Page 96-97 - TamSaha 123. Sayı

Basic HTML Version

utbolun adaleti yok” sözü s›kl›kla dillendirilir. Ki-
mi zaman müthiş bir golle sonlanacak bir vuru-
şun 10 santimlik fark nedeniyle direkten dönme-
si üzerine, kimi zaman da neredeyse tek kale maç
oynayan bir tak›m›n son dakikada kontrataktan
bir gol yiyip o maç› kaybetmesi neticesinde… Ta-
biî futboldaki adaletsizlikler ne yaz›k ki bu kada-
r›yla da s›n›rl› değil. ‹ngilizlerin “underrated” tâ-
birini belki duymuşsunuzdur. “Hak ettiği değeri
görememiş” kişiler veya olgular için kullan›rlar.
Futbol dünyas›nda da hak ettiği değeri göreme-
miş birçok isme rastlamak mümkündür ve bu da
az önce belirttiğimiz futbolun adaletsizlikleri içe-
risinde önemli bir alt başl›kt›r.
Peki, bir futbolcunun yetenekleri ölçüsünde lây›k
olduğu yerlere tam olarak gelememesinin sebep-
leri nelerdir? Bunda muhtemelen en çok ön pla-
na ç›kan faktör kulüp seçimi olsa gerek. Sonuçta
futbol bireysel bir spor değil ve bir oyuncu ne
denli yetenekli olursa olsun kimse maçlar› tek ba-
ş›na kazanm›yor. Hâliyle bir futbolcu çok yete-
nekli de olsa, üst düzey bir tak›mda yer alm›yor-
sa başar› kazanma olas›l›ğ› da bir hayli düşüyor.
Bunun haricinde oyuncular›n kariyerini örseleye-
cek türden sakatl›klar yaşamas› da hâliyle onlar›n
hak ettikleri noktalara ç›kmas›na mâni olabiliyor.
Bir başka faktör ise o futbolcunun oynad›ğ› mev-
ki itibar›yla çok sansasyonel bir meslektaşının
gölgesinde kalmas› ve bu nedenle çoğu zaman
ilk anda ak›llara gelmemesi… Biz de tüm bu fak-
törleri alt alta yazd›k ve ufak bir beyin f›rt›nas›
sonras›nda son çeyrek as›rda dünya futbolunda
hak ettiği değeri görememiş isimlerin en iyilerin-
den meydana gelen bir on bir oluşturduk. ‹şte o
on bir oyuncu ve neden daha fazla itibar göreme-
diklerinin k›sa hikâyeleri...
Futbol tarihi, müthiş yeteneklere sahip olmalar›na karş›n çeşitli sebeplerden dolay› bu yeteneklerinin karş›l›ğ›n›
sahada yeterince alamayan ve bu yüzden de hak ettikleri itibar› tam olarak göremeyen birçok y›ld›z›n hikâyesiyle
dolu. Son çeyrek as›rda bu tan›ma uyan başl›ca oyunculardan oluşturulan en iyi 11 ile huzurlar›n›zday›z.
Hak ettiğini bulamayan altın adam
“F
Onur Erdem
96
TamSaha
TamSaha
97
1980’ler ve 1990’larda dünya futbolunda
en iyi reflekslere sahip kalecilerden biri,
Belçikal› Michel Preud’homme’du. Özellik-
le cepheden gelen toplarda, hele ki bir de
günündeyse, alt edilmesi son derece güç bir
isimdi. Kariyerine Standard Liege’de başla-
yan Preud’homme, burada iki şampiyonluk
ve bir Kupa Galipleri Kupas› yaşam›ş, daha
sonraysa Mechelen’a transfer olmuştu. Kari-
yerinin en parlak günlerini bu mütevaz› ku-
lüpte geçiren başar›l› eldiven, Mechelen’›n
1988 y›l›nda Kupa Galipleri Kupas› ile Sü-
per Kupa’y› kazanarak Avrupa’y› şaşk›na
çevirmesinde de çok büyük paya sahipti.
Ancak böylesine masals› bir başar›ya rağ-
men, biraz da o dönemde kulüplerin üçten
fazla yabanc› oyuncu oynatamamalar› ne-
deniyle, yurtd›ş›nda büyük bir kulübe gitme
şans›n› kullanamad›.
Preud’homme’a bireysel olarak verilen en
büyük payeyse, 1994 Dünya Kupas› biti-
minde FIFA taraf›ndan turnuvan›n en iyi ka-
lecisi seçilmesiydi. Belçika’n›n o turnuvada
ikinci turdan öteye gidememiş olmas›na
karş›n bu ödülü kazanm›ş olmas›ysa oyna-
d›ğ› dört karş›laşmada ne denli muazzam
bir performans ortaya koyduğunu gayet net
bir şekilde aç›klar nitelikteydi. Ancak bu ba-
şar› geldiğinde çoktan 35 yaş›n› geride b›-
rakm›şt› ve art›k en üst seviyedeki kulüpler-
den birinde oynama şans›n› da zaten kaç›r-
m›şt›. O da bir alt seviyedeki Benfica’ya git-
mekle yetindi fakat k›smetsizlik burada da
yakas›n› pek b›rakmad›. Lizbon ekibinde
oynad›ğ› beş sezon içerisinde sadece bir
Portekiz Kupas› zaferi yaşayabildi.
