Previous Page  32-33 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 32-33 / 120 Next Page
Page Background

yor. Yabancı dil eğitimi de veriliyor.

Eğitim, sadece futbol için değil yani.

Aktiviteler yapılıyor bol bol. Hocala-

rımız futbol dışında da her konuda

hayata dair öğretici şeyleri bizlerle

paylaşıyor. Bunun dışında U11-U12

takımı oyuncularımız yurtdışına

turnuvalara gidiyor. Böylelikle

küçük yaşta hemyabancı bir kültür

görmüş oluyor hemde yeni futbol

stilleri ile tanışıyorlar. Ayrıca altya-

pıdaki imkânlar da oldukça fazla.

Bilirsiniz, A takımlar her zaman en

üst seviyede imkânlara sahiptir

ancak altyapıda durumböyle değil-

dir. Ancak, kulübümüz altyapıya

son derece önemverdiği için bura-

daki şartlar da diğer kulüplere

oranla oldukça iyi durumda. Örne-

ğin biz A takımda ne yiyorsak,

altyapıdaki kardeşlerimiz de aynı

yemeği yiyor, aynı şartlara sahip

oluyor. Bu da altyapıdaki oyuncu-

nun küçük yaşta özgüvenini arttı-

ran bir şey bana göre.

Geçen sezon ilk kez PTT 1. Lig’de

oynadınız ve ikinci yarı müthiş bir

çıkış yakalayıp seri galibiyetler

alarak play-off’a katılmaya çok

yaklaştınız. Bu sezon ise orta sıra-

larda yer alıyorsunuz. Takımın Spor

Toto Süper Lig hedefinden bahse-

der misin?

Kulüp olarak amacımız altyapımız-

daki oyuncularla Süper Lig’e

çıkmak ve orada hiç transfer yap-

madan bu oyuncularla kalıcı olmak.

Zaten üç sezondur iskelet bir kad-

romuz var. Takımneredeyse aynı

oyunculardan kurulu. O nedenle

hemen bu sezonmutlaka Spor Toto

Süper Lig’e çıkmalıyız gibi bir hede-

fimiz yok. Önemli olan Süper Lig’e

çıktığımız zaman kalıcı olacak ka-

lite ve tecrübeyi sağlamak. Tabiî ki

en kısa sürede Süper Lig’e çıkmayı

hedefliyor ve bu yönde de mücade-

lemizi veriyoruz.

Sen de ileride bu amacın içerisinde

yer almak istiyor musun?

Altınordu’nun sözleşmeli futbolcu-

suyumve şu anki hedefimAltınor-

du’da başarılı olup, hemkulübümü

hemde Millî Takım’ı en iyi şekilde

temsil etmek.

Altınordu uzun yıllar boyunca A

Millî Takım’a oyuncu veremiyordu.

Ancak sen, tarihe yeni bir sayfa

açarak bu özlemi giderdin… Hemde

İsveç maçının son anlarında oyuna

girerek ilk kez Amillî formayı giy-

miş oldun. Neler hissediyorsun?

Yanılmıyorsam, en son 1937 yılında

Sait Altınordu, kulübümüzden A

Millî Takım’a seçilmiş. Zaten İzmir

Altınordu’dan AMillî Takım’a giden

tek futbolcu da o. İzmir kulüpleri

arasından AMillî Takım’a seçilen

son oyuncu ise 1997’de Altay’da oy-

narken Fatih Tekke olmuş. AMillî

Takım’a bu yaşta seçilmek benim

için çok büyük bir gurur kaynağı.

Türk futbolunun en büyük değerleri

ile bir aradayım. Fatih TerimHoca-

mıza bana bu şansı verdiği için çok

teşekkür ederim. Kendimi daha çok

geliştirerek, burada daha iyi işler

çıkarmaya çalışacağım. Dediğiniz

gibi, İsveç’le oynanan hazırlıkma-

çında oyuna girerek ilk kez Amillî

oldum. Taraftarımızın önünde, bu

seviyede, ay-yıldızlı formayla

sahada olmak gerçekten çok onur

verici bir şey. Oyuna girmeden önce

değişiklik sırasında çok heyecan-

landım açıkçası. Ama sahaya adım

attıktan sonra toparladım (gülüyor).

AMillî Takım’a yükselmeden önce,

Genç Millî Takımlarda geçtiğin yolu

bizlere anlatır mısın?

