TamSaha 183. Sayı / Şubat 2020
zonunda takımın en iyi isimlerinden biri olsa ve 12 kez rakip fileleri hava- landırdıysa da yaşanacak değişim kapsamında onun da kulüpten ayrılması için yeşil ışık yakılacaktı. Neticede Rumen yıldız, millî takım- dan eski hocası Mircea Lucescu’nun Serie A’da çalıştırmakta olduğu Brescia’nın yolunu tuttu. Brescia’nın kendisi dışındaki yabancı oyuncu- ları da -bunlar Dorin Mateut, Danut Lupu, Ioan Sabau ve Florin Raduci- oiu’ydu- Hagi’ninmillî takımdan arkadaşlarıydı ve bu Rumen grubu- nun, Brescia’yı Avrupa kupalarına taşıyacak bir performans ortaya koyması bekleniyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymayacak ve 1992-93 sezonunun sonunda Brescia, düşme hattında aynı pu- anda yer aldığı Udinese’ye play- off’ta kaybederek küme düşecekti. Buna karşın Hagi, Brescia’dan ayrılmıyor ve 1993-94 sezonunda takımının Serie B’yi zirvede tamamlayarak yeniden Serie A’ya dönmesini sağlayan isimlerden biri oluyordu. Ancak alt kümede bir sezon geçirmiş olması nedeniyle Hagi biraz gözlerden ırak kalmıştı ve ABD’de düzenlenecek olan 1994 Dünya Kupası’nda da Romanya’yla birlikte ne yapacağı meçhul sayı- lırdı. Romanya’nın turnuvanın ilk turundaki rakipleriyse, ev sahibi ABD’nin yanı sıra, İsviçre ve Kolom- biya’ydı. Özellikle Kolombiya, Güney Amerika elemelerinde Arjantin’i deplasmanda 5-0 yendiği maçın ar- dındanmüthiş bir hava yakalamıştı ve turnuvaya da sürpriz şampiyon- luk adayı olarak gelmişti. ABD 94’deki müthiş performans Kolombiya’nın turnuvadaki ilkma- çıysa Romanya’ya karşıydı ve istim üzerindeki Güney Amerikalılar kar- şısında, futbolunun son baharına girmekte olduğu düşünülen Hagi liderliğindeki Rumenlere şans tanı- yan neredeyse yok gibiydi. Ancak 15. dakikaya gelindiğinde de Hagi, sol iç koridordan hareketlenen Flo- rin Raducioiu’nun önüne iyi bir pas bırakıyor, Raducioiu da pası alıp on sekize girdikten sonra uzak köşeye sert bir şut gönderip fileleri havalandırıyordu. Böylece Ro- manya, 1-0 öne geçmişti. Birkaç da- kika sonrasında Romanya yine hızlı bir atağa kalktığındaysa topu alan Hagi, orta yuvarlağı geride bıraktıktan sonra Kolombiya kalecisi Oscar Cordoba’nın önde olduğunu görüp kaleye çok güzel bir aşırtma şut gönderiyor ve Cordoba bu topu güçlükle kornere çeliyordu. Aslında Cordoba’nın bu pozisyon- dan çıkarması gereken çok ders vardı. Hagi hem sahanın her yerini görebilenmüthiş bir oyun görüşüne hemde topu istediği yere atabilme- sini sağlayacak harika bir sol ayağa sahipti ve rakipte böyle bir oyuncu varken kale çizgisinden yerli yersiz uzaklaşmamak gerekirdi. Ne var ki Cordoba’nın bunu pek fark edeme- diği, 34. dakikaya gelindiğinde ortaya çıkacaktı. Sol kanatta, taç çizgisi kenarında topu alan Hagi, Cordoba’nın kale sahası önünde durduğunu görür görmez arka di- reğe doğrumuazzambir aşırtma vuruş yapıyor ve rakibini bu kez gafil avlayarak topu ağlarla buluş- turuyordu. Neredeyse 35 metreden atılan bu aşırtma gol, sadece o tur- nuvanın değil, tümDünya Kupaları- nın en güzel golleri arasında kendine yer bulacaktı. Kolombiya, 2-0 yenik duruma düşmesinin ardından oyunu tamamen rakip yarı alana yığarken, 43’te Adolfo Valencia ile farkı bire indiriyordu. Ancak Latin Amerikalılar ikinci ya- rıda skoru eşitleyecek fırsatları ya- ratamazken 89. dakikada Romanya, yine bir kontratakla maça son nok- tayı koyuyordu. Pası veren yine Hagi, ceza alanına giren de yine Ra- ducioiu’ydu ve golcü oyuncu bu kez Cordoba’yı da çalımlamış, ardından da boş fileleri havalandırarak Ro- manya’nınmaçı 3-1 kazandığını ilân etmişti. Romanya bir sonraki ma- çında İsviçre karşısında 4-1’lik şok bir yenilgi alsa da Hagi yine ceza sahası dışından güzle bir gol atarak klasını konuşturmuştu. Balkan temsilcisi, sonmaçında da ABD’yi Dan Petrescu’nun tek