Turkcell Süper Kupa 2016 - page 12-13

12
13
Lukac, Bruno, Rodallega, Douglao ve
Güray gibi as oyuncularını ilk on birde
görevlendirmişti. 3 bin 500 taraftarın
izlediği Manisa 19 Mayıs Stadı’ndaki
maçta ilk golü bulan taraf ev sahibi
ekipti. 26’da Abdulkadir, kafa vuruşuy-
la Akhisar Belediyespor’u 1-0 öne
geçirmişti. 33’te ise Mervan Çelik ile
ceza sahası içinde girdiği mücadele
sonrası yerde kalan Cenk Gönen, kafa
travması geçirdiği için hastaneye kaldı-
rılacak, o dakikadan sonra sarı-kırmı-
zılı kaleyi Eray İşcan koruyacaktı.
Galatasaray, 39’da Umut Bulut’un kafa
golüyle eşitliği sağlayacak ve hem ilk
yarı hem de maçın tamamı 1-1’lik skor-
la sona erecekti.
Galatasaray gruptaki son maçını, 26
Ocak’ta Türk TelekomArena’da
Kastamonuspor 1966 ile oynadı.
Gruptan çıkmayı çoktan garantileyen
sarı-kırmızılılar için bu maçtaki tek
hedef kupadaki bir maçı gol yemeden
tamamlamak olabilirdi ama bu hedef
de tutmadı. Yine yedeklerden oluşan
bir kadroyla sahaya çıkan
Galatasaray’da günün yıldızı Sinan
Gümüş olacak, genç gurbetçi, 10, 41 ve
45. dakikalarda attığı gollerle sarı-kır-
mızlı forma altındaki ilk resmi hat-tric-
kine imzasını koyacaktı. Galatasaray’ın
diğer golü de 55. dakikada bir başka
gurbetçiden, kış transferi döneminde
Bursaspor’a gönderilecek Jem Paul
Karacan’dan gelecekti. Kastamonuspor
1966’nın golünü ise yine Fatih Özçelik
atacak ve 1992 doğumlu oyuncu böyle-
ce kartvizitine “Galatasaray’a iki maçta
da gol atan futbolcu” ibaresini yapıştı-
racaktı. Bu maçın ilginç tarafı,
Galatasaraylı taraftarların ilgi göster-
mediği müsabakada Türk Telekom
Arena tribünlerinde Kastamonuspor
1966 taraftarlarının sağladığı üstünlük-
tü. Yaklaşık 10 bin futbolseverin takip
ettiği müsabakada, Kastamonuspor
1966’lılar 7 bin kişiyle tezahürat üstün-
lüğünü eline geçirmişti. Gruptaki 6
maçı 5 galibiyet, 1 beraberlikle tamam-
layan Galatasaray, attığı 15 gole karşılık
her maçta bir gol yiyerek kalesinde
toplam 6 gol görmüştü. Atılan 15 golden
üçte birinin sahibi ise 5 gol kaydeden
genç Sinan Gümüş olmuştu.
Galatasaray, son 16 turunda
Gaziantepspor’la eşleşti. İki takımın 31
Ocak’taki buluşma adresi Türk Telekom
Arena’ydı. Telafisi olmayan bu maçta
Mustafa Denizli işi sıkı tutmuş, sahaya
Fernando Muslera - Martin Linnes,
Aurelian Chedjou, Hakan Balta, Olcan
Adın - Umut Bulut, Ryan Donk, Selçuk
İnan, Sinan Gümüş - Sneijder ve Burak
Yılmaz’dan oluşan ideal kadrosunu
sürmüştü. Gaziantepspor’da da Mutlu
Topçu elindeki en formda oyuncularla
bir kadro oluşturmuştu. Misafir ekibin
kalesinde ise Galatasaray’dan kirala-
nan genç file bekçisi Alperen Uysal
oynuyordu. Maça çok iştahlı başlayan
Galatasaray, 20’de Olcan Adın, 25’te de
kupanın golcüsü genç Sinan Gümüş’le
2-0’ı yakalayacak ve soyunma odasına
iki farkla inecek, 57’de ise Burak
Yılmaz’la turu garantileyecek farka
ulaşacaktı. Gaziantepspor’un 75’te
Habibou ile bulduğu tek gol sadece
maçın skorunu değiştirecek ve
Galatasaray 3-1’lik galibiyetle çeyrek
finalin yolunu tutacaktı.
Galatasaray’ın yolu çeyrek finalde bir
kez daha Akhisar Belediyespor’la
kesişti. Sarı-kırmızılılar, aynı grupta
yer aldıkları rakibini bir maçta 2-1 yen-
miş, ikinci maç ise 1-1’lik beraberlikle
sonuçlanmıştı. Bu eşleşmede de her iki
maç yine aynı skorlarla bitecek ve
gülen taraf Galatasaray olacaktı.
İki takımın ilk buluşması 10 Şubat’ta
Manisa 19 Mayıs Stadı’nda gerçekleşti.
Muslera - Linnes, Chedjou, Hakan Balta,
Carole - Olcan Adın, Donk, Bilal Kısa,
Selçuk İnan - Sneijder, Umut Bulut on
biriyle sahaya çıkan Galatasaray karşı-
sında ilk golü bulan taraf ev sahibi oldu.
İlk yarı golsüz tamamlanmış, maçın
53. dakikası oynanırken Hugo
Rodallega ceza sahası dışından müthiş
bir vuruşla Muslera’yı avlamıştı.
