Page 76-77 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

Futbol ortamında genelde şöyle
bir eğilim göze çarpar; kalecilik yap-
mış kişi, kaleci antrenörlüğü için ge-
rekli bilgi birikimine zaten sahiptir ve
onun eğitim süreci bir formaliteden
ibarettir. Çoğu kaleci de kendisini,
hele de üst düzey seviyede oynamışsa
kalecilik konusunda çok yetkin görür
ve kaleci antrenörlüğünün kendisi için
çocuk oyuncağı olduğuna inanır. Ama
işin gerçeği öyle değildir. Kaleci antre-
nörlüğü, kalecinin kalecilik yaparken
pek bilincine varamayacağı inceliklere
sahiptir. Özellikle, layıkıyla yapılan bir
genç takım kaleci antrenörlüğünde
bu durum daha da ağırlık kazanır.
İçerik farklılıkları
Doğrudur, kaleci kalecilik konu-
sunda bilgilidir; fakat onun bilgisi ile
kaleci antrenörünün bilgisi arasında
bulundukları konumdan kaynaklanan
içerik farklılıkları bulunmaktadır. Bun-
ları karşılaştırdığımızda karşımıza şöy-
le bir tablo çıkar;
1)
Kaleci kendisine dışarıdan ba-
kamaz. Oysa kaleci antrenörü kaleci-
ye dışarıdan bakabilmektedir. Bu ne-
denle kaleci antrenörünün bakış açısı
daha geniştir ve kaleciyle birlikte bir
çok unsuru da içerisine alır ve onla-
rın birlikte fotoğrafını çeker. Dolayı-
sıyla, kaleciye dışarıdan bakan kaleci
antrenörü, onun eksik, yanlış veya
üstünlüklerini bütün bir resim olarak
görebilme olanağına sahip olmanın
verdiği avantajla bu resim üzerinden
değerlendirmeler yapabilir. Ama kale-
cinin öyle bir şansı yoktur.
2)
Oyun sırasında kaleci sadece
kendi pozisyonuna odaklanmıştır. Ey-
lemlerini gerçekleştirirken düşünme,
hesap kitap yapma ve ölçüp biçme
imkanı bulamaz. Bir enstantane oyu-
nu olan futbolda geçen pozisyonu
tekrar geri getirmek mümkün değil-
dir. Kaleci o kısa zaman süresi içeri-
sinde gerekeni yapmak zorundadır.
Filmi geriye sararak; “Aa, ben bu po-
zisyonda direğe çok yanaşmışım bi-
raz bekleyin de doğru pozisyonumu
alayım” diyemez. Oysa kaleciye dışa-
rıdan bakan kaleci antrenörü, geniş
bir bakış açısından kaleciyi bir bütün
olarak incelerken; örneğin ”top araya
atıldığında çok gerideydin” veya “ka-
paklanma sırasında topa biraz daha
yaklaşmalıydın” gibilerinden düşüne-
rek değerlendirme yapma avantajına
sahiptir. Çünkü onun, izlemeye ek
olarak pozisyonun ardından pozisyo-
nu “bütün aktörleriyle” birlikte “zih-
ninde canlandırarak” değişik çözüm-
lemeler yapma ve bir sonuca ulaşma
zamanı vardır. Bunun için pozisyonun
iyi izlenmesi ve onunla bir bütünleş-
menin söz konusu olması gerekmek-
tedir.Bu takdirde pozisyon gelip geçse
de kaleci antrenörünün zihninde eski
canlılığını korumaya devam edecektir.
