TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

1994 Dünya Kupası’ndaki çeyrek final eşleşmelerinde favorisi en net olanı, Almanya ile Bulgaristan’ı karşı karşıya getirecek mücadeleydi. Bulgaristan’ın bu turnuvaya gelene kadar Dünya Kupalarında galibiyeti yokken, Almanya ise biri son Dünya Kupası’nda olmak üzere üç kez şampiyon olmuş, üç defa da final oynamış bir takımdı ve aradaki tecrübe farkı adeta bir uçurum seviyesindeydi. Geçmiş aleyhlerine olsa da Bulgarlar 10 Temmuz’da New Jersey’de oynanan maça gayet iyi başlayacaktı. Favori olmayan birçok takımın tercih edeceği defansif taktiklere sarılmamışlardı ve son şampiyonun üstüne gitmekten de çekinmiyorlardı. İlk yarının 0-0’lık eşitlikle sona ermesinin ardındansa ikinci yarı başladıktan sadece üç dakika sonra Almanya golü bulacaktı. Jürgen Klinsmann, ceza saha- sına gelen uzun bir topu kontrol edip Yordan Lechkov’dan sıyrılmaya çalışırken rakibi tarafından düşürülmüş ve Kolombiyalı hakem Jose Torres de penaltı noktasını işaret etmişti. Atışı kullanan Lothar Matthaeus da takımını 1-0 öne geçirecekti. Golden sonraysa tempo biraz düşecek, karşılaşma daha çok bir orta alan mücadelesi halini alacaktı. Maçtaki kırılma anı- sıysa 74. dakikaydı. Andreas Möller’in ceza sahası dışından çektiği sert şut direkten dönmüş, dönen topu Rudi Völler filelere göndermiş fakat ofsaytta olduğu için bu gol geçersiz sayılmıştı. Eğer Möller’in şutu bir karış sağa gitse veya Völler bir adım geriden çıksa belki turnu- vanın gidişatı bile bambaşka bir hal alacaktı. Ancak Almanların kaçırdığı bu fırsattan sadece iki dakika sonra Bulgaristan’ın sağ çaprazdan, kaleye yaklaşık 25 metre mesafeden bir frikik kazanma- sıyla da maç çok daha farklı bir noktaya gidecekti. Topun başına gelen Hristo Stoichkov, barajın üzerinden yakın köşeye topu çok güzel bir vuruşla gönderiyor ve Almanya file bekçisi Bodo Illgner de bu şutu sadece seyredince skor 1-1’e geliyordu. Bulgarlar golü bulmanın mora- liyle güçlü rakiplerinin üstüne tekrar maçın başlarındaki gibi cesurca gitmeye başlayacak ve sadece iki dakika içinde bunun da mükâfatını alacaktı. Sağ ka- natta topu alan Zlatko Yankov, önündeki birkaç kişilik kalabalı- ğın aksine ceza sahasında büyük bir boşluk olduğu ve Lechkov’un da o noktaya hareketlendiğini görür görmez ortasını yapmış ve Lechkov da Thomas Haessler’in önünden uçarak kafayı vurup topu köşeden ağlara göndermişti. Bulgaristan, peş peşe bulduğu gollerle bir anda 2-1’lik üstün- lüğü yakalamıştı. Bulgarlar kalan kısıtlı sürede de bu avantajlarını koruyup tarihlerinde ilk kez oynadıkları çeyrek finalde son dünya şampiyonunu 2-1 yenerek ve bir ilki daha başararak yarı finale adlarını yazdıracaktı. En büyük sürprizler Onur Erdem Bulgaristan - Almanya: 2-1 (1994) 112 113 Dünya Kupalarının olmazsa olmazlarından biri de sürpriz sonuçlardır. Hemen hemen her turnuvada, inanılması güç skorlarla sona erenmaçlara rastlanır. Karşınızda bumaçlardan akıllarda en çok yer eden 10 tanesi… 10 Fransa, 1998’de kendi evinde düzenlenen turnuvada tarihinin ilk dünya şampiyonluğunu elde etmiş, iki yıl sonrasındaysa Av- rupa şampiyonluğunu da kazana- rak bu iki turnuvayı peş peşe kazanan tarihteki ikinci takım ol- muştu (ilki 1972’de Avrupa, 1974’te de dünya şampiyonu olan Federal Almanya’ydı). Fransızlar, haliyle 2002 Dünya Kupası’na da favori olarak gelmişti. İlk tur grupla- rında Danimarka, Uruguay ve Senegal’le mücadele edecek olan Fransa’nın grupta pek bir zorluk yaşaması da beklenmiyordu. Senegal’le oynayacakları ilk maçsa kâğıt üzerindeki en kolay maçlarıydı zira rakipleri, tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na katılı- yordu ve kadrolarında pek yıldız sayılabilecek bir oyuncuları da bulunmuyordu. Fransızlar, karşılaşmaya en önemli oyuncuları olan Zinedine Zidane’dan yoksun çıkmıştı zira kendisinin hafif bir sakatlığı bulu- nuyordu. Buna rağmen Thierry Henry, David Trezeguet ve Youri Djorkaeff gibi önemli hücum oyuncularına sahip Fransa’nın farklı bir galibiyet elde edeceğin- den neredeyse kimsenin şüphesi yoktu. Maçın başlarında da Tre- zeguet gole çok yaklaşmış fakat on sekizin biraz içinden çektiği şutta top direkten dönmüştü. 30. dakikaya gelindiğindeyse sol kanatta El-Hadji Diouf hızla Fransa ceza sahasına yaklaşıyor ve Franck Leboeuf’ten sıyrıldık- tan sonra da yerden içeri ortasını yapıyordu. Önce Emmanuel Petit’ye, ardından da kaleci Fabien Barthez’e çarpan top son olarak Papa Bouba Diop’un önünde kalı- yor ve o da fileleri havalandırarak Senegal’i 1-0 öne geçiriyordu. Fransa’nın önünde daha bir saatlik bir süre vardı ve tek farklı bir mağlubiyetin altından kalkmaları büyük bir sorun olmasa gerekti. Ancak Senegalli oyun- cular müthiş bir mücadele örneği ortaya koyarak güçlü rakiplerinin organize olmasına fırsat tanımı- yor ve gelişigüzel atak- lar geliştiren Fransa, bunlardan sonuç ala- mayınca 90 dakikanın sonunda Senegal sahadan 1-0’lık galibi- yetle ayrılıyordu. Bu mağlubiyet, Fransa’nın dengesini öylesine bo- zacaktı ki, son şampi- yon, ardından Uruguay ve Danimarka ile oyna- dığı maçlarda da galip gelemeyecek, hatta galip gelmek ne kelime, gol bile atamayacak ve ilk tur sonunda turnu- vaya veda edecekti. Senegal - Fransa: 1-0 (2002) 9

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==