Page 62-63 - TamSaha 123. Sayı

Basic HTML Version

kırı davranıştan transfer yasağı cezası almış vaziyette.
Yargı kararları geldikçe durumun daha da kötüleşeceği
ortada.
2. ve 3. Lig’de kahvehanede kurulmuş ve hâlen oradan
yönetilen kulüpler mevcut. Bu kulüplerden bazılarının
faksı olmadığı ve hatta e-posta adresi kullanmadıkları
için kulübe resmi olarak ulaşmak mümkün olmamakta.
Soyunma odası olmadığı için kahvehanede soyunup gi-
yinen, hamamda duş alan profesyonel kulüpten de şöy-
le bir üstün körü bahsetmiş olayım.
Oyuncu ihraç edemiyoruz
Gelelim saha performanslarımıza; dünya üzerinde sıra-
lamada en üst sıralarda bulunan ülkelerin millî takımla-
rını incelediğimizde, çok sayıda oyuncularının dünya-
nın en iyi 5 ligi olarak kabul edilen liglerde oynadığını
görüyoruz. Biz, bu ülkelerin millî takımları ile uluslara-
rası platformda yarışmaya çalışırken, bizim millî takımı-
mızda bu liglerde oynayan ve ülkemizin kulüplerinde
yetişen oyuncu sayısı sadece bir. İkincisini, üçüncüsünü
ihraç etmeye çalışacağımıza biz ne yapıyoruz, onu da
ülkeye döndürmek için yapmadığımızı bırakmıyoruz ve
maalesef eminim bırakmamaya da devam edeceğiz.
Koşu mesafesinde gerideyiz
Futbolun sahada oynanan mücadele kısmında, en önem-
li göstergelerden biri hiç kuşku yok ki, karşılaşma içinde
kat edilen koşu mesafeleri ile yüksek süratte yapılmış ko-
şu sayısı ve bunların toplam mesafeleridir. Bunlara bak-
tığımızda da rakiplerimizin oldukça gerisinde olduğu-
muzu görmekteyiz. Kaliteli rakipleri
yenmek için onlardan daha fazla me-
safe kat etmek ve yüksek süratteki ko-
şu sayımızla toplam mesafemizi on-
larınkinin üzerine çıkarmamız gere-
kir. Bunun temini ise Millî Takım’a
gelen oyuncularımızın kulüplerinde
yaptığı fiziksel antrenman planlaması
ve form durumlarıyla direkt ilintilidir.
Tabiî bir önemli husus da oyuncunun
sahip olduğu performans altyapısının
ne kadarını sahaya yansıttığı gerçeği-
dir. Koşu mesafelerimiz az olunca
aklımıza gelen ilk şey topun oyunda
kaldığı süre az olabilir ve bu düşük
koşu mesafelerine sebep oluyor ola-
bilir diye düşündük. Ancak aldığı-
mız verilere baktığımızda bu fiziksel
eksikliğimizi topun oyunda kaldığı
süre ile açıklamak maalesef mümkün
değil.
Futbola başlama yaş› çok geç!
Gelelim gençlerimize; yarıştığımız
tüm ülke kulüplerinde futbola başla-
ma yaşı beştir. Bu eğitim bilimleri
açısından da sosyal gelişim açısın-
dan da sportif başarısı açısından da
en uygun yaş olarak tayin edilmiştir.
Elit bir futbolcunun yetişmesi için
çocuğun 10.000 saat futbol oynama-
sı gerekmektedir. Bu sürenin içinde,
okulda yaptığı beden eğitimi dersle-
ri, sokakta ve kulüp dışı oyun forma-
tındaki futbol uygulamaları ve ku-
lüpte yaptığı antrenmanlar bulun-
maktadır. Elit futbolcu yetiştirmek
için, zaman ve çocuğun en çok öğ-
renme becerisi olan yaşları çok
önemlidir ve çok ve-
rimli değerlendirilme-
lidir. Biz de durum
nedir diye baktığımız-
da; kulüplerimizde
futbola başlama yaşı
genel olarak 10’dur.
Yani rakiplerimize gö-
re dar havuzdan seçimi yapıyorken üstü-
ne bir de 5 yıl kayıpla yarışmaya başlıyo-
ruz. Yazık…
Arayı kapatmaya çalıştığımız eksiğimiz
sadece 5 yıl boyunca kaybettiğimiz an-
trenman saatleri değil. Çocuklarımız ma-
alesef okulda da çok az spor yapabilme
imkânı buluyor. Hatta ne acıdır ki, bu saatler sıklıkla
spor yapmak için bile kullanılmıyor. Beden eğitimi ders-
lerimizin sayısı içler acısı. Zorunlu eğitimi bitirene ka-
dar bir sporcunun Avrupa’daki akranlarından beş yıl an-
trenman eksiği ve her okuduğu yıl içinde ortalama 80
saat de beden eğitimi dersi eksiği oluşmaktadır. Şehirde-
ki çocukların artık boş alan bulup sokakta da futbol oy-
TamSaha
63
62
TamSaha