Ancak Galatasaray 70’te bu gole Wesley
Sneijder’in Douglao’ya çarpıp ağlara
giden golüyle karşılık verip skoru 1-1’e
getirecek, iki dakika sonra ise Selçuk
İnan, gemisini kurtarıp takımını 2-1’lik
galibiyete taşıyacaktı. Deplasmanda
elde edilen 2-1’lik galibiyet, iki ayaklı
kupa maçları için önemli bir avantajdı
ve sarı-kırmızılılar da 2 Mart’ta Türk
TelekomArena’daki rövanşa bu rahat-
lıkla çıkmıştı. Ancak ligdeki kötü gidi-
şin ardından görevinden ayrılan
Mustafa Denizli’nin yerine takımın
başında altyapı antrenörlerinden Orhan
Atik vardı. Galatasaray, henüz 10. daki-
kada Douglao’nun ters bir kafayla topu
kendi ağlarına göndermesi üzerine 1-0
öne geçerek iyice rahatladı. Ancak
47’de Rodallega topu kafayla
Galatasaray ağlarına yollamış ve skoru
1-1’e getirmişti. Kalan 42 dakikalık
bölümde Akhisar Belediyespor’un
yemeden atacağı bir gol maçı uzatma-
lara taşıyacaktı. Bu atmosfer nedeniyle
son derece stresli geçen ikinci yarı
boyunca iki takım da çok net gol fırsat-
larından yararlanamadı ve Galatasaray
ilk maçtaki 2-1’lik galibiyetin avantajıy-
la yarı finale yükseldi.
Sarı-kırmızılı takım, yarı finaldeki raki-
bi Çaykur Rizespor’un karşısına ise
yeni teknik direktörü Jan Olde
Riekerink yönetiminde çıktı. Yarı final
hesaplaşmasının ilk adresi Rize’deki
Çaykur Didi Stadı’ydı. Kötü günler geçi-
ren Galatasaray, son 8 resmi maçında
galibiyet yüzü görememişti. Lig çoktan
elden gitmiş, umutlar sadece Türkiye
Kupası’na bağlanmıştı. Böyle bir
ortamda Riekerink sahaya Fernando
Muslera - Semih Kaya, Koray Günter,
Hakan Balta, Lionel Carole - Emre
Çolak, Bilal Kısa, Wesley Sneijder -
Sabri Sarıoğlu, Lukas Podolski ve Yasin
Öztekin’den oluşan bir kadroyu 4-3-3
sistemiyle sürdü. Tarihinde ilk kez final
görmek isteyen Çaykur Rizespor da
ideal on biriyle sahadaydı. Oyuna etkili
başlayan Galatasaray, 15’te Emre
Çolak’la öne geçti ve ilk yarıyı da bu
skorla tamamladı. 51. dakikada Çaykur
Rizespor’dan Makiadi’nin ikinci sarı
kartla oyundan ihraç edilmesi,
Galatasaray’ı biraz daha rahatlattı.
Nitekim 10 dakika sonra Yasin Öztekin
farkı ikiye çıkartan golü attı. Ancak
65’te Hakan Balta’nın da kırmızı kart
görmesi dengeleri bir anda değiştirdi.
Çaykur Rizespor, 76’da Ahmet İlhan’la
farkı bire indirdi. Fakat 90+4’te Podolski
ile bir gol daha bulan Galatasaray,
İstanbul’daki rövanşa 3-1 gibi çok
avantajlı bir skor taşıdı.
4 Mayıs’ta TT Arena’da oynanan
rövanşta da Galatasaray sakatlar dışın-
da ideal kadrosuyla sahadaydı. Hikmet
Karaman ise daha çok yedeklerine
şans tanımıştı. İki takım da 90 dakika
boyunca futbolseverlere çok keyifli ve
tempolu bir oyun izletti. Bol pozisyonlu
oyunda kaleciler ve kale direkleri gole izin vermeyince maç 0-0 tamamlandı
ve Galatasaray ilk maçta elde ettiği
3-1’lik galibiyetle adını finale yazdırdı.
Antalya Stadı’nda 26 Mayıs günü oyna-
nan finalde Galatasaray’ın karşısında
ezeli rakibi Fenerbahçe vardı. Mete
Kalkavan’ın yönettiği mücadelede iki
takım da Ziraat Türkiye Kupası’nda
teselli arıyordu. Galatasaray hem ligde
hemAvrupa’da hüsran yaşamış,
Fenerbahçe ise her iki cephede de son
düzlükte hayal kırıklıklarına uğramıştı.
O güne kadar 21 kez çıktığı finallerden
16 kupayla ayrılan ve son iki kupanın
da sahibi olan Galatasaray, daha önce
dört kez kupa finalinde karşı karşıya
gelip hepsinde alt ettiği Fenerbahçe’ye
bu defa da şans tanımadı.
Fenerbahçe karşısında Muslera -
Semih Kaya, Denayer, Hakan Balta,
Carole - Selçuk İnan, Emre Çolak -
Sinan Gümüş, Sneijder, Yasin Öztekin -
Podolski on biriyle mücadele eden
Galatasaray, ilk yarısında çok üstün
oynadığı maçı Alman santrforu Lukas
Podolski’nin 30. dakikada attığı tek
golle 1-0 kazanmayı başardı. İkinci
yarıda Sneijder’in sakatlanıp çıkmasıy-
la oyun üstünlüğü Fenerbahçe’ye
geçse de Galatasaray rakibine gol izni
vermemiş ve böylece Türkiye Kupası’nı
17. kez müzesine götürmeyi bilmişti.
1,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11 14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,...36
Powered by FlippingBook