golüyle devirdi ve grubu zirvede bitirerek ikinci tura kalmayı başardı. Romanya’nın ikinci turdaki raki- biyse, Arjantin’di. Diego Marado- na’nın birkaç gün evvel doping yaptığı gerekçesiyle turnuvadan ihraç edilmesi şokunu henüz atlata- mayan Arjantin karşısında adeta “fırsat bu fırsat” diyen Romanya, maçın daha başlarında Ilie Dumit- rescu’nun güzel frikik golüyle 1-0 öne geçiyordu. Arjantin çok geçme- den Gabriel Batistuta’nın penaltı- sıyla skoru eşitlese de 18. dakikada Hagi’nin harika ara pasında topla buluşan Dumitrescu takımını bir kez daha üstünlüğe taşıyordu. İlk yarının da bu skorla geride kalma- sının ardından 58. dakikaya gelindi- ğindeyse Romanya, rakibine asıl darbeyi indirecek ve ilk iki golün sahibi Dumitrescu bu kez asisti yaparken, topu filelere yollayan isim de Hagi olacaktı. Skorun 3-1’e gel- mesinin ardından Arjantin baskıyı arttırsa da bu sadece tek bir gol ge- tirecek ve böylece 3-2 kazanan Romanya, tarihinde ilk kez bir Dünya Kupası’nda son sekiz takım arasına kalacaktı. Çeyrek finaldeyse Romanya, İsveç ile turnuvanın göze en hoş gelen maçlarından birini oynayacak fakat tıpkı dört yıl evvelki gibi penaltı- larla elenmekten de kurtulamaya- caktı. Maçta İsveç, 78. dakikada Tomas Brolin ile 1-0 öne geçerken bitime iki dakika kala Romanya, Raducioiu ile skora dengeyi getir- miş, karşılaşmanın uzatmalara git- mesinin ardındansa 101. dakikada Raducioiu bir gol daha atarak Romanya’yı 2-1’lik üstünlüğe taşımıştı. Ancak 115’te Kennet Andersson’un golümaçı penaltılara götürüyor, bu bölümdeyse Hagi yine üzerine düşeni yapsa da Dan Petrescu ve Miodrag Belodedici’nin şutlarını İsveç kalecisi Thomas Ra- velli’nin çıkarması neticesinde yarı finale kalan taraf İskandinav temsilcisi oluyordu. Yine de Hagi, turnuvanın en çok iz bırakan oyuncuların biri olmuş ve Dünya Kupası öncesindeki genel kanının aksine aslında ikinci baha- rını yaşamakta olduğunu göster- mişti. Bu sayede kendisine bir kez daha dev bir kulübün kapıları açıla- cak ve Hagi, Barcelona’nın yolunu tutacaktı. Ne var ki yıldız oyuncu için Barcelona’daki şartlar, günü- müzdekine kıyasla çok daha zordu. Zira o dönemde takımların ligde henüz yabancı oyuncu serbestliği yoktu. Sahaya yalnızca üç yabancı oyuncuyla çıkabiliyorlardı. Barcelo- na’da da savunmada Ronald Koe- man, orta alanda Michael Laudrup ve forvette de Romario ile Hristo Stoichkov gibi o yıllarda mevkileri- nin en iyileri olan isimler mevcuttu. Hal böyle olunca Hagi, Barcelona ile La Liga’da geçirdiği iki sezonda maçların sadece yarısında oynaya- bilecek ve topu topu yedi gol atabi- lecekti. Ayrıca oynamamanın yarattığı huzursuzluk nedeniyle teknik direktör Cruyff ile de arası açılmıştı. Daha da kötüsü, bu iki sezonda Barcelona lig şampiyonlu- ğunu önce Real Madrid’e, sonra da Atletico Madrid’e kaptırmıştı. Dolayısıyla 1996 yazında Barça ile Hagi’nin yollarının ayrılması neredeyse kesindi. 31 Temmuz 1996’daki tarihi imza O yaz İngiltere’de düzenlenecek olan 1996 Avrupa Şampiyonası, belki Hagi’ye bir sonraki adresi için önemli bir fırsat daha sunabilecek nitelikte bir turnuvaydı. Ancak tur- nuvanın ilk turunda Fransa, İspanya ve Bulgaristan’a rakip olan Ro- manya üç maçta da tek farklı yenil- giler alıp erkenden elenince bu fırsat da ortadan kalkıyordu. Tur- nuva sonrasında yaklaşık altı hafta Hagi’nin hangi takıma gideceği merak edilecekti. 31 Temmuz 1996 tarihi gelip çattığındaysa sadece 1994 Dünya Kupası’nda çeyrek final oynayan yıldızlar topluluğu Romanya Millî Takımı... Soldan sağa ayaktakiler: Bogdan Stelea, Gheorghe Popescu, Daniel Prodan, Gheorghe Mihali, Miodrag Belodedici, Florin Raducioiu. Oturanlar: Gheorghe Hagi, Dorinel Munteanu, Ioan Lupescu, Dan Petrescu, Ilie Dumitrescu. 81 80
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==