TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Defansın akil adamı: Ceyhun Gülselam 1.11.2007
Defansın akil adamı: Ceyhun Gülselam
Bayern Münih altyapısında geçirdiği 8 yılda dersine iyi çalıştığını hem Unterhaching hem de Ümit Milli Takım'daki performansıyla kanıtlıyor. Henüz 20 yaşında ama savunmanın göbeğinde büyük bir ustalıkla top kullanıyor. Bu becerisini iki ayağını da oyuna katabilmesine ve kulüp takımında ön libero olarak görev yapmasına bağlıyor.

Röportaj: İlker Uğur

İlk kez Ümit Milli Takımın Gürcistan'la deplasmanda oynadığı ve 2-1 kazandığı karşılaşmada seni sahada görmüştük. Onun dışında bize yabancı bir oyuncusun. Biraz kendinden bahsedebilir misin?

1987 Münih doğumluyum. 6 yaşımda futbola başladım. 8 sene Bayern Münih altyapısında oynadım. Daha sonra Unterhaching takımına geçtim ve orada profesyonel oldum. Almanya Üçüncü Ligi'nde oynuyorum.

Futbola nasıl başladın? Örneğin baban gelip seni seçmelere mi götürdü?

Evet. Sokakta arkadaşlarla futbol oynuyorduk zaten. Babam "Seni bir takıma yazdırayım mı?" diye sordu, ben de kabul ettim. O zaman bizim mahallenin takımına yazılmıştım. Daha sonra bir turnuva oynarken Bayern'in scoutları gelip beni izlediler ve takıma aldılar.

Forvette başladım, stopere kadar çekildim

En başından beri aynı mevkide mi oynuyorsun?

Çocukken tabii forvet oynuyordum ama sonra hep ön libero ve stoper oynadım. Çocukken gol atmak daha zevkli geliyor, o yüzden herkes forvet oluyor. Büyüdükçe hocalarım beni geriye çektiler yavaş yavaş. Stopere kadar geldim.

Sezon başında sizin takımın teknik direktörü Werner Lorant'tı değil mi?

Evet. Geçen sezonun sonlarına doğru gelmişti. Küme düştük. Sonra sezon başladı ve birkaç hafta önce de Lorant bizi bıraktı. Bırakırken "Dinlenmem lazım" diyordu ama bir hafta sonra Kasımpaşa'yla anlaştı.

Almanya'da Unterhaching forması giyen bir oyuncu olarak Türkiye'ye gelmek gibi bir hayalin var mı?

Var tabii. Oynadığım takımda en önemsediğim nokta kendimi geliştirecek ortamı bana sağlamasıdır. Bu Almanya'da da olur Türkiye'de de bambaşka bir ülkede de.

Ama bir adım atman gerekiyor sanki. Sonuçta Ümit Milli Takım oyuncususun ve 3.Lig'de oynuyorsun.

Çok doğru. Her futbolcu gibi hedeflerim var ve bu hedefleri gerçekleştirmek için bir adım atmam gerekli. Daha üst liglerde oynamam lazım ve bunu en kısa zamanda başarmayı umuyorum.

Almanya Üçüncü Ligi'nden Ümit Milli Takım'a gelmek de büyük başarı aslında.

Elbette. Ama geçen sezon takımım 2. Bundesliga'daydı ve ben oradan çağrıldım ilk kez. Daha önce U15'in Riva'da yapılan seçmelerine de katılmıştım. Ama ilk resmi maçım Ümit Milli Takım'a nasip oldu. Daha öncesinde genç milliliğim yok.

Almanya Milli Takımları seni çağırdı mı Milli Takım'da oynaman için?

Orada da seçmelere katıldım ama sadece Türk pasaportum olduğu için kabul etmediler. Ancak ben zaten Almanya Milli Takımları için oynamak istemiyordum. Türk Milli Takımı'nı tercih ettim.

Peki, ailen ne zaman gelmiş Almanya'ya?

Çok uzun zamandır Almanya'da yaşıyorlar. Babam İstanbul, annem Sakarya Hendek doğumlu. Türkiye doğumlular ama dedemlerle birlikte Almanya'ya gitmişler.

Ne işle uğraşıyorlar?

Babam Siemens fabrikasında çalışıyor, annem de işçi.

Altyapını Almanya'da almış bir futbolcusun ve senin gibi pek çok oyuncu Türkiye'de forma giyiyor. Biz de altyapımızın yeterli olup olmadığını senin gibi oyuncular üzerinden tartışıyoruz. Almanya'nın farkı nedir Türkiye'ye göre?

Bunu ben tam olarak bilmiyorum ama altyapı farkının bunun nedeni olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'deki kulüp altyapıları da son dönemde büyük aşamalar kaydetti bence.

