Page 50-51 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

Ülkemizde görev yaptığınız
maçlar ile yurt dışındaki maç-
lara farklı konsantrasyonlarla
mı hazırlanmak gerekiyor?
Hayır. Bizim için her maç
aynı derecede önemlidir. Her
maça her iki takım da kazan-
mak ya da istediği neticeyi al-
mak için çıkar. Bizim görevimiz
onların adil koşullarda, oyun
kuralları çerçevesinde müca-
dele etmesini sağlamaktır.Her
maçta en iyi performansı ser-
gileyebilmek ve görevimizi layı-
kıyla yerine getirmekten başka
bir şey düşünmüyoruz. Türkiye
Ligi maçı için de, Şampiyonlar
Ligi maçı için de, amatör küme-
deki herhangi bir maç için de
bu böyle. Her maça aynı cid-
diyette çıkmak zorundayız. Bu
işimizin gereği.
Genç kuşak hakemlerimizi
nasıl değerlendiriyorsunuz. Türk ha-
kemlerinin geleceği aydınlık mı?
Türk Hakemliği’nin geleceği aydın-
lık. Aydınlık demek yeterli değil. Çok
çalışmamız lazım. Biz, yıllardır istas-
yonda bekleyen treni harekete geçir-
meyi başardık. İnanın bana bu hiç de
kolay olmadı. Arkadaşlarımız bizden
devraldıkları bayrağı daha ileriye taşı-
yacaklardır. Hepimizin ortak amacı bu
olmalıdır.
Son dönemde daha fazla sayıda ha-
kemimiz uluslararası maçlarda görev
alıyor. Bu yükselişi
neye bağlıyorsunuz?
Cevabı bir önceki
soruda verdim as-
lında. Yılların verdiği
bir durağanlık, özgü-
ven eksikliği vardı.
Biz, Türk hakeminin
neler yapabileceğini
gösterdik. Arkadaş-
larımız da başarılı
performanslarıyla bu
süreci desteklediler.
Yükseliş kaçınılmaz
olarak geldi. Yeter
mi? Hayır. Kesinlik-
le yetmez. Çok çalışmamız lazım. Biz
bugüne kadar bu yarışa büyük handi-
kaplarla başladık. Bütün bu handikap-
ları ortadan kaldıracak şekilde sürekli-
liği sağlamamız gerekiyor.
Antrenör hakem ilişkilerinin sağlıklı
yürümesi için hakemlere ve antre-
nörlere düşen görevler neler?
Herkes birbirine saygı duyar ve
öncelikle kendi işini en iyi şekilde yap-
maya odaklanırsa bence ilişkiler çok
daha sağlıklı şekilde yürüyecektir. Ha-
kemler, antrenörler, futbolcular, hepi-
miz futbol emekçisiyiz.
Dergimizde genellikle futbol-
culara yönelik antrenmanlara
yer veriyoruz. Peki hakemler
sezona ve maçlara nasıl hazır-
lanıyor ?
En az bir sporcu kadar ciddi-
yetle hazırlandığımızı söyleye-
bilirim. Hesap basit. Hakemler
genelde 30-45 yaş aralığında.
Futbolcular ise 20-30 yaş aralı-
ğında. Bir hakem sahada mesa-
fe olarak hemen hemen bir fut-
bolcu kadar koşuyor. Bu süre
zarfında da pek çok karara imza
atıyor. Fiziksel olarak maça çok
iyi hazırlanmak zorundayız.
Antrenmanların yanında ne
gibi eğitimler alıyorsunuz?
Kişisel gelişim, stresle, bas-
kıyla başa çıkma, beden dili,
iletişim becerileri gibi eğitimler
alıyoruz.
Altı hakem uygulamasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bu uygulama şu an için UEFA or-
ganizasyonlarında var, FIFA organizas-
yonlarında yok. Biz, o maç bizden ne
isteniyorsa ona göre görev yapıyoruz.
Daha fazlası yöneticilerin kararıdır.
En büyük hayaliniz nedir ?
Türkiye’yi üst düzey organizasyon-
larda temsil etmek. Bizden sonra bu
başarının sürdüğünü görmek.
Yönettiğiniz maçlar içinde unutama-
dıklarınız hangileri?
Her maç özeldir. Şampiyonlar Ligi
yarı finalini, Avrupa
Şampiyonası yarı fi-
nallerinin her birini
dünyada yaklaşık bir
milyar kişinin üzerin-
de bir nüfus seyretti.
Bunu bilmek ve o
müsabakada ülkemi-
zi temsil etmek tarif
edilmez bir gurur ve
mutluluk.
İnşallah bu guru-
ru yaşamaya, yaşat-
maya devam ederiz.
Bir hakem sizin gibi üst düzey bir
noktaya gelene kadar hangi aşama-
lardan geçiyor ?
