TamSaha 180. Sayı / Kasım 2019
Savaşın acısı şimdi çıkıyor Geriye dönüp baktığında yaşadığın kötü hatıraların hayatına nasıl bir etkisi olduğunu görüyorsun? Savaş dönemini nasıl hatırlıyorsun? Öncesinde bununla alâkalı çok fazla düşünmüyordum. Ancak annemin depresyona girmesinden sonra son 4-5 yıldır bunun üzerine daha fazla düşünmeye başladım. Aslında ebe- veynlerimin üzerinde bu zor döne- min bıraktığı etkileri artık daha net görebiliyorum. Özellikle annemin üzerindeki etkisi çok büyük. Ko- sova ve Türkiye arasında benzer bir kültür var. Zor dönemlerde genel- likle kadınlar evde kalıp çocukla- rıyla ilgilenir. Babalar da daha fazla çalışıp, daha fazla para kazanıp aileye gelir sağlama görevini kendilerine biçiyor. Babamı çok fazla etkilemedi bu durum. Çünkü babamın çok net bir derdi vardı. Çok çalışıp para kazanarak ailesine bakmak zorundaydı. Savaşın etki- lerini şu an çok daha fazla hissedi- yoruz. O dönemi şimdi düşünmeye başladılar ve acısı da şimdi çıkmaya başladı. Kendimle alâkalı olarak şunu söyleyebilirim. Bir mülteci çocuğu olarak bulunduğumülkede her şeyin her zaman daha iyisini yapmak zorundaydım. Onlardan her zaman iki kat daha iyi olmak zorundaydım. Bu durum okulda da böyleydi, futbol oynarken de… Ve belki de bu yönden beni etkiledi. Bir mülteci çocuğu olarak bir nok- taya gelebilmek ve kendimi kanıtla- yabilmek oldukça zordu. O yüzden her şeyin en iyisini yapmaya çalış- tım. Ama başıma gelen bu şey; her- kesten daha iyi olma hırsı beni daha da çok olgunlaştırdı ve zihinsel olarak daha kuvvetli hale getirdi. Peki, neden İsveç’i seçtiniz? Amcamlar bizden daha önce İsveç’e yerleşmişti. Ailemde Kosova’dan ayrılınca amcamların yanına gitmeyi tercih etti. Dil bilmemenin avantajı! Futbolla nasıl tanıştın? Sendeki yeteneği ilk kimkeşfetti? Tamolarak hatırlamamakla birlikte 6-7 yaşında futbola dair ilk anılarım var. 6-7 yaşında okula gitmeye başladım ama İsveççe konuşamı- yor, söylenenleri anlayamıyordum. Yine de futbol oynamak istedimve onlarla birlikte oynamaya başladım. Futbol oynamaya başladığımda onların söylediklerini anlamadığım için hiç kimseye pas vermeden topu alıp direkt kaleye gittimve gol attım. Daha sonra bunumaç içerisinde sürekli yaptım. Çünkü bana söylenenleri anlamıyordum. Ama böyle oynadıktan sonra beni sürekli çağırmaya devam ettiler. Ben de onlarla futbol oynamaya devam ettim. JonasThern benim için büyük şanstı Futbola resmi olarak İsveç’in Varnamo takımında başladığını görüyoruz. Orada futbola dair neler öğrendin? İsveç’in altyapı eğitimi nasıldı? Çok iyi bir hocayla çalışma şansım oldu. JonasThern 1994 Dünya Kupa- sı’nda üçüncü olan İsveç Millî Takı- mı’nın kaptanıydı. Benim için daha iyi bir tecrübe olamazdı. Çünkü gençlerle çalışmak konusunda ül- kenin en iyisiydi. JonasThern futbol oynamaya çok önemverirdi. Futbol oynamak dışında başka şeyler yap- tığımızda bize çok kızardı. Onda çok fazla Ajax ve Barcelona etkisini gö- rebiliyorduk. Daha çok üçgenler, daha çok paslaşmalar üzerine, fut- boldan keyif alma üzerine bir eğitim aldık. Daha sonra ben 15-16 yaşın- dayken U18 takımının başına geçti. 