Rumen futbolunun alt›n
çağ›
diyebileceğimiz
1980’lerin
sonu
ve
1990’lar›n baş›nda millî ta-
k›m›n sağ bek mevkiinin
değişmez ismi olan Petres-
cu, futbola başlad›ğ› Ste-
aua Bükreş’e biraz geç ka-
t›lma şanss›zl›ğ›n› yaşam›ş-
t›. Zira Steaua, o A tak›ma
yükselmeden sadece bir ay
önce şampiyon Kulüpler
Kupas›’n› kazanm›şt›. ‹lk
sezonunda tecrübe kazan-
mas› için FC Olt tak›m›na
kiralanan Petrescu, bu nedenle de Ste-
aua’n›n Süper Kupa zaferinde de yer alama-
m›şt›. Neyse ki tak›m›n 1988-89 sezonunda
as oyuncusuydu ve bu sayede en az›ndan
bir şampiyon Kulüpler Kupas› finali görmüş
oldu.
Bir sağ bek oyuncusu için son derece teknik
olan ve gol noktalar›na da çok iyi s›zabilen
Petrescu, ofansif beklerdeki savunma zafi-
yetini de asgari düzeyde gösteren bir isimdi.
K›sacas› mevkiinin en iyilerindendi. Ancak
Steaua sonras›nda yurtd›ş›na ç›k›şta tercihi-
ni yanl›ş adreste kullanarak ‹talya’n›n Fog-
gia tak›m›na imza atmas›, kariyerinin yete-
rince ivmelenmesini engelledi. ‹ki senelik
Foggia maceras›n›n ard›ndan birer sezon da
Genoa ve Sheffield Wednesday’de forma gi-
yen Petrescu nihayet 28 yaş›na yaklaş›rken
Chelsea’ye transfer oldu ama Chelsea de he-
nüz Abramovich’li günlerin gerisindeydi.
Yine de Mavilerde kazand›ğ› Kupa Galiple-
ri Kupas› ve Süper Kupa, kariyerinin en bü-
yük başar›lar› oldu. Ancak yeteneklerine k›-
yasla bu başar›lar elbette az kal›yordu.
Belodecici’nin kariyeri hakk›nda düşülecek en
önemli not, Balkan tak›mlar›n›n tarihte kazand›ğ› iki
Avrupa şampiyonluğunda da kadroda yer alan tek
isim olmas›d›r. 1986’da Steaua ile Avrupa’n›n zirve-
sine ç›kan S›rp as›ll› Rumen oyuncu, 1991’de de K›-
z›ly›ld›z formas› alt›nda bu başar›s›n› tekrarlam›şt›.
Fakat bu büyük başar›lara karş›n Doğu Bloğu ülkele-
rinde o dönem 27-28 yaş›na gelmeden yurtd›ş›na
transfer izni al›namamas›, onun çok daha göz önün-
de olmas›n› engellemişti. Yugoslavya’ya iltica edip
K›z›ly›ld›z’a transfer olmas› esnas›nda 1 y›l futboldan
men cezas› almas› da bir başka büyük sorundu. Hat-
ta s›rf bu nedenden ötürü 1990 Dünya Kupas›’nda da
Romanya Millî Tak›m›’nda yer alamam›şt›.
28 yaş›nda Valencia’ya geçen Belodedici, burada da
tak›m›n istikrars›z gidişi ve sürekli teknik direktör de-
ğiştirmesi nedeniyle bir türlü Steaua’da veya K›z›ly›l-
d›z’da ortaya koyduğu performans›n yan›na yaklaşamad›. Kariyerin-
de iki Avrupa şampiyonluğu bulunan, oyunu geriden müthiş kurabi-
len ve alan oyunu bilgisi kusursuz olan böylesine bir oyuncunun
gelmiş geçmiş en iyi savunma oyuncular› say›l›rken ilk başta bir tür-
lü ak›llara gelmemesi, sizce de futbolun adaleti olmad›ğ›n›n en be-
lirgin örneklerinden biri değil mi?
Paraguay, hiçbir zaman Güney Ameri-
ka’n›n önde gelen futbol ülkelerinden
birisi olamad›. Hâliyle Paraguayl› bir fut-
bolcunun Paraguay Ligi’nde veya millî
tak›mda kendini tüm dünyaya tan›tma
şans› da yok denecek kadar az. Bu da bu
ülkeden ç›kan yeteneklerin uluslararas›
düzeyde birer y›ld›z olmalar›n›n önünde
hayli büyük bir engel… Carlos Gamar-
ra’n›n ak›llarda çok daha fazla yer eden
bir savunmac› olamamas›n›n alt›nda ya-
tan başl›ca neden de bu olsa gerek. An-
cak başar›l› stoperin kariyeri boyunca
yaşad›ğ› bir başka büyük dezavantaj ise
neredeyse her transferde yanl›ş tercihler-
de bulunmas›yd›.
Gamarra’n›n Cerro Porteno’da başlayan futbolculuk maceras› daha
sonra Arjantin’de Independiente ve Brezilya’da da Internacional for-
malar› alt›nda sürmüştü. Böylece bir bak›ma vitrine ç›kma şans› da
Kaleci: Michel Preud’homme
Sağ bek: Dan Petrescu
Libero: Miodrag Belodedici
Stoper: Carlos Gamarra