yenmemiz, en

iyi üçüncüler arasında yer alabil-

mek amacıyla da eksi 2 averajlı

Arnavutluk’u geçmek için iki

farklı, sıfır averajlı Kuzey İrlanda’yı

geçebilmek için ise dört farklı ka-

zanmamız gerekiyordu.

İskoç hakemWilliamCollum’un

çaldığı düdükle birlikte “takım”

gibi bir Millî Takımsahne aldı Lens

gecesinde. Hırslı, istekli, arzulu ve

diri bir futbolcu topluluğu, birbiri-

nin açığını kapatmak için çaba

harcıyor, koşuyor, yardımlaşıyor,

hata yapsa bile telafi etmek için

uğraşıyor ve bu çabayı gören

tribünlerin de verdiği des-

tekle coşkuyu da yakalı-

yordu. Maçın sonunda

“sahanın en çok koşan

oyuncusu” unvanını ala-

cak kaptan Arda Turan’ın

10’uncu dakikada sağ ka-

nattan kaçırdığı EmreMor

adeta bir uçurtma gibi süzü-

lüp gidiyor, ceza sahasına gi-

rerken de görerek, bilerek

yaptığı asisti Burak Yılmaz gole

28

29