Previous Page  34-35 / 40 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 34-35 / 40 Next Page
Page Background

34

Futbolcular da maçın başında

üzerinde, Arnavutça ve

Türkçe “Başın sağ olsun

Türkiye” yazılı pankart açtı.

Kosovalı madencilerin bir

kısmı da başlarında

baretleriyle maçı tribünde

izledi.

FIFA’nın izniyle ilk maçını 5

Mart’ta Haiti ile oynayan ve

golsüz berabere kalan

Kosova’nın tarihteki bu ikinci

sınavında sahada yer alan ve

sonradan yer alacak olan

oyuncuların neredeyse

tamamı ülke dışında

oynuyordu. Kaleci Kushtrim

Mushica ve orta saha

oyuncusu Mentor Zhdrella

ülkelerinde top koştururken,

Enis Alushi, Fanol Perdedaj,

Faton Toski, Enis Bunjaku,

Albert Bunjaku ve Albion

Avdijaj Almanya’da, Lum

Rexhepi ve Mehmet Hatemaj

Finlandiya’da, Bajram

Jashanica ve Yll Hoxha

Arnavutluk’ta, Shkrodan

Metaj Hollanda’da, eski bir

Gençlerbirliği oyuncusu olan

Debatik Curri Ukrayna’da,

Kristian Nushi İsviçre’de,

kaptan Anel Raskaj Norveç’te,

Dardan Rexhepi İsveç’te ve

Alban Bunjaku da Çek

Cumhuriyeti’nde forma

giyiyordu.

Fatih Terim’in de maçtan önce

söylediği gibi skorun çok

önemli olmadığı maçta Millî

Takımımız “resmî” olmayan

bu müsabakaya, millîlik

sayıları düşük oyunculardan

kurulu, farklı bir kadroyla

çıktı. Ancak takımın gol iştahı

yerindeydi. Daha 2. dakikanın

içinde Mustafa Pektemek’in

verdiği pasla ceza sahasının

içinde sağ çaprazda buluşan

Ahmet İlhan Özek, düzgün bir

vuruşla skoru 1-0’a getirdi.

Golün ardından bir araya

gelen siyah formalı

oyuncular, daha sonra

atacakları gollerde de olduğu

gibi omuz omuza vererek

Soma için saygı duruşu

gerçekleştirdi. Dakikalar 34’ü

gösterirken Bilal Kısa

yaklaşık 30 metreden

gönderdiği şutla kaleci

Mushica’yı avladı ve farkı

ikiye çıkardı. İki tarafın da

açık futbol oynadığı, topun iki

kale arasında gidip geldiği

oyunun bu bölümünde

Kosova bir dakika sonra farkı

bire indirdi. Fanol Perdedaj’ın

sol kanattan ortasında kaleci

Volkan Babacan’dan seken

topu ağlara göndermek

Albert Bunjaku için hiç de zor

değildi. İlk yarı da bu skorla

sona erdi: 2-1.

İkinci yarıda da Millî

Takımımız rakip kalede

bunaltıcı bir baskı kurmak

yerine rakibin de oynamasına

izin veren bir anlayıştaydı.

Aradaki farkın nedeni ise

millîlerimizdeki usta

oyuncuların bitirici

vuruşlardaki başarısıydı.

Nitekim 50. dakika

oynanırken ceza sahası

dışında topla buluşan Olcay

Şahan uzak mesafeden çok

güzel vuruyor ve skoru 3-1’e

getiriyordu. 54. dakikada ise

savunmadan seken topu

önünde bulan Alper’in ceza

sahası dışından sert

vuruşunda meşin yuvarlak

kaleci Mushica’dan dönüyor,

iyi takip eden Mustafa

Pektemek tabelaya 4-1’i

yazdırıyordu. Aynı Mustafa

Pektemek, 71. dakikada da

Olcay Şahan’ın sol kanattan

ceza sahasına girerek yaptığı

ortaya iyi yükselecek ve

kafasını konuşturarak ağları

bir kez daha havalandıracaktı:

5-1. Kosova’nın iyice oyundan

koptuğu dakikalarda Alper

Potuk, ceza sahasında rakibin

müdahalesiyle yerde kalıyor,

atışı yine kendisi kullanıyor

ve iki kardeş takım arasında

bu maç için aslında hiçbir

önemi olmayan skoru 6-1

olarak belirliyordu.