TamSaha 180. Sayı / Kasım 2019
Fuar Şehirleri Kupası’nda önceki sezon Atletico Madrid’i saf dışı bı- rakmayı başaran Göztepe’nin 1968-69 sezonundaysa ilk turda karşısında Fransız futbolunun büyük ismi Marsilya vardı. İki ekip arasındaki ilk randevu İzmir’deydi. Seyircisi önünde oyuna etkili başla- yan Göztepe, 20. dakikada Ertan Öznur’un ortaladığı topa Halil Kiraz’ın kafayı vurup ağları hava- landırmasıyla 1-0 öne geçiyordu. İlk yarının bu skorla sona ermesinin ardından ikinci yarının hemen başında Halil bir kez daha sahneye çıkacak ve farkı Göztepe lehine ikiye çıkartacaktı. Maç da bu skorla sona eriyor ve temsilcimiz, iki hafta sonra Marsilya’ya 2-0’lık avantajla gidiyordu. 2 Ekim’de Marsilya’da oynanan mücadelede de Göztepe, rakibine karşı uzun süre direnmeyi bilecekti. Ancak 75. dakikada Joseph Maya ve 83. dakikada da Hubert Gueniche ile peş peşe iki gol bulan Marsilya, son anlarda şartları eşitliyordu. Maç bu skorla tamamlanınca evvela yarım saatlik uzatmalara geçilmiş, burada da başka gol gelmeyince o günkü kurallar gereği turu geçecek tarafın para atışı ile belirlenmesi kararlaş- tırılmıştı. Birkaç ay evvel Şampiyon Kulüpler Kupası finali de yönetmiş olan İtalyanların ünlü hakemi Concetto Lo Bello, temsilcimizin kaptanı Gürsel Aksel’e tercihini sordu. “Tura” yanıtını almasının ardından parayı havaya attı ve çimlere düşen paranın tura yüzü- nün üstte kalmasıyla da Göztepe, adını bir üst tura yazdıran taraf oldu. Sarı-kırmızılılar bu başarının ardından ikinci turda Romanya’dan Argeş Piteşti, üçüncü turda Yugos- lavya’dan OFK Belgrad’ı da eleye- cek, çeyrek finaldeyse eşleştikleri Hamburg’un turnuvadan çekilme- siyle birlikte yarı final vizesi alacak ve Avrupa kupalarında yarı final gören ilk Türk takımı da olacaktı. Ne var ki Göztepe final fırsatını, Macaristan’ın Ujpest ekibine takılarak kaçıracaktı. Göztepe - Marsilya: 2-0, 0-2 (Fuar Şehirleri Kupası, 1968-69) Fenerbahçe - Bordeaux: 3-2, 0-0 (Şampiyon Kulüpler Kupası, 1985-86) 1969-70 sezonunda Türkiye Ligi’ni ikinci sırada tamamlayan Eskişe- hirspor, 1970-71 sezonunda ülke- mizi Fuar Şehirleri Kupası’nda temsil edecekti. Es-Es’in ilk tur- daki rakibiyse, La Liga’yı üçüncü sırada bitirmiş olan Sevilla’ydı. Elbette eşleşmenin favorisi Sevilla’ydı fakat iki sene evvel Göztepe’nin Atletico Madrid’i elediği hesaba katıldığında Eskişehir’in rakibi karşısında az da olsa bir şansının olduğu söylenebilirdi. 5 Eylül’de Sevilla’da korkunç bir sıcak altında oynanan ilkmaçı ev sahibi ekip ikinci yarı- nın ortalarına doğru Eloy’un attığı golle 1-0 kazandı. İkinci maç, 16 Eylül’de Eskişehir’deydi. Es-Es Eskişehirspor - Sevilla: 0-1, 3-1 (Fuar Şehirleri Kupası, 1970-1971) daha atak olan taraftı ama bu atak- lardan da bir türlü sonucu alamak- taydı. Sevilla ise zaman zaman geliştirdiği kontrataklarla etkili olmaya çalışmaktaydı. Derken, bu kontrataklardan birinde Acosta topu ağlara gönderdi ve İspanyol ekibi 1-0’lık üstünlüğü yakaladı. Bitimeyse sadece 13 dakika vardı. Eskişehirsporlu taraftarların bir kısmı da yaklaşık 167 dakikadır gol atamadıkları rakiplerine karşı kalan 13 dakika içinde üç gol birden atabi- leceklerine inanmadıkları için tribünleri boşaltmaya başlamıştı. Lâkin bu “ricat” sadece 