TamSaha 180. Sayı / Kasım 2019
Kirsten Gillibrand, “Aklıma geldi de: Tekmaçta 13 gol atıp Dünya Kupası tarihine geçiyorsanız, en azından erkeklerle aynı parayı kazanıyor olmanız gerekir” şeklinde bir tweet attı. Konu aynı gece hem sosyal medyada hem televizyon kanalla- rında çokça konuşuldu. ABD zayıf rakibi Tayland’a 13 gol atmakla kalmayıp Dünya Kupası’nı yeniden kaldırınca, tartışmalar da gündem- den düşmedi. Nihayetinde USFF bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Temmuz sonunda yapılan açıkla- mada, 2010-2018 yılları arasında kadın futbolculara 34.1 milyon dolar ödenirken, aynı süreçte erkeklerin 26.4milyon dolar aldığı belirtildi. Federasyon ayrıca son 10 yılda Kadın Millî Takımı’nın 101.3 milyon dolar gelir yarattığını, erkeklerde ise bu rakamın 185.7 milyon dolar oldu- ğunu açıkladı. Bir başka deyişle USSF, erkeklerin daha yüksek gelir elde etmelerine rağmen kadınlar- dan daha az kazandığını iddia etti. Peki, bu iddia doğrumuydu? Hem evet hemde hayır. Sorunun FIFA ayağı Kadınların daha fazla kazandığını iddia eden USSF bile ödemeler konusunda kadınlar aleyhine bir sorun olduğunu kabul ediyor. Zira erkek futbolcular millî takımkam- pına her çağrıldıklarında, her maça çıktıklarında ve kazanılan her puan için para alırken, kadınların ödeme- leri maaş ve sağlık sigortası şek- linde yapılıyor. Ancak kadınların gelirleri hemmillî takımhemde ligi kapsarken, erkeklerin lig gelirleri direkt olarak kulüplerinden geldiği için bu denkleme dâhil değil. Denklemde ilk etapta göze çarpma- yan bir başka eşitsizlik ise FIFA kaynaklı. USSF, açıkladığı rakam- lara FIFA’dan gelen bonusların dâhil olmadığını kabul ediyor. Ancak erkeklerle kadınlar arasındaki eşitsizliği fahiş boyuta getiren de zaten Dünya Kupası bazlı gelirler arasındaki uçurum. FIFA, 2018’de erkeklere toplam400 milyon dolar dağıtırken, kadınların gelirleri 31 milyon dolarda kaldı. Kadınlarda şampiyon olan takım 4milyon dolar alırken, erkeklerde gruptan çıkamasanız bile bunun iki katını kazanıyorsunuz. FIFA Baş- kanı Gianni Infantino kadınların toplampara ödülünün bir sonraki kupada iki katına çıkarılacağını açıkladı. Ancak bu süreçte erkekle- rin gelirleri de artacağı için fark daha da açılacak. Öte yandan FIFA’nın lehine bir ar- güman da var. FIFA, Dünya Kupası için ödediği paraların nereye harca- nacağı konusunda ülke federas- yonlarına herhangi bir müdahale ya da telkinde bulunmuyor. Yani USSF ya da başka bir federasyon dilerse erkeklerden ve kadınlardan gelen parayı bir havuzda toplayıp, cinsiyet farkı gözetmeksizin her- kese eşit ödeme yapabilir. Bu nok- tada akla gelebilecek soruysa tabiî ki şu: “Bir federasyon neden erkek- lerin hak ettiği parayı kadınlara dağıtsın?” Burada da devreye tenis giriyor. Tenis bize ne öğretti? Ücret eşitsizliği tartışmalarının en sert yaşandığı sporlardan biri olan teniste bugün artık tümGrand Slam turnuvalarında kadınlar ve erkek- lere eşit ödül uygulanıyor. Bunun sebeplerinden ilki, kadınlar ve erkeklerin birbirleriyle olmasa da bir arada mücadele ettiği turnu- valarda yaratılan ortak değerde her iki cinsiyetin de payının bulunduğu ve bu yüzden ödüllerin eşit olması gerektiği düşüncesinin kabul görmesi. Uygulanması imkânsıza yakın olsa da kadın ve erkek turnu- valarının aynı ülkede aynı zamanda düzenlendiği bir Dünya Kupası fikri, insanların tümhavuzun eşit dağı- tılmasını doğal karşılamasını sağlayabilir. İkinci sebepse eşitsizliği meşru gösterdiği düşünülen faktörlerin kendiliğinden değişmeyeceğinin, hatta sorunu derinleştirenin de biz- zat o faktörler olduğunun kabulü. Yani daha fazla izlendikleri