TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Gökhan Karadeniz: "Şampiyonluğun şifresi bende" 1.02.2021
Gökhan Karadeniz: "Şampiyonluğun şifresi bende"

Karacabeyspor'da amatör olarak başladığı futbol kariyerinde aralarında Trabzonspor'un da yer aldığı çok sayıda takımda forma giyerken, alt liglerde şampiyonluklar yaşadı, iki kez gol krallığı unvanını kazandı. Bu noktalara gelmesini "Öncelikle çok büyük hayaller kurdum. Hiçbir zaman küçük düşünmedim" sözleriyle anlatan "Futbolun Evliya Çelebi"si, yeni takımı Samsunspor için de şampiyonluk hayalleri kuruyor ve bu kadar çok takım değiştirmesini "Şampiyonluğun şifresi bende" cümlesiyle açıklıyor.

Röportaj: Rasim Artagan / TamSaha

2 Mayıs 1990 Karacabey, Bursa doğumlusun. Öncelikle aileni tanıyabilir miyiz? Annen, baban, varsa kardeşlerin ne işle meşgul?

Annem ev hanımı, babam ise inşaat ustası. Üç kardeşiz. Ailenin tek oğlu benim. İki kız kardeşim hafızlık eğitimi alıyor.

Bursa'da futbol öncesinde nasıl bir çocukluk geçirdin?

Çocukluğum zor ve sıkıntılı bir süreçti benim için. Maddi imkânsızlıklar vardı. Sürekli çalışmak, eve yardımcı olmak zorundaydım. Bu yüzden okul ve iş arasında yoğun bir dönem geçirdim diyebilirim.

Sendeki futbol yeteneğini ilk keşfeden kimdi?

Nur içinde yatsın, eski Galatasaraylı Ali Çoban Hocam, amatör küme takımı Karacabeyspor'u çalıştırırken elimden tuttu, bana şans verdi. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum.

Seninle birlikte futbola başlayan birçok arkadaşın bugün futbolcu olamadı. Ama sen başardın. Geriye dönüp baktığında arkadaşlarına oranla neleri farklı yaptın da bugün bu seviyeye gelebildin?

Öncelikle çok büyük hayaller kurdum. Hiçbir zaman küçük düşünmedim. En önemli sebebi bu bence. Çok çalışırsam neler başarabileceğimi biliyordum. Hayallerimin peşinden gittim. Başardım da. Belki de çok yetenekli oyuncular vardı. Ben böyle düşündüğüm için aralarından çıkmış olabilirim. Disiplinliydim, devamlı futbolla yatıp futbolla kalktım. Bunlar çok etkili oldu hayatımda. Çok şükür meyvesini de topladım.

Şimdi futbola Karacabey'de başladığını ve ilk filiz lisansının da 18 Mayıs 2000 tarihinde Karacabeyspor'da çıktığını görüyoruz. Karacabey'de nasıl bir altyapı eğitimi aldın? Neler öğrendin? 2008 yılına kadar bu takımın altyapısında oynadığını görüyoruz. Nasıl geçti günler? Bize detaylı anlatabilir misin?

Karacabeyspor'da futbol hayatıma başladım. Gerçekten çok güzel yıllarım oldu. Hem altyapıda hem A takımda çok güzel dönemler yaşadım. Kendimden büyük abilerimle oynama fırsatım oldu. Onlardan çok şey öğrendim. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Onun haricinde başlangıçlar bir futbolcu için çok önemlidir. İyi bir başlangıç yaptığıma inanıyorum. Bir amatör küme takımı olmasına rağmen güzel başladım. Hayatımda çok zor günlerim de oldu. Ama hamdolsun hiçbir zaman yılmadım. Hiçbir zaman vazgeçmedim. Karacabeyspor'da başlayan hikâyemde çok iyi yerlere geldim. Bu kulüpte bana emek veren herkese çok teşekkür ediyorum.

2009 yılında Gemlikspor'a transfer oluyorsun ve bir sezon sonra da yolun Hatayspor ile kesişiyor. Hatayspor'da profesyonel oluyorsun. O sezon 3. Lig 1. Grup'ta takımının formasını 9 maçta terletiyorsun. O dönemleri nasıl hatırlıyorsun?

