TamSaha 183. Sayı / Şubat 2020

42 10 dakika sonra, kazandığımız bir köşe vuruşunda, maçta belki de ilk kez rakip ceza sahasına kala- balık bir biçimde gitmeye kalkış- tık ve burada kaptırdığımız topta da Asanovic, Vlaovic’in koşu yo- luna doğru güzel bir pas atıverdi. Vlaovic de önce orta yuvarlak içinde RahimZafer’den sıyrıldı, sonra da diğer stoperimiz Alpay Özalan’ı peşine takıp bütün yarı sahayı kat etti. Sonunda kalecimiz Rüştü Reçber’i de çalımladı ve topu boş kaleye göndererek Hırvatistan’ı 1-0’lık galibiyete taşıyan isimoldu. Karşılaşmanın ardından en çok tartışılanmevzu, Alpay’ın kırmızı kart görmeyi göze alıp Vlaovic’i düşürmemiş olmasıydı. Lâkin Alpay Özalan daha sonra bu hareketi nedeniyle bir Fair Play ödülü alacaktı. Puan değil ama tecrübe kazandık Millî Takımımız, üç gün sonra çıktığı ikinci maçta da benzer bir sonla karşılaştı. Bu kez rakibimiz Portekiz’di. Yine Nottingham şehrinin ev sahipliğini yaptığı karşılaşmada, Hırvatistanma- çında olduğu gibi rakibimizi yine uzun süre etkisiz hale getirmeyi başarıyorduk belki ama biz de hücumda pek bir etkinlik göste- remiyorduk. Maçta son çeyreğe girilirken Portekiz’in kazandığı bir köşe vuruşu sonrasında ceza sahası içinde oluşan karambolde, savunmadan ileri çıkan Fernando Couto’nun vuruşu, önü kapalı olduğu için pozisyonu görmekte zorlanan Rüştü Reçber’in de müdahalede gecikmesi netice- sinde ağlarla buluşunca Portekiz 1-0 öne geçecekti. Kalan sürede millîlerimizin hücumda bal yap- mayan arı misali çabalamasından da bir şey çıkmayınca Portekiz sahadan galip ayrılan taraf oluyordu. Tabiî bumağlubiyetle birlikte gruptan çıkma şansımız matematiksel olarak da son bul- muştu. Böylece gruptaki son Danimarka maçımız da bir forma- liteye dönüşmüştü. Öte yandan Hırvatistan da Danimarka’yı 3-0 mağlup etmişti ve Danimarka’nın şansı da tamamen yok olmasa da büyük ölçüde azalmıştı. Grupta 19 Haziran’da oynanan son maçlardaysa heyecan seviyesi asgari düzeydeydi. Danimarka’nın gruptan çıkma ihtimali, Hırvatla- rın Portekiz’i yenmesine bağlıydı ama Hırvatistan-Portekiz ma- çında Portekiz’in daha 4. dakikada Figo’dan gelen golle 1-0’lık üstün- lüğe erişmesi, Danimarka’nın umutlarını kırmaya yetmişti. 33’te de Joao Pinto farkı ikiye çıkarınca, gruptan Portekiz ile Hırvatistan’ın kol kola çıkacağı neredeyse kesinleşti. Danimar- ka’nın bu dakikada iddiasını yitir- mesi, aslında Millî Takımımızın turnuvayı puan veya puanlarla kapatması yolunda o esnada bir avantaj olarak görülebilirdi. Ancak diğer iki maçımızda da olduğu gibi golsüz sona eren ilk yarının ardından ikinci devrede daha rahat oynayan taraf Danimarka olurken, çözülen tarafsa Millî Takımımızdı. Özellikle 50. daki- kada Brian Laudrup’un attığı golle birlikte oyunda kontrolümüzü tamamen kaybediyorduk. Zaten sonrasında da 69. dakikada Allan Nielsen farkı ikiye çıkarıyor, son dakikalarda Brian Laudrup bir gol daha atarak skoru belirliyordu: 3-0. Diğer maçta da Portekiz aynı skorla galip gelmiş ve gruptan lider olarak çeyrek finale yüksel- mişti. Millîlerimiz ise tabloya bakıldığında İngiltere’ye kötü bir biçimde veda ediyordu belki ama aslında dört yıl sonraki Avrupa Şampiyonası ile altı yıl sonraki Dünya Kupası’nda gelecek büyük başarılar için önemli bir temel atıldığı, zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktı EURO 96’da en etkisiz oyunumuzu, iddiamızın kalmadığı Danimarka karşısında oynamış ve 3-0 kaybetmiştik.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==