3)
Kaleci antrenörü bir kalecilik
eğitimi almıştır. Eğer bu doğru bir
eğitimse, onun için bir “yol haritası”
görevi görecektir. Kendisi ayrıca, ka-
lecilerle gerek onları gözleme gerek-
se çalıştırma açısından çok zaman
geçirmek durumundadır. Bu da ister
istemez bir yoğunlaşmayı beraberin-
de getirecektir. Bunun neticesinde
antrenör, kalecilerde gözlediği tek-
nik-taktik formatların eğitimle elde
ettiği yol haritasına uyup uymadığını
da denetleyebilecektir. Bunların ek-
siklerini, tespit ederek bu konularda
kafa yoracak ve o doğrultuda uygu-
lamalar yapacaktır. Bu iki yapı arasın-
daki etkileşim zaman içerisinde dene-
yimle birlikte zihinde belli kalıpların
Yazan: Eser Özaltındere - Akademi Ligleri ve Genç Kaleci Gelişim Eğitmeni
Kalecilik ve kaleci antrenörlüğü
arasındaki mesleki farklılıklar
Kalecilik ve kaleci antrenörlüğü apayrı uzmanlıklardır. Bu nedenle bir kalecinin kaleci antrenörü
olabilmesi için “farklı evrelerden” geçmesi ve bir “dönüşüm” yaşaması gerekmektedir.Bu da
doğru eğitim, yoğunlaşma, deneyim ve meslek sevgisiyle gerçekleşir.
kazınmasına neden olacaktır.Bunun
sonucunda da eğitimli ve yıllarca bu
konuda yoğunlaşarak uzmanlaşmış
bir kaleci antrenörü, pozisyona bir
bakışta kalecinin yanlışının veya ek-
siğinin nereden kaynaklandığını kav-
rayabilecek noktalara gelecektir. Bu
tıpkı bir satranç ustasının aynı anda
on kişiyle satranç oynamasına ve her
yarışmacının önünde çok kısa bir süre
kalarak bir bakışta nasıl bir hamle
yapmasını bilmesine benzemektedir.
Fakat, kaleci bu aşamaların hiçbirin-
den geçmemiştir. Zaten geçmesi de
mümkün değildir. Çünkü,onun görevi
bu değildir. Onun işi, ona veri-
len ve sahip olduğu doğru-yanlış
kalecilik bilgisinin yardımıyla ve
oyun içerisindeki “bakış açısına”
dayanarak pozisyonlara hakim
olmaya çalışmaktır. Bu neden-
lerle onun değerlendirmeleri bir
kaleci antrenörü kadar kapsayıcı
ve objektif olamayacaktır. Hatta
bu, maç kasetlerini izleme gibi
kendisine dışarıdan bakabilme
olanağına sahip olması duru-
munda bile değişmeyecektir.
Nedeni de gayet basittir; o, ka-
leci antrenörünün işi gereği elde
ettiği bilgi ve deneyim birikimin-
den yoksundur.
Kaleci uygulamacıysa, eğiti-
mini almadığı için teknik taktik for-
matların anahtar faktörleriyle onların
işleyiş sistemini bilemiyorsa, o dona-
nıma sahip olunmadan da kaleci ant-
renörlüğü yapılamayacaksa, ayrıca da
teorik bilginin pratikle etkileşime gir-
mesi şart ise; bu durumda kaleci ant-
renörlüğünün uygulama boyutunun
en verimli alanını “genç kaleciler ta-
banı” oluşturacaktır. Bu taban, teorik
bilgi ve pratiğin en verimli şekilde har-
manlanabildiği bir “laboratuar” işlevi
görecektir. İşte bu “harmanlanma”
neticesinde ortaya çıkacak sentez,
kaleci antrenörünün “farklılaşmasını”
ve “dönüşümünü” gerçekleştirecek-
tir. Beraberinde de genç takım kaleci
antrenörlüğü aşamasını tamamlamış
ve teori ile pratiği en doğru şekilde
“yoğurmuş” bir kaleci antrenörü, pro-
fesyonel takım kaleci antrenörlüğün-
de daha başarılı olabilecektir. Böylesi
bir antrenör profesyonel kalecinin
eksiklerini veya üstünlüklerini tespit
ederek o doğrultuda driller oluşturur-
ken” fazla zorlanmayacaktır. Yine bu
bilgi birikimi,maç analizlerine daya-
narak kalecinin bir sonraki maça tak-
tiksel olarak hazırlanması ve antrene
edilmesi konusunda da çok yardımcı
olacaktır. Görüldüğü gibi,genç takım
kaleci antrenörlüğü, kalecilik konu-
sundaki “aydınlanmanın” olmazsa ol-
maz zeminidir.
