TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

Futbol dünyasının son 40 yıldaki en önemli savunma liderlerinin belki de başında gelen Franco Baresi, 1980’lerin sonu ve 1990’ların başında Avrupa futboluna damgasını vuran Milan’ın da kaptanlığını yapıyordu ve kırmızı- siyahlı ekiple ikisi üst üste olmak üzere üç Avrupa şampiyonluğu yaşamıştı. Oyunu okumaktaki başarısı, pozisyon bilgisi ve topu oyuna olabilecek en iyi şekilde sokması, Baresi’yi vazgeçilmez kılan özellikleriydi. Aslında bu liste, Dünya Kupalarında final oynayan fakat dünya şampiyonu olmamış oyuncuları içeriyor ve kâğıt üzerinde Bare- si’nin bir dünya şampiyonluğu var. Kafaların karışmaması için hemen söyleyelim, Baresi 1982’de İtalya Dünya Kupası’nı kazanırken kadroda yer almış fakat henüz 22 yaşında olduğundan hiçbir maçta oynama şansı bula- mamıştı. Baresi’nin oynadığı 1990 ve 1994 Dünya Kupalarından ilkinde İtalya, yenilgi yüzü görmemesine karşın turnuvayı üçün- cülükle tamamlarken, 1994 Dünya Kupa- sı’ndaysa çok daha dramatik bir neticeyle karşı karşıya kalacak ve turnuva tarihinin penaltılara kalan ilk finalinde kupayı Bre- zilya’ya kaptıracaktı. Baresi, turnuvanın henüz ikinci maçı olan Norveç karşılaşma- sında dizinden sakatlanıp bir de operasyon geçirmesine rağmen 25 günde mucizevi bir iyileşme göstererek finaldeki yerini almıştı almasına ama maçın sonunda takımının ka- çırdığı üç penaltıdan birini kullanma talihsiz- liğini de yaşamıştı. MERKEZ DEFANS Franco Baresi Alman futbolunda Franz Beckenbauer’dan sonra gelen belki de en önemli libero, Uli Stielike’ydi. 1970’lerin sonu ve 1980’lerin başında sadece Fe- deral Almanya Millî Takımı’nın değil, Real Madrid’in de en iyi oyuncularından biriydi. Millî takımla 1980’de bir Avrupa şampiyonluğu da yaşamıştı ama 1982’de bunun üzerinde bir de dünya şampiyonluğu ekleme fırsatını, finalde İtalya’ya 3-1 kaybetmeleri neticesinde kaçıracaktı. Diğer Adaylar Uli Stielike Çekoslovakya, 1962 Dünya Ku- pası’nda finale kadar giderken bu başarıda en büyük paylar- dan biri, savunmanın beyni ko- numundaki Jan Popluhar’a aitti. Futbolu bıraktıktan çok uzun süre sonra Slovakya’nın 20. yüzyıldaki en iyi oyuncusu da seçilen Popluhar’ın çabası, 1962’de Brezilya’ya karşı oyna- dıkları finaldeyse Çekoslovak- ya’nın şampiyonluğa uzanabilmesi için yeterli olma- mış ve Brezilya, sahadan 3-1’lik galibiyetle ayrılmıştı. Federal Almanya, 1980’lerde bir kez Avrupa şampiyonu olup iki Dünya Kupası’nda da peş peşe final oynarken o takımın savunmada en güvenilir isimlerinden biri Karlheinz Förster’di. Özellikle adammarkajı söz konusu olduğunda İtalyanların bu konudaki üstadı Claudio Gentile ile neredeyse aşık atabilecek kadar iyi bir markajcı olan Förster, Dünya Kupaları tarihinde de final oynayan ama şampiyonluk göremeyen oyuncular arasında rakibini belki de en iyi kilitleyen kişi olarak dahi gösterilebilir. Förster’inmarkaj becerisi, özellikle 1986 Dünya Kupası’nda fazlasıyla ön plana çık- mıştı. Çeyrek finalde, Real Madrid’in de yıldızı olan Meksikalı golcü Hugo Sanchez’i durdu- ran, yarı finaldeki Fransa mücadelesinde de Michel Platini’yi kilitleyen Förster, Federal Almanya’nın tatsız tuzsuz bir oyun ortaya koymasına rağmen finale kadar gitmesin- deki gizli kahramanlardan biriydi. Arjantin’e karşı oynanan finaldeyse teknik direktör Franz Beckenbauer’ın Diego Maradona’yı marke etmek için Lothar Matthaeus’u seçmesi ve ikinci markajcı olarak da Norbert Eder’i belirlemesi, Förster’in neden bu görev için düşünülmediği sorusunun fazlasıyla sorulmasına neden olacaktı. Arjantin, maçı Maradona’nın son dakikalardaki asistiyle 3-2 kazanmış ve Förster de bunun sonucunda peş peşe iki Dünya Kupası finali kaybeden birkaç talihsiz futbolcudan biri olmak zo- runda kalmıştı. MERKEZ DEFANS Karlheinz Förster Milan’ın efsaneleştiği dönemde savunmanın göbe- ğinde Franco Baresi ile kur- duğu ortaklık çok kritik bir öneme sahipti. Aynı ortaklığı millî takıma da taşımışlardı ama 1994 Dünya Kupası’nda bir arada doğru dürüst oy- nama şansı bulamamaları İtalya adına büyük talihsizlikti. Baresi arada sakatlandığı için dört maç kaçırdı, Costacurta ise Baresi’nin iyileşip geri dön- düğü finalde sarı kart cezası nedeniyle forma giyemedi. Diğer Adaylar Alessandro Costacurta Fransa’nın 2006 Dünya Kupası’nda savunma- daki en önemli güvence- lerinden biri, Gallas’ın varlığıydı. Özellikle çeyrek finalde Brezilya ve yarı finalde Portekiz karşısında alınan tek gollü galibiyetlerde rakiplerin birçok yıldız hücumoyuncusuna göz açtırılmamasında Gal- las’ın gözünü budaktan sakınmayan oyununun büyük etkisi olmuştu. WilliamGallas Jan Popluhar 102 103

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==