için er- keklere daha fazla para yatırır, bir başka deyişle erkek sporuna daha fazla yatırımyaparsanız, o endüstri daha da hızlı gelişir ve erkeklerle kadınlar arasındaki eşitsizlik daha da artar. Dünya Kupası’nı kaldırdık- tan iki gün sonra CNN’e konuk olan Rapinoe’nun altını çizmek istediği de buydu: “Böylesine başarılı bir takım, bir iş ve yatırım fırsatı olarak görülmelidir.” Rapinoe’nun altını çizdiği paradoks, ABD özelinde daha da derinleşiyor. Zira dünya ekonomisininmerkezi olan ABD’de kadın futbolu erkek futbolundan daha popüler. Üstelik araştırmalar, futbolun lise ve kolej seviyesinde kadınlar arasında er- keklere kıyasla daha popüler oldu- ğunu gösteriyor. Yani ABD’de genç kadınlara yönelik pazarlama yapacaksanız futbolu seçmelisiniz. Futbolu seçecekseniz de kadın futboluna erkek futboluna kıyasla daha fazla yatırımyapmalısınız. Ancak gerek reklamgelirleri gerekse MLS’te kulüp sahibi ya da ortağı olan büyükmarkaların kadın ligi NWSL’den uzak kalması, şirketlerin bu seçimi yapmadığını gösteriyor. Kadınlar da markaların yatırımyapmadığı bir ortamda, USSF’nin sadece erkek futbolunun patronu olmadığını göstermesini ve ücret eşitsizliği sorununu çözmesini talep ediyor. Diğer ülkelerdeki tartışmalar Ücret eşitsizliği tartışmalarının en hararetli yaşandığı ülkelerden biri İsveç. Geçen sene yılın futbolcusu seçilen Nilla Fischer ödül töreninde bu tartışmayı yeniden gündeme ge- tirdi. Bir senelikmücadelenin ardın- dan federasyon, konuyu incelemesi ve çözümönerilerinde bulunması için tarafsız bir heyet görevlendirdi. Ülkenin en büyük yıldızlarından Ada Hegerberg’in Dünya Kupası’nı veto ettiği Norveç’te de tartışmalar tatlıya bağlanabilmiş değil. Aslında 2017’de erkekler ve kadınların eşit ücret alması konusunda bir anlaşma imzalanmıştı fakat bu anlaşma sadece federasyondan gelenmaaşları kapsadığı için sorunu çözmekten hâlâ çok uzak. İsrail’de ise kadın futbolcularla spor bakanını karşı karşıya getiren tartışma Yargıtay’a kadar gitti ve hükümetin spor dallarına yatırım yaparken cinsiyet farkı gözetme- mesi gerektiği yönünde karar çıktı. Bu da kadın futbolunun erkekler kadar hükümet desteği almasının önünü açacak. İspanya, Avustralya, Almanya ve Nijerya başta olmak üzere daha birçok ülkede kadın futbolcular eşit ücret için seslerini yükseltiyor. Genellikle de karşılarında, “Kadın futbolu erkek futbolu kadar gelir elde etmiyor ki? Eşit ücret ya da ödül almaları saçma” argümanını buluyorlar (Bu argümanı kameralar önünde açıkça dillendiren isimler- den biri de yolu ülkemizden de geç- miş olan Frank de Boer). Ne var ki ABD gibi bazı ülkelerde kadın fut- bolunun daha fazla gelir getirdiğine dair önemli bulgular olmasına rağ- men sorun yaşanıyor. Erkek futbo- lunun daha fazla gelir getirdiğinin su götürmez bir gerçek olduğu ül- kelerde de bu gerekçeyle kadın futboluna yatırımyapılmaması, sorunu daha da derinleştiriyor ve bir çözümü imkânsız kılıyor. Ücret eşitsizliğinin en gelişmiş ülkelerde bile spor dışındaki sektörlerde de büyük bir sorun olduğunu düşünürsek, futboldaki meselenin kısa vadede çözüme kavuşmasını beklemek pek gerçekçi değil. Ancak serbest piyasa ekonomisinin hüküm sürdüğü bir dünyada bu sorunun çözümü için sponsor markalara bel bağlamanın fayda getirmeyeceği; FIFA’nın, yerel federasyonların ve gerektiğinde hükümetlerin inisiya- tif alıp pozitif ayrımcılık uygulama- maları halinde kısa vadede sorunun çözülemeyeceği açık. Protesto amacıyla Norveç Millî Takımı’nı bırakan Ada Hegerberg... 123 122 Rapinoe ve arkadaşları eşit hakmücadelesi veriyor
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==