Page 110-111 - gri-sablaon1

Basic HTML Version

du¤undan madal-
yalar ambargo alt›-
na al›nm›flt›.
1984 Los Angeles
Olimpiyatlar› ön-
cesi Uluslararas›
Olimpiyat Komite-
si (IOC), Do¤u Blo-
ku’nun egemenli-
¤ini k›rmak, biraz
da gaz› kaçm›fl ga-
zoz k›vam›na gel-
di¤i iddia edilen
olimpik futbola
renk katabilmek
için, profesyonel-
lerin kat›lmas›na
izin verdi. Fakat
haks›z rekabeti en-
gelleyebilmek için
Avrupa ve Güney
Amerika ülkeleri-
ne, oyunlara Dün-
ya Kupas› görme-
mifl isimlerle kat›l-
mas› iznini bahfle-
derken, Asya, Ok-
yanusya ve Afrika
tam kadro yer ala-
bilecekti.
1992’den itibaren kadrolara üç de-
neyimli futbolcu al›nmaya bafllan-
m›fl, onun d›fl›ndaki ekip gençler-
den oluflmufltu. Dünya futbolunun
patronu FIFA, 1999’da verdi¤i bir
kararla baz›lar›n› ziyadesiyle üz-
müfltü. 1952’den sonraki Olimpi-
yatlardaki karfl›laflmalar, resmî
maç statüsünde say›lmayacakt›.
Lato, Oleg Blokhin gibi önemli
ilahlar›n millî maç say›lar› böylece
yüzün alt›na düflmüfltü. Alman
Futbol Federasyonu bu karar› tan›-
mam›fl ve duvar›n do¤u yakas›n›n
çocuklar› Joachim Streich ile Hans
Jürgen Dörner’in maçlar›n› eksilt-
memiflti.
Futbol, ilk defa 1908 Londra Yaz
Oyunlar›’nda olimpik bir branfl hâ-
lini alm›flt›. ‹ngiltere ile ‹skoç-
ya’n›n Hampden Park’taki ilk bu-
luflmas›ndan tam 36 sene sonra.
Arada FIFA kurulmufl, dünya yeni
bir oyunca¤›n peflinden hafiften
sürüklenmeye bafllam›flt›. Futbo-
lun befli¤i ‹ngiltere, güle oynaya
kupaya uzan›rken, selâm ediyordu
rakiplerine. Danimarka, iki ayr›
Fransa’y› yenerek tarihe geçmiflti.
Evet B tak›m›na 9, A tak›m›na sa-
dece 17 gol atm›fllard›.
Ad› kaz›nan golcü
Avrupal›lar›n gürefl tuttu¤u bir son-
raki 1912 Stockholm Olimpiyatla-
r›’nda yine ‹ngiltere gülmüfltü. Fut-
bolun emekleme günlerinde, he-
nüz ana rahminde bulunan Rusya,
Almanlardan 16 gol yiyerek Çar
‹kinci Nikola’y› k›zd›rm›flt›. Teva-
tür o ki, Çar futbolcular›n dönüfl
paras›n› ödemeyerek tepkisini gös-
termiflti. Fakat as›l maç›n kahrama-
n› 10 gol atan Gottfried Fuchs idi.
Forvetin ad› sonradan ülkesinde
kitaplardan ç›kar›lacakt›...
Yahudiydi Fuchs. Arkadafl› Julius
Hirsch ile Alman-
ya’n›n formas›n› giy-
mifl iki Yahudiden
biriydi. O Alman-
ya’y› terk ederek ha-
yat›n› kurtar›rken,
Hirsch,
Ausch-
witz’de can verecek-
ti. ‹kinci Dünya Sa-
vafl›’ndan sonra gol-
cünün ismi tekrar ki-
taplara dönse de o
bir daha asla Alman-
ya’ya dönmeyecekti.
