adapte olmuştu.
Moses kadar dramatik bir değişim
geçirmiş olmasa da diğer kanadı
kullanan Marcos Alonso’nun çıkışı
da görmezden gelinmeyecek sevi-
yede. İspanyol oyuncu, altı sene
önce, altyapısından yetiştiği Real
Madrid tarafından yetersiz buluna-
rak BoltonWanderers’a gönderildi-
ğinde sol bekte görev yapıyordu
fakat İngiltere’deki ilk iki sezonunda
çok az forma giyebildi. Üçüncü se-
zonunda kendisini gösterip Fioren-
tina’ya transfer olduğunda, burada
da ilk sezonunda şans bulamayıp
Sunderland’e kiralandı. Ardından iki
sezon Fiorentina’da ortalamanın
üstünde bir performans ortaya koy-
duysa da İspanya Millî Takımı için bir
kez bile düşünülmedi. Bu profildeki
bir oyuncunun Chelsea’nin bütün
sol kanadını tek başına sahiplenip
başarılı olacağını düşünmek, en
hafif tâbiriyle fazla iyimserce görü-
lürdü belki ama Conte bunu düşün-
mekle kalmadı ve Alonso’nun
Mavilerin en istikrarlı oyuncuların-
dan biri haline gelmesini sağladı.
Dahası, Moses nasıl bugüne dek işin
sadece hücumyönünü oynamaya
alışmışken Conte ile birlikte sa-
vunma yönünü de öğrenmeye baş-
ladıysa, Alonso da bu sezona kadar
işin savunma yönünü bilen fakat
hücumda çok görünmeyen bir
oyuncuydu ve Conte bunu da değiş-
tirerek Alonso’yu hücumda da etkili
bir hale getirmeyi başardı. Nitekim
İspanyol oyuncu ligde Chelsea ile
çıktığı 19maçta dört kez rakip
fileleri havalandırdı.
Söz konusu gelişim, sadece Moses
ve Alonso ile de sınırlı değil elbet.
Geçen sezon kariyerinin en formsuz
dönemini geçiren Eden Hazard tek-
rar kendini bulurken, Diego Costa da
Atletico Madrid günlerine geri dön-
mekte… Barcelona’da istimüzerinde
olduğu günlerde bile çoğu kişinin
“Messi sayesinde parlıyor” dediği
Pedro da kerametin sadece Mes-
si’de olmadığını yavaş yavaş göster-
meye başladı. Azpilicueta genellikle
sağ bekte, zaman zaman sol bekte
görev yapan bir isimken bu sezon
üçlü savunmanın sağ stoperi olarak
hayli başarılı maçlar çıkardı. Birey-
sel performanslardaki bu azami
artış da haliyle Chelsea’nin takım
olarak Premier Lig’in zirvesinde
fark yaratmasına büyük etki etti.
Avrupa kupalarında yer almayan
Chelsea, ulusal kupalardan Fede-
rasyon Kupası’nda yoluna devam
ederken, Lig Kupası’ndaysa dör-
düncü turdaWest Ham’a 2-1 yenile-
rek devre dışı kaldı ve bu yenilgi,
şu ana kadar Chelsea’nin sezondaki
tek ciddi kaybı olarak duruyor.
Chelsea, Federasyon Kupası’nda
bir sonraki turdaysa, Mart ayında
Manchester United ile karşı karşıya
gelecek.
Conte’nin daha önce Juventus’u
çalıştırdığı üç sezonu da şampiyon-
lukla tamamladığı ve Chelsea ile de
ilk sezonunda ligi zirvede bitirmeye
çok yakın olduğu düşünülürse, İtal-
yan teknik adamın şampiyonluk
adayı iki takımı çalıştırdığı dört se-
zonun tamamında mutlu sona ula-
şarak futbol dünyasında kolay kolay
başarılamamış bir şeye imza ataca-
ğının da altını çizmek lâzım. Başarılı
çalıştırıcının şu ana kadar portfö-
yündeki en büyük eksik olarak göze
çarpan Avrupa kupalarındaki başarı
ise önümüzdeki sezon Chelsea’nin
Şampiyonlar Ligi’ne kuşkusuz
ekstra bir motivasyonla çıkmasını
sağlayacaktır. Burada elde edilecek
olası bir başarının da Conte’nin
değerini çok daha paha biçilmez
seviyeye çekmesi elbette o nokta-
dan sonra kaçınılmaz olur. Zaten bu
sezon gelinen noktadan sonra
futbolseverlerin çoğu artık gelecek
sezonki senaryoları merak ediyor.
84