Hakemliğe 1994 yılında başladım.
Tam 18 yıl oldu. Miniklerin maçların-
dan, çamurlu sahalardan başlayan bir
emek söz konusu. Başlarken herkesin
büyük hayalleri var. Yukarıya çıktıkça
pastadaki dilimler azalıyor. Özellikle
amatör kümelerde, alt liglerde şartlar
çok ağır. Kendinizden, işinizden, aile-
nizden çok büyük fedakarlıklar yap-
manız gerekiyor. Çok çalışmak, sabırlı
olmak, hedefleri doğru belirlemek,
asla pes etmemek gerekiyor. Fiziksel
ve mental hazırlıklarınız üst düzeyde
olmalı. Bir gün size de şans geleceği-
ni ve o gün bu şansı çok iyi kullanarak
basamakları çıkabileceğinizi iyi bil-
mek, o büyük gün sıra size geldiğinde
hazır olmak zorundasınız. Bir noktaya
geldikten sonra da yeni şanslar gel-
dikçe onları da hep iyi kullanmaya de-
vam etmelisiniz.
Avrupa Futbol Şampiyonası’nda maç
yönetmek nasıl bir duyguydu?
Muhteşem bir duyguydu. İnsa-
nın emeklerinin karşılığını alarak bir
noktaya gelmesi çok büyük mutluluk.
Milli takımımızın olmadığı bir şampi-
yonada biz orada beş Türk hakemin-
den oluşan Türk Milli Takımı gibiydik.
Türkiye’yi orada temsil ediyor olmak
gurur vericiydi.
Saha içindeki biri olarak Euro 2012’de
oynanan futbolu nasıl buldunuz ?
Bu tür büyük turnuvalar benim
için futbol bayramlarıdır.
2014 Dünya Kupası’nda görev ala-
cağınızı düşünüyor musunuz? Bunu
başarmak için kupaya kadar olan sü-
reçte sizden neler bekleniyor ?
Şu anda Dünya Kupası için Avru-
pa kıtasından gösterilen adaylar ara-
sındayım. Ben ve ekip arkadaşlarım
Sayın Bahattin Duran ve Sayın Tarık
Ongun Eylül ayından itibaren yabancı
dil sınavlarına, koşu testlerine girme-
ye başladık. Dünya Kupası’na katılmak
bizim için ve Türk hakemliği için çok
önemli. Bunun bilincinde olarak çok
çalışıyoruz. İnşallah başaracağız. Bü-
yük organizasyonlar için çok uzun bir
hazırlık dönemi oluyor. Turnuva 2014
yılı yaz aylarında yapılacak ama biz
şimdiden testlere tabi tutuluyoruz.
Gerisini siz düşünün. Dünyanın en bü-
yük futbol organizasyonlarından bi-
risi, belki de en önemlisi. Brezilya’da
yapılması da ayrıca heyecan verici.
Türk hakemliğinin bugün geldiği nok-
tayı nasıl buluyorsunuz ?
Çok çalışarak ve verilen her şansı
çok iyi kullanarak bayrağı devraldı-
ğımızdan daha ileriye taşımaya çalı-
şıyoruz. Bu konuda başarılı olup ol-
madığımızı kamuoyunun takdirlerine
bırakıyorum. Bizim hedefimiz kalıcı
başarıyı yakalamak. Türk hakemliği
her büyük turnuvada olmalı. Bir daha
böyle şeyler için 16 yıl, 40 yıl bekle-
memeliyiz. Bunu sağlayabilirsek şahsi
hedeflerimizden öte Türk Hakemliği
için çok büyük bir başarıya imza atmış
olacağız.
Avrupa’da bir başka deyişle yurt
dışında maç yönetmek mi daha zor
yoksa Türkiye’de mi ?
Maç bizim için her yerde aynı. Bu
sorunun kontrasını ben size sorayım.
Sizce futbolun Türkiye’deki algılanışı
ile Avrupa’daki algılanışı aynı mı? Se-
yirci kültürümüz, kulüpçülük anlayışı-
mız, rekabete bakışımız aynı mı?
Röportaj: M. Koray Gürtaş
Cüneyt Çakır: “ Türk hakeminin neler
yapabileceğini gösterdik”
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı final yöneterek önemli bir başarıya imza atan Cüneyt
Çakır, hakemlerimizin uluslararası karşılaşmalardaki performanslarıyla kalitelerini ortaya koy-
duğunu söyledi. Bugünlere çok çalışarak geldiğini belirten Çakır, 2014 Dünya Kupası’nda görev
almalarının çok önemli olduğunu ifade etti. Cüneyt Çakır, yurt içinde ve yurt dışında düdük
çaldığı karşılaşmalara aynı ciddiyetle baktığının altını çizdi.
Futbol Gelişim
48
49
Futbol Gelişim