TR
EN
TFF » Sağlık Kurulu » Sağlık Kurulu Haber Detay
Sporcularda burun tıkanıklığı 2.04.2007
Sporcularda burun tıkanıklığı
 Salih Çanakçıoğlu*, Deniz Tuna Edizer*
İstanbul Üniversitesi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi KBB ABD

Burun alt solunum yoluna giriş yoludur. Hava burundan geçerken, akciğerler tarafından kabul edilecek şekilde hazırlanmaktadır. Burundan nefes alma, solunan havanın ısınmasına ve nemlenmesine neden olmaktadır. Ayrıca, toz parçacıklarının tutulmasını da sağlamaktadır.

Burun tıkanıklığı, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli semptomlardan biridir. Nazal dirençteki uzamış artış, akciğer ve kalp hastalıklarına neden olabilir. Artmış nazal direncin en sık sekeli zorunlu ağız solunumudur, buna bağlı olarak burnun fonksiyonları bypass olmaktadır.

Travma, sporda burnu etkileyen en sık problemdir. Alerjik rinit, atopik sporcuların bir diğer temel problemidir (1). Alerjik rinit, sporcuların çoğunu etkileyen ve sıkça karşılaşılan bir hastalıktır. Bir sporcu, olimpiyat oyunlar gibi önemli durumlarda, daha fazla performans beklediğinde, uyku problemi oluşturan veya konsantrasyon yeteneğini bozan her hangi bir faktör performans üzerinde olumsuz etkiye sahip olacaktır. Atletik performans burun tıkanıklığından etkilenmektedir (2).

Solunan havanın nemlendirilmesine ve ısıtılmasına engel olan burun tıkanıklığı, astım gelişimine katkıda bulunabilir. Bu istenmeyen durumlar, yüksek nazal akım turbülansı olan ve rinit ve astımı kötüleştirebilen şartlar altında yarışan atletlerde özellikle önemlidir.

Egzersizin nazal direnci azalttığı bilinmektedir (3). Nazal direnç, egzersizin süresi ile ilgili değil, şiddeti ile orantılı olarak azalmaktadır (4).

Nazal septum deviasyonu, burun tıkanıklığı nedenleri arasındadır. Jang ve ark. ise nazal septum deviasyonu olan hastalarda, egzersizin nazal etkisini incelemişler ve nazal hava hacminin ve kesit alanının konkav nazal kavitelerde, konveks olanlara göre daha çok arttığını gözlemlemişlerdir (5).

Rinosinüzal Denge

Günümüzde, tek gerçek fizyolojik solunumun burundan olduğu kabul edilmektedir. Burnun sahip olduğu rol, alt solunum yoluna yeterli nitelik ve nicelikte hava göndermektir. Bu etkileşim sporcularda, normal popülasyona göre çok daha önemlidir çünkü, sporcuların performansı, fizyolojik burun fonksiyonu ile yakından ilişkilidir. Bir spocunun rinosinüzal dengesi, yapılan spora göre değişmektedir. Değişiklikler travmatik, vaskülomotor veya irritatif olabilir. Örneğin, bir yüzücünün havayolu mukozası, klorun irritan etkisi ile karşı karşıyadır ve buna bağlı mukozal ödem ve burun tıkanıklığı ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, kayakçıların maruz kaldığı soğuk hava, mukozal sekresyona ve dolayısıyla burun tıkanıklığına neden olmaktadır (kayakçı burnu). Kayakçı burnunda, burun akıntısı ve tıkanıklığı değişerek görülmektedir. Genellikle, bu semptomlar düşük sıcaklığa maruz kaldıktan sonra 10 dakika içinde ortaya çıkmakta ve maruziyet bittikten sonra 10 dakika içinde kaybolmaktadır. Ayrıca, soğuk havaya uzun süreli olarak maruz kalmak ağız solunumuna geçmeye neden olmakta, hava ısınmamakta ve nemlenememektedir. Buna bağlı olarak alt solunum yolunda daralma ortaya çıkmakta ve performans azalmaktadır. Kemik-kıkırdak kırıklarının ortaya çıkabildiği nazal travmalar, boksörlerin rinosinüzal dengesini belirleyen temel etkendir (boksör burnu). Bu anatomik değişiklikler nazal direncin artmasına neden olmaktadır. Nazal dinamikteki değişikikler burun ve akciğer fonksiyonu arasındaki dengenin korunmasına engel olmaktadır. Nazal travma, futbolda da sıkça görülmektedir. Travma ve lokal hemostatik ilaçlar nazal mukozanın fizyolojik dengesini bozmaktadır. Nazal piramidin kalıcı deformasyonu, atletik performansı değiştirmektedir ve sporcuyu posttravmatik ödem ve mukosiliyer disfonksiyona bağlı patolojiler ile karşı karşıya bırakmaktadır. Koşucularda ise alt konkaların adrenerjik dekonjestiyonuna bağlı olarak nazal hava akımı direnci azalmaktadır. Dirençteki azalma, sportif faaliyetin başlangıcından sonra hemen görülmekte, yarım saat içinde minimum değerine ulaşmakta ve faaliyetin bitiminden sonra 25-30 dakika içinde normal seviyesine dömektedir. Uzun dönemde, bu konjestiyon-dekonjestiyon siklüsleri, fizyolojik nazal solunum dengesinde ciddi değişikliklere yol açmaktadır.