18 yaş takımımın başındaki hocam da oydu. O dönemde de sürekli futboldan keyif alma üzerine bir oyun öğretmeye çalıştı bize. Benim için çok önemli bir eğitim oldu. İki yılın ardından Helsinborg’a transfer oldun. Burada da üç sezonun geçti. Helsinborg’da neler yaşadın? Harikaydı. Çünkü ben gitmeden önce şampiyon olmuşlardı. Belki benden değil ama kadrodan bek- lenti çok yüksekti. Oraya gittiği- mizde çok iyi futbol oynadık. Hem şehir hemde futbol ortamı çok güzeldi. Orada bulunduğum süre içerisinde gerçekten fazlasıyla keyif aldım. Kosova’yı tercih ettim Bu süreçte İsveç Ümit Millî Takı- mı’nda forma giydiğini görüyoruz. Arnavut bir oyuncu olarak İsveç’i seçtin. Ancak sonrasında AMillî Takım’da Kosova’yı tercih ettin. Bize bu süreci anlatır mısın? Sizin de söylediğiniz gibi, U21 İsveç Millî Takımı’nda oynadım. Daha sonra kariyerime devam ettim. AMillî Takım seviyesine gelince İsveç’ten ve Arnavutluk’tan davet aldım. Röportajın ilk bölümünde söylediğimgibi İsveç Millî Takı- mı’nda oynayabilmek için çok çok daha iyi olmalıydım. Ben de Arna- vutlukMillî Takımı’na gittim. Orada iki hafta geçirdim. Kıbrıs Rum Kesimi ve İsviçre maçları vardı. Bumaçları oynamaya gittim ama belgelerimin yetişmediğini ve bu yüzden oynayamayacağımı belirt- tiler. O dönemKosova için çok tarihi bir maç vardı. Ben de Kosova’da bulunmak ve omaçı oynamak iste- dim. Bunu ArnavutlukMillî Takımı hocasına ilettim, “Bumaç benim için çok önemli. Kosova benim için çok değerli. Bumaçta yer almak is- tiyorum” dedim. O da çok sinirlendi ve “Eğer buradan gidersen bir daha asla geri dönemezsin” cevabını verdi. Ben de yapmak istediğim şeyi yaptım. Kosova Millî Takımı’na git- tim. O tarihi maçta oynadım. Mayıs ayındaydı bu olay… Ağustos ayında Arnavut- lukMillî Ta- kımı’nın hocası beni tekrar aradı ve “Gelir misin?” diye sordu. Ben de “Bu- nunla alâkalı bana söylediklerinizi unutmadım. Kosova Millî Takımı’na gidersemgeri dönemeyeceğimi söylemiştiniz. Gelirsem oynama garantisi istiyorum” karşılığını ver- dim. Çünkü tekrar oraya gidip aynı şeyleri yaşamak istemiyordum. Daha sonra medya hakkımda kötü bir propaganda yaptı. Söylediğim sözleri yanlış şekilde kullandılar. Gelmek istemediğimi, oynama garantisi istediğimi farklı yollarla duyurdular. O yüzden ben de ArnavutlukMillî Takımı’na gitme- dimve Kosova Millî Takımı’nda devam etmek istedim. Ama bu sefer de FIFA engel çıkardı. Daha önce İsveç’ten Arnavutluk’a gitti- ğim için Kosova’ya gidemeyece- ğime dair bir engel koydular önüme. O yüzden bekliyorum. TürkMillî Takımı, yakın süreçte Arnavutluk’la önemli maçlar yaptı. Omaçları nasıl değerlendiriyorsun? Omaçlarda olmak ister miydin? Hayır, orada Arnavutluk Millî Takımı ile olmak istemezdim. Maçı izledim. Türkiye gerçekten karşı- sında oynaması zor bir takım. Fakat Arnavutluk’un iyi mücadele ettiğini düşünüyorum. Grupta oynadıkları en iyi maçlardan birisiydi. 2016 yı- lında Arnavutluk, Avrupa Şampiyo- nası’na gittiğinde gerçekten güçlü bir yapı oluşturmuştu. Herkes birbiri içinmücadele ediyordu. Aynı şeyi sağladıklarında iyi bir takım olacaklarını düşünüyorumve şu anda o yoldalar. Çağrılsan Arnavutluk Millî Takı- mı’nda oynayabiliyorsun değil mi? Evet, geçen sene beni çağırdılar. Ama Arnavutluk Millî Takımı’nda oynamak istemediğimi ilettim. Şu anda oynamam için bir engel yok ancak ben orada oynamak istemiyorum. İsveç’teki herkes Türkiye’de oynamak ister 2014 yılında yolun Türkiye’ye düştü ve Mersin İdman Yurdu’na transfer oldun. Transfer hikâyeni anlatır mısın? Helsinborg’da oynuyordum, Rıza Çalımbay Hocamve ekibi beni Çay- Sadiku, Helsingborg formasıyla... 96 97
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==