O dönem Gemlikspor'a gittiğimde bölgeler arası Millî Takım turnuvaları oldu. Ben de Marmara Bölgesi'nden Gemlikspor oyuncusu olarak gitmiş ve çok iyi performans göstermiştim. Orada Hatayspor'un beni izlemesiyle ilk profesyonel sözleşmemi imzalamış oldum. Benim için çok anlamlı bir seneydi.

Gökhan Karadeniz'in futbol geçmişine baktığım zaman karşıma tam anlamıyla bir futbol seyyahı çıkıyor. Bu röportajda senin yaşadıklarına ışık tutmak istiyorum. Bir sezon sonra Bursa Nilüferspor'a transfer oluyorsun ve gencecik yaşında 35 maçta takımının formasını terletiyorsun. Bir sonraki sezonda da yarım devre, 17 maçta forma giyiyorsun. Bursa Nilüfer günlerin nasıl geçti?

Nilüferspor'da tam anlamıyla pişmeye başlamış bir oyuncu profilim vardı. Ruhum, bedenim o sezon çok açtı. Nilüferspor dönemini çok iyi geçirdim. Oynamak için kendinize çok iyi bakmanız gerekiyor. Bunu çok iyi yapıyorum. Hiçbir zaman hiçbir idmanı, hiçbir maçı kaçırmadım. Dolu dolu bir sezon geçirmiştim ve o sezon final oynamıştık. Finalde elenmiştik. Ama Nilüferspor dönemi benim için çok iyi geçti diyebilirim.

O yarım devre sonunda Aydınspor 1923'e gidiyor ve 14 maç da orada oynayıp, sezonu Aydınspor 1923'te 2. Lig'de kupayla tamamlıyorsun. O sezondan sonra da yeni durağın Altınordu. Altınordu'da 35 maçta forma giyip ligi şampiyon tamamladınız ve yine kupa sevinci yaşadın. Aydın ve Altınordu'da neler yaşadın?

Aydın'da yarım dönem oynama fırsatım oldu. Çok iyi bir kadromuz vardı orada da… Gittiğimde şehir zaten şampiyonluk için hazırdı. Ben de gidip orada güzel katkıda bulundum. Yarım sezon sonra şampiyonluk yaşadık ve 2. Lig'e çıktık. Aydın'dan sonra Altınordu'ya, belki de futbol hayatımın değişeceği yere gitmiştim. Rüya gibi bir sezondu diyebilirim. Çünkü o sezon 28 gol atmıştım. Gerçekten rüya gibiydi benim için. Altınordu'da çok iyi bir sistem var. Harika bir ekip var orada. Tabiî ki Hüseyin Eroğlu önderliğinde… Çok iyi bir başkan var… O yüzden oradaki futbolcu kardeşlerim çok şanslı diyebilirim. 

Altınordu'daki başarın seni Trabzonspor'a taşıdı. Ancak Trabzonspor'da sadece bir maçta forma giyebildin ve Antalyaspor'a kiralandın. Antalyaspor'da ise istikrarını sürdürdün ve 35 maçta forma giydin. Trabzonspor'da neden kalamadın ve Antalyaspor'da o sezon nasıl geçti?

Trabzonspor'a transfer olduğum dönem takım biraz karışıktı. Çok sayıda transfer yapılmıştı. Yabancı bir hocamız vardı. Beklentiler çok yüksekti. Tabiî ki risk de vardı bunun yanında. Aslında çok iyi bir kamp geçirmiş ve iyi bir başlangıç yapmıştım ama işler yolunda gitmeyince de oynamak istiyordum ve oynamam gerekiyordu. Bu yüzden Antalyaspor'a transfer oldum kiralık olarak… Antalyaspor'da çok iyi bir sezon geçirdim. Orada çok iyi bir kadro vardı. Gerçekten iyi bir takımımız vardı. O sezon sonunda şampiyon olduk ve takımı Süper Lig'e çıkardık. Çok iyi geçti diyebilirim Antalyaspor dönemim…

Bir sezon sonraki durağın Göztepe… 2015-2016 yılında Göztepe'de 28 maçta forma giyiyorsun. Sonraki sezonun devre arasına kadar da 12 maçta sahaya çıkıyorsun. Yarım sezonu da Bandırmaspor'da tamamladın.  Göztepe ve Bandırmaspor'da neler yaşadın?

