Page 40-41 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

olması işlerinizi kolaylaştırır.
• Medyaya kendi hikâyenizi anla-
tın ve aynen tüm gerçekliği ile yer
almasını sağlayın. O şekilde yer al-
mamış, çarpıtılmış veya verdiğiniz
mesajların etkisi kaybolmuşsa (ki
bunlar olabilir) negatif tepki ver-
meyin; artık doğrusunu kapsamlı
bir şekilde kulübünüzün iletişim
kanallarıyla (kulüp televizyonu,
radyosu, gazete ve dergileri, web
sitesi) her zaman kamuoyuna ve
taraftarlarınıza anlatma şansınız
var.
Medya ile ilişkilerde te-
mel prensipler
Açık, dürüst ve pozitif
bir iletişim kurun
Medyayla her bir araya
geliş, sizin ve kulübünü-
zün imajını olumlu veya
olumsuz etkileyen sonuç-
lar verebilir. Bu yüzden,
medyayı dürüst ve saygılı
bir şekilde bilgilendirerek,
kendinizle ve yaptıkları-
nızla ilgili olumlu bir imaj
ve farkındalık yaratacağı-
nızın bilincinde olun.
Mesajlarınız açık ve
anlaşılır olsun. Medyay-
la ilişkilerde kamuoyuna
açık, anlaşılır ve net me-
sajlar vermelisiniz. Bu,
sizin için en önemli olan
neyse, ona odaklanma-
nıza da yardımcı olur.
Açık, anlaşılır ve hedefine
odaklı mesajlar, gazeteci-
lerin işlerini yapmalarını
da kolaylaştırır.
Medya ile iletişimi siz
yönlendirin, kontrol siz-
de olsun
Medyaya demeçlerinizde, basın
toplantılarında, özel röportajlarda
takımınızdaki tüm faaliyetlerin, ka-
muoyunun merak ettiği veya bilmesi
gereken her konunun yanında, sizi
ve ekibinizi, futbolcularınızı ve kulü-
bünüzü ilgilendiren (sizin yetkileriniz
içindeki) konularla ilgili olarak da esas
bilgiyi doğrudan ve en güncel haliyle
sağlayan taraf siz olmalısınız.
Özellikle kriz zamanlarında ortada
söylentiler, dedikodular ve spekülas-
yonlar, farklı “haber kaynaklarından
gelen” çok sayıda yalan-yanlış haber
ve “bilgi kirliliği” olacaktır. Bu dö-
nemlerin yıkıcı ve yıpratıcı etkilerine
karşı koyabilmek için kontrolün siz-
de olması özellikle önemlidir; sakin,
soğukkanlı ve güven verici olun. (Bu
noktada kulübün web sitesi, televiz-
yon ve radyosu size yardımcı olacak
çok önemli araçlardır, onları da en iyi
şekilde değerlendirmek gerekir).
Böylelikle zaman içinde kamuoyu-
nun (ve tabii ki medyanın da) doğru-
dan sizden duymadığı, sizin onayla-
madığınız bir habere itibar etmeme
alışkanlığı, eğilimi kazanmasını sağlar-
sınız. Bu da sizin kamuoyu ve medya
üzerinde olumlu bir izlenim bırakma-
nızı sağlayacak ve güvenilirliğinizi ar-
tıracaktır.
Gazetecilerle ilişkilerinizde profes-
yonel olun
Medya ve gazetecilerin de kendi-
lerine göre bir gündemleri ve gün-
dem oluşturma yöntemleri vardır.
Bir futbol adamı olarak işiniz elbette
bunlara kafa yormak değildir, ancak
onların ne tür bilginin/haberin peşin-
de olduklarını da (onlara vereceğiniz
cevapların içindeki mesajlar, görüşler
ve bilgileri ileride ne şekilde kullan-
mak isteyeceklerini yakalayabilmek
anlamında) değerlendirebilmek gere-
kir. Bu aynı zamanda, ileride “başınızı
ağrıtabilecek”, imajınızı zedeleyebile-
cek ve gereksiz bir şekilde zamanınızı
alarak sizi meşgul edecek tartışma ve
polemiklerden uzak dura-
bilmek için de gereklidir.
Medya ve özel olarak
da gazetecilerle ilişkileri-
nizde tarafsız olun, ilişki-
lerinizde belirli bir saygı
mesafesi olsun. Onlar si-
zin dostunuz veya düşma-
nınız değiller. Gazetecilere
doğru, açık ve anlaşılır ce-
vaplar ve mesajlar verin.
Sizi ilgilendiren konular-
da muhatap hep siz olun.
Emin olmadığınız, başka-
larının size ve takımınıza
yönelik olarak söylediği
“iddia edilen” konularda
yorum yapmanız için üze-
rinizde baskı kurulmasına
asla izin vermeyin. (Bunu
aşağıdaki bölümde biraz
daha açacağız)
Ağzınızdan çıkanı, ku-
lağınız duysun
İnsanların “yüreklerine
su serpeyim” düşüncesiy-
le taraftara, medyaya ve
kamuoyuna boş vaatler
vermekten uzak durun.
Vaatlerden değil, gerçek-
ten ulaşabileceğiniz hedeflerden söz
edin. Geleceğe yönelik tahmin ve var-
sayımlarda bulunurken kesin ifadeler-
den kaçının. İleride bunlar yerine gel-
mezse, size duyulan güven sarsılabilir.
Ayrıca bunlara dikkat ederek, yüksek
beklentilerin takım ve kulüp üzerinde
gereksiz bir baskı oluşturmasını da
önlemiş olursunuz.
