Turkcell Süper Kupa 2016 - page 20-21

Beşiktaş Tarihi
Ülkemizin en eski kulübü Beşiktaş,
Türk sporunun en değerli aktörlerinden
biri olmayı sürdürüyor. Kara Kartallar
olarak anılan Beşiktaş’ın tarihi,
kırılması çok güç rekorlarla dolu.
1902 sonbaharında Beşiktaş Serence-
bey Mahallesi’nde, o zamanın Medine
Muhafızı olan Osman Paşa’nın kona-
ğının bahçesinde, 22 kişilik genç grup,
haftanın bazı günlerinde toplanıp
jimnastik hareketleri yapmaktaydı.
Başta Osman Paşa’nın oğulları
Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile
mahallenin gençlerinden Ahmet
Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazım
Nazif, Cemil Feti ve Şevket Beylerin
aralarında bulunduğu gençlerin ilk
ilgilendikleri spor branşları, özellikle
barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve
aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasî
hareketler dolayısıyla her türlü
toplanmadan şüphelenerek hafiyeler
dolaştıran 2. Abdülhamit’in adamları
Serencebey’deki bu toplanmaları
haber alınca, spor yapan gençler
bir baskınla karakola götürüldü.
Bu sporcu gençlerin bir kısmının
saray erkânına yakın olması, ayrıca o
dönemlerde kötü gözle bakılan futbol
oynamadıkları ve sadece beden
hareketleri yaptıklarını
belirtmeleriyle gergin durum
yumuşadı. Hatta saray çevresinden
Şehzade Abdülhalim bu sporcuları
destekledi ve sık sık antrenmanları
seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve
güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara
gelerek güreş ve boks hareketleri
gösteriyordu.
1903 Mart’ında ise özel bir izinle
Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu.
1908’de Meşrutiyet’in ilânıyla sportif
hareketler biraz daha serbestlik
kazandı. 31 Mart 1909’daki siyasi
olaylardan sonra Edirne’de bulunan
Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı,
Hareket Ordusu ile İstanbul’a geldi.
Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir
eskrim hocası olan Fuat Balkan ile
başta güreş ve halter sporlarını yapan
Mazhar Kazancı, Serencebey’de jim-
nastik yapan gençleri bularak birlikte
spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat
Balkan, Ihlamur’daki evinin altındaki
yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket
Jimnastik Kulübü’nün adı Beşiktaş
Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak
değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş,
boks, eskrim ve atletizmin ön planda
tutulduğu güçlü bir spor kulübü
meydana geldi. Fuat Bey’in arkadaşla-
rı Refik ve Şerafettin Beyler de iyi
birer eskrimciydi.
Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin
Bey’in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı
Jimnastik Kulübü, 26 Ocak 1911 tari-
hinde tescil edilen ilk Türk spor kulü-
bü oldu. Semtin gençlerinin bu spor
kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan
üyelerin sayısı bir anda 150’ye yüksel-
di. Kulübün merkezi de Ihlamur’dan
Akaretler’de 49 numaralı binaya
taşındı. Bir süre sonra bu bina da
küçük gelince, yine Akaretler’de 84
numaralı binaya geçildi. Bu binanın
arkasındaki bahçe de bir spor sahası
haline getirildi.
Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta
ferdi sporlar yapıldığından herhangi
bir forma rengine ihtiyaç duyulmadı.
Ancak sporcuların sayısı her geçen
gün yeni katılımlarla artmaya devam
edince, eğitimini Fransız mektebinde
tamamlamış Mehmet Şamil Bey,
kurucular heyetini topladı. Okul gün-
lerinde kullandığı, okulunun renkleri-
ni taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve
gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi
bir rozet yaptırmalı ve kulübümüzde
spora devam eden her azayı bu rozeti
taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi.
Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil
Bey’in teklifini heyecanla kabul etti.
Toplantının sonunda rozette yer ala-
cak kulüp renkleri de kararlaştırıldı.
Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana
rengi kulüp renkleri olarak seçildi:
Siyah ve beyaz...
Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk
dönemde futbol gölgede kalmışsa da
1910’ların sonundan itibaren kulüpteki
atlet ve jimnastikçiler futbola daha
fazla ilgi duyup, kendi aralarında maç-
lar yapmaya başladı. O yıllarda gençli-
ğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve
Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde
Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü
futbol takımı kurulmuştu. 1911
Ağustos’unda Valideçeşme futbol
takımının başkanı ve kurucusu olan
Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) fut-
bolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı.
Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol
takımlarını tek bir çatı altında toplama-
yı amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri
sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a
katıldı. Bu şekilde futbol şubesi, resmi
olarak faaliyete başladı. Resul, Rıdvan,
Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi
(Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım,
Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk
futbol takımının malzemelerinin mas-
raflarını da İpekçi İhsan isimli bir spor-
sever karşıladı. O tarihlerde Cuma gün-
leri oynanan İstanbul Ligi’nde
Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu,
Süleymaniye, İdman Yurdu gibi takım-
lar bulunuyordu. Beşiktaş 1920’lerin
öncesinde iki ezeli rakibiyle karşılaş-
mamışsa da Süleymaniye ve İdman
Yurdu’nu mağlup etmiş bir takımdı.
1919’da Beşiktaş ve diğer kulüplerin lige
katılma isteği Lig Tertip Komitesi tara-
fından uzun bir süre bekletildikten
sonra kabul edilmedi. Pazar günleri de
azınlık takımları Pera, Araks, Maccabi,
Stella, Strugglers’in yer aldığı Pazar Ligi
maçları oynanıyordu. Şeref Bey,
Beşiktaş gibi Cuma Ligi’ne alınmak
istemeyen takımların idarecileriyle
Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig
kurdu. Çekilen kurada 10 takımA
Grubu’nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı,
Altınörs ve Türkgücü, B Grubu’nda da
Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi
ve Haliç şeklinde yer aldı. Beşiktaş, gru-
bunda bütün maçlarını kazandı ve
finalde diğer grubun birincisi
Darüşşafaka ile karşı karşıya geldi. 23
Temmuz 1920’de oynanan bu maçı
siyah-beyazlı takımım 2-1 kazanarak
tarihindeki ilk şampiyonluğunu elde
etti.
Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleşti-
rilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girdi.
Haftalar ilerledikçe puan farkını açan
Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmek-
teydi. Bitime 5 hafta kala rakip
Süleymaniye’ydi. 19 Ocak 1941 Pazar
günü Semih Duransoy’un hakemliğini
yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş
şu kadro ile çıkmıştı: Faruk, Yavuz,
İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir,
Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. Maçın ikinci
yarısının ortalarında Beşiktaş farklı
önde olmasına rağmen rakip kaleye
bitmek tükenmek bilmeyen hücumları-
nı sürdürmekteydi. İşte o sıralarda
tribünden bir ses yükseldi: “Haydi Kara
Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar…”
Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar
ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan
sesle donup kalmıştı. Son derece isa-
betli bir benzetmeydi o anda yapılan.
Ve Beşiktaş o tarihten bu yana Kartal
Kartal olarak anılmayı sürdürür.
Takımın sembolü de Kara Kartal olur.
Beşiktaş, 1939-43 arasında üst üste
elde ettiği beş İstanbul Ligi Şampiyon-
luğuyla bir rekorun sahibidir.
Bir sezonda 90, sekiz sezonda 599 golle
İstanbul Liglerinde en fazla gol atan
takım unvanını da Kara Kartallar elinde
bulundurur. Resmi liglerde 18 maçta
18 galibiyet alan tek takım unvanına
sahip Beşiktaş, yine resmi liglerde
7 defa namağlup şampiyon olmayı
başarmıştır.
Üst üste 56 maç yenilmeyerek bir
başka rekorun da sahibi olan siyah-
beyazlılar, Süper Lig’i de namağlup
şampiyon olarak tamamlayan tek
takım olma unvanını da kartvizitinde
taşır. Süper Lig’in en farklı skorunu da
1989-90 sezonunda Adana Demirspor’u
1-0 yenen Beşiktaş elde etmiştir.
Evinde 10 yıl boyunca hiçbir Anadolu
takımına mağlup olmayan siyah-
beyazlılar, lig tarihinde en uzun süre
yenilmeyen ekip (48 maç) unvanına da
sahiptir.
20
21
Rekorların
Kartalı
1
Şampiyonlukları
İstanbul Ligi (1904-1951) 10
Türk İdman Birliği Ligi
(1919-1921) 2
Pazar Ligi (1920-1922) 1
Türkiye Futbol Birinciliği
(1924-1951) 2
Millî Küme (1937-1950) 3
İstanbul Profesyonel Ligi
(1952-1959) 3
Türkiye Ligi (1959-…) 12
Kupaları
Başvekil Kupası (1943-1960) 2
Spor Toto Kupası (1964-1970) 4
Federasyon Kupası (1956-1958) 2
Türkiye Kupası (1963-…) 9
Başbakanlık Kupası (1965-1998) 4
Cumhurbaşkanlığı Kupası
(1965-1998) 7
Süper Kupa (2001-…) 1
1...,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19 22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36
Powered by FlippingBook