

İkinci turdaki Roma-Real Madrid
eşleşmesinde, her iki takımın da,
sezon arasında gidişatlarından
memnun olmayarak çareyi teknik
adamdeğişikliğine gitmekte bul-
ması dikkatlerden kaçmıyordu.
Roma, Fransız çalıştırıcı Rudi Garcia
ile yollarını ayırdıktan sonra daha
evvel de kulüpte görev almış olan
Luciano Spalletti ile anlaşmıştı.
Real Madrid’deyse sezon başında
göreve gelen Rafa Benitez’in kulüp-
teki ömrü birkaç ay sürmüş, ondan
boşalan yereyse kulübün efsanele-
rinden Zinedine Zidane lâyık gö-
rülmüştü.
İki ekibin de liglerindeki şampiyon-
luk yarışında hayli geride kalması
ve ulusal kupalardan da elenmiş
olması, Şampiyonlar Ligi’ni önlerin-
deki tek hedef haline getiriyor, bu
da aralarındaki eşleşmenin öne-
mini bir kat daha arttırıyordu. Ro-
ma’daki ilkmaçın ilk devresinde ev
sahibi ekip, güçlü rakibine karşı di-
renip golsüz eşitliği muhafaza ede-
bildiyse de 57. dakikaya
gelindiğinde Cristiano Ronaldo bi-
reysel becerisini konuşturacak, on
sekize sokulduktan sonra uzak
doksana gönderdiği topla Real
Madrid’i öne geçirecekti. Real Mad-
rid, bitime dört dakika kala bir gol
de Jese ile bulunca iyice rahatlıyor
ve 2-0’lık galibiyetle turu büyük öl-
çüde garantiliyordu.
İkinci maç da skor olarak benzer bir
senaryoya sahne olacaktı. Her ne
kadar ilk yarıda Roma ani ataklarda
Dzeko ve Salah’la gole çok yaklaş-
tıysa da devrenin sonunda tabelada
0-0 yazmaktaydı. İkinci yarının
başlarında Salah ve Florenzi ile
yine önemli pozisyonlara giren
konuk ekip, bu fırsatları da değer-
lendiremeyince cezayı kesen, 64.
dakikada Ronaldo oldu ve Lucas
Vazquez’in getirdiği topta Portekizli
yıldızın yakınmesafeden yaptığı
vuruş, Real Madrid’i 1-0 öne geçirdi.
Bu golden sadece dört dakika sonra
bu kez Ronaldo topu getiriyor, pa-
sındaysa James Rodriguez, dar açı-
dan vurmasına rağmen ağları
havalandırmayı başarıyordu. Böy-
lece ikinci maçtan da 2-0’lık galibi-
yetle ayrılan Real Madrid, rakibini
saf dışı ederek çeyrek finale yük-
selmeyi biliyordu.
63
62
ortaya koyduğu performans tak-
dire şayandı belki ama 2-2’lik skor,
hâlâ Bayern’in tur için açık favori
olmasına yol açmaktaydı. Fakat
ikinci maç başladığında kazın aya-
ğının hiç de olmadığı çok kısa sü-
rede görülecekti. Henüz beşinci
dakikada Bayern savunmasının
kaleci Neuer ile arasındaki anlaş-
mazlıkta fırsatı çok iyi değerlendi-
ren Pogba, Juventus’u 1-0 öne
geçiren golü filelere gönderiyordu.
Golün ardından BayernMünih takım
olarak Juventus’un üzerine gitmeye
başladıysa da İtalyan ekibi tehlikeli
kontratak oyuncularına da sahip bir
takımdı ve bu durumun onların
eline ayrı bir koz verebileceği de
söylenebilirdi. Nitekim28. dakikaya
gelindiğindeMorata kendi yarı sa-
hasındanmüthiş bir süratle çıkıyor,
Bayern savunmasının arasından
Messivari bir slalomla sıyrılarak
rakip on sekiz önüne geliyor ve Cu-
adrado’nun önünemüthiş bir servis
yapıyordu. Cuadrado da topu düzel-
tip Lahm’dan sıyrıldıktan sonra
yakın köşeden ağları bularak skoru
2-0 Juventus lehine yapan golü
atıncamaçın öncesindeki hava bir
anda tersine dönmüş, Juventus çey-
rek finale göz kırpmaya başlamıştı.
Bayern elbette bu skorun altından
kalkabilmek için var gücüyle
Juventus’un üzerine gitmeye baş-
lamıştı. Lâkin Juventus da kontra-
taktan etkili olmayı sürdürüyordu.
Ne var ki Cuadrado, attığı gole
kıyasla çok daha kolay bir pozis-
yonda kalenin dibinden topu içeri
itecekken Neuer engeline takılıyor
ve Juve, farkı üçe çıkarma şansını
kaçırıyordu. Bu fırsat değerlendiri-
lebilse, muhtemelen Bayern’in bile
altından kalmasının imkânsız ol-
duğu bir durum ortaya çıkacaktı.
Neticede ilk yarı 2-0 konuk ekibin
üstünlüğüyle sona erdi.
