2019-2020 Sezonu Ziraat Türkiye Kupası Finali: Trabzonspor - Aytemiz Alanyaspor

Anadolu’nun ihtilâlcisi Trabzonspor Tarihi ürkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kurulması ve Türk sporunun bu ilk örgütünün tümAnadolu’ya yayılması, Trabzon’da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati’den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde Lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıy- la kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923 yılın- dan sonra Trabzon’da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir reka- bet başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki, Trabzon sanki Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon’da fut- bolun bu iki takım arasındaki reka- betten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki, Trabzon’un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu. Ne var ki iki kulüp arasındaki çekiş- menin, şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen gün artıran bir faktör olduğu da göz ardı edilemez. 1923’te Trabzon’da ilk resmi lig maçla- rı oynanmaya başlandı. İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24, 1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonluk- ları izledi. 1925’te yine İdmanocağı şampiyonluğu elde etti. İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930’dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30’dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı’nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonun- dan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbü- tün alevlendirmişti. Bu arada Trabzon’da yeni kulüpler de kuruluyordu. 1938’de Doğan Gençlik, 1941’de Akçaabat Gençlik, 1950’de Sürmene’de kurulan Sürmene Gençlik, 1952’de aynı ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953’te kurulan Yolspor ve 1955’te kurulan Yalıspor bu takım- ların başında geliyordu. 1930’larda başlayan İdmanocağı- İdmangücü rekabeti hiç aralıksız 1960’lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon’da adeta bir spor mez- hebi haline gelmişti. En kötü sezon- larda bile rekabetlerinden hiçbir şey kaybetmiyorlardı. Aslında bu büyük rekabetten en kârlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon’da büyük yıldızların çık- masına neden olmuştu. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930’lu yıllarda Trabzon’daki futbol yıldızlarının kaderine de tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna ana kucaklarını, baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri İstanbul ve Ankara’da sürdürdükleri futbol yaşam- larında gerçekten büyük yıldız oldular. Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği’nde, Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray’da, Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahçe’de, Nazmi Bilge Beşiktaş’ta yıldız futbolcu oluverdiler. 1962-63 sezonunda her ilde bir şehir takımı kurulması öngö- rülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güç- lendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlat- mıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun dışında kalamazdı. Yalnız bir şehir kulübü kurulmasının en zor oldu- ğu illerin başında kuşkusuz Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı-İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hâkimdi ki, bu iki kulübün bir çatı altın- da toplanmasına imkân yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmala- rında bunun imkânsız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı. Tüm Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyor, ancak bu işi bir türlü gerçek- leştirememenin ezikliğini yaşıyorlardı. Yetkililerin de araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu. Ocaklılar da Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hâkim olmasını istiyorlardı ve bu konu- da en ufak bir fedakârlıkta bulunmu- yorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor, ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Öte yandan Futbol Federasyonu’nun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu. 21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı; Martıspor ve Yıldızspor’un da katılımıy- la sarı-kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligi’ne alındı. Ancak resmi bir yazı, süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı’nın 2. Lig’de oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık 1 ay sonra 20 Temmuz 1966’da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor’un katılmasıyla Trabzonspor kırmızı-beyaz renklerle kuruldu. Ne var ki İdmanocağı buna karşı çıktı. Danıştay’da açtığı davayla yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı. Trabzon’daki gergin durum üzerine araya zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü’nün birleşmemeleri halinde iki kulübün de Türkiye 2. Ligi’ne alınmayacağını bildir- di. Bu durum Trabzon’da ve her iki kulüp çevresinde “şok” etkisi yapmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon, Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor’un birleşmesiyle ortaya çıktı. Bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti Trabzonspor’un renklerine. Renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon’da uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde sarı-kırmızı ve yeşil-beyaz renkler hâkimdi. Trabzonspor’un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon’u ve Karadeniz’i simgele- yen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi, ancak sonra vazgeçildi. Dönemin Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak sorunu çözmeye çalışırken, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal’ın makamında toplanan taraflar iki kulübün renk- lerinden farklı bir rengin seçilmesi üzerinde yoğun tartışmalar ger- çekleştirdi. Yaşanan gelişme üzeri- ne sabrı taşan Yenal iki kulübün temsilcilerinden birer renk seçme- sini talep etti. Böylelikle İdmanocağı grubu “koyu bordo”, İdmangücü ise “açık mavi” üzerinde görüş bildirdi. Sonuçta Trabzonspor’u kuran iki köklü kulüp, renk konusunu “bordo-mavi” diye karara bağladı. Sonrası başlı başına bir destan. 1974’te o günkü adıyla 1. Lig olan bugünün Süper Lig’ine adım atan Trabzonspor, ikinci sezonunda şampiyonlukla tanıştı. Bu başarısını 6 kez tekrarlayan bordo- mavili takım, ligimizde İstanbul takım- ları dışında şampiyonluğu bulunan iki takımdan biri unvanını taşıyor. Bordo-mavili takımın müzesinde ayrıca 8 Türkiye Kupası, 5’i üst üste olmak üzere 7 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 Süper Kupa ve 5 Başbakanlık Kupası bulunuyor. 6 7 Kökü oldukça eskiye dayanan Trabzon futbolunda ilk resmi maçlar 1923’te oynanmaya başlar. O yıllardan itibaren başlayan İdmanocağı-İdmangücü rekabeti Trabzonspor’un doğuşunu geciktirse de şehirdeki futbolun sağlıklı bir biçimde gelişmesini sağlar. 1967’deki birleşmeyle kurulan Trabzonspor, 1974’te yükseldiği o zamanki adıyla 1. Lig’de tam 6 şampiyonluk elde eder ve Türk futbolunun dört büyüğünden biri olur. T Trabzonspor’un lige çıktıktan sonra arka arkaya şampiyonluklar yaşayıp kupalara ambargo koyan kadrosu... Kadrodaki oyuncuların tamamına yakınının şehrin çocukları olması da çok dikkat çekici bir durum...

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==