100 saniye sürdü. Şimdinin iktisat, o zama- nınsa gol profesörü olan Fethi Heper’in bir karambol esnasında yaptığı kafa vuruşu Eskişehir’e ye- niden umut getirdi. İki dakika sonra “Profesör” bu sefer ceza sahası dı- şından yokladı Sevilla kalesini. Top doksana takıldı! Skor bir anda 2-1’e gelmişti, maçın bitimineyse sekiz dakika vardı. Maça beklenen nokta da bu dakikaların sonuncusunda yine Fethi Heper tarafından kondu. Yıldız futbolcu sağ taraftan gelen ortaya kafayı çaktı, akabinde hakemde bitiş düdüğünü üfledi. Sevilla 3-1’likmağlubiyetle daha ilk turdan kendisini kupanın dışında bulmuştu. Eskişehirsporlular, ileriki yıllarda anlatıla anlatıla bir futbol efsanesi haline gelecek olan unu- tulmaz bir maçta zafere ulaşan takım olmanın haklı sevincini yaşamaktaydı. Türk futbolu açısından 1970’lerin ikinci yarısıyla 1980’lerin ilk yarısı kâbus gibiydi. Kulüplerimiz 1975-76 sezonunun başından 1984-85 sezo- nunun sonuna kadar Avrupa kupa- larında çıktıkları 39 eşleşmeden sadece dördünde tur geçebilmişti ki bu saf dışı bırakılan rakipler arasında bir tek RapidWien kayda değer sayılırdı. Diğerleriyse (Akra- nes, Kuusysi Lahti ve AIK) amatör veya yarı profesyonel statüdeki takımlardı. Öte yandan Fransız futboluysa 1984’te tarihininmillî takımlar düzeyindeki ilk Avrupa şampiyonluğunu kazanmıştı ve o ekipten Jean Tigana, Alain Giresse, Bernard Lacombe gibi yıldızları kadrosunda barındıran Bordeaux’nun da benzer bir başa- rıyı kulüpler düzeyinde elde edebi- leceği düşünülmekteydi. Zaten Bordeaux, 1984-85 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynarken, kupayı daha sonra kazanacak olan Juventus’a top- lamda 3-2’lik skorla boyun eğmişti. Bu şartlar altında 1985-86 sezonu Şampiyon Kulüpler Kupası ilk tu- rundaki Bordeaux-Fenerbahçe eşleşmesinin neticesi de daha en başından belli sayılırdı. Gelgelelim 18 Eylül’de Bordeaux’da oynanan ilkmaç, Avrupa futbol kamuoyu açısından “şok” denebilecek bir skora sahne oluyordu. 20. dakikada İlyas Tüfekçi’nin ara pasında Bor- deaux savunmasının arkasına sar- kan Selçuk Yula, on sekize kadar topu sürdükten sonra güzel bir plaseyle fileleri havalandırıyor ve Fenerbahçe’yi öne geçiriyordu. İlk yarı da 1-0 sarı-lacivertli takım lehine neticelenecekti. Bordeaux, 56. dakikada Marc Pascal ile skora dengeyi getirse de sadece üç da- kika sonra Şenol Çorlu’nun sağdan çizgiye inip içeri çevirdiği topu Fransız ekibinin kalecisi Domini- que Dropsy tabiri caizse “yumurt- layınca” Fenerbahçe bir kez daha öne geçmişti. Bordeaux, 75’te Hassan Hanini ile yeniden skoru eşitliyordu ama bu da çok uzun sürmeyecekti. 77. dakikada yarım yuvarlak üzerinde topu alan Hüseyin Çakıroğlu şık çalımlarla önünü açıyor ve yerden plasesinde de top direk dibinden ağlarla buluşunca Fenerbahçe, İstanbul’a 3-2’likmüthiş bir avantajla dönü- yordu. Galibiyet golünün kahra- manı Hüseyin’in bundan yalnızca 13 ay sonra amansız hastalıktan dolayı hayatını kaybedecek olma- sıysa ileride bumaçın sevinçten çok hüzünle anılmasına yol aça- caktı. Fenerbahçe, iki hafta sonrasındaysa Dolmabahçe’de Bordeaux’yu bu kez 0-0’a razı ede- cek ve böylece rakibini eleyerek bir üst tura kalmayı başaracaktı. 69 68
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==