İkinci yarıda Bayern’in baskısı 73.
dakikada ilk meyvesini veriyor ve
Douglas Costa’nın arka direğe kes-
tiği topta Lewandowski kafayı vu-
rarak farkı bire indiriyordu.
Juventus buna rağmen hâlâ avan-
tajlı olan taraftı belki ama durak-
lama dakikalarında bu kez
Coman’ın arka direğe yaptığı or-
tadaThomas Müller kafayı vurarak
maçı uzatmalara taşıyordu.
Tam turu geçecekken maçın uzat-
malara gitmesinin moral bozuklu-
ğunu yaşayan Juventus, ilâve yarım
saat içinde Bayern karşısında
yavaş yavaş teslim bayrağını
çekecekti. 108. dakikada verkaç-
larla ceza sahasına girenThiago
Alcantara, Bayern’i 3-2 öne geçirir-
ken hemen iki dakika sonrasında
bu kez kontratak silahını kullanan
ev sahibi ekip oluyor ve Coman’ın
ceza sahasına yaptığı müthiş ko-
şuyu çok güzel bir plaseyle süsle-
mesi sonrasında skoru 4-2’ye
getirerek çeyrek finale kaldığını
ilân ediyordu.
Son yıllarda yabancı sermayesi sa-
yesinde en fazla gelişme kaydeden
takımlardan olan Paris St. Germain
ile Chelsea’nin eşleşmesinden baş-
langıçta ibre Fransız ekibinden ya-
naydı. Zira Chelsea, Premier Lig’de
son 20 yılın en kötü sezonunu ge-
çirmekteydi. JoseMourinho ile yol-
lar ayrılmış ve göreve geçici olarak
Guus Hiddink getirilmişti. Başta
Hazard olmak üzere takımın birçok
yıldızı da kariyerlerinin en formsuz
dönemini yaşamaktaydı. PSG ise
Fransa Ligi’nde puan rekoruna
koşmaktaydı ve şampiyonluğu da
haftalar öncesinden garantilemek
üzereydi.
Paris’teki ilkmaçta da PSG, raki-
bine göre daha baskılı bir futbol
oynuyordu. Karşılaşmanın 39. da-
kikasına gelindiğinde de İbrahimo-
vic’in yarımyuvarlak üzerinden
kullandığı serbest vuruş, baraja da
çarparak ağlarla buluşunca ev sa-
hibi ekip 1-0’lık üstünlüğe ulaş-
mıştı. Ancak ilk yarının duraklama
dakikalarındaWillian’ın kullandığı
kornerde topu önünde bulan Obi
Mikel, altı pas üzerinden topu ağ-
lara göndermekte zorlanmayınca
maçın devre arasına 1-1’lik eşitlikle
girilecekti. PSG ikinci yarıda baskı-
sını artırıp bitime 12 dakika kala
Cavani ile tekrar öne geçecek ve
maç da bu skorla sona erecekti
belki ama 2-1’lik galibiyetin Fran-
sız temsilcisi için ne denli avantaj
olduğumuammaydı. Sonuçta
Stamford Bridge’de alacağı tek
gollü bir galibiyet, Chelsea için
yeterli olacaktı.
Rövanş karşılaşmasında Chelsea
ilk dakikalarda PSG kalesini Diego
Costa ile yokladıysa da kaleci
Trapp gole izin vermiyordu. Ardın-
dan konuk ekip Di Maria ile gole
yaklaşıyor, bu kez de Chelsea sa-
vunması topu kale önünden çıka-
rıyordu. Ancak dakikalar 16’yı gös-
terirken sağdan ceza sahasına
giren Ibrahimoviç’in yerden arka
direğe çıkardığı topu Rabiot ağlara
gönderiyor ve PSG kendi sahasında
yediği golün dezavantajını da orta-
dan kaldırarak büyük ölçüde ra-
hatlıyordu.
Buna karşın Chelsea’nin de çabuk
pes etmeye niyeti yoktu. 27. daki-
kada PSG ceza alanına giren Diego
Costa, savunmadan sıyrılıp yerden
düzgün bir vuruş yaparak skoru
1-1’e getirecekti. Maviler ikinci ya-
rıda da atak bir oyun ortaya koyar-
ken özellikle bir pozisyondaWillian
ve Hazard’la gole çok yaklaşıyor
fakat PSG kalecisi Trapp kalesinde
devleşiyordu. Derken, dakikalar
67’yi gösterdiğinde Ibrahimoviç
sahneye çıkacak ve Di Maria’nın
pasında topu ağlara göndererek
Chelsea’nin umutlarını tükete-
cekti. Kalan 23 dakikada yemeden
üç gol bulması gereken Chelsea de
sonrasında kendisini fazla zorla-
mayıncamaç 2-1 PSG lehine sona
eriyor ve Fransız temsilcisi son
sekiz takımarasına adını yazdırı-
yordu.
Paris St. Germain - Chelsea: 4-2 (2-1, 2-1)
Roma - Real Madrid: 0-4 (0-2, 0-2)