Page 90-91 - gri-sablaon1

Öyle ki, maçtan önceki

üç gün boyunca Inter, gö-

revlilerden baflka kimse-

nin olmad›¤› bir otelde

konaklad›. Yöneticiler bi-

le baflka yerde kal›yordu.

Futbolcular bask› hissin-

den ötürü düzgün uyuya-

m›yordu ve maç sabah› dört, maç öncesi de soyunma

odas›nda baflka bir dört oyuncu stresten kusmufltu.

Inter 1-0 öne geçip kapanmas›na ra¤men Celtic rüzgâr gi-

bi geliyordu. Nitekim Stein’in ekibi 2-1’le kupaya uzanan

taraf olurken, Catenaccio’ya da a¤›r bir darbe indirdi. Er-

tesi sezon Inter’i lig beflincisi yapmakla yetinen Herrera ise

tak›mdan ayr›l›yordu.

1970 y›l›nda Avrupa Kupas›’nda tekrar finale yükselen

Celtic, sadece Britanya Adas›’nda bilinen bir kulüpken, ar-

t›k Jock Stein sayesinde tüm Avrupa’n›n sayg›s›n› kazan›-

yordu. Ne var ki k›ta futbolu, tarihin belki de en gösteriflli

ekolüyle henüz tan›flmam›flt›. Zira Rinus Michels, tak›mca

tek bir kitle olarak h›zl› hareket edebilen, yüksek futbol ze-

kâs›na sahip oyunculardan kurulu bir Ajax üzerinde çal›-

fl›yordu. Michels’in deneyleri ilk meyvesini 1971 Avrupa

Kupas› flampiyonlu¤uyla verdi. Ajax’›n çeyrek finalde ele-

di¤i tak›m ise Stein’in Celtic’inden baflkas› de¤ildi. Mic-

hels ertesi sezon Barcelona’ya gitse de sahan›n lideri

Cruyff tak›mda kalm›flt› ve sistem dimdik ayaktayd›. Bu

kez finalde Inter’i geçerek kupaya ikinci kez uzand› Ajax.

Daha önemlisi, 1973 Süper Kupa finalinde Nereo Roc-

co’nun Milan’› 6-0’l›k skorla sahadan siliniyordu. Üstelik

Cruyff da Barcelona yolunu tutarak tak›mdan ayr›lm›flt›

ama Ajax’taki total futbolun ölüsü bile art›k Catenaccio’yu

hezimete u¤ratabiliyordu. Cruyff ve Michels ise Barcelo-

na’da bugün izlerini gördü¤ümüz sistemin temelini at-

makla meflguldü.

Milano’daki jokey

Fusignano’da bir ayakkab› üreticisinin o¤lu olarak dünya-

ya gelen Arrigo Sacchi, topun bir türlü aya¤›na yak›flma-

mas› yüzünden profesyonel futbolcu ola-

mad›. Öte yandan hayat›n› ayakkab› sata-

rak geçirmek niyetinde de¤ildi ve teknik

direktörlük üzerine kafa yormaya bafllad›.

Gençli¤i Honved, Real Madrid, Brezilya

gibi tak›mlara hayranl›k duyarak geçen bi-

rinin e¤ilimi elbette hücuma yönelik ola-

cakt›. Ayr›ca Lobanovski ve Michels’in ya-

ratt›¤› tak›m disiplinini kendine ilke edin-

miflti. Herrera ve Rocco’nun ele¤inden ge-

çen defansif a¤›rl›kl›, libero kullanan,

adam adama savunma yapan, hücumda

sadece 10 numaral› oyuncuya güvenen

‹talya için Sacchi fazla ra-

dikal görünüyordu.

Milan ve öncesinde çal›fl-

t›rd›¤› her tak›mda futbol-

culuk kariyerinin eksikli¤i

yüzüne vurulurdu Sacc-

hi’nin. Ona göre ise bafla-

r›l› bir jokeyin at olarak

do¤mufl olmas› gerekmezdi. Her seferinde yönetim kabili-

yeti ve sahadaki oyunuyla etraf›ndakileri iknâ etmeyi bildi

Sacchi. Taktik anlay›fl›n› zirveye tafl›d›¤› Milan’da defans-

la forvet aras›ndaki mesafe sadece 25 metreydi. Futbol ze-

kâs› yüksek oyuncularla çal›flmak isterdi ve onlara yazd›¤›

senaryoyu en iyi flekilde okutmay› bilirdi. Topa sahip ol-

du¤unda oyunu, savunmaya geçti¤inde ise alan› yönetme-

yi ö¤retti tak›m›na. Böylece birbirine yak›n oynayan, disip-

linli bir sisteme ba¤l› ve ak›ll› oyuncular› sayesinde topu

minimum enerji harcayarak kazan›yordu Milan. Sonras›n-

da ise kanatlar›n› geniflleterek yine bir bütün halinde hü-

cuma geçiyordu. K›sacas› hem topu hem de sahay› en ve-

rimli biçimde kullanmay› iyi beceriyordu.

Sacchi 1989’daki ilk Avrupa kupas›na uzan›rken, yar› fi-

naldeki rakibi Real Madrid’di. Bernabeu’daki ilk maç 1-1

bitmiflti ve rövanfl öncesinde Madrid ekibinin gözlemcisi

Milan idman›n› izlemeye gitmiflti. Gördü¤ü manzara ise

tam sahaya yay›lm›fl 11 kiflinin top olmadan birtak›m di-

rektifler sonucu hareket etmesiydi! Sacchi, ad›na gölge

oyunu dedi¤i bu idman›n haricinde oyuncular›n› iknâ et-

mek için baflka planlar da uyguluyordu. Ona göre bir ka-

lecisi olan ve Tassotti, Baresi, Costacurta, Maldini’den olu-

flan organize bir defans, içinde Van Basten, Gullit, Rijka-

ard ve Ancelotti’nin de bulundu¤u plans›z bir 10 kifliye di-

renebilirdi. Bunu idman›nda denedi ve tam da tasarlad›¤›

gibi 15 dakika boyunca defans dörtlüsü topu bir kere bile

geçirmedi. ‹flte bu gibi deneysel süzgeçleri tecrübe eden

Milan, San Siro’da Real Madrid’i 5-0’la bozguna u¤ratt›.

Böylece kazan›lmad›k kupa b›rakmayan ve bunu iknâ edi-

ci zevkli oyunuyla birlefltiren bir ekol filizlendi.

Futbol, mayas›nda sürekli de¤iflimi bar›nd›rd›¤› için her

daim sevilen bir oyun. Onu icat eden ülke bile di¤erlerine

nazaran muhafazakâr kald›¤› için zir-

veden iniverdi. Yeri geldi defans bir sa-

nat olarak alg›land› ama kolektif hü-

cum bu anlay›fl› y›kmay› bildi. Kimi za-

man bireysellik ön plana ç›karken, ta-

k›m oyunu k›sa sürede onun hakk›ndan

gelebildi. Manchester’daki 6-1’lik skor,

belki de Ferguson’un emeklili¤inden

sonra flehrin yeni hâkiminin de¤iflimini

simgeleyecek. Ama flu bir gerçek ki,

bugün yenilmez görünen Barcelona

için bile mutlaka bir panzehir icat edi-

lecek.

90

TamSaha