Türkiye - Letonya Maç Kitabı

Laizans’ın sert vuruşunda skoru 2-1’e getirdi ve bütün hesapları alt üst etti. Artık bir gole daha ihtiyacımız vardı. 67’de direkten döne topumuzda büyük bir şanssızlık yaşadık. 77’nci dakikada ise orta sahadan atılan ve Deniz Barış’ı geçen topa ceza alanında sahip olan Maris Verpakovskis’in kalemizi düşüren golü bütün ümitlerimizi tüketti. Finaller için iki gol daha gerekliydi. Çok uğraştık, çabaladık ama 2-2’lik skoru bozamadık ve bu sonuçla Letonya’yı Portekiz’deki finallere gözümüzdeki yaşlarla uğurladık. Gol çok, kazanan yok 3-3 2014 Dünya Kupası eleme grubunda şansını iyice zora sokan Abdullah Avcı yönetimindeki Millî Takımımız, Eylül ayında Andorra ve Romanya ile oynayacağı çok kritik maçlar öncesinde Almanya’da iki hazırlık maçına çıktı. Bu maçlardan ilki, 28 Mayıs 2013 günü Duisburg’un Schauinsland-Reisen-Arena’sında Letonya ile oynandı. Kadroda dikkat çeken noktalardan birisi takımın yaş ortalamasının düşüklüğü, diğeri hücum bölgesindeki Olcay Şahan Oğuzhan Özyakup ve Mustafa Pektemek’le üç Beşiktaşlı oyuncu, bir başkası da Sefa Yılmaz ve Oğuzhan’ın ilk kez A Millî Takım formasını giymesiydi. Oyunun ilk yarısı, son derece doyurucu ve keyifli geçti. Millî Takımımız son dönemin en kaliteli oyununu oynuyor, kaptanlık bandını takan ve ay-yıldızlı formayla bugüne kadarki en iyi performansını gösteren Nuri Şahin arkadaşlarını bir maestro gibi yönetiyor, Selçuk İnan ona eşlik ediyor, Caner Erkin-Olcay Şahan ikilisi sol kanadı hallaç pamuğu gibi atıyordu. Oğuzhan’ın da katılmasıyla hızla ve ahenkle işleyen pas trafiği, Letonya’nın kalabalık savunma bloğunu çökertmiş, ay-yıldızlı oyuncuların sık sık pozisyona girmesini sağlamıştı. Kaleci Sinan Bolat’ın yere yatmadan geçirdiği ilk yarının henüz 8’inci dakikasında stada âşinâ isimlerden eski Duisburglu Olcay Şahan, kenardan gelen ortaya ön direkte kafasını koyarak millîlerimizi 1-0 öne geçirdi. Golden sonra da hızını kesmeyen ve aynı oyun anlayışını sürdüren millîlerimiz, Sefa Yılmaz’ın düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Selçuk İnan’la gole çevirerek soyunma odasına 2-0 önde girdi. Millî Takımımız, 53’te gelişen kontratakta Gauracs’tan yediği gole rağmen bozulmadı. Zaten 6 dakika sonra Veysel Sarı, Millî Takım’daki ilk maçında ilk golüyle tanıştı: 3-1. Sonrası ise adeta bir kâbustu. Millî Takımımızın skoru korumak amacıyla stratejik oynamak yerine hazırlık maçı düşüncesiyle oyunun başındaki futbolunu sürdürmeye çalışması, Letonya’nın ekmeğine yağ sürdü. Bu bölümde oynayan Türkiye, Valerijs Sabala ile iki gol bulan ve skoru 3-3’e getiren ise Letonya’ydı. Riga’da yeni bir şok 1-1 Fransa’da düzenlenecek EURO 2016 finallerine mutlaka katılmayı hedefleyen Fatih Terim yönetimindeki Millî Takımımız için Eylül’den sonra Ekim ayı da bir kâbusa dönüştü. İzlanda yenilgisinin ardından Çek Cumhuriyeti’ne de evinde kaybeden millîlerimiz, mutlak galibiyet parolasıyla gittiği Riga’dan ancak beraberlikle dönebildi. Bu maçta puan kaybetmenin telafisi mümkün olmayacak sonuçlara yol açabileceğini çok iyi bilen oyuncularımız, teknik kapasitesi sınırlı rakipleri karşısında iki-üç dakika süren karşılıklı peşrevin ardından oyuna ağırlığını koydu. Daha 20 dakika bitmeden oyunun Letonya için bir hezimete dönüşmesi işten bile değildi. Ancak yakalanan fırsatlar heba edilince olmadı işte… Sonrasında Millî Takımımız çok net fırsatlar yakalayamasa da oyunu sürekli Letonya ceza sahasının önünde oynamayı sürdürdü. İlk yarının son tehlikesini 41’de üreten ay-yıldızlılarda Arda Turan’ın sağ çaprazdan yaptığı vuruş az farkla auta çıktı. Letonya ise kalemize ilk şutunu ancak 43’te çekebildi. 