TamSaha 248. Sayı / Temmuz 2025

adını duyurdu. Özellikle 13 Mayıs 2009’da Juventus’a kar ş ı oynanan finalde, seri penaltılarda yaptı ğ ı kurtarı ş larla kupayı takımına kazandırdı. Omaçtan sonra İ talyan medyası ona “San Muslera” (Aziz Muslera) lakabını taktı. Kupayı Roma Olimpiyatı’nda kaldırırken artık taraftarların da sevgilisi olmu ş tu. Genç kaleci, Lazio kariyeri boyunca 113 maça çıktı. Serie A’daki dört sezonunda toplam 35 maç kalesini gole kapattı. Bu dönemdeki orta- lama kurtarı ş yüzdesi, yüzde 72’nin üzerindeydi. 2010-2011 sezonunda, özellikle Delio Rossi’nin ayrılı ğ ı son- rası ya ş anan belirsizlikler ve kulü- bün ekonomik kararları nedeniyle takımda kalıcı olamayaca ğ ı konu- ş ulmaya ba ş landı. Muslera ise o es- nada sadece kulüp düzeyinde de ğ il, millî takımdüzeyinde de önemli bir e ş i ğ i geçmi ş ti. Güney Afrika 2010: Dünya Muslera’yı tanıyor Muslera’nın uluslararası sahnedeki yükseli ş i, 2010 Dünya Kupası’nda adını geni ş kitlelere duyurmasıyla taçlandı. Oscar Tabarez yönetimin- deki Uruguay Millî Takımı, turnu- vaya sürpriz bir çıkı ş yaparak damga vurdu. Muslera ise turnuva- nın en genç ve en az tecrübeli kale- cilerinden biri olarak kadroda yer alıyordu. Gösterdi ğ i performans, onu yalnızca takımın bir parçası de ğ il, ba ş arının ba ş aktörlerinden biri hâline getirdi. Uruguay, grup a ş amasında Fransa, Güney Afrika ve Meksika ile kar ş ı- la ş tı. Muslera, bu üç maçta da gol yemedi. Özellikle Fransa maçında yaptı ğ ı kurtarı ş larla dikkat çekti. Turnuva boyunca oynadı ğ ı yedi maçın üçünde kalesini gole kapattı ve toplamda yalnızca 5 gole geçit verdi. Çeyrek finalde Gana’ya kar ş ı oyna- nan unutulmaz maçta, seri penaltı- larda iki kurtarı ş yaparak takımını yarı finale ta ş ıyan isimoldu. Bumaçta Asamoah Gyan’ın son dakikada kaçırdı ğ ı penaltı kadar, Muslera’nın penaltı serisindeki so ğ ukkanlılı ğ ı da dünya futbol kamuoyunun dikkatini çekti. Uruguay, yarı finalde Hollanda’ya elendi ve turnuvayı dördüncü sırada tamamladı. Muslera için bu turnuva bir vitrin oldu. Dünya Kupası son- rası adı Arsenal, Inter ve Juventus gibi kulüplerle anılmaya ba ş landı. 2011 yazında Copa America’da mücadele ederken ilk ciddi teklif Manchester United’dan geldi ancak Lazio’nun talepleri nedeniyle trans- fer gerçekle ş medi. İ ngiliz ekibi, Atletico Madrid’den İ spanyol kaleci David De Gea’yı transfer etti. Kale- cisini İ ngilizlere kaptıran Atletico Madrid bu defa Muslera’ya talep oldu. Ancak Lazio’nun finansal ge- rekçeleri, onun daha farklı bir kul- vara do ğ ru yelken açmasına neden olacaktı. Muslera, 2011 Copa Ameri- ca’da final dâhil turnuvanın tama- mında Uruguay kalesindeydi. Yalnızca 2 gol yedi, penaltılardaki ba ş arısıyla ş ampiyonlukta belirle- yici oldu. Turnuva sonunda Güney Amerika’nın en iyi kalecilerinden biri olarak gösterildi ve Muslera’nın menajeri yeni bir teklifle kapısını çaldı. Adres, Türkiye’ydi. Aslanın kalbi: Galatasaray’daki ilk yıllar 2011 yazı, Galatasaray için de bir milat oldu. Kötü geçen sezonun ardından yeniden yapılanma kararı alınmı ş , Fatih Terimüçüncü kez ta- kımın ba ş ına geçmi ş ti. Kulüp, kaleci pozisyonuna uzun yıllar çözümola- cak bir isim arıyordu zira yıllardır kalecilerden yana ş ansı bir türlü gülmemi ş ti. O zaman kimsenin ha- beri olmasa da