TamSaha 183. Sayı / Şubat 2020
Önce bilmeyenlere kısaca Ahmet Ceyhan’ı anlatalım... AilemElazığ’ın bir köyünden İstan- bul’a göç etmiş. İki ablamElazığ’da doğmuş. Küçük kardeşimle ben de İstanbul’da... Annem, babamve kardeşlerimvefat etti. Çekirdek aileden bir ben kaldım. 1951 doğum- luyum. Bir kızım, bir oğlumve iki torunumvar. Kızım evli, oğlum ise üniversiteye hazırlanıyor. Gelelim futbola nasıl başladığınıza... Herkes gibi mahallede başladım. Kendi aramızda mahalle maçları oynardık. Engel ve yasaklara rağmen futbolla yatar, futbolla kalkardık. Belli bir yaşa gelince semtimizin takımlarından teklifler almaya başladım. Ama ilk adresim o dönem amatör kümede mücadele eden Dikilitaş oldu. Bir sene orada oynadıktan sonra semtimin takımı Haliç’e geçtim. İki yıl Haliç forması giydim. O zamanlar 3. Lig yeni ku- rulmuştu. Bir sene de amatör olarak o ligde oynadıktan sonra askere gittim. Askerdeyken Ankara’da Muhafızgücü’nde futbol oynamaya devam ettim. Askerlik bittikten sonra eski hocalarımın isteği ile Giresunspor’un kapıları açıldı. 3. Lig’de oynadığımdönemde hocamolan Tekin Yolaç ile Naci Özkaya Giresunspor’da çalışmaya başlamıştı. Beni de yanlarında iste- diler ve bu vesileyle 22 yaşında pro- fesyonelliğe de adım atmış oldum. Evden kaçıpmaça giderdim Anneniz ve babanız futbol oyna- manızı destekledi mi? Ailede sizden başka futbolla ilgilenen kimse var mıydı? Küçük kardeşimde futbolla ilgiliydi ama fazla oynayamadı. O da ben de futbol yüzünden çok dayak yedik. Arkadaşlarımız da aynı şeyleri yaşıyordu. O zamanlar öyleydi. Anne-babalar çocuklarının top oy- namasını değil eğitimlerine devam etmesini istiyordu. Fakirlik de vardı. Ayakkabıların çok çabuk yırtılması bile büyük sorundu. Ama ben fut- bolu çok seviyordum. O nedenle her şeyi göze alıp evden kaçarak oynamaya devam ettim. Maç izle- meyi de çok severdim. Balat’tan yürüyerek İnönü Stadı’na (bugünkü Vodafone Park) giderdim. Demir parmaklıkların arasından kaçak olarak stada girerdim. “Bir gün Allah burada top oynamayı bana da nasip edecekmi?” diye düşünür, hayaller kurardım. Çok dua eder- dim. Allah dualarımı kabul etti. Maç izlediğim statlarda yıllarca futbol oynadım. Profesyonel olduktan sonra da aileden destek görmediniz mi? Mutaassıp bir ailede yetiştim. Futbola toleransları yoktu. Özellikle annemnefret ederdi. Annemle babambeni sahada hiç izlemedi. Profesyonel olduktan sonra sadece radyodan takip ettiler. O dönemde televizyon bile yoktu. Sonraları babam, ablamlar ve kardeşim radyonun başına geçse de annem bu konulara hiç girmiyordu. Son ana kadar da karşı durdu. Annem okuma yazması olmayan bir Ahmet Ceyhan hızlı bir sol açık olarak futbola başladığı yıllarda semtinin takımı Haliçspor’da, sağ altta... Giresunspor formasıyla boy gösterdiği Karadeniz kıyılarında dikkat çeken Ahmet Ceyhan, komşu şehrin takımı Trabzonspor’da beş lig şampiyonluğu yaşayacaktı.... kadındı. Biz iyi bir muhitte (Balat) büyüdüğümüz için kendimizi yetiştirme şansımız da oldu. İstek, yetenek ve çalışma üçlüsü- nün ne kadar önemi var sizce? Yetenek olmazsa olmaz bir unsur. Ama çalışma ile mutlaka destek- lenmeli. Kendimden örnek vereyim; ne kadar istersem isteyeyimAllah vergisi yeteneğimolmasaydı başa- rılı olmammümkün değildi. Bende yetenek vardı ve bunun farkınday- dım. Büyüklerimde öyle söylü- yordu. Çok şükür yaptığım işte en iyi noktaları da gördüm. Hem Trabzonspor’da hemde Galatasa- ray’da çok kupa sevinci ve şampi- yonluk yaşadım. Herkesin hayal ettiği şeyleri bizzat tattım. “Şampiyon olacağız” dediler, olduk! Oğlunuzun futbolcu olmasını ister misiniz? Futbolu çok seviyor ama fazla yetenekli değil. Onu Galatasaray altyapısına bizzat götürdüm. Üç ay antrenmanlara çıktı. O dönemde çalışmadığım için onunla gittimgel- dim. Baktım olmayacak, “Oğlum, bir evde bir futbolcu olur. Ben seni okutmak istiyorum” dedim. Anla- yışla karşıladı. Akademik eğitimi çok da iyi gidiyor. Şu an 17 yaşında. Üniversiteye hazırlanıyor. Çok şükür başarılı bir öğ- renci. Ondan tek iste- ğim eğitimine devam etmesi. Trabzonspor ile yollarınız nasıl kesişti? Giresunspor forması giyerken Trabzons- por’a karşı da maçlar oynadım. Performans olarak üst düzey- deydim. O dönemGalatasaray, Kayserispor ve Trabzonspor’dan teklif aldım. Galatasaray’ın teklifi Trabzonspor’a imza attıktan sonra geldiği için gidemedim. Trabzon- sporlu yöneticilerle konuşurken bana, “Bir tek seni alacağız ve şampiyon olacağız” dediler. Bu sözler beni çok etkile- mişti o zaman. Çünkü “Şampiyonluğa oynayaca- ğız” bile değil, direkt “Şampiyon olacağız” de- mişlerdi ve o sezon şampi- yon olduk. Trabzonspor serüvenimbenim için harika başladı. Sonra şampiyonluklar arka arkaya geldi. Çok iyi bir kadromuz vardı. Uzay takımı gibi görü- yorlardı bizi. Hatta biz bile kendimizi öyle gör- meye baş- lamıştık. 46 47
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==