19 yaşındaki Janis Ikaunieks’in ceza alanı dışı sol çaprazdan gönderdiği top kaleci Volkan Babacan’da kaldı ve ilk yarı golsüz sona erdi. Millîlerimiz, aradığı golü ikinci yarının hemen başında buldu. 40’ıncı dakikada sakatlanan Oğuzhan’ın yerine oyuna giren Bilal Kısa’nın 30 metreden yolladığı bazukayı kaleci Aleksandrs Kolinko ancak ağlarda görebildi. Fakat rahatladığımızı ve kilidi açtığımızı, arkasından farkın geleceğini düşünürken tıpkı Çek maçında olduğu gibi kısa süre içinde beraberlik golünü kalemizde görüverdik. Soldan ceza sahamıza giren Aleksejs Visnakovs, Ozan Tufan’ın müdahalesiyle yerde kalınca İskoç hakem Bobby Madden penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Valerijs Sabala, Volkan Babacan’la topu farklı köşelere göndererek beraberliği sağladı: 1-1. Bu skorun ardından telaşa kapılan millîlerimiz yine de galip gelecek pozisyonları üretti. Ancak Adem Büyük ve Arda Turan’la girilen pozisyonlar değerlendirilemeyince 90 dakika 1-1’lik skorla sonuçlandı. Galibiyeti son nefeste kaçırdık 1-1 EURO 2016 elemelerinde önümüzde dört maç vardı ve 15 puanlı İzlanda ile 12 puanlı Çek Cumhuriyeti, ilk iki sıra için büyük bir avantaj elde etmişti. Millî Takımımız ise 8 puanla girdiği Eylül ayında evinde Letonya ve Hollanda ile karşılaşacaktı. Doğrusu ayağımıza iyi bir fırsat gelmiş gibi görünüyordu. Letonya’yı yenecek, ardından Hollanda’yı da mağlup edip üçüncülük için rakibimizin bir adım önüne geçecektik. Üstelik Hollanda’nın Amsterdam’da İzlanda’yı yenmesi bile bu hesabımızı bozamayacaktı. Gelin görün ki, 3 Eylül günü Amsterdam’dan beklediğimizden de daha müjdeli bir haber gelmesine, İzlanda’nın Hollanda’yı yenmesine karşılık, biz Letonya’yı mağlup edemedik. Üstelik tıpkı deplasmandaki Hollanda maçında olduğu gibi bir son dakika golünü kalemizde görerek galibiyeti ve büyük bir avantajı kaybettik. 3 Eylül 2015 günü Millî Takımımız, futbolseverlerin ay-yıldızlı bayraklarıyla hıncahınç doldurduğu Konya’daki maça büyük bir baskıyla başladı ve neredeyse 15 dakikaya yakın bu tarzda devam etti. Ancak şans da Letonya’nın yanındaydı, İsveçli hakemler de… Arda Turan vuruyor, Volkan Şen bir değil üç kez vuruyor, Burak Yılmaz vuruyor, Gökhan Töre vuruyor ama top bir türlü ağları bulmuyordu. İlk yarı bittiğinde skor tabelasında golsüzlük vardı. İkinci yarıda ise baskımız giderek artıyor ve beklediğimiz gol nihayet 77’nci dakikada geliyordu. Üstelik de Letonya’nın kaçırdığı çok önemli bir fırsatın arından… Arda Turan’ın pasında ceza yayının gerisinde topla buluşan Selçuk İnan, o ana kadar hep kalecinin üzerine vuran arkadaşlarının aksine sağ alt köşeyi görüyor ve Andris Vanins’i çaresiz bırakarak Türkiye’yi ayağa kaldırıyordu. Ancak 85’inci dakikada oyuna giren Sabala -ki Riga’daki maçta da beraberlik golünü atan oyuncuydu- 90+1’de bir anlık gafletten yararlanıp, Eduards Visnakovs’un ceza sahasının önüne indirdiği topu sol alt köşeye göndererek o sımsıcak Konya akşamına buz kestiriyor ve skoru 1-1 olarak ilân ediyordu. Millî Takımımız bu şok edici puan kaybına rağmen ayakta kalmayı başaracak ve sırasıyla Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve İzlanda maçlarını kazanıp ERUO 2016 finallerinin yolunu tutacaktı. 36 37

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==