TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

Dünya futbolunda “teknik, zekâ ve defans” sözcükleri bir arada kullanıl- dığı zaman akıllara gelen ilk isim, fut- bolu bırakmasının üzerinden 35 yıl geçmesine rağ- men hâlâ Franz Beckenbauer ise, onun kalitesi hak- kında çok da fazla bir şey anlatmaya gerek yok aslında. Futbola orta saha olarak başlayan ve Federal Alman- ya’nın kaybettiği 1966 Dünya Kupası finalinde de bu mevkide görev yapan Beckenba- uer, sonrasında savunmaya geç- miş ve oyunu geri- denmüthiş bir biçimde kurma- sıyla libero akımı- nın da futbol âleminde büyük kabul görmesini sağlamıştı. Beckenbauer, 1974 Dünya Kupası’nda şampiyonluğa ulaşan Federal Al- manya’nın da saha içindeki beyni ko- numundaydı. Takı- mın kalktığı birçok atakta geriden oyunu yönlendiren paslarıyla başlan- gıç noktası o olur- ken, takım savunmaya çekil- diğinde de saha yerleşiminin arka planındaki yönet- men de yine ondan başkası değildi. En üst düzeyde futbol aklıyla kusursuz liderlik vasıflarının bir araya gelmesi- nin özeti, Hol- landa’yı 2-1 mağlup ettikleri unutulmaz finalin ardından kupanın kaptan Beckenba- uer’ın ellerinde yükseldiği enstan- tanede özetlen- mekteydi. MERKEZ DEFANS Franz Beckenbauer Aslında savunmada zarafe- tin futbol dünyasında Beckenbauer’den de önceki temsilcisi, 1966 Dünya Ku- pası’nda zafere ulaşan İngil- tere Millî Takımı’nın kaptanı Bobby Moore’du. Söz konusu dünya şampiyonluğundaki etkisi de Beckenbauer’un 1974’teki etkisine belki de denkti. Adının Beckenbauer kadar parıltılı puntolarla ya- zılmamasının başlıca sebebiyse, kariyerinin büyük bölümünü İngiltere’de hiçbir zaman zirveye oynaya- mamış olanWest HamUnited’da geçirmesiydi. Diğer Adaylar BobbyMoore Oyun karakteri ve fut- bolculuk kalitesi olarak Beckenbauer ve Moore ile aynı çizgide gösterile- bilecek bir diğer isimde Gaetano Scirea… İtalya, 1982’de dünya şampi- yonluğuna ulaşırken savunmanın beyni ko- numundaki isimoydu. Savunmada Claudio Gentile ile birlikte kur- dukları iyi polis-kötü polis ortaklığı da (kendisi iyi taraftaydı tabiî) tüm zamanların en unutulmaz defans ortaklıklarından biriydi. Gaetano Scirea 1970’lerin ikinci yarısı ve 1980’lerin ilk yarısında bir forvet oyuncusu için her- halde en büyük kâbus, Claudio Gentile’ye karşı oynamaktı. Zaman zaman gaddarlığa varacak kadar sert oyunuyla kendi on se- kizini adeta girilmesi yasak bölge ilân eden Gentile, adammarkajı söz konusu olduğunda da muhtemelen futbol tarihinin en iyisi ola- rak gösterilebilecek nite- likte bir savunmacıydı ve tuttuğu oyuncuları adeta canından bezdirmekteydi. 1982 Dünya Kupası’nda da İtalya’nın elde ettiği kritik tümgalibiyetlerde Genti- le’nin ciddi bir katkısı söz konusuydu. Özellikle Arjan- tinmaçında Diego Marado- na’yı, Brezilya maçında da Zico’yu deyimyerindeyse döve döve marke etmesi, Gök Mavililerin bumaçlarda rakiplerini devirmesinde en belirleyici faktörlerden olmuştu. Brezilya maçında Rossi’ye yaptığı bir asistse, adeta pastanın üzerindeki kremaydı. MERKEZ DEFANS Claudio Gentile İtalyanların 1982’deki dünya şampiyonluğunda Gentile’nin sağladığı katkının benzeri, 2006’da elde edilen zaferde de Fabio Cannavaro’dan gelecekti. Aynı zamanda takımının kaptanlığını da yapan Cannavaro, savun- mada ortaya koyduğu müthiş performans saye- sinde o yılın sonunda FIFA tarafından ‘dünyada yılın futbolcusu’ seçilme şere- fine de nail olmuştu. Diğer Adaylar Fabio Cannavaro İspanya, tek dünya şampi- yonluğunu elde ettiği 2010 Dünya Kupası’nda eleme turlarında oynadığı dört maçı da tek golle kazanmış, bir başka deyişle bu karşı- laşmalarda kalesinde hiç gol görmemişti. Elbette ortaya koyduğu cansiperane mü- cadeleyle Puyol’un da bunda payı büyüktü. Üstelik ken- disi bu kadarıyla da yetin- memiş ve yarı finaldeki Almanya maçında galibiyet golüne de imzasını atmıştı. Carles Puyol 90 91

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==