Ay-yıldızlı formayla ilk olarak 2014

yılında U18 Millî Takımı’nda tanış-

tım. Teknik direktör Vedat İncee-

33

32

fe’ydi ve beni kadroya davet etmişti.

İlk kez Yunanistan U18 Millî Takımı

ile oynanan hazırlıkmaçında ay-

yıldızlı formayı giydim. Daha sonra

U19 Millî Takımı ile Avrupa Şampi-

yonası grup eleme maçlarında yer

aldım. U20 Millî Takımı ile hazırlık

maçları, Ümit Millî Takım’la ise 1 kez

Avrupa Şampiyonası elemelerinde

mücadele ettim. Tümbumaçlarla

beraber Amillî olana kadar toplam

8 karşılaşmada forma giydim.

Ancak AMillî Takım’a kadar, dört

farklı Genç Millî Takım’ın da hava-

sını solumuş oldum. Bunun da şu an

AMillî Takım’da yer almamda etkili

olduğunu düşünüyorum. Genç Millî

Takımlarda en iyi şekilde perfor-

mans gösterdiğime, bu sayede

hocalarımın gözüne girdiğime

inanıyorum.

Futbola ilk başladığın dönemde,

forvet oynarken bir idolün var

mıydı? Şimdi defansta oynarken

beğendiğin, örnek aldığın oyuncu-

lar kimler?

Forvet oynarken en sevdiğim

hücumoyuncusuWayne Roo-

ney’ydi. O zaman tabiî hemyaş ola-

rak küçük hemde boy olarak

kısaydım. Kendisi de çok genç yaşta

yıldızı parlamış, pek de uzun olma-

yan bir forvetti. Dolayısıyla kendi-

sini sürekli takip ediyordum.

Defansta ise örnek aldığım savun-

macıların başında, futbolu bırakmış

olsa da Barcelonalı Charles Puyol

geliyor. Sahaya koyduğumücadele,

karakteri, kaptanlık vasıfları, takım

arkadaşlarına liderlik etme gibi

özelliklerinden ötürü kendisini çok

beğeniyordum. Beğendiğimher

oyuncunun özelliklerini takip edip,

kendime bir şeyler katmaya çalışı-

yorum.

Puyol örneğini verirken kaptanlık

ve liderlik özelliklerinden bahset-

tin. Sen de kendini böyle bir

oyuncu olarakmı tanımlıyorsun?

İleride bu karakterde bir oyuncu

mu olmayı hedefliyorsun?

Benim zaten özelliklerimin o yönde

olduğunu düşünüyorum. Hırslı, mü-

cadeleci, takımımı ve arkadaşlarımı

ateşleyici bir oyun tarzımvar. Bu

yüzden, bahsettiğiniz gibi ben de

kendimi benzettiğim için ileride

onun özelliklerinde bir oyuncu

olmak istiyorum.

Genç yaşta AMillî Takım’a yüksel-

din, EURO 2016 Finalleri’ne kısa bir

süre kala Mart ayındaki kampta

kadroda yer almayı başardın. EURO

2016’da kadro 23 kişilik olacak. Bu

kadroda yer alabilmek için bundan

sonra neler yapman gerektiğini dü-

şünüyorsun? Ayrıca ileride AMillî

Takım’da kalıcı olabilmek için ger-

çekleştirmen gereken şeyler neler

sana göre?

PTT 1. Lig’de sezonun geri kalan

maçlarını en iyi şekilde değerlen-

dirmemve bumaçlarda yüksek

performans göstermemgerektiğini

düşünüyorum öncelikle. Tabiî ki;

hocalarımın bana söylediği eksik-

liklerimi de dikkate alarak, bunları

bir an önce gidermemde lâzım.

Kısacası çizgimi, performansımı her

geçen gün yükselterek yukarıda

tutmam lâzım. Hemfinallerde yer

alabilmek hemde ileriki yıllarda

AMillî Takım’da kalıcı olabilmek

için bunları yapmamgerekiyor.

Futbol dışındaki ilgi alanların

neler?

Antrenmanlardan ve maçlardan

arta kalan vakitlerde gezmeyi çok

seviyorum. Bildiğiniz gibi Kuşa-

dası’ndaki tesislerde kalıyoruz. Boş

zamanlarda sahile inip, orada arka-

daşlarımla vakit geçirmek, sohbet

edip tavla oynamak hoşuma gidi-

yor. Böylece de kafamı rahatlatmış

oluyorum. Bazen de sinemaya gidip,

film izlemeyi tercih ediyorum.