Alerjik ve Nonalerjik Rinit

Rinit hapşırık, kaşıntı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile kendini gösteren, nazal mukozanın iltihabi durumudur (6). Rinit alerji, enfeksiyon, hormonal değişiklikler, ilaçlar ve iritan maddelere bağlı ortaya çıkabilir. Alerjik nedenler bunlar içinde en sık görülenidir. Alerji, rinit olgularının yaklaşık yarısından sorumlu tutulmaktadır. Ayrıca, alerjik rinit, astım için risk faktörleri arasındadır ve bu iki hastalık sıklıkla birlikte bulunmaktadır.

Sporcular, rinite bağlı burun tıkanıklığı için özel risk taşıyan bir popülasyon grubudur. Burun tıkanıklığı ile birlikte görülen alerjik rinitin solunum ve uyku üzerindeki etkilerine ve eşlik edebilen astıma bağlı olarak sporcuların performansını azaltmaktadır.

Sporcu burnu, rinosinüzal enfeksiyonlara ve tekrarlayan burun kanamasına zemin hazırlamaktadır. Birey ağız solunumu yapmaya başladığında, alerjenler ve diğer partiküller burun tarafından filtre edilmez ve alt solunum yolunda birikir. Solunum hızı arttığında da ağız solunumuna geçiş görülmektedir (7). Sporcular, kış aylarında soğuk havaya, bahar ve yaz aylarında polenlere maruz kalmaktadır. Soğuk ve kuru havanın solunması alt hava yollarının soğumasına ve daralmasına neden olmaktadır.

Burun Tıkanıklığı ve Uyku

Uyku problemleri gün boyu yorgunluğa, üretkenlikte azalmaya, kazalarda artmaya ve kişilik değişikliklerine, dolayısıyla yaşam kalitesinde bozulmaya neden olmaktadır. Geceleri burun tıkanıklığı olan bireylerde, gün içi aşırı derecede yorgunluk ve performansta azalma ortaya çıkmaktadır. Alerjik rinitin tedavisi uyku problemlerini çözebilir. Sırtüstü pozisyonda uyuma, rinosinüziti olan bireylerde, nazal havayolunda direnç artışına neden olmaktadır. Uyku sırasında meydana gelen nazal anatomik değişiklikler havayolunda kollaps oluşturabilmektedir. Buna bağlı olarak, solunum daha da bozulmakta ve uyku daha sık bölünmektedir.

Horlama, burun tıkanıklığının bulgularından biridir. Horlamaya bağlı üst solunum yolu direnci artmakta ve tıkayıcı uyku apnesi oluşabilmektedir. Urschitz ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada, uykusunda horlayan çocukların okul başarısının daha düşük olduğu bulunmuştur (8). Alerjik riniti olan sporcularda, uyku problemleri ve buna bağlı konsantrasyon yeteneğinde ve fiziksel zindelikte azalma ortaya çıktığı bilinmektedir.

Burun tıkanıklığının tedavisi

Burun tıkanıklığı alt solunum yolu fonksiyonunu etkilediğinden, burun tıkanıklığı gecikmeden tedavi edilmelidir. Tedavi, mevcut probleme göre değişmektedir. Bazen ilaç tedavisi gerekirken, bazen cerrahi yaklaşım gerekmektedir. Yaklaşım hastanın yaşına ve gelecek için spor ile ilgili planlarına göre değişmektedir. Örneğin, hasta spor faaliyeti ile halen ilgilenmekteyse, cerrahide nazal açıklık en iyi şekilde sağlanmalıdır. Ancak, atletik kariyerini bitirmeyi planlayan bireyler için, daha sınırlı bir cerrahi yaklaşım veya mümkünse ilaç tedavisi denenebilir. Alerjik rinit için ise ilaç tedavisi ön plandadır. Alerjenden uzak durma, sporcular için pek geçerli olmadığından, ilaç veya gerekirse cerrahi tedavi üzerinde durulmalıdır (9).

Burun solunumunun, ağız solunumu üzerinde bazı avantajları olduğundan, burun hava akımını arttıran, eksternal nazal diltör gibi ekipmanların kullanımı gündeme gelmektedir. Bu araçların kalp ve solunum hızını ve oksijen tüketimini azalttığı gösterilmiştir. İzotonik egzersizlerde nazal hava akımı direnci yarıya düşmekteyken, izometrik egzersizlerde bunun tam tersi görülmektedir. Dolayısıyla, eksternal nazal diltörlerin kullanılması, ağırlık kaldırmak gibi izometrik egzersizlerde daha etkilidir.

Burada üzerinde önemle durulması gereken noktalardan birisi de kullanılan ilaçların doping etkileridir. Bazı sporcular, bu doping etkilerine bağlı olarak yarışmalardan diskalifiye edilmişlerdir.

Sonuç

Burun tıkanıklığı, alt solunum yolu fonksiyonu üzerinde belirgin etkiye sahiptir. Ağız solunumu sırasında, hava akımı burnu bypass eder ve filtrasyon, nemlendirme ve ısıtma görevleri sınırlanır. Alt solunum yolunun yatersiz olarak ısıtılması bronkokonstriksiyona neden olmaktadır. Burun tıkanıklığının ilaç veya cerrahi yollar kullanılarak kontrolü yardımıyla astmatik semptomlar da düzelmektedir. Burun tıkanıklığı yaşam kalitesinin bozulmasına, karar verme yateneği ile performansta azalmaya ve öğrenmenin zorlaşmasına neden olmaktadır.

Referanslar


1- Roger M. Katz. Rhinitis in the athlete. Journal of Allergy and Clinical Immunology, Volume 73, Issue 5, Part 2, May 1984, Pages 708-711.
2- Benninger MS, Sarpa JR, Ansari T, Ward J. Nasal patency, aerobic capacity, and athletic performance. Otolaryngol Head Neck Surg. 1992 Jul;107(1):101-4.
3- Dallimore NS, Eccles R. Changes in human nasal resistance associated with exercise, hyperventilation and rebreathing. Acta Otolaryngol. 1977 Nov-Dec;84(5-6):416-21.
4- Forsyth RD, Cole P, Shephard RJ.Exercise and nasal patency. J Appl Physiol. 1983 Sep;55(3):860-5.
5- Jang YJ, Lee JH, Jang JY. Acoustic rhinometric evaluation of the nasal response to exercise in patients with nasal septal deviation. Clin Otolaryngol Allied Sci. 2000 Oct;25(5):423-7.

6- Dykewicz MS. Rhinitis and sinusitis. J Allergy Clin Immunol. 2003 Feb;111(2 Suppl):S520-9.

7- Helenius I, Haahtela T. Allergy and asthma in elite summer sport athletes. J Allergy Clin Immunol. 2000 Sep;106(3):444-52.
8- Urschitz MS, Guenther A, Eggebrecht E, Wolff J, Urschitz-Duprat PM, Schlaud M, Poets CF. Snoring, intermittent hypoxia and academic performance in primary school children. Am J Respir Crit Care Med. 2003 Aug 15;168(4):464-8. Epub 2003 May 28.

9- Katelaris CH, Carrozzi FM, Burke TV. Allergic Rhinoconjunctivitis in Elite Athletes: Optimal Management for Quality of Life and Performance. Sports Medicine, Volume 33, Number 6, 2003, pp. 401-406(6).