Birinci Dünya Savafl›
sonras›nda 1920’de
gerçekleflen ilk bu-
luflmada davetliler
yer alm›flt›. Savafl›n
ma¤luplar› yerlerin-
de oturdular, Belçi-
kal›lar güle oynaya
alt›na kofltular. Ha-
y›r, sanki o kadar da-
n›fl›kl› bir dövüfl söz
konusuydu ki Ant-
werp’te, filmin sonu-
nu merak etmeyen-
ler erkenden terk et-
miflti ülkeyi. Finalde
pek cafcafl› bir golle 2-0 öne ge-
çen Belçika gülerken, Çekoslovak-
lar sahay› terk etmiflti. Tarih bir da-
ha böyle bir fley yazmayacakt›...
Uruguay f›rt›nas›,
Türkiye’nin merhabas›
Türkiye’nin olimpik futbol serüve-
ni 1924’te bafllam›flt›. Çekoslovak-
ya karfl›s›nda millîler farkl› ma¤lup
olsa da önemli olan kat›lmakt›. Pa-
ris Olimpiyatlar› muhteflem bir
mücadeleye sahne olmufltu. Gü-
ney Amerika sonunda Yafll› K›ta’ya
bir temsilci göndermiflti. O tak›m
da futbola damgas›n› vuracakt›.
Evet, bundan 90 sene evvel k›tala-
raras› yolculuk yapman›n pek ma-
rifetli oldu¤unu anlatmaya herhâl-
de gerek yok. B›rak›n›z siz k›talar›,
Avrupa içinde bile seyahat yap-
mak zor geliyordu ülkelere.
110
TamSaha
Futbol, olimpiyatlar›n en
dikkat çeken spor dal›
olmamas›na karfl›n her
olimpiyatta bir hikâyenin ana
unsuru olmay› baflard›.
Londra 2012 yaklafl›rken
futbolun olimpiyat
tarihindeki hikâyelerinden
bahsetmemek olmazd›…
TamSaha
101
Ali Murat Hamarat
iç düflündünüz mü, hep Dünya Kupalar›,
Avrupa fiampiyonalar› yaz›ld›, kulüpler
bak›m›ndansa neredeyse hiç sorun yok,
irili ufakl› kitap çok. Peki üvey evlât mu-
amelesi gören Olimpiyatlara ne demeli...
Baflta bütün kat›l›mc›lar›n›n amatör oldu-
¤u 47 ay›n sultan› zamanla de¤iflen ça¤-
dan nasibini alm›flt›. Profesyonellerin ka-
t›lmas› baflta düflünülemezken, zaman›n
ruhu y›llar içinde tüm kurallar› alt üst et-
miflti.
Asl›nda belki de her fley ‹kinci Dünya Sa-
vafl› sonras› dönemde bafllam›flt›. Harp
sonras›n›n zor koflullar›, futbolcular›n
yazg›s›n› de¤ifltirmiflti. Birçok ülke ayn›
fleyi tart›fl›yordu, bir topun peflinde kofl-
mak bir meslek olabilir miydi?
1948 Londra Olimpiyatlar›’nda alt›na
ulaflan muzaffer ‹sveç’in birçok oyuncu-
su ekmeklerinin peflinden ‹talya’ya gidi-
yordu. Bir daha millî tak›mda boy göster-
memek kimsenin umurunda de¤ildi. Fut-
bol yavafl yavafl geçim kayna¤› olmaya
bafll›yordu.
Baz› ülkeler baflta direnseler de çaresiz-
di. Bir bir kap›lar aralan›yor, profesyo-
neller uluslararas› arenada boy gösteri-
yordu. Bir süre yoluna amatörlerle de-
vam eden ‹sveç, kendi ülkesinde düzen-
ledi¤i 1958 Dünya Kupas› öncesinde
yapt›¤› mevzuat de¤iflikli¤inin ödülünü
al›yor, final oynuyordu.
Fakat Olimpiyatlar›n ruhu farkl›yd›. Dök-
tü¤ü terin karfl›l›¤›n› alanlar, 1984’e ka-
dar Yaz Oyunlar›’nda sahne alamazken,
Do¤u Bloku’nun futbolcular› amatör ol-
Olimpiyatta Futbol
Buyurun
ikinci
mevkie
H
Gottfried Fuchs