Gönülden Kaleme
Başakşehir geçen sezon olduğu
gibi bu sezon da Süper Lig’in ilk
yarısını lider bitirdi. Geçtiğimiz
sezon en yakın rakibine 1 puan
fark yapmıştı, sezon sonunda ilk
yarıyı ikinci bitiren Beşiktaş ligin
sonunda şampiyonluğunu ilan
ederken Başakşehir ikincilikte
kalmıştı. Geçmiş istatistiklere
bakıldığında sezonun ilk yarısını
lider bitiren takımlar o sezonu da
şampiyon olarak tamamlıyor-
lardı ama geçen sezon Başakşe-
hir bunu başaramadı. Belki
bunda her iki kulvarda yarış-
ması, Ziraat Türkiye Kupası’nda
final oynamasının etkisi olmuş
olabilir. Aldığı sonuçlarla son
zamanlarda Türk futboluna ayrı
bir heyecan ve anlayış getirmiş,
küçük bütçelerle başarılı işler
yapılacağını göstermesi açısın-
dan diğer kulüplerimize örnek
teşkil etmiştir. Ben Başakşehir’in
iki konuda başarısız olduğunu
düşünüyorum. Birincisi Abdullah
Avcı gibi gençlere önemveren bir
hocaya sahip kulübün en azın-
dan dört senede altyapıdan bir
oyuncu çıkarması lâzımdı. Geçen
sezon rekor transferle Roma’ya
giden Cengiz Ünder’i bu katogo-
ride değerlendirmek doğru
olmaz. O Altınordu altyapısından
yetişmiştir. Burada Başakşehir
Kulübü ticari bir başarı elde et-
miştir. İkinci başarısız gördüğüm
konu da seyirci sayısını arttıra-
mamış olması. Oysa Başakşehir
ilçesi kalabalık ve futbol seyirci-
sinin bol olduğu bir yer. Demek ki
seyirciyi stadyuma çekmek için
çabalar yetersiz kalıyor. Unutul-
mamalı, hedeflere ulaşmanın bir
yolu da trübünde seyircinizin
olmasıdır. Bazı maçlarda seyirci
tezahüratları ile futbolcuları mo-
tive eder ve puan kazandırır.
Belki seyirci sayısında bir artış
olmuştur ama bu artış yeterli
değil. En azından stadın yarısı
dolu olmalı ki şampiyonluk hede-
fine giderken yalnız kalınmasın.
Başakşehir yönetimi transfer
döneminde çok önemli bir
transfer başarısı göstererek
Barcelona’da forma giyen Arda
Turan’ı takıma kazandırmıştır.
Bu transferle şampiyonluğu ne
kadar istediklerini de deklare
etmişlerdir.
Arda Turan’ın profesyonelliğin-
den kuşkumyok. Zaten profes-
yonelliği konusunda bir sıkıntı
olsaydı İspanya Ligi’nde bu kadar
başarılı olması, dünyanın en
başarılı pas yapan takımında
oynaması imkansız olurdu.
Ben Arda’nın kendi yeteneklerini
inkâr etmez ve geldiği takımı
küçümsemezse çok başarılı ve
şampiyonluk yarışında başrol
oyuncularından biri olacağına
inanıyorum. Arda için ‘attan inip
eşeğe bindi’ şeklinde yapılan
yorumlara katılmıyorum, hatta
tam tersini düşünüyorum. Türki-
ye’nin pas oyununu en iyi yapan
ve birlikte oynama kültürüne
sahip bir takıma gelmesi, Barce-
lona’da alıştığı futbol kültürünün
devamı anlamına gelir. Oynanan
futbolun kalitesine bakıldığında
hiç de eşeğe binmemiş ve aynı
kaliteye yakın bir atla yoluna
devam etmektedir.
Ligin ilk yarısını ikinci bitiren
Galatasaray, Avrupa kupalarına
kötü, Süper Lig’e ise iyi başladı,
Avrupa kupasında sıradan bir
takıma sürpriz şekilde elenmesi
üzerine takımın hocası kamuoyu
ve yönetim tarafından tartışıldı.
Yönetim, hoca arayışı içine girdi.
Bu arada Süper Lig başlamış,
Galatasaray oynadığı oyun ve
aldığı sonuçlarla fırtına gibi bir
başlangıç yapmıştı. Alınan
sonuçlar ve oynanan oyun, taraf-
tarla yönetimin Tudor’a bakışını
değiştirmiş, akılda acabalar
olsa da kötü sonuçlar gelene
kadar sınırlı oranda kredi açıl-
mıştı . Aslında olan şuydu... Sezon
başı yaşanan kriz buzdolabına
konulmuştu ve zamanı geldi-
ğinde ısıtılacak, takımın başına
Fatih TerimHocanın getirilme-
siyle sonuçlanacaktı. Fatih Hoca-
nın ne gibi dokunuşlar yapacağı-
nı zaman gösterecektir, ama
şunu söyleyebilirim; yönetimku-
rulu oluşacak tepkileri bu hamle
ile savuşturmuştur. Çünkü se-
yirci Fatih Hoca etrafında bugün
için bütünleşmiştir. Unutmaya-
lımhiçbir hocanın ülkemizde
İsmail Gökçek
İlk yarıda
neler oldu?
kredisi sonsuz değildir. Futbolcu-
luğunda efsaneleşmiş olsa bile
alınacak sonuçlar seyirci davra-
nışına yön vermektedir. Mutlaka
Fatih Hoca gerekli eksikleri
görerekmüdahale edecektir.
Futbol tarihimize bakıldığında
sezonun ikinci yarıları çok daha
zorlu geçmiştir. Bu sezon da
böyle olacaktır.
Geçtiğimiz sezonu üçüncü bitiren
Fenerbahçe de Aykut Kocaman’ı
takımın başına getirdi. Avrupa
kupasında Fenerbahçe de Gala-
tasaray’ın yaşadığı şoku yaşadı
ve elendi Ancak Fenerbahçe lige
de kötü başladı. İnanılmaz kişisel
hatalarla beklenmeyen puan
kayıpları yaşandı, Aykut Hoca
istifanın eşiğinden Fenerbahçe
yönetiminin sağduyulu davranışı
sayesinde döndü. Bu davranışıyla
Fenerbahçe YönetimKurulu
hocalarına güvenlerinin tam
olduğunu göstererek istikrardan
yana olduklarını teyid etti.
Beşiktaş ilk yarıyı dördüncü
sırada tamamladı. Öte yandan da
Şampiyonlar Ligi’nde grubunu
lider bitirdi ve son on altıya kaldı.
Çeyrek final kurasında Bayern
Münih ile eşleşti. Ben Beşiktaş’ın
turu geçecek güçte olduğuna
inanıyordum. Ta ki Cenk To-
sun’un net 22 milyon euroya
Everton’a transferi gerçekleşene
kadar. Çünkü Beşiktaş yönetimi-
nin ve teknik heyetinin hedefinin
Şampiyonlar Ligi kupasını
ülkemize getirerek bir ilki daha
başarmak olduğunu sanıyordum.
Hani son zamanlarda bir reklam
vardı, ‘bazı şeyler paha biçilmez
diyordu’ reklamın sonunda. Şam-
piyonlar Ligi kupasının ülkemize
getirilmesi de böyle bir şeydi.
Kaldı ki bu kupayı kazanan
takımın kasasına hatırı sayılır
miktarda para da girecektir. Ben
Beşiktaş yönetiminin çok başa-
rılı işler yaptığını takdir eden bi-
risi olarak Cenk konusunda
hatalı bir karar aldığı düşünce-
sindeyim. Bu takımBayern
Münih’i eleyebilir mi? Elbette ele-
yebilecek güçtedir.Ama bu sene
Şampiyonlar Ligi’nde yaptıkları
ile Cenk’in olması, rakip için çok
büyük bir tehditti. Belki de
Cenk’in yerine alınacak oyuncu
çok başarılı olacaktır ama “Bu
riski almaya değer miydi?” diye
sormak istiyorum. Çünkü dünya
kulübü olmak isteyen takımın
yönetimi böyle davranmaz. Alı-
nacak Şampiyonlar Ligi kupası-
nın dünya kulübü olma yolunda
dev bir adım olacağını çok iyi
biliyor olmaları gerekiyordu.
Kayserispor ve lige yeni çıkan
Göztepe ilk yarıda çok iyi sonuç-
lar alarak futbol kamuoyunun
takdirleriyle ligi beş ve altıncı
sırada tamamladılar.
Dört büyük takımlarımızdan biri
olan Trabzonspor, ellinci yılda
şampiyonluk parolasıyla lige
başladı ama sezon içinde alınan
ağır yenilgiler sonrası hoca deği-
şikliği yaparak Ersun Yanal’la
yollarını ayırmak suretiyle Rıza
Çalımbay ile anlaştı. Hoca gelir
gelmez takımın defans sorununu
çözerek kolay gol yeme hastalı-
ğından kurtararak seri galibiyet-
ler aldı. Bu galibiyetler ancak ligi
yedinci sırada bitirmesine yetti.
İkinci yarı iddialı olabilmesi için
mutlaka hücum sorununu
çözecek alternatif hücumdene-
melerini hayata geçirmesi gere-
kiyor. İlk yarıda Burak Yılmaz’ın
becerisine bırakılan sistemvardı.
Bölgeler arası geçişleri daha hızlı
olmalı ki hızlı hücumyapılabilin-
sin. Takımın bu oyun yapısına
uygun oyuncuları var.
İlk yarının hayal kırıklığı Antal-
yaspor oldu. Geçen sezon ligde
iyi işler yapan ve ünlü isimleri
transfer eden takımın aldığı
sonuçlar Antalyaspor’un kadro
kalitesine yakışmadı. Ligde um-
duğunu bulamayan takımların
başında Gençlerbirliği geliyor. Bu
sezonun adı İlhan Cavcav sezonu.
Dolayısıyla bu sezonda düşme
potasında dolaşması rahmetli
başkandan sonra Gençlerbirli-
ği’nin işinin zor olacağının gös-
tergesi gibi duruyor. Karabükspor
ligin son sırasına demirledi ve
ikinci yarı bu puanla kurtulması
mucizelere bağlı.
Düşme potasındaki ve hemen
üzerindeki takımların yönetim-
leri, biraz kötü gidişatta hemen
hoca değişikliğine gitmeleri se-
bebiyle takımlarının bu duruma
düşmelerinin sorumlularından
biridir. Hoca değişikliği her
zaman olumlu sonuçlar verme-
yebiliyor .İkinci yarı daha zor
geçecektir. Takımlar eksiklerini
tespitleri doğrultusunda tamam-
lamaya çalıştılar ve ikinci yarı
hazırlıklarını kamp yaparak
tamamladılar.
İkinci yarının tüm takımlara
hayırlı olmasını, kazasız, sakat-
lıksız, çok isteyenin hedefine
kavuştuğu, hakemlerinmaçların
önüne geçmediği bir lig olmasını
dilerim.
Sağlıkla kalın.
124
125