Bir röportajında en mutlu olduğun anı Ümit Milli Takım'a çağrılman olarak nitelendirmişsin.

Evet. İnanılmaz bir duyguydu. Türkiye Milli Takımları forması giymek benim çok istediğim bir şeydi. Davetle çağrıldım ve bunu söylemek için Unterhaching'deki antrenörlerim de gelmişti. Ben de tabii çok sevindim. İzin de verilince hemen geldim Türkiye'ye.

En üzüntülü anın hangisiydi peki?

İkinci Lig'den Üçüncü Lig'e düştüğümüz zaman. 33. haftada oynadığımız Greuther Fürth maçında bir gol atmıştım ve takım maçı 2-1 kazanmıştı. Son hafta ise Hansa Rostock'la oynuyorduk. Zafer Yelen o takımda yer alıyordu ve bize frikikten bir gol atmıştı. O maçı kaybederek düşmüştük.

Sen iki mevkide de oynayabiliyorsun değil mi?

Evet. Hem ön libero hem de stoper oynayabiliyorum. Benim için hiç fark etmeyen iki mevki bu. Ön libero pozisyonunda topla daha fazla oynuyorsun tabii ki.

Uzun boylu futbolcuların teknik kapasitesinin yüksek olması birkaç istisna dışında pek sık görülen bir şey değildir.

Evet ama ben pek zorluk çekmiyorum ön libero mevkiinde. İki ayağımı da kullanabiliyorum.

Kendine örnek aldığın bir futbolcu var mı?

Zidane'ı çok beğeniyordum. Ama fizik olarak Vieira'ya daha yakınım herhalde. Lampard da çok beğenerek izlediğim oyuncular arasında.

Gol atabiliyor musun?

Geçen sezon İkinci Lig'de dokuz maç oynadım ve bir golüm var.

Almanya'da oynayan futbolcuların dertli oldukları bir konu var. Oradaki Türk futbolcuların altyapılarda çok şans bulurken yukarıya çıkarken bir ayrımcılık yapıldığını düşünüyorlar. Sen buna katılıyor musun?

Aslında bir bakıma doğru. Büyük takımlara baktığınız zaman eskisi kadar çok Türk oyuncu olmadığını görüyorsunuz. Gazetelerde bazen "Biz yetiştiriyoruz ama onlar Türkiye'yi tercih ediyorlar" diye yazılar çıkıyor. Böyle bir tepki var ve bence Türk oyuncu sayısının azalmasındaki neden bu olabilir. Türk oyuncu yerine altyapıdan Alman oyuncuları profesyonel yapmalarında bu bakış açısı etken olmuş olabilir.

Sen geleceğinden ne bekliyorsun?

Avrupa'da veya Türkiye'de inşallah büyük takımlarda top koştururum. Büyük takımdan da kastım daha ön planda olan, daha iyi desteklenen ve daha çok izlenen bir takım.

Türkiye'den teklif aldın mı hiç?

Almanya doğumlu çok oyuncu oynuyor Türkiye liglerinde. Bana henüz gelen bir teklif yok ama zaten ben değil menajerim ilgileniyor bu tekliflerle.

Boş zamanlarında neler yapıyorsun?

Yüzmeye gidiyorum. Ailemle vakit geçiriyorum. Ailemle yaşıyorum. Zamanımın büyük çoğunluğu futbolla geçiyor zaten.

Eğitimine devam ediyor musun?

Şu an meslek okulunda okuyorum. Emlakçılık üzerine. Son senemdeyim ve bunu tamamlamak istiyorum.

Almanya'da oynayan diğer Türk oyuncuları izliyor musun? Onların başarıları seni motive ediyor mu?

Tabii ki. Onların oynadığı maçları takip etmeye çalışıyorum çoğunlukla. Onlar gol atınca, başarılı olunca daha da çok seviniyorum.

Türk futbolu Almanya'dan nasıl görünüyor?

Türkiye Ligi artık çok göz önünde bir lig. En büyük liglerden birisi olarak kabul ediliyor. Avrupa'da yakalanan başarılar buna çok etki yaptı.

Sen herhangi bir Türk takımını tutuyor musun?

Yok hayır. Sadece oynadığım kulüple ilgiliyim.

Senin söylemek istediğin bir şey var mı?

Şu ana kadar çalıştığım her teknik adama teşekkür etmek istiyorum. Ben bir yerlere gelmişsem onların her birisinin bunda payı vardır. Ama en büyük pay babamdaydı. O benim futbolcu olmam için çok uğraştı.

Beğendiğin teknik adamlar veya taktikler var mı?

Temel 4-4-2 taktiğini ve Mourinho'yu beğeniyorum.