kulüp tarihine geçe- cek Arnavut yıldız Lorik Cana ile takası, Muslera’nın yolunu İ stan- bul’a dü ş ürdü. Üzerine ödenen 6 milyon 750 bin avro ile Galatasaray tarihinin en pahalı kaleci transferi oldu. Türkiye’ye geldi ğ inde henüz 25 ya ş ındaydı ama arkasında bir İ talya Kupası zaferi, Dünya Kupası yarı finali ve Copa America ş ampi- yonlu ğ u vardı. Beklentiler yüksekti. Baskı da öyle. Kaleci antrenörü ku- lübün efsane kalecilerinden Claudio Ta ff arel’di. Transferinde, Galatasa- ray’ın ezeli rakibi Fenerbahçe’nin formasını giyenmillî takımdan ar- kada ş ı Diego Lugano’nun tavsiyeleri etkili olmu ş tu. Haberi yoktu ama çok uzun bir yolculu ğ un ilk adımları atılıyordu. Muslera, Galatasaray formasıyla ilk resmî maçına 8 A ğ ustos 2011’de İ s- tanbul Büyük ş ehir Belediyespor’a kar ş ı sırtında 25 numaralı forma- sıyla çıktı. Henüz ilkmaçında hatalı goller yedi, ligin üçüncü haftasında Karabükspor deplasmanında kır- mızı kart gördü. “Yine mi olmaya- cak?” derken Muslera’nın kalede yarattı ğ ı güven hissi, çok geçmeden savunma hattına da yansıdı. O sezon Süper Lig, tarihinde ilk kez iki a ş amalı oynandı ve Galatasaray ligi 77 puanla lider bitirdi. Muslera normal sezonun son haftasında Vestel Manisaspor kar ş ısında penaltıdan a ğ ları havalandırdı ve kariyerindeki ilk golü attı ama ş am- piyonluk, Süper Final’de Kadıköy’de oynanacak derbiye kalmı ş tı. Galatasaray, Fenerbahçe ile 0-0 berabere kalarak ş ampiyonlu ğ unu ilân etti. Muslera, o maçta özellikle Semih’in net pozisyonundaki kurtarı ş ıyla akıllarda kaldı. Süper Lig’deki ilk sezonunda ş ampiyonluk ya ş adı ve ligin en az gol yiyen kale- cisi oldu: 40maçta yalnızca 24 gol. Galatasaray’daki ikinci sezonunda yine ş ampiyonluk ya ş adı ve takı- mın Ş ampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kadar yükseldi ğ i Avrupa serüveninde de ba ş roldeydi. Schalke ve Manchester United maçlarında yaptı ğ ı kritik kurtarı ş - larla Avrupa basınının ilgisini yeniden üzerine çekti. Sonraki sezon ya ş anan Fatih Terim - Roberto Mancini teknik direktör de ğ i ş ikli ğ ine ra ğ men Muslera’nın performansı dü ş medi. Hatta daha da istikrarlı hâle geldi. Lig ş ampi- yonlu ğ u Fenerbahçe’ye kaybedildi ama Galatasaray’daki ilk üç sezo- nunda iki lig ş ampiyonlu ğ u, bir Tür- kiye Kupası ve iki Süper Kupa kazandı. Özellikle 2013’te Fener- bahçe’ye kar ş ı kazanılan Süper Kupa maçında yaptı ğ ı kurtarı ş larla akıllarda yer etti. Brezilya’daki 2014 Dünya Kupası’na, Kosta Rika kar ş ısında alınan ş ok yenilgiyle ba ş layan Uruguay, İ ngil- tere ve İ talya galibiyetleriyle grup- tan çıkmayı ba ş ardı. Ancak son 16 turunda Kolombiya’ya 2-0 yenile- rek turnuvaya veda ettiler. Sadakat, sakatlık ve zirve 2015 yılı, Galatasaray’da de ğ i ş imin ayak seslerinin daha yüksek duyuldu ğ u bir dönemdi. Teknik direktör de ğ i ş iklikleri, yönetimsel istikrarsızlık ve ekonomik belirsiz- likler takımın kimyasını zorlamaya ba ş lamı ş tı. Ancak tümbu karma- ş anın içinde Muslera, istikrarın adıydı. Takımne kadar de ğ i ş irse de ğ i ş sin, kale onun elindeydi. Ve o el, sadece topları de ğ il, kulübün da ğ ılmaya yüz tutan dengesini de tutuyordu. 66 67 Muslera, Lazio günlerinde... 2010 Dünya Kupası’nda Diego Forlan’la...

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==