Belki de istediğim performansı tam anlamıyla veremediğim tek bir kulüp var. O da Göztepe diyebilirim… İçimde o yüzden bir burukluk var Göztepe konusuyla ilgili. Oysa arkamda çok büyük bir destek vardı. Oradaki başkanımız olsun, yönetim kurulumuz olsun, kulüp çalışanları olsun beni çok destekledi. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Fakat istediklerimi yapamadım. O performansı veremedim. Ama çok güzel bir kulüpte, her futbolcunun oynamak istediği bir kulüpte oynadım. O yüzden mutluyum. İşler yolunda gitmeyince ayrılma kararı almıştım. Bir hava değişimine ihtiyacım vardı. Aileme yakın olduğu için Bandırma'yı tercih etmiştim. Orada da gidip güzel işlere imza attım.

2017-2018 sezonunun gelişiyle birlikte seni BB Erzurumspor'da görüyoruz. Tam tamına 39 maçta forma giyiyorsun.

Erzurum'da dolu dolu bir sezon yaşadım. Anlamlı, güzel bir şampiyonluk kazandık orada çok şükür. Bir sezon oynadım orada. Dadaşların çok büyük desteğini gördüm. Sporu çok seven bir şehir. Kendisi soğuk ama insanları çok sıcaktır Erzurum'un. Güzel bir sezon geçirdim orada da çok şükür…

2018-2019 sezonunda Hatayspor'a imza atıyorsun ve ilk sezonunda 39 maçta oynuyorsun; ardından geçen sezon 32 maçta takımının formasını terletiyorsun ve şampiyonlukta pay sahibi oluyorsun. Bu iki sezonu bize nasıl anlatırsın? Şampiyonluk süreci nasıldı?

Profesyonel olarak başladığım yere geri dönmüştüm. Ama farklı ve hazır bir Gökhan Karadeniz olarak, yarım kalan işimi tamamlamak için dönmüştüm. İnanılmaz iki sezonun ardından takımı çok şükür çıkardık ve hak ettiği Süper Lig'e taşıdık. 53 senelik hasreti bitirdik, dile kolay… Gerçekten çok güzel bir aileydik. Çok karakterli ve kaliteli bir takımdık. O yüzden başarı kaçınılmazdı.

"Futbolun Evliya Çelebisi" unvanını boşa çıkarmadın ve ara transferde Samsunspor'a transfer oldun. Öncelikle bu transfer nasıl gerçekleşti?

Hatayspor'dan ayrılmak gibi bir niyetim yoktu açıkçası. Ancak Samsunspor'dan transfer teklifi için aradıklarında çok heyecanlandım ve hiç düşünmeden kabul ettim. Samsunspor her şeyiyle çok büyük bir camia. Çok büyük projeleri ve hedefleri olduğunu biliyorum. Burada olmam gerektiğine inandım ve teklifi kabul ettim.

Alt liglerde çok sayıda şampiyonluk yaşamış bir oyuncusun. Bugün itibariyle Samsunspor da Süper Lig'i hedefliyor. Ligin kalan bölümünde neler olur?

Bu şehire gelirken tek bir şeyin hayalini kurdum. O kupayı sezon sonunda bu şehre getirmek… Sadece bu… Başka hiçbir şey düşünmüyorum. Bu takımın Süper Lig'e çıkması için elimden gelen her şeyi yapacağım. Sadece bunu düşünüyorum.

31 Mayıs 2023'e kadar Samsunspor'a imza attın. Kariyerinin geri kalan dönemi için neler düşünüyorsun?

Attığım imzadan da belli olduğu gibi inşallah takımı Süper Lig'e çıkartıp, uzun yıllar Samsunspor'a hizmet etmek istiyorum. Bu şehirde futbol oynamak gerçekten benim için çok keyifli. İnşallah Allah da bana nasip eder.

Samsunspor'un ve şehrin nasıl bir havası var? Gözlemlerini bize anlatabilir misin?

Samsun için Karadeniz'in incisidir derler; gerçekten de öyle. Çok güzel ve keyifli bir şehir. Bunun dışında tam bir futbol şehri. Takımlarına çok bağlı, hayatları gece-gündüz Samsunspor olmuş insanları görüyorum burada. Bu kadar güzel bir şehire de Samsunsporlu bir futbolcu olarak inşallah çekilen onca zorluğun ardından büyük bir mutluluk yaşatmak en büyük arzum.