Devam etmekte olan, henüz kesin-
leşmemiş konu ve olayları medya ile
konuşmaktan, bunlara yönelik med-
• Canlı Maç Yayınları
• Maç Yorumları
• Spor haber programları
• Özel yayınlar ve programlar
Maç günü program ve yayınları
Basın
(Gazeteler ve Dergiler)
• Ulusal ve Yerel
• Dergi
Kulüp
• Kulübün kendi medyası
(Televizyon, radyo, web sitesi, dergi
ve gazeteleri)
• Kulüple ilgili haberler ve duyurular
• Taraftar dergi ve platformları, haber
grupları
Internet
• Gazetelerin ve televizyon
kanallarının kendi web site-
leri
• Spor ve spor haberleriyle
ilgili web siteleri
• Sporla ilgili kurum ve kuru-
luşların web siteleri (örneğin
tff.org)
• Sosyal Ağlar/Sosyal Medya
(Facebook, Twitter, vb.)
• E-mail (e-posta) mesajları
Futbol medyasını yuka-
rıdaki şekilde daha ayrıntılı
olarak tanıdıktan sonra, tek-
nik direktör ve antrenörlerin
medya ile ilişkilerde zayıf ve
güçlü olduğu zamanları de-
ğerlendirerek devam edelim:
Bir antrenörün medyayla
ilişkilerinde en zayıf/kırılgan
olduğu zamanlar:
• Maçtan hemen sonra ve
devre arasında (maçtan he-
men sonra veya devre ara-
sında, henüz maçın etkisi
devam ederken medyayla
yapılacak konuşmalarda daha çok
“duygular konuşacaktır.”)
• Bir “hayal kırıklığı” yaşadıktan sonra
(örneğin, çok kolay kazanılacağı düşü-
nülen bir maçtan yenilgiyle ayrılmak;
takımın çok basit hatalarla bir maçı
kaybetmesi; hakemin yanlış kararları
sonucu alınan bir yenilgi; medyada
yer alan asılsız iddialar, vb.)
• Bir skandalın hemen ardından (ör-
neğin, kendisi, ailesi, takımı veya
oyuncuları ile ilgili medyada yer alan
bazı haberler)
• Medyayla beklenmedik ve önceden
planlı olmayan bir telefon görüşmesi
/ röportaj (özellikle telefonda sorulan
sorulara -yeterli bir hazırlık olmadan-
yapılan yorumlar sırasında).
• Dış saha maçlarında.
Bir antrenörün medyayla ilişkilerin-
de daha güçlü olduğu zamanlar:
• Önceden kendini hazırlayabildiği bir
basın toplantısı
• Önceden planlanmış ve gerekli ha-
zırlığın yapıldığı programlar, röportaj-
lar
• Bir medya/iletişim danışmanından
yardım aldığında
• Basın/Medya açıklamalarında,
medyaya demeç verirken (önceden
hazırlık yapılmış).
• Kendi kelimeleriyle – program not-
larıyla açıklama yaptığında- (örneğin
kendisi bir gazetede köşe yazarı ola-
rak yazıyor veya programlarda, maç
yayınlarında yorumculuk yapıyorsa).
Yukarıda da görüldüğü gibi, teknik
direktörlerin medyaya karşı “savun-
masız” olduğu zamanlar, duygusal ve
zihinsel olarak en hazırlıksız olduğu,
kendini kontrol etmenin en zor ol-
duğu zamanlar olmaktadır. Özellikle
böyle zamanlarda duyguları kontrol
edebilmek, medya ile ilişkileri ve ileti-
şimi daha etkili bir şekilde yönetebil-
mek önem kazanmaktadır.
Medya ile etkili bir iletişim ve etkile-
şim nasıl kurulacak?
Bir medya stratejisi geliştirerek,
Medyayı bir tehdit değil de, bir fır-
sat olarak görerek;
• Görüş, açıklama ve yorumlarınızı
sadece ülkenizde değil tüm dün-
yada binlerce, milyonlarca insana
ulaştırabilirsiniz.
• Olumlu bir haber, milyonlarca li-
ralık reklamdan daha değerli
olacaktır.
• Medyayla kurulan her
olumlu diyalog, medya ile
daha yakın ve saygıya dayalı
ilişkilerin güçlendirilmesine
yol açar.
Medyayı
“kendi
hikâyemizi” anlatabilmek,
kendi mesajlarımızı vermek
amacıyla değerlendirerek;
• Gazeteciyi, bizi futbol se-
verlere ve izleyenlere götü-
ren profesyonel bir haberci,
medyayı da mesajlarımızı ak-
taran bir aracı olarak görmek
gerekir, “düşman” olarak de-
ğil.
• Az, öz ve anlaşılır mesajlar
verin,
• Akılda kalıcı, iz bırakıcı me-
sajlar verin,
• Televizyonun görselliğini
değerlendirin; insanlar oku-
duklarını ve duyduklarını
unutabilirler, ama gördükle-
rini kolay unutmazlar.
• Her an hazır olarak;
• Kendine güvenli ol,
• Net ol,
• Tutarlı ol,
• Kontrol sende olsun.
• Planlı Etkileşim (etkileşim: çift yön-
lü iletişim) kurarak;
• Medya ve iletişim eğitimi, (ken-
dinizi yeterli görmüyorsanız, bu
konuda uzmanlardan yardım ala-
bilirsiniz).
• Medya ile etkileşiminizi planla-
yın; ekibinizde bir iletişim uzmanı
Futbol Gelişim
38
39
Futbol Gelişim