4)
Bir başka konu da; kaleciliğe
devam eden veya yeni bırakmış bir ki-
şinin, bu özelliklerinden dolayı gerek
kalecilik bilgilerinde gerekse kalecili-
ğe bakışında daha “ben merkezci” ve
“subjektif” olmasıdır. Yani o kişi, ko-
numunun psikolojisi gereği kalecilikte
kullandığı teknik-taktik formatlara sıkı
sıkıya sarılacak, onların doğruluğu ko-
nusunda saplantılı ve dayatmacı ola-
cak, onları bir süzgeçten geçirme an-
lamında daha çekimser davranacaktır.
Bu, kaleci antrenörlüğünde gelişmeyi
engelleyici bir tutumdur. Oysa onun
kaleciliğe çok geniş bir perspektiften
bakabilmesi gerekmektedir.Bir kaleci
antrenörünün bir teknik direktör ka-
dar sorumluluğu ve iş kapasitesi bu-
lunmaktadır. Kendi konusunda uzman
bir antrenör bir kaleciyi “yeniden
yaratabileceği” gibi analiz ve çalışma
metotlarıyla onun bir takımın kade-
rinde “birincil önemde” rol oynar
hale gelmesini de sağlayabilir.
Psikolojik boyutun dışında kaleci-
nin kendi kalecilik bilgilerine sıkı sı-
kıya sarılmasının bir diğer nedeni de;
onun kaleciliği sadece, kalecilik yap-
tığı sırada elde ettiği ve baş vurduğu
kalecilik bilgilerinden ibaret zannet-
mesidir. Kendi “küçük kalecilik dün-
yasını”, “tek kalecilik dünyası” olarak
algılar. Gerçekte ise, kalecilikte onun
aklına bile gelmeyecek “çok farklı de-
rinlikler” bulunmaktadır. Bunun
böyle olduğunu yaşadıkça ve de-
neyim sahibi oldukça görecektir.
Ancak bu derinlikleri de her ka-
leci antrenörü göremez. Bunun
için sorgulayıcı, gelişmelere açık,
araştırmacı ve önyargısız olabil-
meyi becerebilmek gerekmek-
tedir. O yüzden de geçmişinde
kalecilik bağlamında çok önemli
işler yapmış kaleciler kendi dar
çerçeveli kalecilik bilgilerine ta-
kılıp kaldıklarında; o seviyede
kalecilik yapmamış olmalarına
karşın kendini sürekli geliştirmiş
kişilere nazaran daha “yetersiz”
bir kaleci antrenörü görüntüsü
ortaya koyacaklardır.
Apayrı uzmanlıklar
Demek ki, kaleci ve kaleci antre-
nörü birbirinden oldukça farklı ko-
numlara, bakış açılarına ve bunların
sağladığı farklı donanımlara sahiptir.
Bu nedenle bir kalecinin, bir kaleci
antrenörü olabilmesi için “farklı ev-
relerden” geçmesi ve bir “dönüşüm”
yaşaması gerekmektedir. Bu da doğru
eğitim, yoğunlaşma, deneyim ve mes-
lek sevgisiyle gerçekleşir. Tabii burada
bütün boyutlarıyla kaleciliği özümse-
miş ve bilgi anlamında yetkinleşmiş
bir kaleci antrenörü profili temel alın-
maktadır. Bu özelliklere sahip olma-
yan biri, kalecilik bilgisi anlamında bir
kaleciden, hatta iyi bir seyirciden bile
geri noktalarda bulunabilir. Bu da göz
ardı edilmemesi gereken bir konudur.
Sepp Maier - Oliver Kahn
Futbol Gelişim
74
75
Futbol Gelişim