Ertuğrul Sağlam, Bursaspor ile Süper Lig şampiyonluğu yaşamış çok tecrübeli bir antrenör. Kısa süredir birlikte olduğun hocan hakkında neler söylersin?

Ertuğrul Hocamla ilk kez çalışma fırsatı buluyorum. Gerçekten çok başarılı ve bilge bir teknik adam. Futbolcularla ilişkileri de gerçekten çok iyi. Onunla çalışmak çok keyifli. İnşallah onun futbolcusu olarak sezon sonu şampiyonluk yaşamak nasip olur.

Şimdi röportajın başından beri merak ettiğim soruyu soruyorum. Neden bu kadar çok takım değiştirdin? "Sorunlu bir oyuncu musun?" diye bir soru aklıma geliyor ancak gittiğin her takımda müthiş maç sayılarına erişmişsin. Çok istikrarlısın. Gerçekten neden bu kadar çok takım değiştirdin?

Bu soruya fazla uzatmadan, kısa ve öz bir cevap vermek istiyorum. Şampiyon olmak isteyen birçok takım var ve şampiyonluğun şifresinin bende olduğunu çok iyi biliyorlar. O yüzden bazen takım değiştirmem gerekiyor. Bazen gitmem gerekiyor.

Bu kadar çok takım değiştirmek hayatını, kariyerini, karakterini ve ruhunu nasıl etkiledi?

Baktığımız zaman benim hayatım bu. Gittiğim her farklı takımda şampiyonluk yaşamaya alışkın biriyim ben. Ve kariyerimle, karakterimle, pozitifliğimle şu an zirvede yaşıyorum çok şükür. Şampiyonluklar yaşayan bir oyuncu nasıl olabilir? Mutlu olur, huzurlu olur. Ben de çok şükür şu an o durumdayım. 

Bütün dünya çok zor bir süreçten geçiyor. Bu hastalık hepimizi çok zorluyor. Sen neler yaşıyorsun ve bu hastalıkla ilgili senin düşüncelerin neler?

Evet, öncelikle Covid-19 hastalığından dolayı vefat eden insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Tedavi görenlere acil şifalar diliyorum. Yabana atılacak bir hastalık değil. O yüzden devletimize, Sağlık Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Süreci inanılmaz yürütüyorlar. Avrupa'ya baktığımız zaman neler yaşadıklarını görüyorsunuz. İnşallah en kısa zamanda bu musibetten de kurtulacağız. Çok güzel günlerimiz olacak. Onun haricinde temizliğimize, maske kullanmaya çok dikkat etmemiz gerekiyor. Gerçekten çok dikkat edilmesi gereken bir hastalık.

Futbolu bıraktıktan sonra bu kadar tecrübeli bir oyuncu olarak kariyer planın nedir?

Ülkeme faydalı olacak, yetenekli, karakterli, iyi bireyler, iyi oyuncular yetiştirmek istiyorum.

Kendine hangi oyuncuları, hangi yönleriyle örnek aldın? Ligimizde en beğendiğin oyuncular kimler?

Aslında bunu çok düşünmedim ama ligimizde baktığımız zaman; kendi mevkiimde beğendiğim oyuncu Belhanda diyebilirim. Karakter olarak, kişilik olarak, başarı olarak da Arda Turan'ı söyleyebilirim. Gerçekten Türkiye'deki en büyük futbolculardan birisidir.

Hobilerin ve fobilerin neler?

Mutlu ve huzurluyum. Boş zamanlarımda genelde oğlumla vakit geçiriyorum. Onun dışında tarihe çok ilgim var. Hatay bir medeniyetler şehriydi ve gezilip görülecek çok yeri vardı. Boş zamanlarımda oraları keşfediyordum. Samsun'da da yine aynı şeyleri yapacağım. Tek fobim ise yükseklik korkusu.

Bizim unuttuğumuz, senin eklemek istediğin bir şey var mı? 

Türk futbolcularına bu şekilde önem ve değer verilmesi gerçekten çok önemli. Çünkü buna ihtiyacımız var. Bu ülkenin Türk sporcularına, Türk futbolcularına, yetenekli bireylere ihtiyacı var. Bu röportajlarla sesimizi duyurmanız bizi gerçekten onore ediyor. Size çok teşekkür ediyorum.

Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız