Previous Page  44-45 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 44-45 / 168 Next Page
Page Background

Danimarka, 1992 yılında, aslında

elemeler yoluyla katılma hakkını da

elde edemediği Avrupa Şampiyona-

sı’na, turnuvanın başlamasına iki

haftada az bir süre kala, Yugoslav-

ya’nın içinde bulunduğu iç savaş

neticesiyle UEFA tarafındanmen

edilmesinin ardından çağrılmış ve o

turnuva sonunda da şampiyonluğa

ulaşarak hemkendi futbol tarihinin

en önemli başarısını elde etmiş

hemde dünya futbolunun da en sıra

dışı zafer öykülerinden birisine

imzasını atmıştı.

Buna karşın Danimarka, Dünya

Kupalarında istediği sonuçları pek

fazla alamayacaktı. 1986’da katıl-

dıkları ilk turnuvada gruptan üçte

üç yaparak çıkmalarına karşın

ikinci turda İspanya’ya farklı mağ-

lup olarak elenmişlerdi. 1998’de oy-

nadıkları çeyrek final, bu alandaki

en iyi dereceleriydi. Sonrasında

2002 ve 2010’da da boy gösteren

Danimarka, bunların ilkinde ikinci

turu görürken, ikincisindeyse ilk

tur sonunda ülkesine geri dönmek

zorunda kaldı.

Danimarka’nın son büyük turnuva

olan EURO 2016’ya, üstelik katılımcı

sayısı 24’e yükselmişken katılmayı

başaramaması, ülke futbolu adına

büyük bir gerileme alâmetiydi. Bu

başarısızlığın telafisinin yolu da el-

bette 2018 Dünya Kupası’na katıl-

maktan geçiyordu. Elemelerde

Polonya, Karadağ, Romanya, Erme-

nistan ve Kazakistan ile mücadele

eden Danimarka, grubu lider bitiren

Polonya’yı yenen tek takımolurken

10maçta 20 puan toplayarak ikinci

sırayı aldı.

İrlanda, dünyada futbol geleneğinin

en eski olduğu ikinci ada konu-

munda olsa da uzun yıllar boyunca

uluslararası arenada bu adayı

Kuzey İrlanda temsil etti. İrlanda

Cumhuriyeti’yse bu fırsatı ancak

EURO ‘88’de elde edebildi. Bu ilk

tecrübelerinde de az kalsın, turnu-

vayı daha sonrasında kazanacak

olan Hollanda’yı saf dışı bırakıp yarı

finale çıkacaklardı ama Portakal-

lara karşı son dakikalarda yedikleri

golle teslimoldular. Ardından 1990

Dünya Kupası’nda da çeyrek final

oynayan İrlanda, tarihinin en iyi

dönemini yaşamıştı. Sonrasında

Dünya Kupalarında 1994 ve 2002’de

boy gösteren ada ülkesi, bunların

ikisinde de ikinci turda turnuvaya

veda etmişti.

Rusya yolunda İrlanda’nın ilk etapta

rakipleri Galler, Sırbistan, Avus-

turya, Gürcistan ve Moldova’ydı.

Galler ile deplasmanda oynayacağı

sonmaça rakibinin iki puan geri-

sinde üçüncü sırada giren İrlan-

da’nın galibiyetten başka çaresi

yoktu fakat bu kadarı da yetmi-

yordu. En kötü ikinci olmaması için

ayrıca diğer bir grupta İskoçya’nın

da Slovenya deplasmanında puan

kaybedip ikinci sırayı Slovakya’ya

kaptırması gerekiyordu. 90 dakika-

ların sonundaysa hem İrlanda zorlu

Galler deplasmanından tek golle üç

puanı almayı başardı hemde

İskoçya, Slovenya ile 2-2 berabere

kaldı. Böylece İrlanda şansını

play-off’lara taşıdı.

Danimarka-İrlanda Cumhuriyeti

Dünya Kupası elemeleri Güney

Amerika ayağında belki de uzun

yıllardır görülmeyen bir çekişme

yaşandı. Kıtanın Brezilya ile birlikte

en büyük gücü konumundaki

Arjantin’in son haftaya girilirken

tamamen devre dışı kalması dahi

ihtimal dâhilindeydi. Keza 2015 ve

2016’da peş peşe iki Copa America

şampiyonluğu yaşayan Şili de aynı

tehlikeyle karşı karşıyaydı. Nitekim

Arjantin sonmaçında Ekvador’u

yenerek kendini kurtardıysa da Şili,

Brezilya’ya yenilerek devre dışı ka-

lıyordu. Şili aşağı doğru yuvarlanır-

ken beşinci sıraya tırmanan Peru

ise Okyanusya birincisi ile play-off

oynamaya hak kazandı ve uzun

yıllar sonra ilk kez Dünya Kupası’na

bu kadar çok yaklaştı.

Peru futbolu altın çağını 1970’lerde

yaşamıştı. 1970 Dünya Kupası’nda

çeyrek final oynayan Güney Ame-

rika temsilcisi, 1974’ü pas geçtikten

sonra katıldığı 1978 Dünya Kupa-

sı’nda da son sekize kalmıştı.

Takımın o dönemki yıldızı Teofilo

Cubillas ise her iki turnuvada da

beşer gol atarak adını tümdünyaya

duyurmuştu. 1982’de son kez

Dünya Kupası’nda boy gösteren

Peru, o turnuvadaysa ilk turdan

ötesini görememişti. Peru ayrıca

1939 ve 1975’te Güney Amerika

şampiyonlukları da yaşamıştı.

Yeni Zelanda ise özellikle Avustral-

ya’nın 2006’da Asya Konfederasyo-

nu’na katılması sonrasında

Okyanusya’da adeta tek tabanca

konumuna geldi. Daha önce 1982

Dünya Kupası’na katılan ve oyna-

dığı üç maçı da kaybederek varlık

gösteremeyen Yeni Zelanda, 2010

Dünya Kupası’naysa kıtalararası

play-off’ta Bahreyn’i eleyerek katıl-

dıktan sonra kimsenin beklemediği

derecede dirençli bir takımgörün-

tüsü çizecekti. İlk tur gruplarında

Paraguay, Slovakya ve son şampi-

yon İtalya ile oynadığı üç maçtan da

beraberlikle ayrılan Yeni Zelanda,

turnuva genelinde yenilgi yüzü

görmeyen tek takımolmuştu

olmasına ama bu performans yine

de onları bir üst tura taşımaya yet-

memişti. Yeni Zelanda 2014 Dünya

Kupası elemelerindeyse Okyanusya

grubunu yine birincilikle bitirip

play-off’a kaldı fakat bu kez

Meksika engelini aşamadı.

Yeni Zelanda, 2018 elemelerinde de

Okyanusya içerisinde fazla bir zor-

luk yaşamadı. 2016’da, elemelerin

son turuna katılacak takımları da

belirleyecek olan Okyanusya Kupa-

sı’nı kazanan Yeni Zelanda, ardın-

dan oynanan son eleme turunda da

önce grupmaçlarında Yeni Kale-

donya ve Fiji’yi geride bıraktı, ardın-

dan da finalde Solomon Adaları’nı

6-1 ve 2-2’lik skorlarla rahat bir

şekilde ekarte etti.

Peru-Yeni Zelanda

44

45