TamSaha 180. Sayı / Kasım 2019
nılması gereken bir maçtı, tüm oyuncularda da istek vardı ama bu isteğimiz gerginliği ön plana çıkardı, sonucunda kazandık. Yarışın geldi- ğimiz noktasında öyle bir durumvar. Kaç kazandık, kaç kaybettik onlara da bakmıyorum. Ciddi olarak yapa- cağımız şey Fransa maçına hazır- lanmak. Genelde beraberlik istemem, beraberlik de hiç olmadı geldiğimden beri. Beraberliğin de yeteceği bir maç olabilir. Kazanabili- riz ama futbol adına iyi şeyler yapmak istiyoruz.” Çok fazla top kaybı yaptıklarının altını çizen Güneş, “Topu çevirmede eksiklerimiz oldu. Rakibin baskısın- dan çıkmak için top kaybımızın az olması gerekiyor. Hatta pozisyon da verdik. Bir an önce maçı kazanma isteğiyle kaybettiğimiz top sonrası rakibe şans verdik. Topu fazla hızlı çevirip yön değiştiremememiz ek- sikliğimizdi. Kısır bir maç oldu ama sonunda kazanmak önemliydi ve kazandık. Karşımızda deplasman- daki maça göre daha güvenli bir takımvardı, final maçı olarak bak- tılar. Daha uyumlu ve kompakt oynadılar. Rakibin savunmasının üstüne oynadığımızda gayet iyiy- dik, öteki türlü ikinci bölgede top alıp çıkmak istediler. O yüzden İz- landa’yı yendiler. Defansını rahat bırakırsanız, beklerini kaçırabili- yorlar. Bumaçta daha agresif, çalışkan ve güvenlilerdi. Dört maç- larının üçünü kazanarakmoral bulmuşlardı. Fizik olarak iyi bir takım. Bize karşı da olağanüstü hırslı oynadılar, tebrik ediyorum” ifadelerini kullanıyordu. Güneş’ten Barış Pınarı mesajı! “Türkiye bulunduğu konum itiba- rıyla uzun zamandır sıkıntılı dönemden geçiriyor. Geçmişe baktığımız zaman da sıkıntıları olan bir ülke. Bir ara Sevr ile beraber tamamen ortadan kaldı- rılmaya çalışılan bir ülke iken, ye- niden küllerinden doğdu, Mustafa Kemal Atatürk ile beraber, silah arkadaşları ve tümmilletimiz ile ayağı kalktı. O dönemden bu dö- neme kadar üzerimizde hesap görenlerin bazen bizi suçlayarak işgalci gösterdiğini görüyoruz. Savaşı kimse istemez, siz ister misiniz? Ben istemem, benim ülkemde istemez. Savaş bize sal- dırı olduğu için oldu. Şiddet bizim istediğimiz bir şey değil. Bizi rahat bıraksınlar, işimizi yapalım. Kendi ülkelerinde savaş çıkarmak iste- meyenler, başka ülkelerde nifak tohumları atarak bu savaşı kö- rüklüyor. Bizi de birbirimize vur- duruyorlar. Türkiye millet olarak sevgiden, sahiplenmeden yana. Yunus Emreler, Mevlanalar bun- ların çok iyi mesajlarını verdi. Kim olursa olsun gelsin derken, terö- ristleri istemiyoruz. Kendileri de istemiyorlar ama ekonomimize saldırıyorlar, kendini koruyan ülke olma konumunda bulun- maktan bıktık. Sınırlarımız içerisinde kalmak istiyoruz. Bu savaştan benimne kârım olacak. Vatandaş olarak en yaşlı- larınızdan bir tanesiyim. Her dönemde bu önümüze koyuluyor. Bu savaşları çıkartarak ekonomik dengeler bozuluyor. Oraya giden askerlerimizin yanındayız, her saldırının karşısındayız. Savaş nerede olursa olsun nefretle kını- yoruz. Biz savaş yapmak istemi- yoruz ki, kendimizi, ülkemizi ko- rumak istiyoruz. Kalkınmamıza engel olmak isteyenlere ‘dur’ demek istiyoruz. ABD nerede, Rusya nerede hiç bizi ilgilendir- mez. Irk, dil, din ayrımı yapmadan yaşamak istiyoruz. Aslında dün- yada bir kriz var, savaşı çıkartıp arkasından suçlama yapacaksın, bu anlaşılır bir şey değil. Çocukla- rın aklına savaş gelir mi? Oyun- cak silahları çocukların eline kim veriyor? Yine bu sektör veriyor. Çiçek yokmu? Savaşın olduğu yerde insanların ölüp öldürüldüğü yerde hiçbir şey konuşmaya gerek yok. Oyunda bile güzellikler olsun diyoruz. Yok etmek için gidiyoruz, oyun değil bu. Türkiye oyun oy- namıyor, film çevirmek isteyenler bizi figüran olarak kullanmak isti- yor. Biz figüran değiliz, biz büyük bir ülkeyiz. Sınırlarımız belli, insanlarımız belli. Ama bu ülke sürekli taciz altında, olacak şey değil. Biraz daha aklıselim tavsiye ediyorum.” 14
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==