Türkiye-Arnavutluk Maç Kitabı
32 Debre’de yer alır. Kıyıda iklim tipik bir hafif Akdeniz iklimi olup kışlar ılık ve yağışlı, yazlar ise güneşli ve oldukça kuru geçmektedir. Ekonomi Serbest piyasa ekonomisine geçtikten sonra büyüme uluslararası para kuruluşlarının yardımlarına, yabancı ülkelerde yaşayan Arnavutların gönderdikleri paralara ve inşaat işlerine dayanmaktadır. Nüfusun üçte biri hâlâ gayrisafi millî hâsılanın dörtte birini sağlayan tarım işlerinde çalışmaktadır. Tarım sektörü yüzde 22 ile eskiden olduğu gibi gayrisafi millî hâsıla içerisinde önemli bir yere sahiptir. En büyük pay yüzde 46.4’le hizmet sektöründe olurken, yüzde 14.3’le inşaat sektörü onu takip etmektedir. Sanayinin payı yüzde 9.7, taşımacılığın payı ise yüzde 8.9’dur. Geleneksel bir tarım ülkesi olan Arnavutluk’ta tarım, ülkenin çok önemli sektörlerinden birisidir. Ülke yüzölçümünün yaklaşık dörtte biri tarım alanı olarak kullanılabilir durumdadır. Hava koşulları her türlü tarımı ve hayvancılığı yapmaya müsaittir. Toprak kalitesi bölgeden bölgeye değişim göstermektedir. Arnavutluk’un dış ticaretindeki en önemli ortakları İtalya, Yunanistan, Almanya ve Türkiye’dir. Nüfus 1923’te 800 bin kişi civarında olan Arnavutluk nüfusu, 2017 yılında 3 milyonu aşmıştır. Nüfusun yaklaşık yüzde 83’ünü Arnavutlar, geri kalan bölümünü ise Rumenler, Yunanlar, Romanlar, Sırplar, Makedonlar ve Karadağlılar oluşturur. Ülkede konuşulan dil Arnavutçadır. Günümüz Arnavut diline uygun olarak yazılmış ilk belge 1462 yılına rastlamaktadır. 1908 Manastır Ulusal Kongresi’nde Arnavut alfabesinin 36 harften oluşması ve Latin alfabesinin kullanılması kararlaştırılmıştır. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ı Müslüman, yüzde 17’si ise Hıristiyandır. Hıristiyan nüfus arasında Ortodoks mezhebi Katolikliğe nazaran daha baskındır. Arnavutluk’ta genel okuryazarlık oranı yüzde 98.7’dir. Kentsel alanlara doğru 1990’larda büyük nüfus hareketleri ile eğitim hizmetleri dönüşüm geçirmiştir. Ekim 1957’de kurulan Tiran Üniversitesi, Arnavutluk’un en eski üniversitesidir. Arnavutluk mutfağı, Akdeniz ve Balkan mutfaklarının bir sentezi niteliğindedir. Tarihsel arka plan ile sıkı bir bağ içerisinde gelişmiştir. Bu açıdan Yunan, İtalyan ve Osmanlı etkisini görebilmek mümkündür. Arnavut mutfağında ana öğün öğle yemeğidir. Salatalar, domates, salatalık, taze yeşilbiber gibi taze sebzeler ile zeytin, zeytinyağı ve tuz sıklıkla kullanılmaktadır. Dıraç, Avlonya ve Sarande gibi kıyı kentlerinde ise deniz mahsulleri mutfağı gelişmiştir. Dağlık kesimlerde ise tütsülenmiş et tüketimi fazladır. Adriyatik kıyıları, yeşille mavinin kucaklaştığı tabiat harikaları Tiran’ın kuzeyindeki Kruje Kalesi ya da Türkçe ismiyle Akçahisar
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==