Previous Page  84-85 / 118 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 84-85 / 118 Next Page
Page Background

adapte olmuştu.

Moses kadar dramatik bir değişim

geçirmiş olmasa da diğer kanadı

kullanan Marcos Alonso’nun çıkışı

da görmezden gelinmeyecek sevi-

yede. İspanyol oyuncu, altı sene

önce, altyapısından yetiştiği Real

Madrid tarafından yetersiz buluna-

rak BoltonWanderers’a gönderildi-

ğinde sol bekte görev yapıyordu

fakat İngiltere’deki ilk iki sezonunda

çok az forma giyebildi. Üçüncü se-

zonunda kendisini gösterip Fioren-

tina’ya transfer olduğunda, burada

da ilk sezonunda şans bulamayıp

Sunderland’e kiralandı. Ardından iki

sezon Fiorentina’da ortalamanın

üstünde bir performans ortaya koy-

duysa da İspanya Millî Takımı için bir

kez bile düşünülmedi. Bu profildeki

bir oyuncunun Chelsea’nin bütün

sol kanadını tek başına sahiplenip

başarılı olacağını düşünmek, en

hafif tâbiriyle fazla iyimserce görü-

lürdü belki ama Conte bunu düşün-

mekle kalmadı ve Alonso’nun

Mavilerin en istikrarlı oyuncuların-

dan biri haline gelmesini sağladı.

Dahası, Moses nasıl bugüne dek işin

sadece hücumyönünü oynamaya

alışmışken Conte ile birlikte sa-

vunma yönünü de öğrenmeye baş-

ladıysa, Alonso da bu sezona kadar

işin savunma yönünü bilen fakat

hücumda çok görünmeyen bir

oyuncuydu ve Conte bunu da değiş-

tirerek Alonso’yu hücumda da etkili

bir hale getirmeyi başardı. Nitekim

İspanyol oyuncu ligde Chelsea ile

çıktığı 19maçta dört kez rakip

fileleri havalandırdı.

Söz konusu gelişim, sadece Moses

ve Alonso ile de sınırlı değil elbet.

Geçen sezon kariyerinin en formsuz

dönemini geçiren Eden Hazard tek-

rar kendini bulurken, Diego Costa da

Atletico Madrid günlerine geri dön-

mekte… Barcelona’da istimüzerinde

olduğu günlerde bile çoğu kişinin

“Messi sayesinde parlıyor” dediği

Pedro da kerametin sadece Mes-

si’de olmadığını yavaş yavaş göster-

meye başladı. Azpilicueta genellikle

sağ bekte, zaman zaman sol bekte

görev yapan bir isimken bu sezon

üçlü savunmanın sağ stoperi olarak

hayli başarılı maçlar çıkardı. Birey-

sel performanslardaki bu azami

artış da haliyle Chelsea’nin takım

olarak Premier Lig’in zirvesinde

fark yaratmasına büyük etki etti.

Avrupa kupalarında yer almayan

Chelsea, ulusal kupalardan Fede-

rasyon Kupası’nda yoluna devam

ederken, Lig Kupası’ndaysa dör-

düncü turdaWest Ham’a 2-1 yenile-

rek devre dışı kaldı ve bu yenilgi,

şu ana kadar Chelsea’nin sezondaki

tek ciddi kaybı olarak duruyor.

Chelsea, Federasyon Kupası’nda

bir sonraki turdaysa, Mart ayında

Manchester United ile karşı karşıya

gelecek.

Conte’nin daha önce Juventus’u

çalıştırdığı üç sezonu da şampiyon-

lukla tamamladığı ve Chelsea ile de

ilk sezonunda ligi zirvede bitirmeye

çok yakın olduğu düşünülürse, İtal-

yan teknik adamın şampiyonluk

adayı iki takımı çalıştırdığı dört se-

zonun tamamında mutlu sona ula-

şarak futbol dünyasında kolay kolay

başarılamamış bir şeye imza ataca-

ğının da altını çizmek lâzım. Başarılı

çalıştırıcının şu ana kadar portfö-

yündeki en büyük eksik olarak göze

çarpan Avrupa kupalarındaki başarı

ise önümüzdeki sezon Chelsea’nin

Şampiyonlar Ligi’ne kuşkusuz

ekstra bir motivasyonla çıkmasını

sağlayacaktır. Burada elde edilecek

olası bir başarının da Conte’nin

değerini çok daha paha biçilmez

seviyeye çekmesi elbette o nokta-

dan sonra kaçınılmaz olur. Zaten bu

sezon gelinen noktadan sonra

futbolseverlerin çoğu artık gelecek

sezonki senaryoları merak ediyor.

84